Buradasın

Müge Anlı'nın "Tatlı Sert" Programı

youtube.com/watch?v=k7hX_osCHiE

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Müge Anlı'nın sunduğu "Tatlı Sert" adlı bir televizyon programının bir bölümüdür. Programda sunucu Müge Hanım, yardımcısı Hüseyin ve çeşitli konuklar yer almaktadır.
Program, kayıp kişilerin aranması ve suç olaylarının soruşturulması üzerine odaklanmaktadır. İlk bölümde İstanbul Gaziosmanpaşa'da kaybolan zihinsel engelli Taha Abdül Bari'nin aranması ele alınırken, sonraki bölümlerde Dilek Başkurt'un kaybolması, Arnavutköy'de kayıp bir baba ve oğlu Sude Nur'un bulunması ve Antalya Elmalı'da Muhtar Azası Feyzullah Çoraman'ın silahlı saldırısı ve cinayeti incelenmektedir.
Programda ayrıca ayrılık sonrası barışma hikayesi, psikiyatrik rahatsızlık nedeniyle tehlikeli davranışlar sergileyen bir kadının aranması ve muhtarlık seçimleri etrafında yaşanan gerilimler de ele alınmaktadır. Her bir olay için tanıklar, aile üyeleri ve yerel yetkililerle yapılan röportajlar, olay yerlerinin ziyaretleri ve izleyicilerden gelen bilgilerin değerlendirilmesi programın yapısını oluşturmaktadır.

00:01Cinayet İtirafı ve Aile Sorunları: Philips ev ürünleri Müge Anlı ile "Tatlı Sert" programı sunuluyor.
Bir cinayet itirafı anlatılıyor ve adaletin pençesinin yirmi yıl sonra da olsa damlaların üzerinde olduğu vurgulanıyor.
Bir kadın, kocasının kendisini kayınvalidesiyle yaşamaya zorladığını, psikolojik şiddet gördüğünü ve evini terk ettiğini anlatıyor.
01:09Aile İçi Çatışmalar: Bir kadın, kocasının kendisini deniz kenarına götürdüğünü ama artık götürmediğini ve boşanmak istediğini söylüyor.
Sümeyye ve Adıgüzel Taş çiftinin yaşadığı sorunlar anlatılıyor.
Sakarya'daki evinden ayrılan bir kadın, aracıyla Türkiye'yi turluyor ve psikolojisi bozuk olduğu için evine deste deste trafik cezası geliyor.
02:22Silahlı Saldırı: Dilek Başkurt'un muhtar ve azasına silahlı saldırması anlatılıyor.
Cinayetle yargılanan şüpheliler, kendisine kasteden kişiler olarak Hasan Şen, oğlu Eyüp Şen ve kuzeni Osman Şen'in isimlerini veriyor.
Feyzullah Çoraman cinayetinde katil kim olduğu soruluyor.
04:16Programın Başlangıcı: Müge Anlı, programın başlangıcında izleyicilere selam veriyor ve ekip arkadaşlarına teşekkür ediyor.
Programda öksürük sorunu olduğu belirtiliyor.
Türkiye'ye kar yağmaya başladığı ve Ağrı'da kar yağdığı söyleniyor.
05:41Kayıp Suriyeli Zihinsel Engelli Adam: Suriye uyruklu, yüzde elli zihinsel engeli olan 62 yaşındaki Taha Abdül Bari, 17 Eylül Çarşamba günü İstanbul Gaziosmanpaşa'dan kaybolmuş ve on gündür haber alınamıyor.
Taha, 8 yaşındaki torunu Muhammed'i yanına alarak Kemal Şeker Bulvarı üzerinde bulunan oğlu Ahmet'in tekstil atölyesine gideceklerdi.
Muhammed dedesinin elini bırakırken, çevredekiler durumu yanlış anlayarak dedeyi kaçırıyor sanıyorlar ve kalabalık dedeye şiddet uyguluyor.
06:52Olayın Sonuçları: Kalabalıktan korkan 8 yaşındaki Muhammed, dedesini bırakıp babasının atölyesine koşuyor ve çevredeki esnaf durumu oğluna bildiriyor.
Ahmet, babasını aramak için Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gitmiş ancak babasının nerede olduğuna dair bir bilgi yedirememiş.
Aile 12 yıldır Türkiye'de yaşıyor ve karakolları, göç idaresini aramış ancak Taha'yı bulamamışlar.
07:36Ahmet'in Anlatımı: Ahmet, babasının atölye giderken torunu Muhammed'in elini toplarken bırakmak istediğini ve bu durumda çevredekilerin durumu yanlış anladığını anlatıyor.
Taha Türkçe bilmiyor ve zihinsel engelli olduğu için kendi ife'de veremiyor, Muhammed ise kızlardan korkarak dedesini bırakıp babasının atölyesine koşuyor.
Ahmet, Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gittiğinde ilk defa gittiği için içeri alınmadığını, ancak şirket sahibinin yardımıyla 19'dan sonra içeri alındığını ve babasının darp haliyle bir fotoğraf gösterildiğini anlatıyor.
11:03Olayın Yaşandığı Yer: Olayın yaşandığı Kemal Şeker Bulvarı üzerinde, çardakların olduğu noktada dede ve torun yürüyerek geliyorlardı.
Bulvarın karşısında çokça dairesi olan apartmanlar ve bloklar bulunuyor, belki camlardan olaya dair bir görgü şahidi çıkabilir.
Çardaklarda oturan vatandaşlar olayı yanlış anlayarak müdahale ediyor ve Muhammed dedesinin yanından ayrılarak işyerine varıyor.
13:04Görgü Şahitleri Arayışı: Muhabir, çevrede görgü şahidi bulmaya çalışırken, bir hanımefendi ile konuşuyor ve olayı görüp görmediğini soruyor.
Hanımefendi, olayı görmediğini ancak Taha'nın arabalara selam verdiğini ve sürekli sokaklarda dolaştığını anlatıyor.
Hanımefendi, Taha'nın Valide Suyu'na gittiğini ve yolda durmadığını, ancak yüzünde yaramara olmadığını belirtiyor.
16:24Kayıp Yaşlı Adam Hakkında Bilgiler: Konuşmacılar, kayıp yaşlı adamın iyi bir insan olduğunu ve kimseye zarar vermediğini belirtiyorlar.
Yaşlı adam üç-dört senedir orada oturuyor ve kimseye zarar vermediği, arabaların geçerken selam verdiği söyleniyor.
Yaşlı adamın en son ne zaman görüldüğü konusunda kesin bir bilgi yok, ancak bir önceki pazar günü görüldüğü belirtiliyor.
18:20Olayın Detayları: Yaşlı adamın kadınlara merhaba ettiği sanılıp darp edildiği duyulmuş.
Yaşlı adam hastaneye alındıysa haber alınmadığı, emniyetin de almadığını söylediği belirtiliyor.
Yaşlı adamın kimlik bilgileri cebinde olduğu ve polis tarafından bırakılıp bırakılmadığı bilinmiyor.
19:45Komşunun Tanıklığı: Komşular, yaşlı adamın çok iyi bir adam olduğunu ve herkese selam verdiğini anlatıyorlar.
Yaşlı adamın torunuyla bir iş yerine gitmiş, torunu çok hareketli olduğu için elinden tutulmuş.
Yaşlı adamın yanlış anlaşılarak darp edildiği, ambulans ve polis gelmiş ancak almadıklarını söyledikleri belirtiliyor.
21:27Olayın İncelenmesi: Olay yerinde polis ve ambulans gelmiş, yaşlı adam polis arabasına ve ambulansa bindiği söyleniyor.
Konuşmacılar, yaşlı adamın hastaneye kaldırılıp kaldırılmadığını öğrenmek için sağlık bakanlığına ve 112'ye başvurmayı düşünüyorlar.
Sekiz yaşındaki bir çocuğun kendisini ifade edemeyen bir adamı elinden tutup çekiştirmeye çalıştığı için milletin müdahale etmesi normal görülüyor.
23:15Yeni Tanıklık: Sultan Hanım, olayı gördüğünü ve yaşlı adamın tartaklandığını anlatıyor.
Yaşlı adamın dokuz yaşında bir erkek çocuğu var ve ona taciz etti diye suçlandığı söyleniyor.
Polis atası geldiğinde yaşlı adam polis arabasına binip götürüldüğü belirtiliyor.
24:14Kayıp Kişi Hakkında Bilgiler: Kayıp kişi üstü başı perişan bir şekilde kaldırıma çarpmış ve muhtemelen hastaneye götürülmüş.
Emniyetin kaydı var ancak neden bu kayıt Ahmed'e iletilmemiş bilinmiyor.
Olayı gören tanıklar polisin geldiğini ve olaya müdahale ettiğini onaylıyor.
25:01Olayın Anlatımı: Kayıp kişi bir bayana el kaldırmış, bayan yanlış anlayınca iki-üç kişi gelip adamı yere yatırıp polisi aramış.
Polis gelip adamı alıp götürmüş.
Kayıp kişi Türkçe konuşamıyor, gelen gidene selam veriyor ve köşede oturuyor.
25:49Kayıp Kişinin Durumu: Kayıp kişinin polis tarafından alındığı duyulduğunda, onun deport edildiği düşünülmüş.
Polis, emniyet ekipleri yakaladığı kişileri il göç idaresine götürüyor.
Kayıp kişinin kayıtlarında herhangi bir yerde bulunamamış, hastanelerde de kayıt yok.
26:49Arama Çalışmaları: Gaziosmanpaşa il cemiyet'e gidildiğinde resmi olarak kayıp kişinin orada olmadığı belirtilmiş.
Küçükköy ilçe emniyetinde sorun olduğu söylenmiş, ancak orada da kayıp kişi bulunamamış.
Kayıp kişinin parmak izi var ve kimliğini gösterebilme yeteneği olup olmadığı bilinmiyor.
28:10Kayıp Kişinin Durumu Üzerine Düşünceler: İstanbul'un orta yerinde kayıp bir adam aranıyor.
Büyük şehirde herkesin birbirini tanımaması, kayıp kişinin durumunu zorlaştırıyor.
Sarı çizmeli Mehmet Ağa çocuğu emanet etmek büyük bir hata olabilir.
29:08Yurt Dışında Yaşam Hakkında Görüşler: Yurt dışında kendini anlatamadığın hiçbir yerde güvenli yaşamanın mümkün olmadığı belirtiliyor.
Azerbaycan'a gidebileceği için orada kendini anlatabileceğini düşünüyor.
Yurt dışında kendini nasıl anlatacağını bilmekten tedirginlik duyuyor.
30:28Arama Çalışmalarının Devamı: Halı sahadakilerin görme ihtimaline karşın esnaflara da sorulacak.
O sıralarda futbol oynayanların da şahitlik etmiş olabileceği düşünülüyor.
Recai Bey, kayıp kişiyi dün Gaziosmanpaşa Meydanı'nda Atatürk Anıtı önünde bankta yatarken görmüş.
31:31Kayıp Amca Arayışı: Hüseyin adlı kişi kayıp amcasını aramak için koşuyor ve araçla beş-on dakikada oraya ulaşabileceklerini düşünüyorlar.
Kayıp amca, sokakta kalmayı zorunda kaldıysa hala orada olabilir.
Hüseyin, amcasını bulmak için bir an evvel oraya ulaşmak istiyor.
32:15Kayıp Amcanın Durumu: Kayıp amca, bitkin bir haldeydi ve bir saatten fazla uyudu.
On gündür dışarıda olduğu için bitki olmuş olabilir.
Kayıp amca, Gaziosmanpaşa Atatürk heykelinin önündeki banklarda yatıyor.
33:30Aile Durumu: Ahmet, babasıyla ayrı oturuyor ve amcasıyla birlikte oturuyor.
Evde annesi, amcası, amcasının eşi ve iki çocuğu var.
Amcanın epilepsi hastalığı var ve iki kattan düşmüş.
35:16Polis ve Kayıp Amca: Kayıp amcanın adı ve soyadı emniyete verilmiş ancak emniyet "biz almadık" diyor.
Ambulans da kayıp amcayı almamış.
Ahmet, babasının fotoğrafını polisin telefonunda görmüş.
38:16Muradiye Hanım'ın Tanıklığı: Muradiye Hanım, 22 Eylül'de Gaziosmanpaşa Meydanı'nda bir mağazanın önünde yatarken kayıp amcayı görmüş.
Muradiye Hanım, kayıp amcanın daha zayıf olduğunu ve üzerinde diğer kazağı olduğunu hatırlıyor.
Kayıp amca, kaybolduğunda hava sıcaktı, şimdi ise buz gibi.
39:26Arama Planı: Kayıp amcanın dün ve ondan önceki günlerde Gaziosmanpaşa Meydanı'nda görüldüğü muhtemel.
Hüseyin, Gaziosmanpaşa Meydanı'na gidecek ve bahsedilen iki noktaya bakacak.
Hüseyin, on beş dakika içerisinde kayıp amcayı bulmayı hedefliyor.
41:46Kayıp Kişi Arayışı: Hüseyin, 15 dakikalık arama süresinin bittiğini ancak henüz müjde veremeyeceğini belirtiyor.
İzleyicilerin ihbar ettiği bölgede arama yapılıyor, ancak henüz kayıp kişi bulunamıyor.
Gaziosmanpaşa ilçe zabıta ekipleri ve izleyiciler bölgeyi dolaşarak arama yapıyor.
42:55İzleyici İhbarları: Kayıp kişi en son kaymakamlık bölgesinde görülmüş.
Gaziosmanpaşa meydanında çok sayıda izleyici arama yapıyor.
İzleyiciler, kayıp kişinin caminin bahçesinde, hastanenin yakınında ve özel bir bankanın önünde yattığını gördüklerini söylüyor.
44:37Emniyet Yetkililerinin Bilgisi: Gaziosmanpaşa ilçe emniyet müdürlüğü yetkilileri, Taha Abdülbahir'in kaybolduğu 17 Eylül Çarşamba günü bölgede kavga, darp ve benzeri konularda herhangi bir ihbar almadıklarını belirtiyor.
Eğer Taha Abdülbahir'e bir müdahale olsaydı, bunun kendi bilgileri dahilinde olacağını aktarmışlar.
İzleyiciler, kayıp kişinin selam verdiğini, el salladığını ve tebessüm ettiğini anlatıyorlar.
48:16Arama Devam Ediyor: Son iki gün ve bu sabahki ihbarlar, kayıp kişinin bu bölgede olduğunu gösteriyor.
Zabıta ekipleri ve polislerle birlikte arama yapılıyor.
Gaziosmanpaşa ilçe emniyet müdürlüğü ekipleri, yayınların ardından bölgedeki devriyelerini arttırmışlar.
52:03Adıgüzel ve Sümeyye Taş Çiftinin Hikayesi: Adıgüzel ve Sümeyye Taş çifti bir süre ayrıldıktan sonra barıştılar.
Sümeyye, babasından onay çıkınca anneannesini dinlemeden ve kadına hoşça kal demeden Adıgüzel'e gitti.
Adıgüzel, Sümeyye'yi Eminönü'ne götürmüş ve ona çanta almış.
53:13Sümeyye'nin Evden Ayrılışı: 16 Eylül'de Kocaeli Gebze'deki evini terk eden Sümeyye, kaybının sekizinci gününde Müge Anlı'da bulundu.
Adıgüzel, karısının kendisini çok sevdiğini ve çok mutlu olduklarını iddia etti.
24 yaşındaki Sümeyye, bir buçuk yıllık evliliği boyunca bir kez olsun hediye alamamış ve deniz kenarına gidip bir çay bile içememişti.
53:51Çiftin Yeniden Birleşmesi: Sümeyye, kocası için yakınlarını karşısına alıp yeni başlangıca imza attı.
Ekibin sürprizi olan el ele tutuşma, Adıgüzel'e de örnek teşkil edecekti.
Adıgüzel, eşine hediyeler alma sözü verdi ve ilk armağanı çanta oldu.
54:45Eminönü'deki Romantik Gezinti: Sümeyye, kendini iyi ve mutlu hissettiğini, eşinin mutlu görmek kendisini de mutlu ettiğini söyledi.
Martı sesleri ve vapur düdükleri arasında kestanelerle kalpleri gibi elleri de ısındı.
Sümeyye, deniz havası alıyor ve İstanbul'u istiyor, kocasını dinliyordu.
55:49Evlilik Hayallerinin Gerçekleşmesi: Sümeyye, hayatında eksik bir şey olduğunu fark etti: bir çiçek almamıştı.
Adıgüzel, "Hayatımın en güzel çiçeği sensin" diyerek Sümeyye'ye çiçek verdi.
Romantik günün sonunda Sümeyye, hayalini kurduğu gelinliğin ve yüzüğün sözünü aldı.
56:38Evine Dönüş: Sümeyye Taş, Kocaeli Gebze'deki evine döndüğünde kayınvalidesi İsmihan Hanım'ı karşıladı.
İsmihan Hanım, oğlu ve gelininin hayatlarına karışmayacağını söylemişti.
Sümeyye, kayınvalidesine çiçek getirdi ve İsmihan Hanım, evladının mutluluğunun her şeyden önce geldiğini belirtti.
58:22Yeni Başlangıç: Gönül bağlarını güçlendiren taş çifti için sırada evlerini düzene sokmak vardı.
Adıgüzel, eşine ev işlerinde de yardım etmeye çalışacağını söyledi.
Müge Anlı, çiftin yeni düzenlerinde daha mutlu olabileceğini umdu.
59:41Yaşlı Kayınvalidenin Durumu: Adıgüzel'in annesine üzülüldü, belirli bir yaştan sonra yanında birilerini arzu etmesi normal görülüyor.
Yaşlı kayınvalidenin önüne sadece soğan, sarımsak ve çay koymak yerine daha iyi bir yemek sunulması gerektiği vurgulandı.
Yaşlıları aç bırakmanın, ileride kendi yaşlılığında aç kalma riski taşıdığı belirtildi.
1:01:42Kadriye Aslan Başkurt'un Dertli Durumu: Kadriye Aslan Başkurt'un kızı psikiyatrik bir rahatsızlık geçirmiş ve arabasını atlayarak Türkiye'yi dolaşıyor.
Kızın psikolojisi bozuk olduğu ve etrafındakilere zarar vermesinden korkuluyor.
Kızın şiddete uğradığı ve uygunsuz hareketler yapabildiği belirtiliyor.
1:02:46Kayıp Dilek Başkurt'un Hikayesi: Kadriaslan Başkurt, Sakarya'dan kaybolan 36 yaşındaki kızı Dilek Başkurt'u bulmak için programa başvurdu.
Temmuz ayının ilk haftasında okullar kapanınca kızını aldı, iki akşam kaldıktan sonra evi terk etti ve bir daha göremedi.
Dilek Başkurt, evini terk ettiği günden bu yana aracıyla Türkiye'nin dört bir yanını geziyor.
1:03:11Trafik Cezaları ve Psikolojik Durum: Dilek Başkurt'un annesinin evine Konya, Hendek, Ahlat, Elazığ, Kahramanmaraş gibi farklı illerden trafik cezası kağıtları geliyor.
Kız, yoldan geçen kişilere bağırıyor, küfür söylüyor, şarkı söylüyor ve insanları rahatsız ediyor.
Kadriye Hanım, kızının psikolojisinin çok bozuk olduğunu ve bir an önce bulunup tedavi olması gerektiğini belirtiyor.
1:04:08Telefon Görüşmeleri ve Durumun Vahimliği: Kadriye Hanım, kızıyla birkaç kez telefonla konuştuğunda durumun düşündüğünden daha vahim olduğunu anladı.
Kız, annesini tehdit ediyor, küfür söylüyor ve sevgilisinden birlikte olduğunu düşünüyor.
Kız, gerçek annesinden babasını arıyormuş ve hastalığının boyutu bu.
1:04:31İstanbul'daki Son Durağı ve Endişeler: Sakarya'dan ayrıldıktan sonra Konya, Elazığ ve Bitlis'e trafik cezaları ile uzanan yolculukların ardından bilinen son durağı İstanbul'du.
Kadriye Hanım, kızının arabasında kalıyor, otoparklarda yatıyor, kalkıyor ve üç aydan beri yıkanmamış, pislik içinde olduğunu düşünüyor.
Aylarca aradığı evladını kendi imkanlarıyla bulamayan anne Kadriye Hanım, Müge Anlı'dan yardım istiyor.
1:05:30Polis ve Adliye Deneyimleri: Kadriye Hanım, polise gittiğinde adliye yolluyor, adliyeye gittiğinde polise yolluyor ve hiçbir sonuç alamadığını belirtiyor.
Kızının hastalığı ile ilgili raporu olmadığını, babasının ona vasilik davası açtığını söylüyor.
Kızının çalıştığı yerde birisi parasını aldı, dolandırdı ve parasını alamayınca tehdit etti, bu da kızının zaten bozuk psikolojisini daha da kötüleştirdi.
1:06:17Araç Bilgileri: Kadriye Hanım, kızının kullandığı aracın markasını ve plakasını veriyor.
Kızın kullandığı araç Adana, Diyarbakır, Ceyhan 985 plakalı gri renkli Hyundai.
Bu araç hem kendisi için hem de izleyiciler için tehlikeli bir durumdan bahsediliyor.
1:07:13Müge Hanım'ın Tehlikeli Davranışları: Müge Hanım, Hyundai Tucson model aracıyla Türkiye'yi dolaşıyor ve çeşitli yerlerde ceza almış.
2 Ağustos'ta Kahramanmaraş'ta Elbistan Hastanesi'nde müzik cihazlarını kamunun huzurunu bozacak şekilde kullanmış.
4 Ağustos'ta Elazığ'da, 8 Ağustos'ta Bitlis'te ve 15 Ağustos'ta Konya'da hız sınırını aşmış.
1:08:21Müge Hanım'ın Kişisel Durumu: Müge Hanım güvenlik görevlisiymiş ve beş yıl önce eşinden boşanmış.
Boşanmanın ardından sekiz yaşında bir oğlu var ve oğlunun velayetini almış.
Boşanmanın ardından arabasını satıp bir ev almış, kısa süre sonra evi satarak tekrar araba almış.
1:09:00Müge Hanım'ın Psikolojik Sorunları: İş yerinde sorunlar yaşıyor, sokaktaki insanlara tepki gösteriyor, kendi kendine şarkı söylüyor ve bağırıyor.
Küfür ediyor, erkek gibi sövüyor ve geline, çocuklarına ve babasına tehditler savuruyor.
Ankara'ya gittiğinde bir buçuk saat bariyerlere vurmuş, tekeri patlamış ve jantın üstüne gitmiş.
1:09:38Aile ve Polis Durumu: Müge Hanım'ın babası, kızının durumunun çok kötü olduğunu ve bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Babası, kızının canından ve diğer vatandaşların canından endişeli olduğunu söylüyor.
Polis, Müge Hanım'ın plakasını ve fotoğrafını paylaşarak izleyicilerden yardım istiyor.
1:11:20Tedavi ve Takip: Müge Hanım'ın doktorunu destekleyen bir raporu var ve ilaç alması gerekiyor.
Babası, oğlunun ve gelinin babasıyla birlikte doktora gitmiş ve şizofreni olabileceği belirtilmiş.
Müge Hanım'ın İstanbul'da Şişli'de bir otoparkta kaldığı ve 15 gün önce 7 bin lira ödenerek oradan çıktığı öğreniliyor.
1:15:04Son Durum ve Arama: Müge Hanım'ın 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden 24 Eylül'de geçtiği ve 25 Eylül'de saat 13:37'de geçtiği tespit edilmiş.
Müge Hanım'ın ilacı içmeyi reddettiği ve lavabonun içine attığı belirtiliyor.
Babası, kızının psikiyatri kliniğinde yatarak tedavi olması gerektiğini ve ilaçların daha muntazam verilmesi gerektiğini söylüyor.
1:17:48Sağlık Durumu ve İzleyici İletişimleri: Konuşmacı, üç ayda üşüttüğünü ve klimaların kendisini mahveddiğini belirtiyor.
İzleyicilerden biri, Mimar Oba'da bir hanımefendinin kızını taciz ettiğini iddia ediyor.
Funda Hanım, Büyükçekmece Mimar Sinan'da bu hanımefendinin aşırı hızlı sürdüğünü, küfürler sarf ettiğini ve kucağında iki yaşında bebeği olduğunu anlatıyor.
1:21:49Emniyet Ekipleri ve Arama Çalışmaları: Emniyet sivil ekiplerinin sayısı artmış ve çevredeki evsizlere bu hanımefendinin görüp görmediklerini soruyorlar.
Caminin önündeki ağacın altında sabah saat dokuz sıralarında bantta yatar vaziyette, bir vatandaştan su istemiş ve gözden kaybolmuş.
Müge ve Gül, bu hanımefendiyi bulmak için Mimar Oba'ya gideceklerini belirtiyorlar.
1:23:33Diğer İzleyici Deneyimleri: Gökçe Hanım, aynı hanımefendinin kendisini de taciz ettiğini, çok hızlı sürdüğünü ve küfürler ettiğini anlatıyor.
Hanımefendinin yanında orta yaşlarda bir erkek olduğu ve yol boyunca arkadan taciz ettiği belirtiliyor.
Mimar Oba'da ana cadde üzerindeki güvenlik kameralarına bu hanımefendinin saat 14:10 ile 14:30 arası yansımış.
1:25:34Tehlikeli Durum ve Arama Sonuçları: Bu hanımefendinin sokaklarda dolaşması tehlikeli bir durum olarak değerlendiriliyor.
Yanındaki erkek adamın da hayatı tehlikede olduğu ve normal bir insan gibi bakıldığı belirtiliyor.
Arnavutköy'e doğru giden bir otobüsün içinde izleyiciler tarafından bu hanımefendinin görüldüğü ve video çekildiği öğreniliyor.
1:30:13Birinin Bulunması: Bir kişi Arnavutköy'de bulunuyor ve onu tutmak için iki kişi yardımcı oluyor.
Kişi, oğlunun fotoğrafını gösterildiğinde gözü doldu ve tanıdı kendisini.
Ahmet adlı kişi, kişiye seslenerek "Bekleyeceğiz, bekliyorum" dediğini belirtiyor.
1:31:22Teslim Edilme Planı: Kişi, Merkez Camii'ne teslim edilecek ve orada bir karakola teslim edilmesi daha mantıklı olabilir.
Kişi, on gündür arandığını ve Hüseyin'in daha önce gelseydi iyi olacağını söylüyor.
Müge Hanım, Sude Hanım ve yanındaki eki beyefendiye teşekkür ediyor.
1:32:21Durumun Değerlendirilmesi: Müge Hanım, reklam arasında gezerken videoyu görür görmez Sude Hanımla irtibata geçtiğini belirtiyor.
Kişi kaçacak bir durumda değil ve Arnavutköy Merkez Camii'ndeki vatandaşlardan yardım isteniyor.
Otuz iki dakikalık bir yolculukla oraya gidip, sağ salim teslim alıp ailesine kavuşturmak için yola devam edecekler.
1:32:54Baba ile İletişim: Baba, "Gelicem alacam seni" dediğini ve "Elhamdülillah" dediğini belirtiyor.
Kişi, Arapça bilen birinin var olduğunu ve bir yerden mi götüreceklerini bilmediğini söylüyor.
Kişi sağlıklı olduğunu ve son hali bu olduğunu belirtiyor.
1:33:26Diğer Kızın Aranması: Muhtar azası Feyzullah Çoraman'ın darısı olan diğer kızın da bulunması gerekiyor.
Bu durum hem kendi adına hem toplum adına tehlikeli ve ciddi bir problem oluşturuyor.
Baba tam zamanında bulunmuş çünkü bulunduğu yerden uzaklaşıyor ve minibüse binmiş yarım saatlik bir yola gittiğine göre uzaklaşıyordu.
1:34:37Muhtar Azası Cinayeti: 3 Ekim 2020 tarihinde Antalya Elmalı Dereköy Mahallesi'nde evinin önünde silahlı saldırıya uğrayan muhtar azası Feyzullah Çoraman, iki ay sonra yaşamını yitirdi.
Rahmetli, vefat etmeden önce verdiği ifadede aralarında husumet olduğu için Hasan, Eyüp ve Osman'ı işaret ediyor.
Muhtarın arabasını ve Feyzullah'ı vuranın kim olduğu henüz ortaya çıkmamış.
1:36:24Feyzullah Çoraman'ın Saldırısı ve Şüpheliler: Feyzullah Çoraman saldırının ardından ifadesinde kendisine kasteden kişiler olarak Hasan Şen, oğlu Eyüp Şen ve kuzeni Osman Şirin'in isimlerini veriyor.
Bu üç şüpheli Feyzullah Çoraman'ın ifadesi üzerine tutuklanarak cezaevine gönderiliyor, ancak bir süre sonra tutuksuz yargılanmalarına karar veriliyor.
Rahmetli hayatını kaybettiğinde yanında muhtar da var.
1:36:44Muhtarlık Seçimleri ve Kavgalar: Hasan Bey, önceki muhtar olarak Feyzullah Bey ile muhtarlık seçimleri nedeniyle sürekli tartışıyor.
Geçiler yukarı gitti ve su davası vardı; Hasan Şen suyu kendi tarafına çevirdiğinde sürekli tartışırlardı.
Sultan ablanın kocasının kardeşi suyu kesen uymuş, Hasan Bey de su kesmediğini ancak kendisinden bildiklerini söylüyor.
1:37:36Saldırı Anı: Olay günü muhtarı azasının yanında olan köy muhtarı Muhammed Durmuş canlı yayındaydı.
Hasan Bey, Feyzullah Bey ile aralarında problemler olduğunu ve konuşmadığını belirtiyor.
Feyzullah Bey ile silahlı saldırıya uğrayacak kadar düşmanlık vardı ve arabayı tarayacak kadar düşmanlardı.
1:38:27Saldırı Süreci: Feyzullah indirildikten sonra on metre gitmeden silah geldi arabaya.
Köy muhtarının saldırı anından sonra azasını kaderine terk edip sessiz kalması tuhaftı.
Arabanın burnu belirli bir tarafa bakıyordu ve sağdan indi.
1:39:16Silah Sesleri ve Kaçış: İki el ateş edildi, muhtar üç silah sesini duymadığını, iki taneyi net geldiğini söylüyor.
Feyzullah'a ayrı bir kurşun sıkılmış ve beş tane kovan bulunmuş.
Muhtar kaçarken Feyzullah'ın düştüğünü görmediğini, dönüp bakma şansı olmadığını belirtiyor.
1:39:49Muhtarın Kaçışı ve Soruşturma: Muhtar yayladan alınıp nezarete götürüldü çünkü Feyzullah vurulduğunda beraber oradaydılar.
Feyzullah vurulduğu gün sadece bir ışığın geldiğini hatırladığını, Kuran'ı görmediğini söyledi.
Muhtar yaylaya kaçınca köylülerin ne yapacağı soruluyor.
1:41:39Arabanın Durumu: Arabanın sol tarafına kurşun isabet etmiş, ilk kurşun alt taraftan giriyor, diğeri camdan giriyor.
İçeri mahvediyor, sayacın orayı kırıyor.
Arabada dokuz tane büyük kurşun var ve muhtar baş hizasında vurulduğunu söylüyor.
1:44:16Silah Atışlarının İncelenmesi: Muhtar, Ayşegül'ün sıkıldığı yerin tam olarak nerede olduğunu iddia ediyor.
Hakan, Ayşegül'ün yanına gidecek ve ateş eden kişilerin nerede saklandığını sorgulayacak.
Ayşegül, kurşun sesini ilk arabanın altından duymuş, daha sonra cama isabet ettiğini belirtiyor.
1:45:20Silah Atışlarının Zamanlaması: Ayşegül, iki tane peş peşe silah sesi duymuş ve iki arabayı isabet ettirmiş.
Ayşegül, silah seslerini duymadığını iddia ediyor, ancak iki kere duyduğunu kabul ediyor.
Ayşegül, arabanın hareket ederken üst üste aynı hizadan iki isabet aldığını belirtiyor.
1:46:37Silah Atışlarının Teknik İncelemesi: Ayşegül, arabanın hareket ederken ateş edildiğini ve ilk atışın arabanın hareket ettirdiğini söylüyor.
Ayşegül, peş peşe ateş edildiğini, saniye geçmeden sıkıldığını belirtiyor.
Ayşegül, aynı anda peş peşe ateş eden kişinin iyi bir atışçı olması gerektiğini vurguluyor.
1:48:25Silah Atışlarının Sonrası: Ayşegül, gece karanlık ve sabaha karşı üç olduğu için silah atıcıların ulaşması zor olduğunu belirtiyor.
Ayşegül, silah atıcılarla konuşamadığını ve telefonla aramadığını, yas yasağı olduğunu söylüyor.
Ayşegül, savcının aralarındaki durumu bilmediğini ve yasak koyduğunu ancak birbirlerini bildikleri için konuşabileceklerini belirtiyor.
1:49:23Düşman İlişkisi: Ayşegül, Hasan Şen'in yeğeni Sün Abdurrahman Durmuş ve abisi olduğunu belirtiyor.
Ayşegül, silahın kendisine doğrultulduğunu düşünüyor ve düşmanının Feyzullah olduğunu söylüyor.
Ayşegül, savcıya düşmanın ismini söylediğini ve Mehmet Durmuş'un kendisine silah sıktığını belirtiyor.
1:51:08Geçmişteki Olaylar: Ayşegül, Mehmet Durmuş'un oğluna on yedi-on sekiz yıl önce silah sıktığını ve yaraladığını söylüyor.
Ayşegül, Mehmet Durmuş'un cezaevine girmediğini ve nezarette yatmadığını belirtiyor.
Ayşegül, kardeşinin oğlunun öldüğünü ve Mehmet Durmuş'un Antalya'da kan davasını sürdürdüklerini söylüyor.
1:52:20Silah Sıkma İddiaları: Konuşmacılar, 16-17 yıl önce yaşanan bir olaydan bahsediyor ve hasımların hala aynı köyde yaşadıklarını belirtiyor.
Feyzullah'ın evinin yanında silah sıkıldığı ve içkili eryıllar olduğu iddia ediliyor.
Konuşmacı, kendisinin silah sıkmadığını yemin ederken, olay günü silah sıkıldığını kabul ediyor.
1:53:31Silah Sıkma Olaylarının Detayları: Çocuklar her gece silah sıkıldığını duymuş ancak muhtarla birlikte bakmamışlar.
Gece saat 3'e kadar feneri söndürdükleri belirtiliyor ve bu süre zarfında sürekli camdan bakacak hali olmadığı söyleniyor.
Ülgen Hanım, her akşam içip geri döndüklerini ve kocasının "bir şey olmaz" dediğini anlatıyor.
1:54:54Muhtarla İlişkiler: Konuşmacı, her akşam geç saatte (11-12) muhtarla birlikte iki saatte eve döndüklerini belirtiyor.
Bazı günler hiç gelmediği, bir ayda veya iki ayda bir geldiği söyleniyor.
Bir gün evine gelmediği için endişelenildiği ve "bir şey olacak" dediği anlatılıyor.
1:55:54Balkonda Yaşanan Olay: Gece gelip içkili geldiği zaman balkona çıkarıp "benim başımda büyük bir olay var" dediği anlatılıyor.
"Başıma bir iş gelirse bu çocukların peşini salma" dediği belirtiliyor.
Bu olayın ne olduğu merak ediliyor ve konuşmacı, bu olayı bilmediğini söylüyor.
1:57:12Olayın Analizi: Olayın basit olduğu, önce silah sesleri duyulduğu ve sonra Feyzullah'ın vurulup vurulmadığı belirtiliyor.
Aynı hizada iki kurşunun nasıl isabet ettiği sorgulanıyor ve hesaplamaları olduğu söyleniyor.
Okulun duvarında ateş izleri olduğu ve alt taraftaki kameradan görünen ateş izleri olduğu belirtiliyor.
1:57:59Kaçış ve İddialar: Kaçıp gittikleri için gözaltına alındıkları belirtiliyor.
O gece sarhoş oldukları, kavga ettikleri, Feyzullah'ı vurdukları ve sonra uzaktan saldırı olduğunu iddia ettikleri söyleniyor.
Feyzullah'ın Muhammed'in adını vermediği, sadece Hasan Bey'in adını verdiği belirtiliyor.
2:59:34Feyzullah Çoman'ın Vurulması ve İfade Verme Süreci: Feyzullah Çoman Ekim 3'ünde vurulmuş, yoğun bakımda 40 gün kalmış ve Kasım ayında kendine gelmiş.
Feyzullah'ın eşi ve muhtar, olayın gerçekleştiğini söylemiş, ancak dört ay sonra ifade vermesi sorgulanıyor.
Feyzullah'ın vurulduğunda Hasan Osman'ı gördüğünü iddia ettiği belirtiliyor.
2:01:18Muhammed'in Olay Sonrası Davranışları: Muhammed, silahla ateş açıldığını ve ailesinin yanına yaylaya gittiğini iddia ediyor.
Olaydan sonra 5-10 dakika geçmeden 112'yi arayıp durumu bildirdiğini söylüyor.
İlk önce Feyzullah'ı aradığını, sonra karakola ve İsmail Çetin'e haber verdiğini belirtiyor.
2:03:17Olay Sonrası Soruşturma: Feyzullah ambulansa götürüldükten sonra Muhammed etrafa kimin vurduğunu sormuş ancak cevap alamamış.
Muhammed, Hasan, Eyüp ve Osman'ın kendisine silah doğrultması için bir neden olmadığını söylüyor.
Mehmet Durmuş'tan şüphelendiğini, ancak o gün karakolda bu adamların isimlerini söylemediğini belirtiyor.
2:06:09Olayların Arka Planı: Olayların başlangıcı, Feyzullah'ın mallarını otlattığı yere mal getirmemek için açılan bir davadan kaynaklanıyor.
Feyzullah'ın oğlu, karşı tarafın oğlunu öldürmüş ve bu da iki aile arasında devam eden bir kavga yaratmış.
Feyzullah'ın kardeşi şu anda cezaevinde yatıyor.
2:07:11Ahmet'in Bulunması ve Son Durum: Arnavutköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Ahmet'i bulup Yavuz Selim Polis Merkezi'ne götürüyorlar.
Program sunucusu, izleyicilere ve emniyet ekiplerine teşekkür ediyor.
Feyzullah'ın karısı, olay öncesi Feyzullah'ın "başımda büyük olaylar var" dediğini ve şikayetçi olursa onları da öldürürler dediğini anlatıyor.
2:11:39Feyzullah'ın Davranışları ve Karısı: Feyzullah'ın karısı bir ay eve gelmiyordu, ancak gündüz akşama kadar evde olup birlikte iş yapıyorlardı.
Feyzullah'ın evine gitmeme şansı sıfırdı, başka yere gittiği söyleniyordu.
Feyzullah'ın karısı bir ay eve gelmediği halde, konuşmacı her gün evde olduğunu iddia ediyor.
2:12:09Mihriban ve Şüpheler: Konuşmacı büyük kızı Mihriban'ı ve Mervan'ı bahsediyor.
Mihriban'ın kaçtığı birisi olduğu ve onlardan şüphelenildiği belirtiliyor.
Mihriban'ın kaçtığı kişi Muhammed'i niye vuracağı sorusu soruluyor.
2:13:08Feyzullah'ın Yaşam Tarzı: Feyzullah kumar oynuyordu ve kumar borcu vardı.
Feyzullah alkol, kumar ve kadınlarla ilgili sorunlar yaşadığı belirtiliyor.
Feyzullah'ın silahlı saldırıya uğradığı ve kimin ayağına bastığı sorgulanıyor.
2:14:04Feyzullah'ın Tehditleri ve Son Olaylar: Ülger'e "adam bana bir şey olursa çocuklarını da öldürürler" dediği ve "alın gidin bu köyden" dediği belirtiliyor.
Feyzullah'ın traktörle giderken köyün göbeğinde taşlandığı ve bunu gören olmadığı söyleniyor.
Konuşmacı, Feyzullah'ın beraber gezerken kimseyle bir sıkıntısı olmadığını iddia ediyor.
2:15:15Son Tartışma ve Veda: Karısı bir aydır eve gelmediği halde, konuşmacı her gün evde olduğunu tekrarlıyor.
Konuşmacı, akşam veya gündüz işleri olduğunda gittiklerini, akşam olmazsa sabah yine geldiklerini söylüyor.
Program sonunda vedalaşma yapılıyor ve Philips ev ürünleri ile Müge Anlı'nın sunduğu "Tatlı Serti" programı tanıtılıyor.

Müge Anlı'nın "Tatlı Sert" Programı

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir