• Buradasın

    Salih Kalyon ile Türk Sineması ve Tiyatro Üzerine Röportaj

    youtube.com/watch?v=DKaod6qakEQ

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Işık ve Gölge" adlı programda Salih Kalyon ile yapılan bu röportajda, 1964'te Ankara Sanat Tiyatrosu'nda profesyonel oyunculuk kariyerine başlayan ve 20 yıl boyunca çocuk tiyatrosu yöneten, yazan ve oynayan bir sanatçı ile sohbet edilmektedir.
    • Röportajda Türk sinemasındaki aile filmleri, mahalle kültürü, çocuk tiyatrosunun önemi ve günümüzdeki durumu ele alınmaktadır. Salih Kalyon, Yeşilçam döneminden günümüze kadar sinema ve tiyatro sektöründeki değişimleri, günümüz dizilerinin gerçekle ilişkisini ve sinema sektörünün devlet desteğiyle gelişmesinin önemini anlatmaktadır.
    • Röportajda ayrıca "Ali Ayşe'yi Seviyor" dizisinin mahalle kültürünü nasıl yansıttığı, günümüz apartman yerleşimlerinin mahalle kültürüne olan zararı ve Osmanlı tarihi filmlerinin teknik zorlukları gibi konular da tartışılmaktadır. Salih Kalyon, Türkiye'deki sansür ve baskıların sanat ve kültür gelişimini engellediğini, gençlere verilen fırsatların yetersiz olduğunu belirtmektedir.
    00:29Yeşilçam Aile Filmleri ve Günümüz
    • Yeşilçam'ın aile filmleri ve dizileri artık televizyonda görülmemekte, ancak günümüzde bazı diziler bu günleri yeniden canlandırıyor.
    • Türk sinemasında aile filmleri denilince Şener Şen'in "Adileni Açtığım Filmler", Gülşen Bubikoğlu, "Neşeli Günler", "Bizim Ailem Ya Babam" gibi filmler akla geliyor.
    • 70'li yıllarda çekilen Münir Özkul ve Adile Naşit'in filmleri aile filmleri olarak en çok beğenilenler arasında yer alıyor.
    02:19Mahalle Kültürü ve Televizyon Dizileri
    • Televizyon dizilerinde ve sinema filmlerinde mahalle kültürüne ve komşuluk ilişkilerine yeterince yer verilmiyor.
    • Günümüzde diziler genellikle Amerika'dan kopya olarak alınıp getiriliyor ve gerçek Türk kültürünü yansıtmıyor.
    • TRT'de yayınlanan "80'ler" dizisi dışında mahalle kültürü işleyen çok fazla dizi bulunmuyor.
    04:11Salih Kalyon'un Tiyatro Kariyeri
    • Salih Kalyon 1964 senesinde Ankara Sanat Tiyatrosu'nda Cihat Atay'ın "Sultan Gelin" oyunuyla profesyonel oldu.
    • 1975 yılında çocuk tiyatrosuna başladı ve 20 sene boyunca çocuk oyunu yönetti, yazdı ve oynadı.
    • Çocuk tiyatrosunun önemini kavrayıp, İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu ve Devlet Tiyatrosu'nun çalışmalarını araştırdı.
    06:03Çocuk Tiyatrosunun Önemi
    • Çocuğun yaşadığı dönemde çevresinde gördüğü olaylar onu büyüdüğü evdeler içerisinde o gördüklerinden etkilenerek topluma yararlı ya da yararsız vatandaşlar olabilirler.
    • Tiyatronun çocuk eğitimine katkısı tartışılmaz, büyük devletler ve uluslar bunu önceden görmüş ve tedbirler almışlar.
    • Salih Kalyon, Samet Behrengi'nin "Bir Şeftali Bin Şeftali" masalını oyunlaştırarak çocuk tiyatrosuna başlamış ve bu çalışma büyük ilgi görmüş.
    09:37Çocuk Tiyatrosunun Zorlukları
    • Salih Kalyon 20 yıl boyunca çocuk tiyatrosu yükünü taşımaya çalışmış ancak her yıl adres değiştirince sağlıklı bir ekip kurulamamış.
    • Çocuklara yönelik çalışmalar bakımından yeterince yer verilmediği ve destek görmediği için bu çalışmalar ara vermek zorunda kalmış.
    • Tiyatronun temel anlamı insanları eğlendirerek eğitmektir, ancak çocuk tiyatrosunda da bu öğeler yer almalıdır.
    11:31Çocuk Tiyatrosu ve Tiyatro Çalışanlarının Ücretleri
    • Sonraki yıllarda özel tiyatrolara yardımlar verildi ve devlet yönetici kadroları tiyatro olgusunu kabul etmiş oldu.
    • Ödeneklerde çocuk tiyatrosu için en az ücret aktarılmaya başlandı, ancak araştırmalar gösteriyor ki çocuk tiyatrosu çalışanlarının ücretleri yetişkinlere tiyatro yapanlarınkinin iki misli daha fazla olmalı.
    • Çocuğa yönelmek önemlidir, çocuklara ayakkabı, elbise alırken en iyisini alırken, çocukların kültürü ve eğitimine yeterince değer verilmiyor.
    13:06Tiyatro Deneyimleri
    • Konuşmacı, tiyatro yaparken tiyatronun çok daha vaktinin aldığı ve ülkenin vaktinin alındığı dönemleri yaşadığını belirtiyor.
    • 1960'lı yıllarda tiyatroda kapalı gişe dönemleri yaşanmış, tiyatrolarda aylık bilet satılıyor ve lokasyon sistemi kullanılıyordu.
    • Haftada yedi gün, günde iki oyun oynanıyor, sabahları çocuk tiyatrosu yapılıyor ve hafta tatili bile yapılmıyordu.
    14:39Tiyatro Turneleri ve Seyirci Sorunu
    • İstanbul'a, Ankara'dan geldiklerinde bir ay kapalı gişe biletler yoktu ve turnelere çıkıyorlardı.
    • Anadolu'ya turneye çıktıklarında iki ay, üç ay süren turneler olurdu ve otobüslerle Anadolu'yu dolaşıyorlardı.
    • Anadolu'ya tiyatro götürürken ev kadınlarına, fırıncılara değil, eğitimini gören, okuyan, tiyatroyu bilen kişilere oynamışlardı.
    16:04Çocuk Tiyatrosu Kritikleri
    • Şu anda okulları dolaşan kumpanyalar var çocuk tiyatrosu adı altında, bunlar tamamen çocukların parasını alıp okul idaresiyle bölüşülen para kazanma aracı olarak görülüyor.
    • Estetikten, sanattan, çocukların beğenisinden uzak, tamamen para transferi yapılıyor ve bu nedenle çocuklar tiyatroyu sevmiyorlar.
    • Okullara gelen oyunların ne anlattığı, çocukların ruhsal, bedensel, kültürel gelişmesine ne kadar katkıda bulunduğu bakılmıyor.
    17:42Okullarda Tiyatro
    • Konuşmacı çocukluğunda ilkokulda oyunlar yazıp, sınıf arkadaşlarını rol alarak oynatmış ve yönetmenliğini yapmış.
    • Cumhuriyet'in ilk yıllarında okullarda tiyatro oyunları yapılmaya başlanmış ve bu seferberlik devam etmiş.
    • Köy enstitüleri zamanında yapılmış tiyatro sahnelerinde, salonun karşısında güneş ışığıyla aydınlatılan bir sahne vardı ve sınıflar salona açılarak tiyatro oynanabiliyordu.
    19:15Modern Okullarda Tiyatro
    • Günümüzün teknolojili okullarında tiyatro salonu, beden eğitimi salonu ve laboratuvar bulunmuyor.
    • Batı'daki okullarda tiyatro salonu ve kostümler var, öğrenciler tarih dersini işlerken o konunun kişiliğine girerek dersi anlatıyorlar.
    • Çocuk tiyatrosu sayesinde tarihimizi yaşayarak, hikayeleriyle ve görüntüleriyle anlayabiliriz, böylece hem tarihimizi bileceğiz hem de seveceğiz.
    21:52Mahalle Kültürü ve Apartman Yerleşimi
    • "Bizimkiler" dizisi Türkiye'de yapılmış olup, mahalle kavramını apartmana taşımıştır.
    • Türkiye'nin geniş arazisine rağmen, insanlar yukarıya doğru apartmanlara sıkıştırılmaktadır.
    • Mahalle kültürü, herkesin mahallelerden geldiği ve mahalle kültürünün önemini vurgulayan bir konudur.
    22:34Çocukluk Deneyimleri ve Mahalle Kültürü
    • Konuşmacı Adapazarı'nda büyüdüğünü ve çocukluğunda ağaçlardan meyve çaldığını anlatıyor.
    • Şehirde büyüyen konuşmacı, arkadaşlarının köylerine gittiklerini duyunca çok özenir ve annesine köy sahibi olmak istediğini söylerdi.
    • İlk defa 19 yaşlarında bir elma ağacına çıktığını ve elmayı kopartmak ve yemek çok enteresan geldiğini hatırlıyor.
    24:02Mahalle Kültürü ve Komşuluk İlişkileri
    • Mahallede komşuluk ilişkileri vardı ve insanlar birbirlerini tanır, yardım ederlerdi.
    • Konuşmacı ilk dişini bir keresteci ustaya çektiğini hatırlıyor.
    • "Ali Ayşe'yi Seviyor" dizisinde berber, sünnetçi ve dişçi olarak aynı karakteri canlandırıyor.
    24:51Balat'ta Mahalle Kültürü
    • Balat'ta çekilen dizinin en büyük nedenlerinden biri, o dokunun hala muhafaza edilmiş olmasıdır.
    • Orada artık Rumlar yaşamıyor, doğudan gelen Siirtli ve Bitlisli vatandaşlar yerleşmiş ve o dokuyu muhafaza ederek bir mahalle yaratmaya çalışıyorlar.
    • Dizide berber, kasaba, manav gibi esnaflar yeni yeni yerleşiyor ve her geçen bölümde esnaf genişliyor.
    25:40Mahalle Kültürü ve Dayanışma
    • Konuşmacının kuşağında mahalle kültürü, mahalle bakkalını hesap açtırmak şeklinde bir kültür vardı.
    • Her evin bir defteri vardı ve alışverişler hem bakkalın defterine hem de evdeki küçük deftere yazılırdı.
    • Mahallede kimin evinde ne pişiyor, kimin durumu nedir, fakir ve fukara yardıma muhtaç insanlar birebir bilinirdi.
    26:42Mahalle Kültürü ve Haberleşme
    • Kahraman bakkallar maalesef yok ama dizide "Kahraman Bakkal" adıyla yaşatmaya çalışıyorlar.
    • Mahallede dedikodu haber ajansı olarak bakkala gidilirdi.
    • Rahmetli Erol Günaydın'ın "Yaygara Yetmiş" oyununda da mahallenin dedikodularına bir hanım verirdi.
    27:33Modern Yerleşim ve Mahalle Kültürü
    • Günümüzde bir mahallede ihtiyaçlı birisini ararken, insanlar yurt dışında olan sel felaketini konuşuyorlar.
    • Önce kendi mahallendeki insanı haberdar olmak gerekir, bu planlamanın yanlış planlamanın gereklerinden biridir.
    • Yaygın yerleşim düzeninde insanlar birbirlerini görebiliyordu, ancak dikey yerleşimde (otuz katlı, kırk katlı apartmanlar) kimse kimsenin farkında değil.
    28:45Mimari ve Mahalle Kültürü
    • Yaşadığımız zemin kaygan bir zemin ve zerzele bölgesidir.
    • Eski İstanbul'un tamamı ahşap evlerle kaplıydı, Belgrad Ormanları yakın olduğu için oradan kesip kesip ağaçlardan evler yapılmıştı.
    • Eski evlerde üç metre tavan yükseklikleri vardı, şimdi beton binalarda iki metre ve bazen bir doksan metre yapılıyor.
    29:48Mahalle Kültürü ve İnsan İlişkileri
    • Eski insanların ufukları evler geniş, bahçeler geniş, ağaçlar geniş ve ağaçların çoğuna "göz hakkı" diye bir şey vardı.
    • Daraldıkça binalar, oturmalar, evler, binalar insanların gözlerini, ruhlarını, kalplerini de daraltıyor.
    • Apartmanlarda kimse kimsenin farkında değil, komşumuzdan haberdar değiliz ve dayanışma ortadan kalkmıştır.
    32:31Dizilerin Gerçekle İlişkisi
    • Diziler genellikle entrikalı konular, yakışıklı delikanlılar ve güzel genç kızlar gibi yanıltıcı düşünceler sunabilir.
    • Diziler hayal kurmanın bir şeklidir; senaristler hayal kurar, yönetmen bu hayali yansıtır ve seyirci seyreder.
    • Gelişmiş toplumlar dizilerin bir oyun olduğunu bilirken, gelişmemiş toplumlarda bunu ciddi zannedilir.
    34:09İnternet Çağında Seçim
    • İnternet çağında insanlar seçme şansına sahiptir, ancak sadece bir kanalı seyretmek yerine farklı kanallara ve gazetelere bakmalıdır.
    • Gençler tablet ve internet ağlarıyla dünyada ne olduğunu görebilir, farklı ülkeleri inceleyebilir.
    • İnsanlar birbirleriyle konuşmak yerine sadece birbirleriyle çetleşmek için internet kullanıyor.
    36:23Eğitim ve Seçim
    • Seçim yapma sorumluluğu önce anne-baba, sonra okula aittir.
    • Okullarda çevrenin etkisinden kimse kendini kurtaramaz, öğretmenler kötü şey öğretmezler.
    • İnsanlar uygar insan olmalı, birbirlerine kötülük yapmamalı ve doğru yol yürümelidir.
    37:54Osmanlıcık Filmi ve Bütçe Sorunu
    • Osmanlıcık filminde tahta kılıçlar kullanılmış, Avusturya elçisi bunun üzerine öfkelenmiştir.
    • O dönemde Osmanlı tarihini anlatan bir film için sadece üç milyon lira bütçe ayrılmıştı.
    • Anton Koyun'a teklif götürülmüş ancak Anton Koyun istediği bütçenin dışında villa, karavan ve helikopter istemiş, bu nedenle teklif kabul edilmemiştir.
    39:58Sinema ve Tarih
    • Sinema pahalı bir uğraş ve oyun olup, bilgili olmak şartıyla ne kadar çok bütçe ayırırsanız o kadar iyi olur.
    • Amerika sineması büyüktür çünkü bir devlet politikasıdır.
    • Türkiye geneli büyük bir sinema platformu olmasına rağmen, usta eksikliği nedeniyle güzel şeyler yapılamamaktadır.
    41:38Sinema ve Kültürün Önemi
    • Sinema çok pahalı bir uğraş olduğundan devlet politikası olursa dünyada ismi olur.
    • İran'da devlet eliyle başlatılan sinema kültürü, Amerika'dan ünlü sinema yönetmenleri davet edilerek geliştirilmiştir.
    • Baskı olan toplumlarda sanat ve kültür gelişmez çünkü sansür ve belalar bunların gelişmesine engeldir.
    43:46Gençlerin Yaratıcılığı ve Medya
    • İstanbul Lisesi'nden 18 yaşındaki bir lise öğrencisi TÜBİTAK yarışmasına gönderdiği proje "seviye üstü bulunduğundan" reddedilmiştir.
    • Toplumumuzda zeka fışkıran gençler çok olsa da, başarıların ön plana çıkartılmadığı bir medya ortamındayız.
    • Engelli bir sporcunun altın madalya kazanması gibi önemli başarılar gazetelerde çok az haber almıştır.
    45:25Devrim Dönemi Milli Eğitim Bakanı
    • Ressam Avni Arbaş'ın anlattığına göre, Devrim döneminde Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, Paris'teki Türk talebeleriyle tanışmak istemiştir.
    • Bakan, talebelerin elçiden üst baş edindiklerini ve beş kuruşsuz sokakta yaşadıklarını öğrenince, elçiye bu talebelerin hizmetinde memur olduğunu hatırlatmıştır.
    • Bakan, talebelerin üst baş verilmesi gerektiğini ve cepten harçlık konulması gerektiğini belirtmiştir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor