Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu belgesel, Türk halk müziği sanatçısı Neşet Ertaş'ın hayatını, sanatını ve abdal geleneğinin durumunu anlatıyor. Belgeselde Neşet Ertaş'ın babası Muharrem Ertaş'ın hikayesi de yer alıyor.
- Video, Neşet Ertaş'ın Almanya'daki gurbet hayatı, memleket hasreti ve babasının ölümü etrafında şekilleniyor. 30 yıl aradan sonra 2005 yılında Türkiye'ye dönüşü, İstanbul'da verdiği konser ve babasının evine yerleşmesi anlatılıyor. Ayrıca, abdalların yaşadığı zorluklar ve Neşet Ertaş'ın bu gelenek için yaptığı çabalar da belgeselde yer alıyor.
- Belgeselde Bayram Bilge Tokel'in belgesel projesiyle Neşet Ertaş'ın inzivadan çıkarılması, abdalların köy düğünlerinde çalmakla geçinen ve zamanla göç eden durumu, kültür bakanlığı tarafından kurulan topluluklarla bu gelenekin yaşatılmaya çalışıldığı anlatılıyor. Belgesel, Neşet Ertaş'ın babasının evinde "Yalan Dünya" adlı şarkısını söylemesiyle sona eriyor.
- 00:06Neşet Ertaş'ın Sanat Anlayışı
- Neşet Ertaş, oğluna "neden kendin beste yapmıyorsun" diye sorduğunda, "ozanlar birbirinin devamıdır, benim demek istediğimi benden evvel gelip giden bir ozanımız yazmışsa, onun sözlerini saygıyla anarak havalandırırım" dedi.
- 02:17Almanya'ya Göçü
- 1980'lerde alkolden ve yorgunluktan felce uğrayan Neşet Ertaş, ağabeyinin davetiyle Almanya'ya gitti ve doktorun emriyle alkolden uzak kaldı.
- İyileştiğinde memleketine dönmeyip Almanya'ya yerleşti, sanat okulundan gelen teklif üzerine iki yıl kadar saz dersi verdi ve pasaportuna "saz öğretmeni" yazıldı.
- Küçük bir orkestra kurup "Neşet Ertaş Orkestrası" adını verdi ve Almanya'daki Türk gurbetçilerin düğünlerinde çalarak geçimini sağlayıp çocuklarını okuttu.
- 04:35Memleket Hasreti
- Neşet Ertaş, gurbette olanların hiçbiri mutlu olmadığını, gurbetin herkesin yüreğinde birer taş gibi olduğunu söyledi.
- Memleket hasreti çeken Ertaş, Almanya'da geçimini sağlarken aynı zamanda ağlayan sazıyla memleket hasretini dindirmeye çalışıyordu.
- 05:30Babasının Vefatı
- Neşet Ertaş gurbetteyken, 71 yaşındaki babası Muharrem Ertaş'ın durumu ağırlaşmıştı.
- Neşet Ertaş, babasının rahatsız olduğunu duyunca Kırşehir'e gelmiş, babası onu üç-dört gün sonra hatırlamış ve yatağından kalkıp saz çalmıştı.
- Neşet Ertaş, babasının iyi olduğunu düşünerek Almanya'ya döndüğünde, birkaç gün sonra babasının ölüm haberi geldi.
- 11:54Babasının Mirası
- Neşet Ertaş, babasının cenazesine gelemedi ve son nefesinde "sazımın emaneti" dediğini öğrenince, babasının bir bestesinin üzerine söz yazıp bağlamasını konuşturarak unutulmaz bir bozlak okudu.
- Neşet Ertaş, babasını "ustamdan evvel, öğretmenimden evvel, bir ruh arkadaşımdı" diye tanımladı.
- Vücut ölür ama ruh ölmez inancıyla, babasının ruhunu hissettiğini söyledi.
- 16:41İnziva ve Tekrar Buluşma
- Babasının ölümünden sonra içine kapanan Neşet Ertaş, Almanya'da geçim derdindeyken ülkesinde türküleri dillerdeydi ve en güzel eserleri renk renk seslere bürünüp çınlıyordu.
- Korsan kasetleri elden ele geziyordu, kendisi ise bunlardan tamamen habersiz dışarıda yaşıyor, memlekete para yolluyordu.
- Tek tük gelen röportaj tekliflerini reddediyordu ve kendisini unutturmaya yemin etmiş gibiydi.
- 19:00Belgesel ve Yeniden Buluşma
- 1999 yılına girilirken Almanya'da Neşet Ertaş'ın kapısı çalındı, kapıdaki Bayram Bilge Tokel elinde bir kitap ve bir belgesel projesiyle geldi.
- Neşet Ertaş, bilinmemekten ve meşhur olmamaktan zevk alan bir insandı, belgeselin yapılması bu sihiri bozacakmış gibi görünüyordu.
- Zorla razı edilen Neşet Ertaş, hayatının en olgun döneminde yeniden geniş kitlelerle kucaklaştı ve yıllar sonra ilk defa konser verecekti.
- 21:25Neşet Ertaş'ın Ülkeye Dönüşü
- Neşet Ertaş otuz yıl aradan sonra ayakta alkışlanarak ülkesine döndü ve İstanbul'da Harbiye'de açık havada muhteşem bir konser verdi.
- Konser alanını tıklım tıklım dolduran seyirciler "Neredesin Sen" şarkısını hep bir ağızdan söylediler ve Neşet Ertaş bu ilgiden kendisi bile şaşkındı.
- Neşet Ertaş, yarım asır boyunca gramofon ve devrimden beri verilen türküleri sessizce kulaktan kulağa duyarak, açıkça reklamı olmadan izleyenlere saygılarını sundu.
- 23:24Anadolu'ya Dönüş
- Neşet Ertaş otuz yıl sonra başında kasketi, gönlünde hasretiyle ata toprağına döndü ve babası Muharrem Usta öldüğünden beri buralara uzak düşmüş, belki biraz da küsmüştü.
- Elde bağlamasıyla kendini doğuran topraklara oturdu, sigara yakıp uçsuz bucaksız bozkırı süzdü ve babasıyla gezdiği yılları andı.
- Sonra yüzünü dağlara döndü ve babasının ünlü feryadı ile selamladı onları.
- 25:37Kültür Bakanlığının Teşviki
- Kültür bakanlığı, Neşet Ertaş'ın geliş-gidişini anlatmasını istedi ve o, babasının yanına beş-altı yaşında alındığını, köyden köye eşek sırtında gezdiklerini anlattı.
- Neşet Ertaş, heykeltıraşın tasarladığı kompozisyonda bir canlı üzerinde binmeyi reddetti ve eşeğin üzerinden indirilmesini istedi.
- Sonunda heykeltıraş, Neşet Ertaş'ın ısrarıyla başka bir kompozisyonda karar kıldı.
- 27:51Anadolu Turu
- Türkiye'ye döndüğünden beri çocukluğundaki gibi elinde sazıyla Anadolu'yu turluyor ve parasız halk konserleri veriyor.
- Sayısını kendisinin bile bilmediği türküleri, kalan müzik tarafından korsanların elinden kurtarılıp albümler halinde piyasaya çıkarılıyor.
- Bu sayede sazıyla, sözüyle toprağının insanlarıyla buluşuyor.
- 28:58Abdalların Yoksulluğu
- Neşet Ertaş'ın aşireti Ertas gittiğinden beri daha da yoksullaştı ve Kırşehir'in Bağbaşı Mahallesi ıssızlaştı, evler bomboş kaldı.
- Düğün çalmayla karın doymaz olunca Abdaller hurda arabalarıyla İzmir'e göç ettiler.
- Erkekler hurda toplamakla, kadınlar temizlik yapmakla geçinir oldu ve saz çalmaya alışkın eller sazlıkta topuk çekiyor.
- 30:58Kültür Koruma Çalışmaları
- Neşet Ertaş, bu gelenekin yok olmaması için kültür bakanlığı nezdinde ısrarlı girişimlerde bulunarak iki topluluk kurulmasını sağladı.
- Onbeş'er kişilik ustalar müzik ve oyun topluluğunda orta Anadolu Türkmen Abdal müzik geleneğinin son temsilcileri, kravatlar ve takım elbiselerle asırlık bir ata mirasını yaşatmaya çalışıyor.
- Haziran geldi mi Abdaller memlekete düğün çalmaya gidiyor, sonbahara kadar karınlar böyle doyuyor.
- 31:47Muharrem Usta'nın Evi
- Muharrem Usta'nın evi halen Kırşehir'de olduğu gibi korunuyor ama evin içi artık bomboş.
- Evini 1955'te terk eden oğul, 2005'te döndü baba ocağına, tam elli yılın hasretiyle yarım asır önce çıktığı kapıyı yeniden çaldı.
- Sazın emanetini babasından almış, zirveye çıkarmış, dünyaya taşımış olan Neşet Ertaş, artık bir sonraki kuşağa elverecek emaneti devredecekti.
- 32:43Abdallerla Karşılaşma
- Neşet Ertaş'ın geldiğini duyan Abdaller hemen koşarak sıraya dizilip ustalarıyla tokalaştı.
- Horasan'dan çıkıp geldiklerinden beridir yollardaydılar, bu dünyaya onca ses vermiş, karşılığında nefes bile alamamışlardı.
- Son Abdaller için Muharrem Usta'nın evi önünde feryatlarını cümle aleme duyuran Neşet Usta'nın dizi dibinde oturup "Yalan Dünya" şarkısını söyleyerek etmenin tam zamanıydı.