• Buradasın

    Osmanlı Sarayı'nda Muhsin Çelebi'nin Şah İsmail ile Macerası

    youtube.com/watch?v=45LWTfyBmqM

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Osmanlı sarayında geçen bir hikaye anlatımıdır. Hikayede sadrazam, kubbe vezirleri ve cesur bir adam olan Muhsin Çelebi karakterleri yer almaktadır.
    • Video, Osmanlı İmparatorluğu'nun Şah İsmail'e elçi gönderme kararını ve Muhsin Çelebi'nin bu görevi üstlenmesini anlatmaktadır. Muhsin Çelebi, elçi olarak görev yapmak için ücret istememekle birlikte, Şah İsmail'in elçisine karşı gösteriş yapmak için kendi parasıyla ünlü pembe incili kaftan alır. Şah İsmail'in hakaretlerine karşı cesur bir tavır sergileyen Muhsin Çelebi, kaftanını Şah'ın sarayında bırakır ve elçilikten döndüğünde zenginliğini kaybetmiş, yoksul bir hayat sürmüştür.
    • Hikaye, Muhsin Çelebi'nin fedakarlığı ve Şah İsmail'in gururunu kıran cesur davranışları üzerine odaklanmaktadır. Muhsin Çelebi'nin devlet memurluğuna girmemiş, boyun eğmeyen ve cesur bir adam olduğu vurgulanmaktadır.
    00:07Kubbealtı'da Elçi Arayışı
    • Kubbealtı'da vezirler, Şah İsmail'e gönderilecek bir elçi arayışı yapmaktadır.
    • Sadrazam, elçinin yürekli olması gerektiğini, ölümden korkmaması gerektiğini ve devletin şanına dokunacak hareketlere karşı koyması gerektiğini vurgulamaktadır.
    • Şah İsmail, yedi yıl sonra Yavuz Sultan Selim tarafından cezalandırılacak bir acımasız ve kıyıcı kraldır.
    02:06Bilge Bayezid ve Şah İsmail
    • Bilge Bayezid, kitapla geçiren uysal bir padişah olup, savaştan ve mücadeleden nefret eder.
    • Şah İsmail, babası ve büyükbabasıyla öcünü almak için delice bir gurura kapılmış, acımasız bir kıyıcıdır.
    • Divanda Şah İsmail'e gönderilecek uygun bir elçi bulunamamaktadır çünkü onun karşısında devleti temsil edecek kişiye birçok tehlike tehdit edilmektedir.
    03:34Muhsin Çelebi'nin Keşfi
    • Sadrazamın yanında oturan bir vezir, Muhsin Çelebi adında bir adamı tanıtıyor ve onun çok yüreklisi olduğunu söylüyor.
    • Muhsin Çelebi, devlet memurluğunu kabul etmeyen, zengin bir adamdır, vaktini okumakla geçirir ve büyük mevkiler istemez.
    • Sadrazam, Muhsin Çelebi'yi üsküdar'daki evine kahyasıyla göndererek saraya çağırır.
    05:09Muhsin Çelebi'nin Saray Ziyareti
    • Muhsin Çelebi, sadrazama geldiğinde eteğine kapılmadan, serbest bir tavırla kendisine gösterilen şilteye oturur.
    • Sadrazam, Muhsin Çelebi'nin devletin büyüklüğünü ve kutsallığını anladığını, tek ülküsünün Tanrı'dan başka kimseye secde etmemek olduğunu düşünür.
    • Sadrazam, Muhsin Çelebi'ye Tebriz'e elçi göndermek istediğini söyler ve Muhsin Çelebi, devlet memurluğuna girmedenin sebebinin boyun eğmemek ve el etek öpmemek olduğunu açıklar.
    07:35Elçi Görevi ve Koşulları
    • Sadrazam, Muhsin Çelebi'nin Şah İsmail'e gönderilecek elçi olduğunu açıklar ve onun devletine ve ulusuna yapılacak hakaretleri çekmeyeceği konusunda emin olur.
    • Muhsin Çelebi, elçi görevini kabul eder ancak karşılıksız olacağını, maaş, makam veya ücret istemediğini belirtir.
    • Muhsin Çelebi, kendisi için atları, hizmetkarları ve giysileri kendi parasıyla düzenleyeceğini, hatta Şah İsmail'in ömründe görmediği ağır bir kaftan giyeceğini söyler.
    10:06Pembe İncili Kaftan
    • Muhsin Çelebi, Şah İsmail'e karşı gösteriş yapmak için Toroğlu'daki ender bulunur pembe incili kaftanı alacağını söyler.
    • Kaftanın ünü İstanbul'da duymayan yoktur ve vezirler padişaha armağan etmek için Toroğlu'na başvurduğunda fiyatını arttırır.
    • Muhsin Çelebi, çiftliğini, mandırını ve evini rehine vererek tüccarlardan on bin altın borç toplayacağını, bunlardan iki bin altını atlar ve hizmetkarlar için harcayacağını, geriye kalan sekiz bin altınıyla kaftanı alacağını açıklar.
    11:31Muhsin Çelebi'nin Görevine Başlaması
    • Sadrazam, Muhsin Çelebi ile konuştukça şaşkınlığı artarken, hükümdara haddini bildirmek için gönderilecek uygun bir adam bulduğunu düşünüyordu.
    • Muhsin Çelebi, altı ay içinde büyük çiftliğini, mandırasını, evini, dükkanlarını, bahçesini ve bostanını rehine koyarak yedibin altına iade etmek koşuluyla Toroğlu'dan ünlü pembe incili kaftanı aldı.
    • Konak ilerledikçe Muhsin Çelebi'nin gösterişi, zenginliği ve incili kaftanının ünü Anadolu'dan geçerek Şah İsmail'in ülkesine ulaştı.
    12:35Tebriz'deki Karşılaşma
    • Muhsin Çelebi, Tebriz kalesine büyük bir gösterişle girdiğinde, Şah İsmail pembe inciyi yalnız masallarda işitmiş, görmediği için bu zengin elçiye karşı derin bir kin duydu.
    • Şah İsmail, Muhsin Çelebi'yi hakareti altında ezmeye karar verdi ve tahtının arkasına cellatları hazırladı, ipekli kumaştan şilteleri ve seccadeleri kaldırdı.
    • Muhsin Çelebi, başı yukarıda, göğsü ileride, padişah mektubunu öptükten sonra Şaha uzattı, ancak Şah ayağı öpülmeyen biri olarak kızgınlıkla karşıladı.
    14:02Muhsin Çelebi'nin Fedakarlığı
    • Muhsin Çelebi, oturacak bir şey olmadığını fark edince, tahtın önüne yere pembe incili kaftanını serdi ve üzerine bağdaş kurdu.
    • Gür sesiyle, mektubunu verdiği büyük padişahının Oğuz Karahan soyundan geldiğini, atalarının kimse kul olmadan padişah olduğunu, yabancı padişah karşısında divan durmadığını söyledi.
    • Muhsin Çelebi, sözünü bitirince izin istemeksizin kapıya doğru yürüdü, Şah İsmail taş kesilmişti.
    15:59Kaftanın Hikayesi
    • Muhsin Çelebi dışarı çıkarken, kaftanını unuttuğunu söyleyen birine "Hayır, unutmuyorum, onu size bırakıyorum" dedi.
    • Şah'ın sarayında büyük bir padişah elçisini oturtacak seccade ve şilte olmadığını, Türk yere serdiği bir şeyi bir daha arkasına koymayacağını belirtti.
    • Üsküdar'a bindiği zaman Muhsin Çelebi'nin cebinde tek bir akçe kalmamıştı, süslü hizmetkarlarına atları, haşaları, takımları ve süslü hançerlerini bağışladı.
    17:20Sadrazamla Karşılaşma ve Sonrası
    • Muhsin Çelebi evine uğramadan sadrazamın konağına gitti, mektubu Şah'a verdiğini, hiçbir hakarete uğramadığını ve habersizce İstanbul'a döndüğünü söyledi.
    • Sadrazam, kaftanın nerede olduğunu sorduğunda Muhsin Çelebi cevap vermedi, yaptığıyla övünecek kadar küçük ruhlu değildi.
    • Muhsin Çelebi, kaftan için girdiği borçları ödeyemedi, çiftliğini, mandırasını rehinden kurtaramadı ve kuzguncukta mini bir bahçe aldı.
    18:54Muhsin Çelebi'nin Son Yılları
    • Muhsin Çelebi, ekip biçti, çoluğunun çocuğunun ekmeğini çıkardı ve ölünceye kadar Üsküdar pazarında sebze sattı.
    • Pek yoksul, pek acı, pek yoksun bir hayat geçirdi.
    • Ne kimseye boyun eğdi ne de fedakarlık üzerine gevezelikler yaparak övünmedi.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor