Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Türk iş insanı Sakıp Sabancı'nın hayatını ve iş başarılarını anlatan bir belgesel formatındadır. Belgesel, Sakıp Sabancı'nın babası Hacı Ömer Ağa'nın köylerinden başlayarak, aile tarihini ve Sakıp Sabancı'nın kişisel gelişimini kronolojik olarak anlatmaktadır.
- Video, "çağdaş bir Türk masalı" olarak tanımlanan hikayeyi, Hacı Ömer Ağa'nın yoksul bir çocukluktan başlayarak pamuk ticaretiyle yükselişini, ardından oğlu Sakıp Sabancı'nın çocukluğu, iş hayatı ve 1967'de Sabancı Holding'i kurmasıyla devam eden başarı hikâyesini aktarmaktadır. Belgesel, Sakıp Sabancı'nın çalışma prensipleri, aile ilişkileri, sosyal faaliyetleri ve Türk sanayi devriminin kahramanı olarak kabul edilmesi üzerine odaklanmaktadır.
- Belgeselde ayrıca Sakıp Sabancı'nın Atlı Köşk'teki yaşamı, sanat eserleri toplaması, çeşitli üniversitelerden fahri doktora unvanları alması, Türkiye'nin fahri büyükelçisi olma onuru ve dünya çapında kazandığı ödüller gibi başarılarından bahsedilmektedir. Sakıp Sabancı'nın "küçük düşünmeme" ve "zamanı iyi kullanma" gibi yaşam prensipleri ve başarılı olmanın yolları gençlere iletilmektedir.
- 00:54Çağdaş Türk Masalı
- Video, çağdaş Türk masalını oluşturan sihirli sözcüklerle başlıyor.
- Anlatılan masal sadece bir kişinin veya bir ailenin değil, aynı zamanda bir ülkenin öyküsüdür.
- Hacı Ömer'in binbir meşakkatle kardi hamurdan evlatlarının bir dünya yaratmaması ve oğlu Sakıp Ağa'nın babasından aldığı bayrağı kardeşleriyle birlikte dünyaya kabul ettirme öyküsü anlatılmaktadır.
- 01:50Sabancı Ailesinin Kökeni
- Sakıp Ağa'nın dedeleri bir bir tarlası olmayacak kadar yoksul çiftçilerdi ve geçimlerini kara saban'ın tahta kismini yaparak sağlardı.
- 1900'lerin başına kadar Kayseri'nin Develi ilçesinde yaşayan Sabancılar, daha bereketli toprak umuduyla Akçakaya köyüne göç ettiler.
- Sakıp Ağa'nın babası Hacı Ömer 1906 yılında Akçakaya köyünde kayalara oyulmuş bir göz odaya doğdu.
- 02:34Hacı Ömer'in Adana'daki Yolculuğu
- Hacı Ömer, geçim sıkıntısı arttıkça Adana'daki amcası Ahmet'in yanına giderek şansını denemeye karar verdi.
- 1921 yılında işçi olarak Adana'ya yürüyerek gitti, çünkü otobüse binemezdi.
- Hacı Ömer önce fabrikada çalışırken, zamanla kendi fabrikasını açtı ve birkaç adam çalıştırarak üstlerine baktı.
- 04:47Hacı Ömer'in İş Hayatı
- Hacı Ömer'in ilk işi olan ve Adanalılar'ın ham bal dedikleri pamuğu çuvala doldurup sıkıştırma işinden günde 85 kuruş kazandığı anlatılır.
- Kazandığı paranın 20-25 kuruşunu karnı doyurmaya, 10 kuruşunu yatak parası olarak verir, kalan 50 kuruşu biriktirirdi.
- Çalışma azmi ve tutumuyla Adana'yı tanıyan Hacı Ömer, kısacık sürede ham bal başı oldu ve işler girince köyündeki hemşehrilerini de alarak işçi müteahhidi durumuna geldi.
- 05:51Hacı Ömer'in Aile Hayatı
- Hacı Ömer işlerle boğuşurken annesi evlenme vaktinin geldiğini düşünüyordu ve gözünde yazın harman yerinde gördüğü Sadıkayı kestirmişti.
- Akıllında evlenme fikri hiç olmayan Hacı Ömer, biraz da annesinin gayretiyle Sadıka Hanım'la evlendi.
- Düğünden hemen sonra Adana'ya işlerinin başına dönen Hacı Ömer'den sonra çocuklar doğmaya başladı; önce İhsan, sonra da 7 Nisan 1933'te Akçakaya köyünde Sakıp doğdu.
- 06:21Türkiye'nin Ekonomik Durumu ve Sabancı'nın Çocukluğu
- 1923 Türkiye Cumhuriyet'in onuncu yılında ekonomik bunalım yaşanırken, ülkenin sanayi olmadığı için iğneden kibrite her şey ithal ediliyordu.
- O dönemde ticaret gayrimüslimlerin elindeydi ve Türkler ticaretle ilgilenmemişlerdi.
- Sakıp Sabancı, 1923'te Akçakaya köyünde doğdu ve ailesi her geçen gün büyüyordu.
- 07:24Aile Yaşamı ve İlk Deneyimler
- Ailede elektrik olmadığı için gaz lambası kullanılıyordu ve evde birçok kişi birlikte yatarak yaşam sürdürüyordu.
- Babasının sağlık durumunun iyileşmesiyle elektrik kullanmaya başladılar ve elektrikli radyo sahibi oldular.
- Aile kışları Adana'da, yazları Akçakaya'da geçirmekteydi ve evde her şey paylaşılıyordu.
- 10:21Çocukluk ve Çalışma Hayatı
- Yaz tatillerinde Akçakaya'ya gittiklerinde komşu çocuklarla kaynaşırlar ve ortak oyunlar oynarlardı.
- Baba "Bey Baba" olarak biliniyordu ve çocukların çalışmasını istiyordu, bu nedenle çocuklar oyun oynamak için stratejiler geliştirmek zorunda kalıyordu.
- Küçük Sakıp ilk öğrendiği şey çalışmak oldu ve çocukluğunun tadını alamadı.
- 12:58Aile İşleri ve İlk İş Deneyimi
- Baba Hacı Ömer ve kardeşleri ilkokul yaşlarında sabah saat dörtte kalkıp borsaya pamuk almaya götürülürlerdi.
- Hacı Ömer'in ilk sanayi tecrübesi 1940'lı yılların başında başladı ve Adana'daki pamuk ticaretine hakim olmuşlardı.
- 1948'de Hacı Ömer ve ortakları, kendi imkanlarının yetmeyeceğini anlayınca Akbank'ı kurdu.
- 18:31İstanbul Ziyareti
- İstanbul'a ilk kez Celal İgıt adlı tekstilci tarafından götürüldü ve Sirkeci'de Öz İpek Palas oteline konakladı.
- İstanbul'da sütçideki kahvaltı, kalabalık köprüler, tramvaylar ve Beyoğlu'ndaki barlar onu etkiledi.
- İstanbul ziyareti ona hayatın başka bir parçasını gösterdi ve bir daha gelmek istedi.
- 20:16İstanbul'da Ev Alımı
- Babanın ufku açılmış, Adana ona dar geliyor ve sık sık İstanbul'a gidiyordu.
- 1948-1949 yıllarında İstanbul'da bir ev almak için aramaya başladıklarında, komisyoncu bulduğu evde kadın hacomera babanın görünümüne (kravatsız, pantolonu tamam olmayan) takıldı ve evi satmamaya karar verdi.
- İtalya'dan gelen bir İsviçreli adam, babanın iyi bir insan olduğunu anlatarak evi satın almayı sağladı.
- 22:12Emirgan Köşkü'nün Seçimi
- Alternatif olarak Emirgan'da Safi Bey'in daha modern ve daha az bahçe olan, Almanya'dan getirilmiş şömineye sahip güzel bir evi vardı.
- Babanın büyük ev, birçok oda ve kocaman bahçe tercihleri vardı, bu yüzden Emirgan'daki harap köşkü (Prenses İffet Hanım'dan 302 bin liraya) aldılar.
- Ev yeni eşyalarla döşendi ve adı Emirgan Köşkü oldu.
- 23:53Atlı Köşkün Doğuşu
- Babanın at sevgisi varken, İtalya'da bir fabrikatörden armağan olarak bir at heykeli aldı.
- Heykeli aşağıda denizin kenarında büyük bir kaideye yerleştirdiler ve bina "Atlı Köşk" olarak anılmaya başladı.
- Sonra Kadıköy'de Mahmut Paşa at heykeli adını verilen, 1876'da Paris'te yapılmış ve imzalı bir heykeli de satın aldılar.
- 25:44Sarkıp'ın Avrupa Seyahati
- Sarkıp 1953 yılında 20 yaşında, tedavi bahanesiyle Paris'e gitti ve Avrupa'dan çok hoşlanmıştı.
- Ertesi yıl tedavi bahanesiyle İtalya, Fransa ve Almanya'ya gitti.
- Bosnalılar ailesinin ortak olduğu Bosna tekstil fabrikası 1955 yılında faaliyete başladı ve Sabancılar sanayide yürümekten koşmaya geçti.
- 26:45Evlilik ve Aile Hayatı
- Sarkıp, Bosna'da ticaret müdürü olarak çalışmaya başladı ve 1956 yılında babası Hacı Ömer ona evlenme teklifinde bulundu.
- 1957 Haziran ayında fabrikanın bahçesinde düğünü yapıldı ve 1964 yılında ilk çocukları Dilek doğdu.
- 1970 yılında bir erkek çocuk (Metin) ve 1973 yılında bir kız çocuk (Sevil) daha oldu, ancak Metin'in yürüyememe sorunu aileyi çok zorlattı.
- 29:52Hacı Ömer'in Vefatı ve Sabancı Holding'in Kuruluşu
- 1960'lı yıllarda Hacı Ömer yorulduğunu hissederek işleri Sarkıp'a devretti ve 1966'da vefat etti.
- Hacı Ömer Ağa'nın ölümünden sonra Sabancı kardeşleri dağılmadan tek yumruk halinde işleri yürütmeye karar verdiler.
- 1967 yılında Sabancı Holding'i Adana'da kurduklarında, babalarının çalışma sistemini hiç değiştirmediler ve her alanda o konuyu en iyi bilenleri sectiler.
- 32:19İstanbul'a Taşınma Kararı
- Sarkıp Ağa, Turgut Özal ile çalışırken büyük pazarda daha büyük fırsatlar yakalayabileceklerini anladı.
- Özal'ın tavsiyesine uyarak Adana'dan İstanbul'a taşınma kararı aldılar.
- İstanbul'a taşınmak riskliydi ancak Türkiye'nin devi olacak ve dünyaya açılacaklardı.
- 33:23Sabancı'nın İstanbul'daki Yeni Hayatı
- Sabancı, Turgut Bey ile birlikte İstanbul'a geldi ve apartmanda yaşadı.
- İstanbul'da sosyal pencereden davetler ve kokteyllerle tanıştı.
- Tabiatı insanlar sevgisi ve medyaya yakınlıkla İstanbul ve Sabancı Holding'i değiştirdi.
- 33:54SASA Deneyimi ve Dersleri
- Polyester elyaf üreten SASA, Sabancı'nın iş hayatındaki önemli bir dönüm noktasıydı.
- Bilmediği bir alanda yatırıma girmesi ve teknoloji konusundaki deneyimsizliği pahalıya mal oldu.
- Yer etüdü iyi yapılmamış bir arazide fabrika inşa edildi ve su yokluğu gibi birçok sorunla karşılaşıldı.
- 36:10Sabancı'nın Diğer Yatırımları
- SASA tecrübesinden sonra Ak Çimento, Sentetik Iplik Fabrikası, INSA, Havlu ve Kadife Fabrikası gibi birçok projeye başladı.
- Sabancı, Dupo, Philips, Mitsubishi, Bridgestone, IBM, Hilton gibi dünya devleriyle ortaklık kurdu.
- Sabancı Center ikizleri, Sabancı'nın çoğunluk hissesini kabul ederek kuruldu.
- 37:38Ailedeki Acılar
- 1979'da en büyük kardeş İhsan Sabancı öldü, Adana'yı terk etmeyen tek kardeşti.
- 1988'de biricik anneleri Sadika Hanım hastalandı ve 6 Haziran Pazartesi günü vefat etti.
- 1996'da en küçük kardeş Özdemir Sabancı, Toyota Genel Müdürü Haluk Görgün ve Sakıp Sabancı'nın sekreteri Nilgün Hasefe, terörist kurşunlarına hedef oldular.
- 39:15Sabancı Vakfı'nın Kuruluşu
- Anne Sadıka Hanım son yıllarını sadece vakıf işlerine adadı ve varlıklarını paylaşmaktan haz duyarlardı.
- Sakıp Ağa, annesine vakıf kurma fikrini anlattı ve annesi tüm varlıklarını vakfa bağışladı.
- Hacı Ömer Sabancı Vakfı (BAKSA) bugünkü mal varlığı yaklaşık 26 trilyon lira ve Türkiye'nin en büyük vakfı oldu.
- 41:18BAKSA'nın Faaliyetleri
- BAKSA, Türkiye'nin her yerine dağılmış yüzü aşkın tesisi var ve on binlerce insana hizmet veriyor.
- Vakıf okuldan kütüphaneye, kültür merkezinden yurda, sağlık tesisinden spor tesisine kadar her alanda etkinlik gösteriyor.
- Her yıl 1100 üniversite öğrencisine karşılıksız burs veren BAKSA, şimdi Sabancı Üniversitesi'ni kuruyor.
- 42:21Sakıp Ağa'nın Günlük Hayatı
- Sakıp Ağa kalbinden iki ameliyat geçirmiş ve her gününü planlamaya çalışır.
- Sabah 7 buçukta kalkıp hareket yapar, karısıyla konuşma saati vardır ve kahvaltı yapmaz.
- Arabaya bindiğinde Ali Haydar'ın işaretlediği gazeteleri okur ve programını düzenler.
- 44:47Sakıp Ağa'nın Çalışma Düzeni
- İşyerinde arka arkaya randevular vardır ve öğlen aralığında bir saat uyumaya söz verir.
- Sakıp Ağa'nın iş yaşamındaki en büyük dostu, babasından kalma alışkanlıkla bir an bile yanından ayırmadığı ajandasıdır.
- Sakıp Ağa'nın iki önemli özelliği vardır: küçük düşünmemesi aksine büyük düşünmesi ve zamanını iyi kullanması.
- 46:24Sakıp Sabancı'nın İş Hayatı Özellikleri
- Sakıp Sabancı, 1990'lı yıllarda 12 milyar dolarlık şirket olmayı hedefleyen Sabancı topluluğunu, 1 milyon dolarlık bir şirketten 7 milyar dolarlık bir şirket haline getirmek için çok büyük bir lider olmak gerekiyordu.
- Sakıp Bey, 34 sene geç kaldığı bir randevusu bile hatırlamıyor ve toplantılarına asla geç kalmıyor; zamanı çok önemsiyor.
- Sakıp Bey, ne istediğini çok iyi bilir, işi ehline bırakır, titiz ve dikkatli biri olduğu için çalışanlarından da aynı titizliği ve dikkati bekler.
- 47:47Sakıp Sabancı'nın Kişisel Özellikleri
- Sakıp Bey çok zeki ve çabuk bir insan olduğu için, ona yarım yamalak veya eksik bilgi vermek mümkün değildir.
- Açık ve dürüst olduğu için, çalışanlarından da aynı derecede açıklık ve dürüstlük bekler; bir konuyu bilmediğini söylemek onun gözünde önemlidir.
- Sakıp Bey, her şeyin zamanında olmasını ister ve iş yaşamındaki stresi ve çalışma yükünü evinde atmayı başarıyor.
- 48:39Sakıp Sabancı'nın Ev Hayatı
- Sakıp Bey'in evi bir müze, sanat galerisi, hayvanat bahçesi ve botanik parkı gibi bir yerdir.
- Eve döndüğünde mutlu olur ve evdeki çiçekler, yeşillikler ve hayvanlarla vakit geçirmek onun için bir hobi ve stres atma yolu olur.
- Evde hayvanlara yiyecek vermek, bisiklete binmek, motosiklete binmek ve otomobil kullanarak dinlenmek onun için önemli bir aktivite.
- 50:43Sakıp Sabancı'nın Aile Hayatı
- Son zamanlarda toplantıdan eve koşturmasının anlamı değişmiş, torunuyla vakit geçirmek için önemli bir sebep olmuştur.
- Torunuyla havuza gitmek, beraber oynamak ve zıplamak onun için büyük bir keyif kaynağıdır.
- Toruna karşı çok hoşgörülü ve sevgi dolu olan Sakıp Bey, çocuklarıyla olan ilişkileri de çok iyi ve yakın bir şekilde sürdürür.
- 52:00Sakıp Sabancı'nın Çocuklarıyla İlişkisi
- Sakıp Bey, küçük kızına düşkün bir baba olup, ona karşı koruyucu bir tutum sergilemiştir.
- Çocuğu 12-13 yaşına girdikten sonra koruyucu yapısını kaldırdı ve onu hayata iterek yurtdışına yolladı.
- Sakıp Bey, çocuklarına güzel hediyeler getirirken şımartmaz, paranın önemini ve değerini anlatır; vaktini vermesi ve ilgilenmesi parasından çok daha değerli olduğunu düşünür.
- 53:43Sakıp Ağa'nın Gece Hayatı
- Sakıp Sabancı, gün boyunca toplantılar ve iş görüşmeleriyle meşgul olmasına rağmen akşamında da sosyal aktiviteleri sürdürür.
- Sakıp Ağa insanları seven ve her gittiği yerde sevilen biridir.
- Son zamanlarda gece hayatı azaltmaya çalışsa da, iki-üç günde bir evde kalmayı başarmaktadır.
- 55:35İş Hayatı ve Seyahatleri
- Sakıp Ağa'nın yoğun iş temposu sadece İstanbul'a özgü değil, seyahatlerinde de aynı şekilde devam eder.
- Seyahatlerine hiçbir iş bağlantısı olmadan çıkmadığını, her seyahatte iş görüşmeleri yaptığını belirtiyor.
- Son iki-üç senedir seyahatlerini hafifletmeye çalışsa da, kendine "kendim için seyahat ediyorum" diyerek bile telefonları elinde tutar.
- 57:13İş Hayatının Felsefesi
- Sakıp Ağa, daha zengin olmak için değil, başarıyı yakalamak için çalıştığını söylüyor.
- Eğlence yerlerine bile gitse bile, mutlaka iş konusu bulacak kişiyi seçer ve onun yanına oturur.
- Düğünlere bile gitse bile, özür dilemekten kaçınırlar çünkü "bütün yılım böyle geçti" derler.
- 57:45Atlı Köşk ve Yabancı Konuklar
- Atlı Köşk, Sakıp Ağa için tüm yabancı konuklarını gururla ağırladığı bir karargahdır.
- Evde Amerika'nın eski başkanı Jimmy Carter, Dışişleri Bakanı Schulz, Japon Prensi, Belçika Kralı, NATO Genel Sekreteri, IMF Başkanı ve birçok ülkenin başbakanı gibi önemli kişiler ziyaret etmiştir.
- Ev alındığında başta aile ve arkadaşlar gelip giderken, zamanla şirketlerin başkanları ve idare eti üyeleri de gelmeye başlamıştır.
- 59:24Moskova Seyahati
- On iki ay önceden planlanan Moskova sergisi için hazırlanırken, ikinci bir kalp ameliyatı yapması gerektiğine karar verilmiştir.
- Ameliyatı yaptıktan on gün sonra Moskova'ya gitmeye karar vermiş ve doktorlar şaşkınlıkla onu izlemişlerdir.
- Sergide kendisine Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar gibi yüksek düzeyde bir alaka gösterilmiş, kalp ameliyatından sonra bile sergide bulunması dikkat çekmiştir.
- 1:00:59Atlı Köşkün Geleceği
- Sakıp Sabancı, Atlı Köşk'teki müze gibi toplanan değerlerin dağılmamasını istiyor.
- Öldükten sonra da buranın yaşamasını ve sanat eserlerinin herkese açık kalmayı istiyor.
- Zenginliğin para değil, topluma geri döndürülmesi olduğunu ve bu değerlerin nesillerden nesillere aktarılmasını ister.
- 1:02:58Sakıp Sabancı'nın Kimliği
- Sakıp Sabancı kendisini kendine mahsus bir adam olarak tanımlar.
- Kendi adı ve soyadı da özeldir çünkü "Sakıp Sabancı" diye arandığında sadece kendisini bulabilirsiniz.
- Kendiyle yarışan bir insandır ve tek başına bir firma yaratmıştır.
- 1:03:59Başarı ve Ödüller
- Sakıp Ağa çeşitli dillere çevrilen kitaplar yazmış ve bu kitaplar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kaynak kitap olarak tavsiye edilmiştir.
- Başarılı sporculara, sanatçılara ve öğrencilere kurduğu fonlar kanalıyla ödüller dağıtmıştır.
- Türkiye'de ve Amerika'da fahri doktora unvanları almış, Belçika Kralı tarafından kraliyet nişanı takılmış ve Japon hükümeti tarafından kutsal hazine altın ve gümüş yıldız nişanı almıştır.
- 1:05:16Sakıp Sabancı'nın Onursal Unvanları ve Onurlandırımları
- Sakıp Sabancı, sayılabilecek kadar yurtdışı ziyaretlerde bulunmuş ve Amerika'da Amerikan başkanları tarafından ağırlandı.
- Basın, onu Türkiye'nin fahri büyükelçisi olarak ilan etmiş, Türkiye'de ve dünyada birçok şehrin fahri hemşiresi olmuş.
- Houston, İzmit ve Artvin gibi şehirlerde hemşehrilik onuruna layık görülmüş ve bazı yerlerde caddeye adı konulmuş.
- 1:06:13Başarı Mesajı
- Konuşmacı, kendisi için değil gençlere ve diğer nesillere bir mesaj verdiğini belirtiyor.
- İyi koşullarla, coşkuyla çalışarak bir yerden bir yere tırmanılabilir.
- İyilikleri sadece aileye değil, mahalle, vilayet ve ülkeye de yayılmalıdır.
- 1:07:02Sakıp Sabancı'nın Mirası
- İşçileri omuzlarında taşıdığı yeterli olmamış, büstüne diktiler.
- Bazıları onu sadece patron olarak, bazıları Türk sanayi devrimi kahramanı olarak, bazıları belediye başkanı veya siyasetçi olmasını istedi.
- Kendisi olduğu gibi kalmayı tercih etmiş, Türkiye'de patron imajını değiştirmiş ve zengini fukaraya sevdirmiş.
- 1:07:40Sakıp Sabancı'nın Düşünceleri
- İşini, ailesini ve vatanını sevdiğini belirtiyor.
- Allah'ın nasip etmesiyle işinde çalışan sayısının arttığını söylüyor.
- "Allah nasip etse ömrümüz yeter veya yetmez bunu ister" diyerek hayata yaklaşımlarını ifade ediyor.