Buradasın

Kayıp İnsanlar ve Cinayet Davası Programı

youtube.com/watch?v=XdGKcrab958

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir televizyon programı formatında olup, sunucu ve çeşitli konuklar arasında geçen röportajları içermektedir. Programda Nazmiye Hanım'ın cinayeti, kayıp insanlar ve aile içi çatışmalar gibi konular ele alınmaktadır.
Program, 31 Ekim'de gerçekleşen terör saldırısı haberiyle başlayıp, ardından Nazmiye Hanım'ın cinayeti, Emine Hanım'ın keserle yaralanması ve 39 yaşındaki Fatma Özlem Öz'ün 5 Eylül 2015'te Gaziantep'te kaybolması gibi olayları incelemektedir. Program boyunca, Nazmiye'nin kulağında bulunan küpeler, şüphelilerin emniyet bahçesinde tutulması ve Ahmet'in cinayetle ilgili verdiği ifadeler detaylı olarak tartışılmaktadır.
Programın son bölümünde, 16 yaşındaki Sema'nın annesiyle yaşadığı evlilik konusundaki çatışma ele alınmaktadır. Sema'nın 20 yaşındaki Barış ile evlenmek istemesi ve okulunu bırakıp İzmit'e gitmek istemesi üzerine aile ve konukların tepkileri paylaşılırken, gençliğin eğitim ve kariyer açısından önemi vurgulanmaktadır.

00:42Bir cinayet soruşturması: Bir cinayet soruşturması sırasında kişiler arasında ifade verme ve suçlamalar yaşanıyor.
Nazmiye adlı bir hanımefendi ölü bulunduktan sonra mahalleden taşınmış.
Bir kişi, onbeş yaşındaki kızı Sema Öztekin'in 30 Eylül'de kaybolduğunu ve Barış adlı akrabasının kızını kaçırdığını düşünüyor.
02:35Adli tıp raporu ve cinayet: Adli tıptan gelen raporda kafa travmasına bağlı bir ölüm olduğu belirtiliyor.
Bir kişi, saat dörtte öldürüldüğünü söylemiş ve emniyete gitmiş.
Bir kişi, inatla üstüne gidersek her derde çare olabiliyoruz diyerek konuşuyor.
03:41Terör saldırısı ve milli yas: Hafta büyük bir acıyla bir terör saldırısıyla uyandı ve doksanyedi vatandaş hayatını kaybetti.
İkiyüzelli'ye yakın vatandaş hastanede yaşam mücadelesi veriyor.
Hükümet milli yas ilan etti ve seyirciler siyah giysileriyle yas iştirak etti.
04:36Terör saldırısının etkileri: Her gün evlerine ateş düşen anne babaların feryatları kulaklarda dinleyecek yer bırakmadı.
Hamile kadının yanında şehit edilen memur, iki asker ve polis şehit edildi.
İnsanların düşüncelerine göre hareket etmesine rağmen, canların kıymetli olduğu vurgulanıyor.
06:34Canların kıymetli olduğu: Candan kıymetli daha bir şey olmadığı belirtiliyor.
Allah'ın verdiği canı Allah günü saati geldiğinde alsın diye kabul etmek gerektiği söyleniyor.
Allah'ın takdirine el uzatmamak gerektiği vurgulanıyor.
07:00Kayıp Oğlunun Bulunması: Ali Bey'in oğlu Orhan, Bodrum'da cüzdanını ve telefonunu çaldırdığı için polis karakoluna başvurmuştu.
Orhan daha sonra ailesini aradı ve bugün Bodrum'dan otobüse binerek geliyor.
Ali Bey, oğlunun kaybolmasından sonra Çeşme'de polis tarafından çevrildi, ifadesi alındı ve kayıp ilanı düşürüldü.
08:29Ali Bey'in Teşekkürleri: Ali Bey, Edirnekapı'daki şeflerinden ve 25 gündür yardımcı olan arkadaşlarına teşekkür ediyor.
Özellikle Turan Yaman'a ve oğlunun şirketinin başındaki Muharrem Bey'e özel teşekkür ediyor.
Orhan'ın gurur yaparak gitmiş, telefonu çaldırınca ve parayla gidince arayamamış, otelde garsonluk yapıyormuş.
09:36Hediye Takdimi: Ali Bey'e Çorumlu olduğu için leblebi hediye edildi.
Ali Bey'e ayrıca bir bilezik de hediye edildi.
Ali Bey, Eyüp Sultan'daki amcasından da hediye aldığını belirtti.
10:53Nazmiye'nin Küpesi: Yurdanur Hanım'ın kaldığı ev, Almanya'da yaşayan bir aileye aitmiş ve birkaç ay önce boşaltılmış.
Ev boşaltılırken Nazmiye'nin kulağında olduğu gibi tek bir küpe bulunmuş.
Bulunan küpe, Nazmiye'nin kulağında olduğu gibi çeyrek altından, ucu sallantılı ve bilindik bir küpe türü.
13:10Küpenin Önemi: Bulunan küpe üzerinde kan izi gibi bir çalışma yapılabilir.
Nazmiye Hanım'ın kulağında iki küpesi birden alınmışken, bu küpe tek olarak evden çıkmış.
Bu küpe, teserle yaralanan Emine Hanım'ın kulağında da görülen küpe türüne benziyor.
13:40Nazmiye Hanım'ın Küpesi: Nazmiye Hanım öldürüldüğünde küpelerinden biri alınmıştı, bir tanesi kulağındaydı.
Müge Hanım, gelin yaparken aynı küpelerden almış, ancak maddi durumdan dolayı bozmuştu.
Nazmiye'nin kulağındaki küpe, fotoğraftaki küpe ile aynı model ve alt kısmında sallantısı olan "pırpır" adı verilen bir parça bulunuyordu.
15:01Küpenin Teki: Nazmiye'nin kulağındaki küpe tek bulundu, diğer teki Nazmiye'nin annesine teslim edilmiş.
Nazmiye'nin annesi, küpenin ölünün kabir azabı çekeceği için camiye yardım yapmak üzere satmış.
Konuşmacı, bu tür hurafelerden bıktığını ve İslam tarihinin mantık dinidir, mantığın kabul etmediği hiçbir şeyi dikkate almamak gerektiğini belirtiyor.
17:24Dosya Değişimi: Bu tespit edilirse, dosyanın şekli ve şeması tamamen değişecektir.
Yüksek Yargıtay'daki dosya derhal ilgili mali mahkemeye gönderilip yeniden takat açılması talimatının verilmesi gerekmektedir.
Cumhuriyet savcısı ve emniyet birimlerine bu bilgi iletilecektir.
18:01Fatma Özlem Öz'ün Kaybı: 39 yaşındaki Fatma Özlem Öz, 5 Eylül 2015'te Gaziantep Şahinbey'de dayısının evinden çıkarak kaybolmuştur.
Özlem, Mersin'de ailesiyle yaşayan, gümrük firmasında şube müdürü olan bekar bir kadındı.
Kaybolduğu dönemde Gaziantep'te kendisine iş bakıyor ve küçük bir stüdyo daire tutmuştu.
18:47Yangın Olayı: 4 Eylül'de annesi kızıyla konuşup işlerini toparladığını ve geriye döneceğini söylemiş, kardeşi de telefonla ulaşamamış.
Aile, Özlem'i Gaziantep'teki hastanelerde bulmuş, Özlem'in yaşadığı stüdyo dairede bir yangın çıkmış ve karbondioksit gazından zehirlenmiş.
Özlem hastanede bir gün kalmış, yer olmadığı için taburcu edilmiş.
19:32Kayıp Eşyaları: Özlem'in evinde çıkan yangında kimliği, nüfus kağıdı ve telefonları yanmış.
Sadece ehliyeti ve askeri kimlik kartı kalmış, bu eşyalar yangın çıktığı yerde apartmanın yöneticileri tarafından alınmış.
Yangın çıktığında Özlem'in çantası ve kıyafetleri yanacakken, kapı kırılmasaydı birkaç dakika ölecekti.
21:33Hastanede: Özlem'in dayısı onu alıp kendi evine götürmüş.
Bir gün önce, yangın olayından bir gün önce, Özlem 25 Aralık Hastanesi'nde bulunmuş ancak aileye söylememiş.
22:30Özlem'in Kayboluşu: Özlem, yangın olayından sonra taburcu edildikten sonra dayısının evine gitti.
Özlem, dayısının evinde bir gece kaldıktan sonra sabah evden kayboldu.
Özlem'in üzerinde beyaz kapüşonlu sweatshirt, gri inci pijama ve terlikler vardı.
23:23Özlem'in Son Görülme Anı: Özlem'in evinin karşısında bulunan tüpçünün çırağı, sabah 7:30'da bir ticari taksiye bindiğini görmüş.
Özlem'in kaldığı evde yangın çıktı ve hastaneye kaldırıldı.
Yenge ve yeğen, gece sabah kalktıklarında kızı yatağında bulamadılar.
24:15Kayıp İhbarı ve Arama Çalışmaları: 6 Eylül'de Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü'nde kayıp ihbarında bulundular.
Polis, taksi durağına gitti ancak taksi durağı, böyle bir kişiyi almadıklarını söyledi.
Özlem'in hem altının hem üstünün cebi yoktu, üstünde para ve kimlik bulunmuyordu.
25:11Taksicilere Yönelik Arama: 5 Eylül 2015 sabah 7:30'da Binevler Mahallesi Barış Apartmanı önünden bir ticari taksi alıp almadığı soruldu.
Otomobilciler Federasyonu başkanına kadar ulaştılar ve taksi durağı ile görüştüler.
Özlem'in son görüldüğü yerde bir araba çarpmış olabileceği veya evin içinde öldürüp gömdükleri ihtimali de düşünüldü.
26:22Özlem'in Sağlık Durumu: Özlem'in şuur düzeyinde hamur gibiydi, başını kaldıramıyor gibiydi.
Oksijensiz kaldığı için ciddi bir hafıza kusuru da gözükür.
Yeğeni onu tanıdığını sorduğunda sadece kafasını sallamış, gündüz de konuşma yoktu.
27:05Yangın ve Arama Çağrısı: Evde yangın nasıl çıktığı henüz bilinmiyor.
Yangın yataktan başlamış, halıdan girişten başlamış.
İzleyicilerden ve taksicilerden, üzerinde pijamasıyla ayağına terlikleriyle parası da olmayan bir kızı alıp nereye götürdüklerini söylemeleri rica ediliyor.
27:51Programın Diğer Konuları: Programda Nazmi ile ilgili çok band var.
Bugün büyük bir buluşma yaşanacak ve iki önemli konu var.
Ahmet'in tüm olayları nasıl bildiği sorulmuş, "eniştem anlattı" demiş ve o enişte bugün canlı yayınla olacak.
29:00Yurdanur Hanım'ın Yaralama Olayı: Emine Hanım, Yurdanur Hanım'ın evine gittiğini ve orada kendisine "sen" dediğini, kendisinin kapıyı açtığında Yurdanur Hanım'ın kafasına vurduğunu anlatıyor.
Emine Hanım, Yurdanur Hanım'ın kulağını yırttığını ve polislerin geldiğinde kendisine "Emine Nur" dediğini, Yurdanur Hanım'ın "bizim çok zaman bir haberimiz var" dediğini söylüyor.
Yurdanur Hanım'ın taşındıktan sonra evde beş peruk daha bulunmuş.
30:04Yurdanur Hanım'ın Ziyaretleri: Nazmiye ile birlikte Yurdanur Hanım'ın eve geldiğini, Elmas Hanım'ın da Nazmiye'ye çay içmeye geldiğini hatırladığını belirtiyorlar.
Mehmet Ali'nin arkadaşı olduğu ve çalıştığı yerden ilk defa aile bir konuda ortak bir yerde buluştuğu söyleniyor.
Nazmiye kaybolmadan bir gün önce Yurdanur Hanım'ın Mehmet Ali'nin evine geldiğini, ancak Mehmet Ali'nin o gün evde olmadığını belirtiyorlar.
31:08Cumhuriyet Bayramı Günü: Cumhuriyet Bayramı günü Nazmiye evde kaldığını, Mehmet Ali, Seyfettin ve Ahmet'in çarşıya gittiğini anlatıyorlar.
Emine Hanım, çarşıya gitmek istemediğini, Ayşe'nin evine gittiğini ve orada kaldığını söylüyor.
Mehmet Ali'nin cezaevine körüşe gitmiş, Trabzon'da kız kardeşi olduğunu ve Nazmiye kaybolduğu için bir süre çalışmaya gelmeyi reddettiğini belirtiyorlar.
32:27Olay Yerine Gitme: Müge Hanım, olay yerine götürüldüğünü, halamın dediğini biliyormuş, yol iniyor, kaldırımdan sonra bir araba yolu gibi bir yer olduğunu anlatıyor.
Müge Hanım, olay yerini doğru verdiğini, ancak yanındakilerin kim olduğunu bilmediğini söylüyor.
Müge Hanım, cezaevine geldiğinde ilk cezaevine dört-beş günlük kira olduğunu ve babasının, abisinin bir günahı olmadığını söylediğini belirtiyor.
36:05Küpe Tartışması: Hasan Şükrü, eşinin kulağında bir küpe olduğunu, ancak hangi küpe olduğunu bilmediğini söylüyor.
Mehmet Ali, yengesinin küpesinin bu küpelerden olduğunu belirtiyor.
Yurdanur Hanım'ın keserle yaralama olayından sonra evinde bulunan tek küpe ile Emine Hanım'ın kulağından alınan küpenin benzer olduğu belirtiliyor.
38:07Küpe Buluşu ve İncelenmesi: Rahmetli Nazmiye'nin kulağında kalan küpe ve alınıp götürülen küpe hakkında konuşuluyor.
Kayınvalide, küpeyi sattığını söylemiş ve bu durum, iki küpeyi yan yana getirip her şeyin ortaya çıkmasını engellemiş.
Müge Hanım'ın kuyumcuya verdiği küpenin, Nazmiye'nin kulağında kalan küpenin benzeri olduğu belirtiliyor.
40:00Küpelerin İncelenmesi: Bulunan küpenin Nazmiye'nin kulağında kalan küpenin aynısı olduğu, ancak ucu farklı olduğu için tam olarak eşi olarak tanımlanamadığı belirtiliyor.
Evden üç farklı model küpe çıkmış: nazar boncuklu küpe, taşlı küpe ve sarı taşlı küpe.
Bulunan küpelerin çoğu çift, ancak tek bir küpe olduğu ve bu küpenin altın olduğu vurgulanıyor.
44:25Küpelerin Değeri ve Bulunuşu: Diğer iki küpenin imitasyon olduğu ve maddi değeri olmadığı belirtiliyor.
Tek olan küpenin satılamadığı, bu yüzden durduğu düşünülüyor.
Küpelerin bir kutunun içinden veya bir çekmeceden bulunmuş olduğu söyleniyor.
44:51Yurdanur Hanım'ın Konuşması: Yurdanur Hanım, Mehmet Ali ile iş yerinde çalıştığını ancak Nazmiye'nin kaybolduğu günden bir gün önce eve geldiğini hatırlamadığını söylüyor.
Yurdanur Hanım, Nazmiye'yi kız kardeşini isteme durumu olduğu süre zarfında köye yengesiyle birlikte gönderdiğini, kendisinin gitmediğini belirtiyor.
Babaanne ve Havva Hanım, Nazmiye'nin köyden geldiği gün eve geldiğini ve kuşkulandıklarını, Nazmiye'nin "keşke görmeseydin" dediğini söylüyor.
48:22Ahmet'in İddiaları ve Çelişkiler: Ahmet'in Azmi'nin evine gittiği ve orada çay içtiği iddia ediliyor, ancak bazı kişiler bunu yalan söylüyor.
Ahmet'in annesi, onu köye yolladığını ve orada havanı ispatlamak için olduğunu söylüyor.
Ahmet'in annesi, oğlunun üç kişiyle birlikte olduğunu iddia ediyor.
50:37Ahmet'in İfadeleri ve Çelişkiler: Evde bulunan eşyalar dikkat çekti ve bunların başında küpeler vardı.
Ahmet'in başından beri bazı şeyler bildiği ve önce polis tarafından anlattırıldığı, sonra enişteye dayandığı belirtiliyor.
Ahmet, eniştesinden "kafasına vurarak öldürdü benim abimle babam" dediğini, ancak adli tıp raporu kafa travmasına bağlı bir ölüm olduğunu gösteriyor.
53:15Nazmi'nin Ölümü ve Haber Alma Süreci: Nazmi'nin öldürüldüğü haberini 18:30'da öğrendiklerini, olay yerine Ali Yaşar, Ayla Çam ve Nebiye Çam ile gittiklerini söylüyorlar.
Cuma günü akşama kadar gezip dolaştıktan sonra, telefon çaldığında Ali Yaşar'ın "çabuk aşağıya gel" dediğini ve jandarmaları aldıklarını anlatıyorlar.
Akçaabat tarafta bir ses geldiğini duyunca arabayı kullanarak olay yerine gittiklerini, ancak olay yerine inmediklerini belirtiyorlar.
55:08Polis Karakoluna Gitme ve Sonrası: Polis karakoluna gittiklerinde, cesedin bulunduğunu ve Trabzon morguna kaldırıldığını öğrendiklerini söylüyorlar.
Polislerin onlara "sizin burada işiniz yok, akşama da gidin" dediğini, Ali Yaşar'ın orada ağladığını ve isyan ettiğini anlatıyorlar.
Yusuf Bey'in anlattıklarının mantıklı olduğu, ancak kendisinin de şüpheleri üzerine çekildiği ve içeri alındığı belirtiliyor.
57:17Akçaabat'taki Olaylar: Konuşmacı, Akçaabat'ta sabah namazı okunurken döndüğünü ve arabasının soyulduğunu anlatıyor.
Arabadan bir şey bulunamadığı için geri verildiğini ve Akçaabat polis garına gittiklerini belirtiyor.
Konuşmacı, Ahmet'i görmediğini ve sabah dörtte öldürüldüğünü, kafasına vurulduğunu ve dizinde derin yara olduğunu söylediğini ifade ediyor.
58:14Ahmet'in İddiaları: Konuşmacı, Ahmet'e doğruyu söylemesi gerektiğini ve kendini kurtarması gerektiğini söylüyor.
Ahmet, doğruyu söyleyemeyeceğini ve cezaların gün geçtikçe yükseldiğini belirtiyor.
Konuşmacı, Ahmet'in kendisini koruduğunu ve iş birliği yaptığından şüpheleniyor.
59:47Emniyetin Önünde Karşılaşma: Konuşmacı, Havva Hanım'ın eşi olduğunu anlamadığını ve Cuma günü yayında söylediğini belirtiyor.
Ahmet, emniyetin önünde tek başına olmadığını, Mehmet Ali'nin duvarına oturmuş uyuduğunu söylüyor.
Konuşmacı, Ahmet'in sabaha karşı dörtte öldürüldüğünü söylediğini ve bunu Havva Hanım'dan duyduğunu ifade ediyor.
1:00:54Havva Hanım'ın Durumu: Konuşmacı, Havva Hanım'ın kocasının icraatlar olduğunu ve suçsuz yere cezaevinde olduğunu söylüyor.
Havva Hanım'ın muhtardan ve belediye başkanından yardım istediğini, ancak şiddet gördüğünü belirtiyor.
Konuşmacı, Havva Hanım'ın kardeşinin öldürmediğinden emin olduğunu ve oğlunun da aynı şeyi söylediğini ifade ediyor.
1:04:16Polis İddiaları ve Çelişkiler: Konuşmacı, Yusuf Bey'in oğluna sabaha dörtte gittiklerini, öldürdüklerini ve bıraktıklarını söylediğini belirtiyor.
Polis, evin annesi olarak oğlunun gece evde olmadığını söylediğini, ancak Hasan Şükrü'nün evde olduğunu çocuk anlattığını söylüyor.
Konuşmacı, polisin kendisini kandırmaya çalıştığını ve daha ileriye götürdüğünü iddia ediyor.
1:07:19Mahkeme ve İfade Tartışması: Konuşmacı, mahkemeye gittiğinde Ali Yaşar, Hasan Şükrü ve diğer otuz kişinin de orada olduğunu belirtiyor.
Hakim, konuşmacının Fındıklı Köy'de verdiği ifadeyi yalan olarak nitelendirmiş ve dosyasında bu ifadeleri göstermiş.
Konuşmacı, ilk ifadede kocasının evde olmadığını, ikinci ifadede ise fındık diktiğini söylediğini iddia ediyor.
1:09:39Avukat Tartışması: Konuşmacı, avukatın kendisine yardımcı olmadığını, sadece sülale soruları sorduğunu belirtiyor.
Avukatın görevinin ifade yazılırken yanında olması olduğunu, ancak konuşmacının yanında durmadığını söylüyor.
Konuşmacı, polisin kendisine zorla yalan ifade verdirdiğini iddia etmiyor, ancak ifadelerin yanlış yazıldığını belirtiyor.
1:11:46Çamaşır Tartışması: Konuşmacıya o sabah çamaşır makinesinde çamaşır yıkadığını mı yoksa yıkamadığını mı soruluyor.
Konuşmacı, çamaşır yıkadığını kabul ediyor ancak bu konuda daha fazla açıklama yapmıyor.
Konuşmacı, çamaşırlarla ilgili sorulara cevap vermek istemediğini belirtiyor.
1:12:52Nazmiye'nin Ölümü Hakkında Bilgiler: Konuşmacıya, Nazmiye'nin dörtte öldürüldüğünü, kafasına tornavida izi ve bacağında tornavida deliği olduğunu söyleyen eniştesi hakkında soruluyor.
Konuşmacı, bu bilgileri emniyetin önünde, Nazmiye bulunduktan bir gün sonra eniştesinden duymuş olduğunu belirtiyor.
Polis de Nazmiye'nin kafasına vurulduğunu ve ayağında tornavida izi olabileceğini söylemiş.
1:14:23Nazmiye'nin Ölü Bulunduğu Yer Hakkında Tartışma: Yusuf Bey, Nazmiye'nin ölü bulunduğu yeri anlatırken, tünelden geçip karşıya geçtiklerini ve oradan bahsedilen yeri gördüğünü belirtiyor.
Konuşmacılar, Yusuf Bey'in Cuma günü söylediği yerin bugün inkar edilmesinin bir şey elde edemeyeceğini vurguluyor.
Yusuf Bey, yol gibi bir yerin indiğini ve orayı gördüğünü, polis de oraya gittiklerini ve orada bir şey olmadığını söylediğini anlatıyor.
1:16:05Sahil Hakkında Bilgiler: Hızır'ın mesajında Sinan Özer'in kardeşinin "Müge o sahil dedi onbeş km" dediği belirtiliyor.
Konuşmacılar, on beş kilometrelik sahilde bir tünelden geçip sağda bir yer olduğunu ve Yusuf Bey'in orayı bildiğini düşünüyor.
Yusuf Bey, polis tarafından yanıltılmak için başka bir yere götürüldüğünü ve orada "hayır burası değil" dediğini iddia ediyor.
1:18:39Akçaabat Sahili Hakkında Tartışma: Konuşmacılar, Yusuf Bey'in Akçaabat sahilini biliyor olup olmadığını sorguluyor.
Yusuf Bey, Akçaabat'ı bildiğini ve otuz yedi yıldır evli olduğunu, Akçaabat'a gidip geldiğini belirtiyor.
Yusuf Bey, Akçaabat sahilini biliyor olup olmadığını sorgulandığında, on beş kilometrelik sahilde o kadar detaylı bilgi veremeyeceğini söylüyor.
1:22:16Emniyetteki Durum: Yusuf Bey, pazar günü sabaha karşı Akçaabat Emniyeti'nde sorguya alındığını belirtiyor.
Konuşmacılar, Yusuf Bey'in yanında olup olmadığını sorguluyor ve Yusuf Bey, yanında olmadığını iddia ediyor.
Yusuf Bey, emniyetin bahçesinde beklediklerini ve akşam kadar orada kaldıklarını, ancak eniştesiyle sohbet ettiklerini reddediyor.
1:24:23Emniyet Bahçesindeki Tutsaklar: Sabah beşte evinden alınan bir suçlu gözetim altındayken hiçbir kişiyle görüştürülmez ve diğer şüphelileri yan yana getirmezler.
Her gelen şüpheli ayrı ayrı bağımsız bir odaya koyulur.
Emniyet bahçesinde Mehmet Ali uyuyor ve diğer şüphelilerle konuşmuyor.
1:25:13Şüphelilerin Görüşmeleri: Bir şüpheli, diğer şüphelileri sadece bir odada bacaların arasından kafasından tanıdığını ve yasak olduğu için el kaldırıldığını anlatıyor.
Seyfettin kapıda yediklerini ve Mehmet Ali'nin biraz uyandığını belirtiyor.
Polis, şüphelileri bir çam gibi bir yere götürmüş ve Mehmet Ali ile Seyfettin dışarı çıkmış.
1:26:56Tutuklanma Süreci: Ali sabah beşte polis tarafından Mehmet Ali ve Seyit ile birlikte alınmış.
Şüpheliler kelepçesiz götürülmüş ve Akçaabat'ta bir gün boyunca bekletilmişler.
Polis, şüphelileri yan yana gelmemeleri için ayrı ayrı bahçelerde bekletmiş.
1:28:09Emniyet Bahçesindeki Durum: Emniyet bahçesinde polis nöbetçisi yokmuş, sadece biri durup diğerlerinin orada durup durmadığını kontrol ediyormuş.
Şüpheliler arasında demir parmaklıklı bir duvar varmış.
Bir şüpheli, diğerine beş km geçtikten sonra sağda bulunduğunu ve kafasına vurulduğunu anlatmış.
1:29:30Telefon Numaraları ve Nazmi'nin Ölümü Hakkında Bilgiler: Programda canlı yayın sırasında ulaşılabilen telefon numaraları veriliyor.
Nazmi'nin sabaha karşı dörtte öldürüldüğü bilgisi, Yusuf Kara Bulut tarafından Ahmet'e aktarılmış.
Ahmet, bu bilgiyi Seyfettin ve Mehmet Ali'ye söylemediğini, emniyetin önündeyken birbirleriyle konuşturulmadıklarını belirtiyor.
1:30:47Yusuf Bey'in Bilgisi ve Soru-Cevap: Yusuf Bey'in, Nazmi'nin sabaha karşı dörtte öldürüldüğünü Ahmet'e söylediği belirtiliyor.
Ahmet, Yusuf Bey'e "Yengem nerede bulundu?" diye sorduğunu ve Yusuf Bey'in "Sahil kenarında, araba yolu gibi bir yer iniyor oraya" dediğini anlatıyor.
Ahmet, Yusuf Bey'in kendisine Nazmi'nin ölü bulunduğu yeri gösterdiğini iddia ediyor.
1:32:10Yol Tarifi ve Çelişkiler: Programda, tünelden yola inilen tek yer olduğu ve Nazmi'nin ölü bulunduğu yere kadar beş kilometre boyunca başka bir iniş yolu olup olmadığı sorgulanıyor.
Ahmet, Yusuf Bey'in kendisine "Tüneli geçer geçmez sağda" dediğini iddia ediyor.
Programda, Ahmet'in konuşmalarının birbirini tutmadığı ve gidiş geliş gerçeğinin ifade etmediği belirtiliyor.
1:38:08Yol Tarifi Tartışması: Ahmet, köprüden geçtiklerini ve polislerin onları beklediğini, yürüyerek karşıya geçtiklerini anlatıyor.
Programda, Ahmet'in bahsettiği caddeyi görmek isteniyor.
Ahmet, köprüden geçtiklerini ve oradan nasıl girdiklerini anlatmaya çalışıyor.
1:39:34Akçaabat Sahilinde Yol Arayışı: Konuşmacılar Akçaabat sahilinde Nazim Hikmet'in bulunduğu yere nasıl inilebileceğini tartışıyorlar.
Muhabirin ineceği yol ve denize doğru inen yolun nerede olduğu konusunda bilgi arayışı yapılıyor.
Sahilde denize inen yol tabelası olup olmadığı sorgulanıyor.
1:41:42Ahmet'in Bilgisi ve Şüpheler: Ahmet'in bu yolu başka türlü bulamayacağı, birisi anlatmazsa Akçaabat sahilinde kimse yerini gösteremeyeceği belirtiliyor.
Müge Hanım'ın dalgakıranla ilgili bilgisi ve birini indirdiği iddiası ortaya atılıyor.
Konuşmacılar, Ahmet'in babasıyla birlikte gece gittiği ve cinayet işlediği konusunda şüpheleniyorlar.
1:43:14Yol Bilgisi ve Mantıksal Çelişkiler: Konuşmacılar, Yeşilköy'den Laleli'ye 15 kilometre yol üzerinde denize iniş yerini nasıl hatırlayabileceğini sorguluyorlar.
Ahmet'in, o yolda veya sahilde inmişse unutamadığı bir bilgi varsa orayı hatırlayabileceğini, aksi halde gösteremeyeceğini belirtiyorlar.
Ahmet'in Akçaabat çevresinden hiçbir yere çıkmadığı ve bu yeri bulamayacağı iddia ediliyor.
1:45:50İftira ve Şüpheler: Konuşmacılar, Ahmet'in polise gösterdiği yerin kendisinin bulamayacağı konusunda şüpheleniyorlar.
Ahmet'in küçük oğlunun büyük oğluna iftira attığı iddia ediliyor.
Ahmet'in poliste verdiği ifadenin mahkemede kabul edildiği ve bu ifadenin doğruluğu sorgulanıyor.
1:47:48Cinayet İddiaları ve İfadeler: Arif, polislerin kendisini götürdüğünü ve korkudan yalan söylediğini iddia ediyor.
Müge Hanım, Arif'in yanlış yeri gösterdiğini ve polislerin korkudan onu dövdüğünü söylüyor.
Arif, Nazmiye'nin ölü bulunduğu zaman eşi Ahmet'in üzerine yüklendiğini, ancak Seyfettin ve Mehmet Ali'nin de suçu kabul etmediğini belirtiyor.
1:50:30Nazmiye'nin Bulunduğu Yer: Yusuf Bey'in köprüden geçtikten sonra sağda ölü bulunduğunu söylediği yer hakkında sorular soruluyor.
Müge Hanım, Nazmiye'nin Vak Kebir deniz kıyısında bulunduğunu duyduğunu, ancak Ahmet'in nasıl bu yeri gösterdiğini bilmediğini söylüyor.
Arif, Nazmiye'nin kaybolduğu gün eşi Yaşar Çamlı'nın Akçaabat ilçesine gitmiş olduğunu iddia ediyor.
1:54:20Zehra'nın İfadesi: Zehra, annesinin Ahmet'le yaptığı konuşmada, Ahmet'in annesini, Seyfettin'i ve Mehmet Ali'yi korumak için cinayeti babası ve Hasan Şükrü ile birlikte işlediğini söylediğini anlatıyor.
Zehra, Nazmiye'nin "Babam gelsin her şeyi babama anlatacağım" dediği lafın üzerine babasının tedirgin olduğunu belirtiyor.
Arif, Ahmet'in Nazmiye'nin cinayetiyle ilgili kendisini ve diğer abilerini korumak için suçu onların üzerine attığını söylediğini iddia ediyor.
1:56:56Olayın Özeti: Olayın özeti, cinayeti Ahmet'in aldığını ve tokat attığını gösteriyor.
Arif, dosyayı yazan ve bugüne getiren kişiye kızdığını, polislere artık inanmayacağını söylüyor.
Arif, Nazmiye'nin cesedi bulunduğunda hep Ahmet'in adını söylediğini belirtiyor.
1:58:22Nezaretteki Olaylar: Konuşmacı, sabah ezanında Akçaabad'da nezarette olduğunu ve saat dokuz veya dokuz buçuk civarında bir olayla karşılaştığını anlatıyor.
Ahmet'in "bu babam, bu abim" diyerek bir teşhis yaptığı ve bu teşhisin sabah dokuz buçuk civarında yapıldığı belirtiliyor.
Konuşmacı, bu teşhisin doğru olması durumunda Yusuf Bey'in Ahmet'e söylediği ifadelerin doğru olamayacağını, çünkü Ahmet cinayeti işlediğini anlattıktan sonra polis tarafından serbest bırakılmayacağını vurguluyor.
1:59:43Nezaretteki Durum: Konuşmacı, nezarette ayrı bir odada kaldığını ve ayaklarının yanması nedeniyle test edildiğini, hatta tek başına bir odaya konulduğunu anlatıyor.
Hasan Şükrü'nün mahkemeye çıkana kadar hiçbir yerde görmediğini ve Ahmet'in teşhis ettiği saati hatırlamadığını belirtiyor.
Konuşmacı, cezaevine girdiği günü bile şaşırdığını ve nezarette tek başına kaldığını söylüyor.
1:01:43Emine Hanım'ın Anlatımı: Emine Hanım, keserle kafası vuran, küpeleri ve kolundaki bilezikleri alınan, şans eseri hayatta kalan bir hanımefendi olarak tanıtılıyor.
Emine Hanım'ın kulağında gösterilen küpenin, olay sırasında alınan küpelere benzediği ve ucunda çıngılların düştüğü belirtiliyor.
Emine Hanım, olay sırasında küpelerinin ve yüzüklerinin alındığını, ancak hiçbir tanesinin geri verilmediğini ve evin aranmadığını söylüyor.
2:04:34Küpe İncelemesi: İzleyicilerin küpenin olay yeri incelemesinde çekilmiş olup olmadığı sorusu üzerine, normalde olay yeri inceleme görüntüsü ve fotoğraflarının dosyada olması gerektiği belirtiliyor.
Küpe iki-üç ay evvel bulunmuş ve izleyicilerden biri tarafından ulaştırılmış, ancak elden ele dolaşmış olduğu için DNA izi bulunsa bile Nazmiye ile tutup tutmadığı bilinmiyor.
Devletin üzerinde DNA izi araştırması yapacağı belirtiliyor.
2:05:45Yurdanur Hanım'ın Tanışma Hikayesi: Emine Hanım, Yurdanur Hanım'ı 2017 yılında sahile çıkarken tanıştığını anlatıyor.
Yurdanur Hanım, fakir bir insana ev eşyalarını vereceğini söylemiş ve Emine Hanım da bu fikri sevmiş.
Yurdanur Hanım, Emine Hanım'ın oğlunu kumaya götürmek için bırakmış ve sürekli telefonda konuşarak eşyaları vermek istediğini belirtmiş.
2:08:32Evdeki Olaylar: Konuşmacı, arkadaşıyla birlikte eve gittiklerini ve ev sahibinin evi açtığında mezbahane gibi bir yer olduğunu anlatıyor.
Evde pislik ve kogular olduğunu, ev sahibinin "bu ev benim evim değil" dediğini belirtiyor.
Konuşmacı, ev sahibinin eşyalarını ve anahtarı vermesini istediğini söylüyor.
2:09:16Keserle Saldırı: Üst kata çıktıklarında Nisa'nın su ve kola şişesi getirdiğini, keser balta istediğini ve odunun üstünde bir keser bulduğunu anlatıyor.
Konuşmacı, keserle saldırıya uğradığını, yüzüne vurulduğunu ve kulağının yırtıldığını belirtiyor.
Konuşmacı, iki blazumu kolay çıkardığını, kulağının küpelerini topladığını ve bağırmaya başladığında komşuların geldiğini söylüyor.
2:10:32Komşuların Tepkisi: Konuşmacı, komşuların "annemin sarası tuttu, eve adam kabul etmiyor" dediğini, ancak bunun yalan olduğunu iddia ediyor.
Konuşmacı, sekiz ay yataklarda yattığını, eve gelenlerden kaçtığını ve ailesinin onu koruduğunu anlatıyor.
Konuşmacı, her akşam hastane yoğun bakımlarda olduğunu ve bu kadının uzanamadığı bir yer olmadığını söylüyor.
2:11:44Ev Sahibinin Anlatımı: Ev sahibi, konuşmacının eşyalarını almak istediğini ve konuşmacının "sen benim eşim çocuğum olmuyor, üstüne kuma gideceğim" dediğini anlatıyor.
Ev sahibi, konuşmacıya GS ile vurduğunu ve yakalandığını, cezaevine girdiğini söylüyor.
Ev sahibi, yerel gazetelerde çıkan haberlere göre altından almak için başına vurduğunu iddia edildiğini belirtiyor.
2:13:00Polis ve Küpe Olayı: Polis, Salih'in hafta karışık olduğu için gelemediğini, konuşmacı ise kendini penpalgona attığını ve milletin toplandığını anlatıyor.
Konuşmacı, ev sahibinin bileziklerini ve küpelerini aldığını iddia ediyor, ancak ev sahibi bunu reddediyor.
Konuşmacı, hakimin karşısında da aynı ifadeyi verdiğini, en sonunda "aldım vurdum" dediğini söylüyor.
2:15:44Küpe İncelemesi: Konuşmacı, birkaç ay önce ev sahibinin eşyaları alırken üç çeşit küpe bulunduğunu anlatıyor.
Nazmiye'nin kulağındaki küpe ile konuşmacının kulağında bulunan küpenin aynı model olduğunu, ancak ucu farklı olduğunu belirtiyor.
Konuşmacı, küpenin ucunda bir eziklik olduğunu ve bu ezikliğin Nazmiye'nin kulağındaki küpede de olduğunu söylüyor.
2:18:57Küpe Tartışması: Konuşmacılar bir küpenin eziklik olduğunu tartışıyor.
Ali Yaşar Bey'in bağırması üzerine, yörede gelinlere para gübresi yapıldığı ve herkesin kulağında eziklik olduğu belirtiliyor.
Konuşmacılar küpenin nereden geldiğini ve kimin olduğunu tartışıyor, biri küpenin düşmüş olabileceğini söylüyor.
2:19:47Küpe Delili Tartışması: Bir konuşmacı küpenin delil olmadığını, Emine Hanım'ın küpeyi vermediğini belirtiyor.
Emine Hanım'ın küpesinin de benzer olduğunu ve o evde saldırıya uğradığını söylüyor.
Polis araması gerektiği ve evin savcının dalanından kapatıldığı belirtiliyor.
2:20:21Eziklik İzi Tartışması: Hasan, küpenin nasıl ezildiğini sorguluyor.
Müge Hanım'ın ezildiğini ve izin çok hafif olduğunu belirtiyor.
Konuşmacılar küpenin nasıl ezildiğini bilmediklerini ancak ezik olduğunu kabul ediyorlar.
2:20:39Kayıp Küpe İncelemesi: Müge Hanım'ın küpesi inceleniyor ve küpenin içi boş olduğu belirtiliyor.
Küpenin tek olarak bulunması ve diğer küpenin kaybolması, küpenin Nazmiye Hanım'ın olabileceği ihtimalini kuvvetlendiriyor.
Küpenin üzerinde mühür bulunuyor ancak okunamıyor ve kuyumcuların aynı rakamı farklı küpelere vermediği belirtiliyor.
2:24:04Küpenin Sahibi Hakkında Tartışma: Küpenin Emine Hanım'ın, Nazmiye Hanım'ın veya Yurdanur Hanım'ın olabileceği ihtimali değerlendiriliyor.
Nazmiye Hanım'ın kulağında olan küpenin annesine verildiği ve annesinin "satmanız lazım rahat uyusun diye" dediği belirtiliyor.
Konuşmacı, hurafelerden bıktığını ve insanların kendi işlerine bakmaları gerektiğini vurguluyor.
2:27:02Sevim Hanım'ın Anıları: Sevim Hanım, parkta otururken yanında oturan bir kadının kendisine "Almancı mısın?" diye sorduğunu anlatıyor.
Kadının Sevim Hanım'ın kolundaki altın bileziklere dikkat çektiğini ve "Sen korkmadın mı? Bu kadar altından sokağa çıkılır mı?" diye sorduğunu belirtiyor.
Kadının Sevim Hanım'ın kız kardeşiyle tanıştığını ve "O kadının kolundaki altınlara baksana, kesecesin kollarını, alacaksın, altınların ölüsü insanın altınlarını yiyeceksin" dediğini anlatıyor.
2:29:32Altınla İlgili Psikolojik Durum: Konuşmacı, Yurdanur Hanım'ın altınlara karşı alerjisi olduğunu ve altın görünce dayanamadığını belirtiyor.
Bu durumun psikolojik bir durum olarak ele alınabileceği ve özel kişilik bozukluğunun bir parçası olabileceği düşünülüyor.
Midas'ın altın kulakları gibi bir durum olarak tanımlanıyor.
2:30:52Hatma Özlem Öz'ün Kaybolması: 39 yaşındaki Hatma Özlem Öz, 5 Eylül 2015'te Gaziantep Şahin Bey'de dayısının evinden çıkarak kayboluyor.
Özlem, Gaziantep'te kendisine iş bakıyor ve stüdyo bir daire tutmuş.
4 Eylül'de annesi kızıyla konuşuyor, kardeşi arıyor ancak telefonla ulaşamıyor ve akrabaları hastaneleri aramışlar.
Özlem'in yaşadığı stüdyo dairede bir yangın çıkmış, karbondioksit gazından zehirlenmiş ve hastanede bir gün kalmış, yer olmadığı için taburcu edilmiştir.
2:31:34Canlı Yayın ve Telefon İletişim Bilgileri: İzleyiciler canlı yayın sırasında ulaşabilecekleri telefon numaraları veriliyor.
Yasemin Hanım, kızını aramak için geldiğini ve kaçırıldığını söylediğini belirtiyor.
Cuma günkü yayınından sonra Sema annesini aradı ve hafta sonu eve gelmedi.
2:32:18Sema'nın Yayına Katılması: Sema yayına katılır ve kendi isteğiyle gittiğini, kimsenin zoruyla gitmediğini söyler.
Sema 16 yaşında olduğunu ve İngilizce hazırlık okulunda okuduğunu belirtir.
Sema, okulunu bırakmayacağını ve yine okuyacağını ifade eder.
2:33:46Sema'nın Durumu ve Çözüm Arayışı: Yasemin Hanım, Sema ile buluşmak ve okul müdürüyle hafta sonu için çözüm bulmak istiyor.
Sema, okulunu bırakmak istemediğini ve orada mutlu olduğunu söyler.
Sema, velayetin 18 yaşına kadar annesinin üstünde olduğunu ve ne okuyabileceğini, ne bir yere çıkabileceğini belirtir.
2:34:58Sema'nın Erkek Arkadaşı ve Evlilik İsteği: Sema, erkek arkadaşının annesinin kabul etmesini istediğini söyler.
Yasemin Hanım, Sema'nın okula yazılmasını ve okul bitince evlenmelerini önerir.
Sema, annesinin kabul etmediği sürece eve gelmeyeceğini belirtir.
2:35:36Yasemin Hanım'ın Tavsiyesi: Yasemin Hanım, Sema'nın aklı başında bir genç kız olduğunu ve kendini büyümüş hissettiğini söyler.
Yasemin Hanım, Sema'nın okulunu bitirmesini ve sonra ne istediğini yapmasını tavsiye eder.
Yasemin Hanım, Sema'nın annesinin İzmit'e gelip barışmasını ve okulda yüzük takamayacağını belirtir.
2:36:57Sema'nın Okula Gitme Sorunu: Sema, bir kere rezil olduğunu ve okula bir daha gidemeyeceğini söyler.
Yasemin Hanım, Sema'nın hiç rezil olmadığını ve rezil etmediğini belirtir.
Sema, orada kaldığı sürece rezil olacağını ifade eder.
2:37:26Genç Kızın Evlilik Kararı: Genç kız, 16 yaşında bir erkekle evlenmek istiyor ve okulunu bırakıp İzmit'e gitmek istiyor.
Kızın annesi, kızının okulunu ihmal etmemesini ve Barış'ın ailesinin İstanbul'a gelmesini istiyor.
Kız, annesinin kendisini rezil ettiğini düşünüyor ve okula bir daha gitmek istemiyor.
2:39:20Evlilik Kararının Sonuçları: Kız, 16 yaşında koca bulup nikah kıymadan okulunu bırakarak İzmit'e kaçtığını söylüyor.
Kızın annesi, kızının ortaokul mezunu kalacağını ve iş bulamayacağını, para kazanamayacağını söylüyor.
Kız, Barış'ın lise mezunu olduğunu söylüyor, ancak annesi Barış'ın "sokakta gezen bir çocuk" olduğunu iddia ediyor.
2:41:10Evlilik Hakkında Uyarılar: Kızın annesi, 16 yaşındaki kızların evleneceğim diye hayatlarını mahvetmelerini en çok üzüldüğü şey olarak belirtiyor.
Müge Hanım, 16 yaşında resmi nikah yapamayacağını, 18 yaşını bitirmeden tek başına nikah yapamayacağını söylüyor.
Kız, 18-19 yaşına kadar bekleyeceğini ve sonra evleneceğini söylüyor.
2:44:12Ergenlik Sorunu: Program sunucusu, kızın uçuruma doğru gittiğini ve durduramadığını söylüyor.
Sunucu, bu durumun ergenlikle ilgili ciddi bir sorun olduğunu ve inatlaşarak çözüm bulunamayacağını belirtiyor.
Sunucu, kızın güzel bir lisede okuduğunu ve 20 yaşında birinin peşine takıldığını üzülüyor.
2:46:45Türkiye'nin Geleceği: Sunucu, ülkenin bir kesiminin şahane yetişen çocukları olduğunu, sekiz yaşında biyolonsel çalabilen, piyano kursu alan, bale yapan çocuklar olduğunu söylüyor.
Sunucu, terör olayları nedeniyle bu çocukların Türkiye'de kalmayacağını ve beyin göçü yaşanacağını endişe ediyor.
Sunucu, Türkiye'de çalışan genç istiyor, uzaya koloni kurarken Türkiye'de çalışan genç istiyor.

Kayıp İnsanlar ve Cinayet Davası Programı

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir