Buradasın

Müge Anlı'nın Aile Arama ve Kayıp İnsanlar Programı

youtube.com/watch?v=rTd05rW46ko

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Müge Anlı'nın sunduğu bir televizyon programıdır. Programda Müge Anlı, kayıp insanlar, aile arama hikayeleri ve babalık davaları ele almaktadır.
Program, birkaç farklı hikayeyi içermektedir. İlk bölümde 18 yaşındaki Burcu Saygılı Doğan'ın biyolojik ailesini bulma süreci anlatılırken, diğer bölümlerde 24 yaşındaki Havva Tekten, 29 yaşındaki Kübra Yeniay ve 9 yaşındaki Tutku Dilara Kayıkçı'nın kaybolma vakaları ele alınmaktadır. Özellikle Dilara'nın kaybolma olayı ve Umut adlı kardeşinin bu olayla ilgili ifadeleri detaylı şekilde incelenmektedir.
Programda ayrıca Uğur Dündar'ın babalık davasının DNA incelemesiyle reddedildiği bilgisi de paylaşılmaktadır. Toplumsal eleştiriler, genç annelerin evlilik dışında doğum yapması durumunda yaşadığı zorluklar ve pedofili konusunda uyarılar da programın içeriğinde yer almaktadır.

00:02Gizli İşler ve Suçlar: Gizli yapılan her işin sonu bellidir ve bir kişi eşini öldürdüğünü itiraf etti.
Mahkeme heyeti altı isminde tutuklanmasına karar verdi.
Dokuz yaşındayken kaybolan bir çocuğun nerede olduğunu bilmek için bir baba sorgulanıyor.
00:51Kayıp Çocuk Davası: Çocuğun peşinde olanlar, babanın servetinin peşinde olduğu iddia ediliyor.
Kızı kaybolduktan sonra aşırı zenginleştiği söylenen baba hakkında şüpheler var.
Çocuğun kastabl Cide'de bir çiftlik alması gerektiği iddia ediliyor.
01:27Ablasının Kaçırılması: Ablasının kaçırıldığını söyleyen kardeş, hilli sakallı, kilolu bir adamın ablasını götürdüğünü anlatıyor.
Kardeş, ablasını camiye götürdüğünü ve evin caminin yanındayken gösterilebileceğini söylüyor.
Müge Hanım ile baş başa konuşmak daha iyi olacağını belirtiyor.
02:14Müge Anlı'nın Programı: Müge Anlı'da "Hayatta her şeyin yolu bulunur" ve "Haklı olmak değil mutlu olmak önemli" sloganları kullanılıyor.
İçimizdeki kelebeklerin hep böyle uçuşması dileniyor.
Her şeyin insanlar için olduğu vurgulanıyor.
03:00Öğretmenler Günü: Eskişehir Milli İrade İlkokulu 4B sınıfı öğrencileri, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla dört tekerlekli sandalye bağışladılar.
Program sunucusu, öğrencilerin bu yaşta bu tür yardımlarda bulunmalarının ileride şahane olacağını belirtiyor.
Program sunucusu, öğretmenler gününü kutlayarak Mustafa Kemal Atatürk'ü başöğretmen olarak anıyor.
04:29Uğur Dündar'ın Babalık Davası: Uğur Dündar, DG adlı kişi tarafından şahsıma açılan babalık davasında adli tıp kurumu DNA incelemesi yapmış ve biyolojik babalık iddiasını kesin olarak reddetmişti.
Mahkeme kararını verdi ve gereksiz davayı reddetti.
Uğur Dündar, en baştan beri DNA teslim olduğunu ve baba olmadığını belirtmişti.
05:39Burcu Saygılı Doğan'ın Hikayesi: 19 yaşındaki Burcu Saygılı Doğan, hiç tanımadığı ailesini aramak için stüdyoda.
10 Ekim 2006 tarihinde Kayseri'nin Melikgazi ilçesindeki Özel Erzincan Hastanesi'nde doğar doğmaz biyolojik annesinin kucağından alınmış.
Doğum belgesinde annesinin adı Hatice Küçük olarak yazıyor.
06:16Evlatlık Gerçeği: 18 yaşındaki Burcu Saygılı Doğan, hiç bilmediği biyolojik ailesini bulmak için kendisini büyüten annesini de yanına alıp Müge Anlı'nın kapısını çaldı.
16 yaşında bir rüya görerek evlatlık olduğunu öğrendi ve annesine sordu.
Büyüten annesi, Burcu'nun biyolojik annesine çok benzediğini ve onu isteyerek bilerek verdiğini anlatıyor.
08:40Aile Arayışı: Burcu, hikayesini tamamlamak ve ailesini bulmak istiyor.
Burcu'nun yanında eşi ve amcası var, ona destek vermek için geldiler.
Burcu, içini rahatlaması için annesini aramak istediğini ve neden verdiğini merak ettiğini belirtiyor.
10:18Burcu'nun Yetiştirilmesi: Burcu'nun biyolojik annesi, onu Selçuk Saygılı ve Pakize Saygılı'ya emanet etmiş ve onlara evlat sevgisini vermiş.
Burcu'nun biyolojik annesi, ona annesinin sevgisini tattırmak istemiş ve on sekiz yaşına kadar onu beklemişler.
Burcu'nun biyolojik annesi, on beş gündür kulağına ezan okumuş ve onu küçük ellerinden büyütmüşler.
12:06Burcu'nun Evliliği ve Durumu: Burcu'nun biyolojik annesi, on sekiz yaşına kadar onu yetiştirmiş ve bu yıl düğün yapmış.
Burcu'nun biyolojik annesi, onu çok istiyor ve onun mutlu olmasını diliyor.
Burcu'nun biyolojik annesi, onu alıp büyütmek ve hayata hazırlamak en büyük sevap ve hazine olduğunu düşünüyor.
13:31Burcu'nun Biyolojik Annesinin Notu: Burcu'nun biyolojik annesi, 2006 tarihinde doğum neticesinde sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini yazmış.
Bakacak maddi imkanı olmadığı için çocuğunu gönül rızasıyla Selçuk Saygılı ve Pakize Saygılı'ya verdiğini belirtmiş.
İleride herhangi bir hak talebinde bulunmayacağını yazmış ve altına imzasını atmış.
14:07Burcu'nun Biyolojik Annesinin Durumu: Burcu'nun biyolojik annesi, beş yaşındaki bir çocuğun elinden oyuncak bebeğini alamazken, nasıl bir yaşantısı vardı ki Burcu'ya evlatlık vermek zorunda kaldı.
Burcu'nun biyolojik annesi, on altı yaşında öğrendiğini ve on sekiz yaşına kadar hiç söylenmediğini belirtmiş.
Burcu'nun biyolojik annesi, Nevşehir'in Gürşe Abuş köyünden olduğunu ve köy halkının ona evlatlık olduğunu söylemediğini, bunun için onlara teşekkür ettiğini belirtmiş.
15:57Burcu'nun Biyolojik Annesinin Desteği: Burcu'nun biyolojik annesi, Pakize Hanım'ı kutluyor ve onun yanındaymış.
Burcu'nun biyolojik annesi, onun hakkı annetir bulsun diye her zaman onun arkasındaymış.
Burcu, biyolojik annesine bir adım attığını ve onun da adım atmasını beklediğini, on sekiz yıldır ondan ayrı olduğunu ve onu hatırlayıp hatırlamadığını bilmediğini belirtmiş.
16:58Biyolojik Anne Arayışı: Bir bebek, biyolojik annesine benzediğini ve küçükken annesine benzediğini belirtiyor.
Bebek, Erciyes Hastanesi'nde dünyaya gelmiş ve sezeryan doğum yapmış.
Hatice Küç adında 20 yaşında bir anne aranıyor, 2006'da 11,10 yaşında bir kız doğurmuş.
18:01Toplumsal Sorumluluk ve Eleştiri: Konuşmacı, insanların başkalarına laf söylemesinin ve dedikodu yapmasının sorunun kaynağı olduğunu belirtiyor.
Herkesin kendi hayatına bakması ve başkalarına laf söylememesi gerektiği vurgulanıyor.
Müslümanların kendilerini eleştirmeleri gerektiği, başkalarına dedikodu yapmamaları gerektiği ifade ediliyor.
19:56Anne ve Baba Sorumluluğu: Burcu'nun babası, anneye sahip çıksaydı büyük olasılıkla Burcu biyolojik annesiyle büyüyecekti.
Toplumsal olarak kadınlar eleştirilirken, aslında babanın daha ciddi bir sorumluluğu olduğu belirtiliyor.
Kadınların güçsüz olduğu için çocuklarını vermek zorunda kaldıkları, aslında babanın daha büyük bir sorumluluk taşıdığı vurgulanıyor.
20:55Burcu'nun Durumu: Burcu, annesini bulduktan sonra babasını da bulmak istediğini ancak nasıl yapacağını bilmediğini söylüyor.
Babasının kim olduğunu bilmediğini ve hastaneye alındığı gün de dair bir şey olmadığını belirtiyor.
Hatice Küç adında 24 yaşındaki bir anne aranıyor ve onu tanıyanların çıkması umuluyor.
21:50Kaybolan Havva Tekten'in Hikayesi: 24 yaşındaki Havva Tekten, 24 Nisan Çarşamba günü İstanbul Sultangazi Esentepe Mahallesi'nden kaybolmuş ve 6 ay 27 gündür haber alınamıyor.
Havva, iki yıldır ayrı yaşadığı dört yıllık iş Emrah Bey'den Şubat ayında boşanmış ve kızını boşandıktan sonra babasına vermiş.
Havva, hayatını idame ettirmek için bir zincir markette çalışmaya başlamış ve 23 Nisan'ı 24 Nisan'a bağlayan gecede annesi Şerif'e telefonunu alarak kayıplara karışmış.
22:25Havva'nın Kaybolma Sonrası Durumu: Kaybolduktan sonra annesinin hesabından 52 bin lira çektiği ve kendi hesabından da 10 bin lira çektiği ortaya çıkmış.
Anne, son zamanlarda yaşadığı boşanma sebebiyle içine kapanmış ama saatlerce telefonuyla vakit geçiriyordu.
Anne, kızının biri ya da birileri tarafından kandırılarak götürüldüğünü veya zorla tutulduğunu düşünüyor.
23:43Havva'nın Ailesiyle İlişkisi: Havva, ayrıldığında kızını babasına bırakmış ve babasına hiç ses konuşmamış.
Havva içine kapanıktı, hiçbir sorunu kimseye anlatan birisi değildi.
Anne, kızını çok özlediğini ve her gün düşündüğünü, kızının yanına gelmesini istediğini belirtiyor.
25:24Havva'nın Kaybolma Nedenleri: Anne, boşanmaya karar verince annesine "sana geleyim mi" diye sorması garip geldiğini düşünüyor.
Havva, boşanmak zorunda kaldığında çocuğuna bakıldıktan sonra çalışabileceğini düşünüyor.
Anne, kızını geri almak için avukat tutmayı ve bölge müdürlüğüyle konuşmayı teklif etmiş.
28:21Kübra Yeniay'ın Kaybolması: 29 yaşındaki Kübra Yeniay, üç hafta önce Ankara'dan kaybolmuş ve annesi ile kız kardeşi programda.
Kübra'nın annesi, kızının 15 yaşındayken sarılmış, sonra 5-10 dakika görmüş.
Kübra'nın babası, Şeker Bayramı günü kızını annesinin evine bırakmış ve bir daha göstermemiş.
29:42Kübra'nın Evlilik Hikayesi: Kübra'nın babası, yeniden evlenmiş ve Kübra'yı annesine bırakmış.
Kübra 15 yaşında nişanlanmış, düğün yapacaklardı ama babası imza vermemiş.
Kübra zorla evlendirilmiş ve üç çocuğu var, babası imza vermemiş, sahte imza ile evlenmiş.
31:12Kübra Yeniay'ın Kaybolması: Hacer Bilen, 29 yaşındaki kızı Kübra Yeniay'ın Ekim ayında kaybolduğunu öğrenince Müge Anlı'ya başvurdu.
Kübra, 15 yaşında zorla evlendirilmiş ve 15 senedir evli, 7 senedir sokaklarda yatıyor.
Kübra'nın kocası ona şiddet uyguluyor, evden atıyor ve tehditler savuruyor.
32:31Kübra'nın Ailesi ve Durumu: Hacer Bilen'in ikinci evliliğinden olan kızı Esra Bilen, ablasını görmek istiyor ancak doğru bilgi alamıyor.
Kübra'nın üç çocuğu var ve kimin bakacağı bilinmiyor.
Kübra'nın kocası, ona ve çocuklarına tehditler savuruyor ve aile içinde çete gibi bir yapı kurulmuş.
34:38Aile İçindeki Sorunlar: Kübra'nın kocası, eski eşiyle boşanmasından sonra intikam almak için kızından alıyor.
Kocanın üç kızı var ancak erkek çocuk olmadığı için şiddet görüyor.
Programda cinsiyet belirleyen erkektir, kadınla alakası olmadığı vurgulanıyor.
37:01Programın Mesajı: Program sunucusu, ilimden uzaklaşıldığında saçma sapan şeyler konuşulduğunu belirtiyor.
Kübra'ya seslenerek ailesine erkek çocuğu olmadı diye dövmek ne demek diye soruyor.
Program, kayıp kişilerin ailelerine haber vermesini ve kavuşturulmalarını istiyor.
40:10Kayıp Çocuğun Ailesi ve Şüpheler: Onaltı yıl önce şüpheli şekilde kaybolan dokuz yaşındaki çocuğun babası, kardeşi, dayısı, eniştesi ve teyzeleri Müge Anlı stüdyosunda yüzleşti.
Çocuğun kaybolduğu zaman anneannemin evinin bahçesinde otururken telefonla konuşan kişi, çocuğun "İstanbul'u geçmiştir" dediğini iddia etti.
Çocuğun kaybolduktan sonra kayınbiraderiyle birlikte zenginleştiğine yönelik iddialar vardı.
41:09Para Artışı İddiaları: Lara kaybolmadan önce yardımla geçiniyordu, kumar ve alkol vardı, ancak kaybolduktan sonra eve koltuk takımı aldığını söylediler.
Komşular, o sıralarda poşetin içinde bir tomar para gösterdiğini belirttiler.
Mustafa Bey, bilezik aldığını iddia ederken, diğerleri bilezik parasının fazlası olduğunu ve para saçtığını söyledi.
42:28Çocuğun Kaçırılma İddiaları: Kayıp çocuğun teyzesi Hawaii, gece vakti aldığı bir telefonda yeğeninin bir çiftlik ağasının yanında olduğu söylenmişti.
Beş yaşındayken dokuz yaşındaki ablasının kaçırıldığını söyleyen Umut Kayıkçı, canlı yayınla konuştu.
Umut, ablasının parkta oynarken kirli sakallı, uzun boylu, hafif kalıplı bir adam tarafından kaçırıldığını anlattı.
44:25Umut'un Anıları ve Müge Anlı'nın Değerlendirmesi: Umut, günler öncesinde eniştesinin yanına giderek onaltı yıl öncesinin karanlığına döndüğü iddiası vardı.
Umut, Müge Anlı ile baş başa görüşmek istedi ve panik atak krizi geçirdi.
Müge Anlı, Umut'un ablasının kaçırıldığına dair o günü hiç hatırlamadığını düşündüğünü belirtti.
47:40Umut'un Anılarının Değerlendirilmesi: Müge Anlı, beş yaşındaki bir çocuğun parktan kaçırıldığını söyleyemeyeceğini, bazı şeylerin uyuştuğunu fark ettiğini söyledi.
Umut, geçmişle ilgili iki fotoğraf aklında olduğunu, birincisinin ablasının kaçıran adamı olduğunu belirtti.
Müge Anlı, travma durumunda bir çocuğun en kritik zamanı en kötü yaşadığı olayı beyin kendisine depolar dedi.
49:37Beş Yaşındaki Çocuğun Anıları: Beş yaşındaki bir çocuğun, ablasının bir adam tarafından caminin yanındaki eve götürüldüğünü anlattığı ifade inceleniyor.
Yirmi bir ay sonra, bilinçaltındaki travmalarla birlikte, aynı olayı farklı detaylarla tekrar anlattığı belirtiliyor.
Beş yaşındaki çocuğun, ablasının köprüden zorla götürüldüğünü ve camiye gidip oradan siyah bir arabaya bindirildiğini anlattığı ifade, bilinçaltındaki travmalarla destekleniyor.
50:42Anıların Doğruluğu ve Travma Tartışması: Beş yaşındaki çocuğun, çevrede başka insanlar olmaması ve parkta başka insanların ifadesinin bulunamaması tuhaf bulunuyor.
Konuşmacı, beş yaşındaki çocuğun hiçbir şey hatırlamadığını ve bu anıların kulaktan dolma olabileceğini düşünüyor.
Konuşmacı, beş yaşındaki çocuğun, parkta oynarken bir adamın kardeşini kaçırdığını üç-beş kere sorduğunda, bunu yaşamış gibi anlatabileceğini belirtiyor.
52:23Anıların Karmaşıklığı: Konuşmacı, beş yaşındaki çocuğun o günle ilgili hiçbir şey anlamadığını düşündüğünü ifade ediyor.
Konuşmacı, beş yaşındaki çocuğun anlattığı ifadeler arasındaki ilişkilerin olayı karmakarışık hale getirdiğini belirtiyor.
Konuşmacı, beş yaşındaki çocuğun, ablasının kaçırıldığını hatırladığını düşünmediğini söylüyor.
54:46Travma Algısı ve Sorumluluk Tartışması: Konuşmacı, adli tıp hekimi olarak kırk yıla yakın zamanını çocukların yaşadığı travmalardaki öykülerle geçirdiğini belirtiyor.
Konuşmacı, beş yaşındaki çocuğun yaşadığı travmanın, ailesinin ablaya sahip çıkamadığı iddiasıyla ilgili olup olmadığını sorguluyor.
Konuşmacı, beş yaşındaki çocuğun, ablasının kaçırıldığını hatırladığını düşünmediğini ve bunun bir öykü olduğunu söylüyor.
56:49Suçluluk Hissi ve Gerçekler: Konuşmacı, beş yaşındaki çocuğun kendini suçlu hissettiğini ve "o gün parka gitmeseydik belki" diye düşündüğünü belirtiyor.
Konuşmacı, beş yaşındaki çocuğun bir suçunun olmadığını, suçlu olanın onu parka yalnız bırakan anne ve babası olduğunu söylüyor.
Konuşmacı, beş yaşındaki çocuğun, annesinin gitmeyin demesine rağmen kaçıp gitmesinin kendisini yaraladığını ve bu durumun kendisini suçluluk hissiyle karşı karşıya bıraktığını belirtiyor.
1:00:18Çocuğun Kaybolması ve Aile İlişkileri: Bir anne, çocuğunun kaybolduğunu ve ailesinin onu bulmak için geldiğini belirtiyor.
Anne, çocuğunun saçma sapan konuştuğunu ve Allah'ın her şeyi bildiğini söylüyor.
Anne, çocuğunu satma veya verme olayında olmadığını iddia ediyor.
1:01:15Soruşturma Süreci ve İddialar: Soruşturma ekibi, anne ve Mustafa'nın neden şikayet etmeden karakola gitmediklerini sorguluyor.
Anne, 16 sene geçmiş olmasına rağmen çocuğunu neden aramadığını soruyor.
Köyde Mustafa'nın çocuğu sattığı ve parayı bölüştüğü dedikoduları var.
1:03:30Muhtarın Tanıklığı: Muhabir Müge Önder, olayın gerçekleştiği parkta ve 2009 yılından itibaren muhtar olan Hamit Fidan'ın tanıklığını aktarıyor.
Hamit Fidan, 21 Nisan 2008'de Mustafa ve Seyit Fidan'ı Hüseyin Kaya'nın kahvehanesinde yemek yerken gördüğünü belirtiyor.
Fidan, o gün Mustafa'nın köye gübre aldığını ve saat 4'te Şemboluluğa çıktığını söylüyor.
1:06:25İddiaların İncelenmesi: Mustafa ve Seyit Fidan, o gün bir araya gelmediklerini ve yemek yemediklerini iddia ediyorlar.
Hamit Fidan, Mustafa'nın yemek yediğini ve kahveye çıktığını gözlemlediğini tekrarlıyor.
Soruşturma ekibi, iddiaların çelişkilerini ve sonuca varmanın zorluğunu vurguluyor.
1:09:18Mustafa Kayıkçı ve Seyit Fidan Hakkında Bilgiler: Konuşmacı, Mustafa Kayıkçı'nın evinin kendisinin evinden yüz metre mesafede olduğunu belirtiyor.
Seyit Fidan'ın kaybolduğu gün öğleden sonra akşama doğru, ilkindiden sonra görülmediği ve telefonları çekmediği söyleniyor.
Seyit Fidan'ın o gün kocaman olmadığı ve kaybolduktan sonra gübre atmaya gittiklerinde göremedikleri belirtiliyor.
1:09:52Olayın Yerinin Tanıtımı: Konuşmacı, karşıdaki kahverengi kiremitli kahvenin ve parkın yerini gösteriyor.
Kemer Köprüsü'nün hemen arkasında olduğu ve cami ile ev arasında çıkmaz alan olduğu belirtiliyor.
Sağdan yaklaşık on köye, soldan da Termiye gidildiği söyleniyor.
1:11:00Olayın Olası Açıklamaları: Hamit Bey, o ortamın kesinlikle çocuk sürükleye sürükleye götürülebilecek bir yer olmadığını, köprünün sağ tarafında buzdolabı tamircisi ve kahvehane olduğunu belirtiyor.
Konuşmacı, çocukun tanıdık biri tarafından götürülebileceğini, "gel sana şuradan bir şey alacağım" diyerek alıp götürülebileceğini söylüyor.
Beş yaşındaki bir çocuğun zihinsel gelişim yaşındadır ve travmatik olayları hatırlamayabileceğini belirtiyor.
1:12:45Hafıza Sorunu ve Sağlık Durumu: Konuşmacı, o günle alakalı belli şeyleri unutmak için yıllardır mücadele verdiğini söylüyor.
B12 vitamini ile ilgili bir sorun yaşadığını, uzun süredir et ve balık yemediğini belirtiyor.
Hastalıklı bir insan olduğunu, evde değişik hastalıklar geçirdiklerini ve B12'nin düşünce hafıza kaybı yaşamadığını, iğne tedavisi aldığını anlatıyor.
1:15:25Mustafa Kayıkçı'nın Açıklamaları: Mustafa Kayıkçı, para bulup para aldığını iddia edenlere karşı çıkıyor ve o gün para almış olabileceğini kabul ediyor.
Rahmetli annesinin ona dolarlar verdiğini, evinde yiyecek ekmek olmadığını ve bunaldığını söylüyor.
Olayla ilgili suçlamalara karşı çıkıyor ve çocukun buraya verilmiş, para alınmış gibi iddiaların olmadığını belirtiyor.
1:18:55Seyit Fidan ve Mustafa Kayıkçı'nın İlişkisi: Seyit Fidan'ın o gün Mustafa Kayıkçı ile Terme'de lokantada yemek yediği iddia ediliyor.
Konuşmacı, o gün İstanbul'da olduğunu ve İstanbul'dan beri orada olduğunu belirtiyor.
1:19:23Seyit ve Mustafa'nın İlişkisi: Mustafa Bey, Seyit Bey ile yemek yediklerini iddia ediyor, ancak bu iddianın doğruluğu tartışılıyor.
Köylüler, Seyit ile Mustafa'nın birbirlerini fazla sevmediğini ve anlaşamadıklarını söylüyor.
Çocuğun kaybolduğu gün Seyit ve Mustafa beraber yemek yedikleri, sonra Seyit'in ortadan kaybolduğu belirtiliyor.
1:20:21Mustafa'nın Sağlık Durumu: Mustafa Bey'in rahatsız olduğu, yüzünü buruşturduğu ve tansiyonunun yüksek olduğu fark ediliyor.
Mustafa Bey'in tansiyonunun 82 olduğu ölçülüyor ve stres nedeniyle olabileceği düşünülüyor.
Mustafa Bey baş ağrısı nedeniyle yatmak istediğini söylüyor ve programdan ayrılıyor.
1:25:25Seyit'in Anlatımı: Seyit, o gün gübre aldığını, yemeği yediklerini ve çay içtiklerini anlatıyor.
Seyit, kahvede Mustafa'dan 200 lira para istediğini, askerde çocuğuna göndereceğini söylediğini söylüyor.
Hamit Bey, Mustafa'nın 15-16 yıldır kendi işinden işine giden, kahvede günübirlik yemeği ile çalışan bir insan olduğunu ve zenginleşmediğini iddia ediyor.
1:26:38SGK Evrakı ve Dilek: Müge Hanım, 10-15 gün önce SGK'dan bir kız çocuğu ile ilgili evrak gelmiş olduğunu duymuş olduğunu söylüyor.
Dilek, o günle ilgili net bir şey hatırlamadığını, hayal meyal hatırladığını belirtiyor.
Dilek'e, o günle ilgili bir şey hatırladığını düşünüp düşünmediği soruluyor ve vicdan azabı çektiği düşünülüyor.
1:29:06Telefon Bilgileri ve Konuşma Başlangıcı: İzleyiciler her zaman arayabilecekleri telefon numaraları veriliyor.
Canlı yayın sırasında ulaşılabilen telefonlar da belirtiliyor.
Konuşmacılar arasında Mustafa Bey'in durumu sorgulanıyor.
1:29:34Umut'un Anlattığı Olay: Umut, pazar günü ablasını kaçıran kişiyi babasına gösterdiğini anlatıyor.
Babası onu kahvenin dışına çıkardığını belirtiyor.
Umut, olayı baştan anlatmaya başlıyor.
1:29:50Terme'deki Olay: Cuma günü Terme'ye evrakları çıkarmak için fotokopiciye gitmiş.
Babasına kazak almış ve annesiyle birlikte karşıdan gelirken Seher ablalarını görmüş.
Ayşe teyzesi, İhsan abla ve Şule ile karşılaşmış.
1:30:19Ayşe Teyze ile Karşılaşma: Ayşe teyze, Umut'a "ne yapıyorsun, ne ediyorsun" diye sormuş.
Teyze, Umut'un babasının sattığını söylemiş.
Umut, babasının sattığına inanmadığını ve fakirlik çekmediklerini söylemiş.
Teyze, Umut'a yüksek sesle "oğlum sattı, sen bilmiyorsun sattı" demiş.
Umut, bu durumu ablasına anlatmış ve moralinin bozuk olduğunu belirtmiş.
1:31:00Enişte ile Konuşma: Konuşmacı, eniştesine canının sıkkın olduğunu ve nedenini Ayşe teyzesinin anlattıklarını söylemiş.
Ayşe teyze, küçükken babasına gitmiş ve bir şey anlatmış, ancak konuşmacı bunu inanmamış.
Enişte, konuşmacının canının sıkıldığını duyunca, "ölüm" dediğini ve heykel başı kullandığını söylemiş.
1:31:48Kahve Olayı: Konuşmacı, olaydan sonra kahveye gittiğini ve bir masada oturan birini gördüğünü anlatmış.
Ablasının kaçtığını fark edip babasına bildirdiğini, ancak babası onu kahveden çıkardığını söylemiş.
Konuşmacı, annesinin de bu olayla ilgili olduğunu ve onunla da konuştuklarını belirtmiş.
1:32:52Aleyna'nın Etkisi: Aleyna'nın "Ben kaybolsaydım beni aramayacak mıydı?" dediği cümleden çok etkilenildiği belirtilmiş.
Aleyna'nın bu ifadeleriyle ailenin birden alevlenip geldiği ve gerçekle yüzleştiği anlatılmış.
Aleyna'nın televizyon izlemeyip çocukların başına neler geldiğini bilmediği vurgulanmış.
1:33:20Umut'un Sorumluluğu: Umut'a hiçbir sorumluluğu ve suçunun olmadığını, sadece nefes alamama ve bayılma nedenini açıklaması gerektiğini söylemişler.
Beş yaşındayken ablasını koruyamayacağını, dokuz yaşındaki bir çocuğu alıp götürmek için ne yapabileceğini sormuşlar.
Umut'un beş yaşında çekilmiş bir fotoğrafla ilgili bilgi anlatılıyorsa onu bilmesi gerektiği, ancak ablası ikivirgülelli yaşındayken anlatamadığı belirtilmiş.
1:36:10Umut'un Durumu: Umut'un panik atak geçirmediği, yaşadığı kaygı bozukluğunun altında babasının suçlanması olduğu tespit edilmiş.
Umut'un babasının suçlanmaması için bu öyküyü zaman içinde besleyip genişlettiği ve detaylandırdığı düşünülmüş.
Umut'un babası için duyduğu kaygı nedeniyle bu durumu anlattığı ve zamanla kendi de inandığı belirtilmiş.
1:37:16Umut'un Tutumu: Umut'a neden korktuğunu ve ne olduğunu söylemesi istenmiş, ancak bunu yapmadığı belirtilmiş.
Umut'un "Üst akıl var" dediği ve bunun kendisine zarar verdiği ifade edilmiş.
Umut'un babasını koruduğu ve bildiği bir şey varsa açık açık anlatması gerektiği vurgulanmış.
1:39:42Ayşe Teyze İddiası: Umut'a kahvede ablasını kaçıran kişiyi gördüğünü sormuşlar, ancak Umut bunu reddetmiş.
Ayşe teyzenin Umut'a para verdiğini ve bunu da verdiğini söylemişler.
Umut'un yalan uydurduğu ve üst akılın ne dediğini konuştuğu iddia edilmiş.
1:42:07Dilara'nın Kaçırılması Hakkında Tartışma: Konuşmacı, Umut'un ablasının kaçırıldığını düşündüğünü ve bunu Ayşe teyzesinin Cuma günü söylediğini belirtiyor.
Umut, ablasının parktan kaçırıldığını hatırladığını ancak bir adamın kolundan sürüklene sürüklene götürüldüğünü tam olarak görmediğini itiraf ediyor.
Umut, ablasının kaçırıldığına emin olduğunu ancak bunu görmediğini, hatırlamadığını söylerse ailesinin onu vermiş olacağını düşündüğünü açıklıyor.
1:46:58Pedofili Uyarısı: Konuşmacı, pedofili konusunun küçümsememesi gerektiğini vurguluyor.
Çocukların fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılmasının tehlikeli olduğunu, özellikle herkese açık hesaplarda paylaşmanın tehlikeli olduğunu belirtiyor.
Pedofili davalarında uzmanların çocukların fotoğraflarının pornografik sitelerde bulunduğunu gösterdiğini anlatıyor.
1:48:28Pedofilinin Taktikleri: Konuşmacı, pedofilinin 37 yıldır bu işi yaptığını ve çocukların takip edildiğini belirtiyor.
Pedofilinin çocukların okuluna bakıp hangi okulda olduğunu öğrenip, oradan çocukları aldığını anlatıyor.
1:48:39Pedofiller ve Çocukların Yakın Çevresi: Pedofiller genellikle yüzde seksen çocuğun birinci derece yakın çevresinde, mahallesinde bulunur.
Pedofiller çocuğa rahat yaklaşabilen, çocuğun güvenini kazanmış kişilerdir.
1:49:10Umut'un Anıları: Umut, o gün annesinin "çocuk yok" demesini ve ablasının kaybolduğunu hatırladığını belirtiyor.
Jandarma'ya giderken kek ve meyve suyu verildiğini ve parkta olduklarını kesin olarak hatırlıyor.
Parkta bir erkek simasını bilinçaltında hatırladığını, ancak varlığından emin olmadığını söylüyor.
1:50:16Ablasının Kaybolması: Umut, ablasının kendi rızasıyla gideceğini sanmadığını, beş yaşındaki bir çocuğun kendi isteğiyle gideceğini düşünmediğini belirtiyor.
Sadece kendi ağladığını hatırlıyor ve bu ağlamayı bir ağacın altında yaşadığını söylüyor.
O gün parka gittikten sonra ablasının evden tek başına çıkmış olabileceğini düşünüyor.
1:51:39Jandarma İfadesi ve Anıların Değerlendirilmesi: Umut'un jandarma ifadesinde aklında kalan sahne, meyve suyu ve kek ikramı olduğu belirtiliyor.
Eğer o gün çok travmatik bir şey yaşasaydı, aklında kalan sahne daha travmatik bir şey olacaktı.
Umut, o gün ablasınınla beraber eve gitmiş olabileceğini düşünüyor ancak o sahneleri hatırlamıyor.
1:52:47Olayın Yerinin Tanıtımı: Müge Hanım, olayın gerçekleştiği köprüyü ve kahveyi gösteriyor.
Köprüden sağa doğru dönüldüğünde iki dakikada evlere ulaşılabileceği belirtiliyor.
Köprü çok işlek bir cadde olup, buradan birçok köye ve Terme'ye giden yollar bulunuyor.
1:54:24Aile Durumu: Umut'un bir abisi askerde olduğu ve diğer abisi on bir-on iki yaşlarındaydı.
Umut'un annesi, savcıya verdiği ifadede önemli bir bilgi vermiş.
1:55:30Hatice Kayıkçı'nın Çocuk Hakkında Bilgileri: Hatice Kayıkçı, altı çocuğu olduğunu belirtiyor: Selçuk Şan (asker), Dilek (Almanya'da evli), Sedat, Havagül, Umut ve Dilara.
Olay tarihinde Dilara okuldan saat 15 sıralarında gelmiş, Sedat yokken yemek yediklerini anlatıyor.
Umut ve Havagül'e banyo yaptırdığını, Dilara'nın evde olmadığını ve Sedat'ın eve geldiğinde Dilara'nın olmadığını söylediğini belirtiyor.
1:57:46Dilara'nın Kaybolması ve Eşinin Görüşü: Sedat, Dilara'nın ortalıkta gözükmediğini söylemesi üzerine etrafta Dilara'yı aradıklarını anlatıyor.
Eşi Mustafa'nın Terme'de çalıştığını, olay esnasında Kocaman Beldesindeki iki katlı bir kahveden aşağıya doğru inerken gördüğünü söylüyor.
Mustafa'nın elinde çocuklara alınmış herhangi bir eşya olmadığını belirtiyor.
1:58:33Hatice Kayıkçı'nın İş Yerinden Çıkışı: Patronu Süleyman Bektaşoğlu'nun erken çıkabileceğini, çocuklarına bir şeyler alabileceğini söylediğini anlatıyor.
Tahminen 20-30 civarında iş yerinden çıktığını, çocuklara bir şeyler aldığını ve Am Şarman adındaki şahsın aracıyla Kocaman Beldesindeki evine gittiğini söylüyor.
Eşini sokakta parktan gelirken gördüğünü, ancak eşi iki katlı bir kahveden aşağıya doğru inerken gördüğünü belirtiyor.
1:59:29Dilara'nın Kaçırılma Endişesi: Hatice Kayıkçı, Dilara'nın kaçırılmış olabileceğini düşünüyor.
Oğlu Umut'un genç bir erkek şahsın Dilara'yı arabaya bindirip götürdüğünü söylediğini ve adliye koridorlarında beklediğini belirtiyor.
Umut'un "Amca tutkuyu camiye götürdü, amca bana sen eve gelme dedi" ifadesini aktarıyor.
1:59:58Cami Yanındaki Ev Hakkında Bilgiler: Müge, cami yanındaki evin çıkmaz sokak olduğunu ve amcasının tutkuyu camiye götürdüğünü, kendisine "sen eve gelme" dediğini anlatıyor.
Müge, annesinin psikolojisinin iyi olmadığı için evde ne anlatıldığını bilmediğini söylüyor.
Müge, cami yanındaki evin 16 yıl önce inşaat olduğunu ve çocuk kaybolduğunda boş olduğunu belirtiyor.
2:04:41Çocukların Dışarıdan Bir Şey Alması: Müge, çocukların dışarıdan bir şey almaya alışmasının kötü olduğunu, terbiye açısından anne sormadan almalarının yanlış olduğunu belirtiyor.
Dışarıdan birisi bir şey verirse, çocuk onun yanlış olduğunu bilmeden peşine takılıp inşaata da girebileceğini söylüyor.
Müge, çocukların dışarıdan bir şey almaya alışmasının tehlikeli olduğunu vurguluyor.
2:06:19Umut'un İfadeleri ve Pedofili Endişesi: Müge, Umut'un kendisiyle ilgili bazı şeyleri sakladığını ve özel yapımlar olduğunu belirtiyor.
Müge, Umut'un cami yanındaki harabe evi hatırlamadığını, hatırlamak mı istemediğini sorguluyor.
Müge, pedofililerin gözü dönmüş olabileceğini ve Umut'un o adamı gördüğünü söylemesinin doğru olabileceğini düşünüyor.
1:08:43Bir Gündür Düzgün Bir Şey Anlat: Konuşmacı, teyzesine bir gününde düzgün bir şey anlatmasını istiyor.
Teyze, bir gününde hayır diyor ve düzgün düşünüyor.
Reklamlara gireceklerini belirterek yarın görüşebilmek dileğiyle vedalaşıyorlar.

Müge Anlı'nın Aile Arama ve Kayıp İnsanlar Programı

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir