Buradasın

İsrail Olda: Aile Sorunları ve Kayıp Kişiler

youtube.com/watch?v=Z8S5HTnyazA

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

ATV'de yayınlanan "İsrail Olda" programında sunucu Esra Erol, çeşitli aile sorunları ve kayıp kişiler konularını ele alıyor. Programda Seyit Ali ve Melike'nin ayrılık süreci, Elif Ezgi Şentürk'ün biyolojik ailesini arama hikayesi, Dürdane Karadağ'ın altın kaybı olayı ve Fatih Aydın'ın şüpheli ölümü gibi farklı hikayeler anlatılıyor.
Program, aile ilişkileri, evlat edinme, kayıp kişiler ve şüpheli ölümler gibi toplumsal sorunları ele alıyor. İlk bölümde Seyit Ali ve Melike'nin ayrılık süreci ve helallik konusu tartışılmakta, ardından Elif Ezgi Şentürk'ün 1989 yılında İstanbul'da evlat edinildiği ve biyolojik ailesini arama hikayesi anlatılıyor. Son bölümde ise Fatih Aydın'ın 7 Temmuz 2024'te kaybolması ve 9 ay sonra Küçükçekmece'de bulunan cesedinin DNA testiyle Fatih'e ait olduğu ortaya çıkması detaylı olarak ele alınıyor.
Programda ayrıca Dürdane Karadağ'ın eşi Şener Yılmaz'a 1,5 milyon değerindeki altınları vermesi ve bunun ardından yaşanan kriz, Turan Şahin ve Dilek Şahin'in zihinsel engelli kızı Güldane Şahin'in kaçırılması ve vasisi olan Güldane'nin tutuklanması gibi toplumsal sorunlar da ele alınıyor. Program, kayıp kişilerin ailelerinin acılarını ve bu olayların çözümlerini arayan bir format sunuyor.

00:11Programın Tanıtımı: Sunucu, ATV ekranlarından İsrail Olda programından seyircilere selamlaşıyor.
Programda iki önemli konu ele alınacak: Fatih Aydın konusu ve Dürdane Şahin ile Cuma Doğan'la ilgili önemli bir karar.
İlk konuk olarak hem dini nikahlı eşi hem de annesi tarafından mağdur edildim iddiasında bulunan Melike Dertti programda yer alacak.
01:43Melike ve Seyit Ali'nin Ayrılığı: Melike ve Seyit Ali'nin aileleri arasında bir köprü olmak isteyen bir kişi, Melike'nin annesinden korktuğunu belirtiyor.
Melike'nin amcalarının yarısı cezalı durumda olduğu iddia ediliyor.
Melike'nin annesi, Melike ile barışmak istemediğini ve dik duracağını söylüyor.
03:22Ayrılık Süreci: Sunucu, hafta sonundan beri Melike ve Seyit Ali'nin ayrılığının nasıl geçtiğini soruyor.
Melike, hafta sonu sakin geçtiğini ve kimse olmadığı için iyi olduğunu belirtiyor.
Seyit Ali, her şeyin bittiğini ve sağlıklı bir ilişkinin olmayacağını daha öncelerden dile getirdiğini söylüyor.
04:42Ayrılık Tavrı Hakkında Görüşler: Sunucu, toplumda genellikle iyi veya barışmaya dair karar verenlerin konuşurken, kavgalı ve küslerin konuşmadığını belirtiyor.
Ayrılıkta bile bir araya gelebilmek insan olmanın erdemlerinden en kıymetlileri olarak görülüyor.
Sunucu, ayrılırken iyi bir insansa oturup konuşup helalleşilebileceğini, ancak karanlık ruhlu biriyle yürünmediğini vurguluyor.
06:11Ayrılık Kararı: Melike ve Seyit Ali, ayrılıklarını karşılıklı olarak dile getiriyorlar.
Melike, son söyleyecek bir sözünün olmadığını söylüyor.
Seyit Ali'nin annesi Havva Hanım, çiftin aldıkları kararın çok iyi olduğunu ve memnun kaldığını belirtiyor.
07:45Evlilik Ayrılığı ve Helallik: Seyit Ali'nin oğlu olmadığı ve Esra Hanım'ın etkisi olmadığı belirtiliyor.
Seyit Ali'nin kendi iradesiyle verdiği karar olduğu ve anne olarak sevindiği ifade ediliyor.
Esra Hanım, beddua eden insanların döndüğünü ve dolaşır, o bedduanın sahibi olduğunu düşünüyor.
09:47Evlilik Birliği ve Helallik Hakkında Değerlendirme: Esra Hanım'ın helallik alması için önce merhaba demesi gerektiği, resmi anlamda evli oldukları ve evlilik birliğinin mahkeme kararı kesinleşinceye kadar devam ettiği belirtiliyor.
Dini nikah kıyıldığında her iki tarafın da bekar olduğunu ve evlenmeye uygun olduğunu bildirmesi gerektiği vurgulanıyor.
Ayrılıkta çirkin davranmanın kötü olduğu ve her ikinize de hayatınızda mutluluklar dilendiği söyleniyor.
11:40Elif Ezgi Şentürk'ün Hikayesi: Şanlıurfa'dan gelen Elif Ezgi Şentürk, biyolojik ailesini arıyor ve programa katılmak istiyor.
Elif Ezgi, Sadık ve Hacer Şentürk çifti tarafından İstanbul'da yasal olmayan yollardan evlat edinilen bir çocuk.
1989 yılının 15 Nisan ile 30 Nisan arasında İstanbul'da dünyaya gelen Elif Ezgi, Kartal Özel Ortadoğu Hastanesi'nde doğmuş ve Faruk isimli hasta bakıcı tarafından evlat edinen ailenin kız erkek kardeşi Servet Şimşek ve Güner Demir'e emanet edilmiş.
14:28Evlatlık İddiası: İkinci hikayede, Servet Şimşek'in bir komşu iddiası var ve konuşmacı İstanbul Üsküdar Zeynep Kamil Hastanesi'nde dünyaya gelmiş.
Konuşmacı, öz anne ve babasının evli olduğunu ve onların ilk çocuğu olduğunu iddia ediyor.
Faruk isimli kişi, 1989 yılında görev yapan bir doktor olarak belirtiliyor.
15:02DNA Testi ve Evlatlık Keşfi: Konuşmacı soy bağının tespiti için dava açmış ve DNA testinin sonucunda gerçekte Şentürk ailesinin biyolojik çocuğu olmadığını öğrenmiş.
Konuşmacı, evlat edinildiğini başta rüyalar görüyerek fark etmiş, lisede arkadaşlarına anlattığında inanılmamış.
Konuşmacı, beyaz bir oda ve geri gelen gözün arkada kalır gibi tekrarlayan bir rüya görmüş ve bu rüyaları anlamlandıramamış.
15:44Evlatlık Keşfinin Nedenleri: Konuşmacı, küçükken izlediği bir dizide ikiz bebeklerin fakir bir aileden birine verildiğini görünce evlatlık olabileceğini düşünmüş.
Konuşmacı, biyolojik annesiyle ilişkisinin zayıf olduğunu ve annesinin temel ihtiyaçları karşıladığını ancak duygusal bağ kurmadığını iddia ediyor.
Konuşmacı, büyüten annesinin kendisini hem kızı hem kendisi olarak yetiştirdiğini ve Allah sevgisiz büyümesindense biraz şımarık olmasını kabul edebileceğini belirtiyor.
17:29Baba İlişkisi: Konuşmacı, babasıyla hep beraber uyuduğunu, saçlarını sevdiğini ve masallar anlattığını hatırlıyor.
Konuşmacı, büyüdükçe maddi şeylerin değil, saçını okşayıp okşamadıkları ve gözündeki hüznü fark edip fark etmedikleri hatıralarında kaldığını belirtiyor.
Konuşmacı, babasıyla olan ilişkilerinin son bir buçuk senedir daha da güçlendiğini ve kavga etseler de kopmadıklarını söylüyor.
18:28Evlatlık İddiasının İspatı: Konuşmacı, evlatlık olduğunu düşünmeye başladığında bilinçli bir adım atmış ve soy babasının tespiti için dava açmış.
DNA testinin sonucunda annesinin ve babasının çıkmasını istemediğini belirtiyor.
Konuşmacıya anlatılan hikaye, 1 Mayıs 1989'da Cevizli'de (şimdi 2001 yılında ruhsatı bitmiş) bir hastanede dünyaya geldiğini ve annesinin sezeryanla doğurduğunu söylüyor.
19:48Evlatlık İddiasının Kanıtı: Konuşmacı, teyzesinin kendisini Maltepe'ye yemeğe davet ettiğinde, bir özel hastanenin minibüssyonunda geçerken teyzesinin "sen burada doğurmamış mıydın?" diye sorduğunu anlatıyor.
Konuşmacı, ekonomik özgürlüğünü eline alacağını ve avukat, mahkeme gibi maddi sorunları sabırla bekleyeceğini belirtiyor.
Konuşmacı, beş-altı yaşındayken büyük kuzeninin "sen geldiğinde annenle baban çok mutlu oldu" dediğini hatırlıyor.
21:24Evlatlık İddiasının Detayları: Evlatlık iddiasının kilit isimleri Servet Şimşek (dayı) ve Güner Demir (anne kız kardeşi, teyze) olarak belirtiliyor.
Dayı ve teyze, konuşmacıyı hastaneden alan kişiler olarak tanımlanıyor.
Konuşmacının büyüten babası Sadık Bey, kızının biyolojik ailesini aramasını ve merakını desteklediğini belirtiyor.
23:18Sadık Bey'in Anlatımı: Sadık Bey, eşi Hacer Şimşek ile 1976 yılında evlendiğini ve birkaç yıl sonra çocuk olmayınca üroloji doktoruna gittiğini anlatıyor.
Üroloji doktoru, Sadık Bey'e biyopsi yaptıktan sonra çocuğunun olmayacağını söylemiş.
Sadık Bey, evlat edinmeyi hiç düşünmediklerini ve aklına bile gelmediğini belirtiyor.
23:59İstanbul'a Taşınma ve Çocuk Arayışı: Konuşmacı, 1976'dan 1986'ya kadar Anadolu'da görev yaptıktan sonra İstanbul'a taşındıklarını anlatıyor.
1989 yılında, çocuklarının olmayacağını öğrendikten on yıl sonra, kayınbiraderi Servet'in kendisine bir çocuk teklif ettiğini belirtiyor.
Servet, İzmir'den 16 yaşındaki bir kadının gayrimeşru ilişkiden hamile kaldığı ve çocuğu almak istemediği için, bu çocuğu alıp almayacaklarını sorduğunu anlatıyor.
25:45Çocuğun Getirilmesi ve Yasal Yön: 30 Nisan 1989 tarihinde, Servet ve baldızı Güner tarafından çocuk getirildi.
Konuşmacı, biyolojik anneyi görmediğini ve yasal yönünü sorgulamadıklarını itiraf ediyor.
2001 yılında kapatılan Kartal'daki Özel Ortadoğu Hastanesi'nin sahibi, kayınbiraderini arayıp ortada bir çocuk olduğunu söylemiş.
31:15Komşu İddiaları ve Çelişkiler: Konuşmacının komşusu Sevim Hanım, ona telefon ederek "Zeynep Kamil'de doğdun" dediğini ve annesinin 16 yaşında olmadığını iddia ettiğini anlatıyor.
Sevim Hanım, konuşmacının ağlamaları ve ergenlik hezeyanları hakkında dedikodu olduğunu söylüyor.
Konuşmacı, Servet'in bir gün telefonda "ananın uyuyordu seni getirdiklerinde" dediğini hatırlıyor.
33:38İki Farklı Hikaye ve Arama Çağrısı: Konuşmacının iki farklı hikayesi var: biri 16 yaşındaki bir kızın doğurduğu bebek, diğeri ise Zeynep Kamil'den dayısı tarafından çalınan bir çocuk.
Konuşmacı, 1989 yılında Nisan ayının son haftasında dünyaya geldiğini ve iki hafta sonra nüfusa tescil ettirildiğini belirtiyor.
Program, İstanbul'da Kartal'da 1989 yılında Nisan ayının son haftasında dünyaya gelen, evlilik dışı veya kaçırılan bir anne varsa, evladını tanıyabileceğini ve biyolojik ailesini aradığını duyuruyor.
36:18Kayıp Çocuk Arayışı: Bir anne, 16 yaşındayken annesinin kendisini istemediğini söylemesine rağmen, 35 yıl boyunca iyi bir anne olduğunu düşünüyor ve kızına hayal ettiği anneyi vermeye çalışıyor.
36 yaşındaki anne, artık kucağına yatıp meme verme halinde olmadığını ancak iyi bir evlat olacağını belirtiyor.
1989 yılında Nisan ayının son haftasında dünyaya gelen bir kız çocuğu olan Elif Ezgi'nin biyolojik ailesi aranıyor ve herkesin desteğine ihtiyaç duyuluyor.
37:30Programda Konuşulan Konular: Dürdane Karadağ konusunda, dün konukları uğurlarken "bir an önce altınlarım çıksın ve senden boşanacağım" demiş.
Turan ve Dilek Şahin baba-kız olarak yer aldılar ve annelerinin kayıp olduğunu, nişanlılarının kayıp olduğunu ve beraber kaçtıklarını iddia ettiler.
Dün Güldane ve Cuma ile ilgili emniyet birimleri savcılık talimatıyla büroya götürüldüler.
38:30Fatih Aydın'ın Kaybolması: Tam dokuz aydır kayıp olan Fatih Aydın konusunda sona mı geliyor sorusu gündeme geldi.
İstanbul'da Basın Ekspres Yolu'ndaki metruk binada kimliği belirsiz, çürümüş bir erkek cesedi bulunmuştu.
Anne Rabia Aydın adli tıpa giderek DNA örneği vermiş ve DNA testinin sonucunda bu cesedin Fatih Aydın olup olmadığı sorgulanıyor.
39:33Fatih Aydın'ın Kaybolma Hikayesi: 7 Temmuz tarihinde kayıplara karışan Fatih Aydın konusu programda gündeme getirildi.
İstanbul Küçükçekmece'de bulunan cansız erkek bedeni akıllara Fatih Aydın mı sorusunu getirdi.
Esra Erol, Fatih Aydın'ı aylarca aradı ancak ondan herhangi bir haber alınamadı.
40:25Adli Tıp Raporu: Beklenen adli tıp raporu çıktı ve Esra Erol, rapor sonucunu canlı yayında açıklayacak.
Tam dokuz aylık bu büyük bilinmezlik son bulacak.
Stüdyo'daki konuklar Dürdane Karadağ, eşi ve eşinin ailesi.
41:13Altınlar Kaybı Olayı: Ortada kaybolan bir buçuk milyon TL'lik altınlar var ve Dürdane bu altınları Şener Yılmaz'a neden verdiğini, nasıl verdiğini anlattı.
Dürdane, altınları almak için Şener Yılmaz'a "gel bak benim altınlarıma kaçalım" dediğini iddia ediyor.
Altınların saklanıldığı depoda Dürdane'nin kız kardeşi Yelda'nın küpesi bulunuyor ve bütün gözler Yelda'ya dönüyor.
43:41Şener Yılmaz'ın Açıklamaları: Şener Yılmaz ve Büşra Yılmaz'a 3 Ekim 19 ve 2 Ekim 11 tarihli düzenli mesajlaşmaları var.
Şener Yılmaz, altınları bozsunlar ben boşanacağım dediğini itiraf etti.
Esra Erol, Şener Yılmaz'ın eşi de işin içinde olduğunu belirtti.
45:13Evlilik Sorunları ve Altınların Kaybolması: Konuşmacı, çiftin hayattan keyif almayı, yemeği, içmeyi ve dağıtmayı dilediğini ancak neredeyse robot gibi sabah kalkıp tarlada, dağlarda ve bayırlarda çalıştıklarını belirtiyor.
Dürdane'nin iddia ettiği gibi, altınların gizli bir ilişki neticesinde verildiği söyleniyor.
Konuşmacı, evde bir şey kaybı olsa bile maddi değeri olmasa da manevi değeri olan şeyler için çok üzüldüğünü, ancak burada bahsedilen 1,5 milyon değerindeki altınların kaybolmasına daha çok üzüldüğünü ifade ediyor.
47:26İlişki İddiaları ve İtiraflar: Dürdane, 80 milyonun önünde kendini itiraf ettiğini ve yaptığı açık ve net söylediğini belirtiyor.
Dürdane, Şener Yılmaz ile sık görüşmeleri olduğunu ve bu ilişkinin bir göstergesi olduğunu iddia ediyor.
Dürdane, bu ilişki neticesinde kaçacaklarını ve altınları bu sebeple Şener'e verdiğini söylüyor.
49:54Boşanma Kararı ve İddialar: Dürdane, boşanmak istediğini ve evde de defalarca bunu söylediğini belirtiyor.
Dürdane, Şener'in amacı altınlarındaymış ve her şeyi sonradan öğrendiğini söylüyor.
Dürdane, boşanma dilekçesinde Şener hakkında hangi iddiayı söyleyeceğini sorgulandığında, dün boşanmak istediğini söylediğini ve bunun arkasında durmasını istediğini belirtiyor.
51:20İlişkinin Amacı ve Telefon Kayıtları: Konuşmacı, birinin çıkarını öğrenirsen amacına ulaşırsın diyerek, Şener'den kaçmaları için maddi kaynak gerektiğini belirtiyor.
Dürdane, Şener'le kaçacaklarını ve bu sebeple güvenip altınları verdiğini, ayrıca ilişkisinin ortaya çıkmasın diye kendi kardeşini ateşe attığını iddia ediyor.
Telefon kayıtlarında Ağustos, Eylül ve diğer aylarda günde 19-25'e varan mesajlaşma görüldüğü belirtiliyor.
53:49Boşanma Davası ve Eşler Arasındaki İlişki: Mustafa ve Dürdane'nin boşanma davası konusu ele alınıyor, Dürdane'nin yazışmaları zina olarak değerlendiriliyor ve medeni kanunda özel bir boşanma sebebi olarak kabul ediliyor.
Eşler arasında affetme hakkı var ve altı ay, beş ay ve beş yıllık süreçlerde dava açılmaması durumunda daha sonra açılamaz.
Dürdane'nin tavrı haklı olan sesini çıkartamıyor, haksız olan hep özür bekliyor.
56:09Güldane Şahin ve Cuma Doğan Olayı: Güldane Şahin, zihinsel engeli olan kızının vasisi olarak mahkeme kararıyla atanmış ve kızının üzerinde tehditkar baskı kurmuş, şiddet uygulamış.
Dilek Şahin, canlı yayında annesinin zihinsel engelli kızının üzerinde tehdit ve şiddet uyguladığını söylemiş ve şikayetçi olmuş.
Dün Eyüp Sultan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, kasten yaralama ve tehdit suçlarından Güldane Şahin ve Cuma Doğan'ı tutuklamış.
57:43Tutuklama Kararı ve Adalet Algısı: İstanbul 5. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla Güldane Şahin ve Cuma Doğan, birden fazla kişiyi tehdit ve kasten yaralama suçundan tutuklanmış.
Tutuklama kararı, zihinsel engelli kızın vasisi olan anne tarafından kızına tehdit ve kasten yaralama suçu işlemesi ve evdeki çocukları mağdur etmesi sebebiyle verilmiş.
Program sunucusu, adalet algısının zayıfladığına dair görüşün sağlıksız olduğunu ve adaletin her zaman yerini bulacağını vurguluyor.
1:03:32Aile Durumu ve Destekler: Turan Bey ve ailesi, Güldane'nin tutuklanması haberiyle sevinmiş ve bu süreçte televizyon izlemeyen kişilerin de programı takip ettiğini belirtiyor.
Güldane kaçarken evde Turan Bey'in geleceği olan her şeyi alıp götürmüş ve aileyi sadece 600 TL'de bırakmış.
Program sunucusu, engelli çocukların korunması gerektiğini ve tüm görevlerin sorumluluk bilinciyle yerine getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
1:06:10Fatih Aydın Olayı: Program, aylarca Fatih Aydın isimli pırıl pırıl delikanlıyı aramış ve onun yüzü her hatırlatmada yer almış.
Fatih Aydın'la ilgili sona gelindiği belirtiliyor.
Pazar gece saatlerinde gelen ihbar herkesi harekete geçirmiş.
1:07:03Küçükçekmece'de Bulunan Cansız Beden: Küçükçekmece'de bulunan cansız erkek bedeni, Fatih Aydın olup olmadığı sorusunu akıllara getirdi.
Cesedin üzerinde koyu yeşil tarzında bir tişört vardı ve bu detay çok önemliydi.
Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek olan sonuç, Fatih Aydın'la ilgili tüm soruların cevabını verecekti.
1:07:43Rabia Aydın'ın DNA Testi: Rabia Aydın, oğlunun kayıp olduğunu öğrenince çok acı çekti ve DNA testi için emniyete gitti.
Emniyet, Rabia'ya oğlunun giydiği beyaz çizgili yeşil tişörtü gösterdi ve DNA testi için örnek aldı.
Rabia'nın hayatında iki süreç vardı: birincisi cesedin Fatih'e ait olup olmadığı, ikincisi ise oğlunun nasıl öldüğü.
1:09:54Cesedin Bulunduğu Yer: Cansız bedenin bulunduğu harabe evin önünde, evin iki girişi vardı ve Fatih 14 yaşındayken kayalıklardan yürüyerek karşı tarafa geçiyordu.
Alt katta cansız bedenin olduğu yerin altında bir mahzen gibi bir yer vardı.
Cesedin bir ayağı görgü tanıdığı iddiasına göre aşağıya doğru sarkmış vaziyetteydi.
1:11:05Tanıklık ve Görüntüler: 15 yaşlarında bir çocuk, eski yapı olduğu için merak ederek içeri girmiş ve emniyete intikal etmişti.
Çekilen görüntü gündüzdü ve cesedin üzerinde tişört vardı, ancak yanında değil.
Cesedin kasık bölgesi ile vücudun üstünde bir kolu, bir kolu da yanlarda kollarına sanki tutulup konmuş gibi duruyordu.
1:13:07DNA Sonucu: 7 Temmuz 2024 tarihinde aile evinden çıkarak kayıplara karışan Fatih Aydın konusunda, İstanbul'da Küçükçekmece'de bir metruk binada kimliği belirsiz bir erkek cesedi bulundu.
Cesedin yanında bulunan yeşil tişört üzerine anne Rabia Aydın Adli Tıp Kurumu'na çağrıldı ve DNA örneği verdi.
Üzülerek söyleniyor ki o metruk binada bulunan kimliği belirsiz erkek cesedi Fatih Aydın'a ait.
1:14:38Fatih'in Hayatı ve Ölümü: Fatih'in hikayesi, ailesinden ve kuzenlerinden dinlendikçe, bu dünyaya gelmiş yapayalnız bir çocuk olduğu anlaşıldı.
Fatih'in ömrü ve hayatı, görülmeyen, duyulmamış, farkedilmeyen bir şekilde geçmişti.
Fatih'in artık bir mezarı var ve annesi, babası ve onu sevenler onun nerede olduğunu bilecekler.
1:17:25Kayıp Başvurusu ve Arama Süreci: Fatih'in kayıp başvurusu yapılmıştı ve bir tren bileti aldığı belirlenmişti, bu nedenle kayıp dosyası kapanmıştı.
Anne programa geldikten sonra tekrar Fatih Aydın konusunda bir kayıp başvurusu yaptırıldı ve Küçükçekmece Savcılığı'na defalarca gidildi.
Fatih'in bir kayıp başvurusu ve arananlar listesinde olmasaydı, kimliği tespit edilemediği için kimsesizler mezarlığına gömülecekti.
1:19:30Acı Sonuç: Bugün herkes için zor bir gün oldu ve Aydın ailesinin fertleri olan anne Rabia Aydın'a, baba Mahmut Aydın'a ve tüm geride kalan aile üyelerine sabırlar dilendi.
Rabia Hanım, programın sabah saatlerinde tekrar programa gelecekti ve ekip arkadaşları onu araçla almaya geldiğinde haberin alınma anına tanık oldular.
1:21:04Fatih Aydın'ın Bulunması ve DNA Testi: Kayıp şahıslar büro amirliği ekiplerince yapılan çalışmalarda şüpheli ölüm olarak kayda geçti ve olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
DNA testi sonucunda kimliği belirsiz erkek cesedinin Fatih Aydın'a ait olduğu ortaya çıktı.
Fatih'in annesi Rabia Hanım, oğlunun başına bir şey getirildiğini veya birilerinden şüphelendiğini gösteren "ona niye böyle yaptılar?" cümlesini tekrarladı.
1:22:43Fatih'in Yalnızlığı ve Duygusal Durumu: Sunucu, Fatih'in yapayalnız bir erkek çocuğu olduğunu ve fiziksel olarak yanında olmanın yalnız olmadığının anlamı taşımadığını belirtti.
Duygusal anlamda kendini ifade edecek bir ortamı olmayan, sesini duyuramayan kişinin dünyanın en yalnız insanı olduğunu vurguladı.
Fatih'in annesi Rabia Hanım ve akrabaları adli tıp kurumuna getirildi ve Rabia Hanım perişan haldeydi.
1:25:01Mahmut Aydın'ın Duygusal Durumu: Mahmut Aydın'ın babasının hep bir umudu vardı: "Aramayın ya bir yerde gelecek, yurt dışına çıkmıştır, tatildedir, kafasını dinliyordur."
Mahmut Aydın, duygusal bir adam olarak tanımlanıyor ve hayatın yükünü fazla taşıyamayan biri olarak nitelendiriliyor.
İnkar ederek kendini rahatlatmaya çalıştığı ancak bugün içinde en zor günlerden biri olduğu belirtiliyor.
1:26:00Fatih'in Son Günleri ve Bulunduğu Yer: 7 Temmuz'dan 8 Temmuz'a bağlayan gece, Fatih'in telefonu ve anahtarı bırakıp nereye gittiği ve ne olduğu soruları defalarca soruldu.
İstanbul'un göbeğinde, barınmanın ve yaşamanın mümkün olmadığı metruk binada Fatih'in ne işi vardı ve niye orada hayatı son buldu merak ediliyor.
Fatih'in bulunduğu yere 150 metre mesafede yerler bulunuyor ve sunucu, oraya gitmediklerine kızdığını belirtiyor.
1:27:49Adli Tıp Kurumu'ndaki Olaylar: Adli tıp kurumunun ilk önce Rabia Hanım'a sarıldığı ve üzüntüsünü paylaştığı, ardından Mahmut Aydın'ın yarım saat sonra geldiği ve sadece ağladığını belirtiyor.
Rabia Hanım sürekli ağlarken, Mahmut Aydın onu susturmaya çalışırken kendisi de ağlıyordu.
Necmettin Bey, Rabia ve Mahmut'u gördükten sonra saldırıya geçti ve ekip arkadaşları araya girdi.
1:30:08Necmettin Bey'in Tepkisi: Necmettin Bey, Rabia'ya "Fatih'in ölümünün sebebi sen misin?" diye sordu.
Necmettin Bey, "Bir çocuğa, yirmi yaşındaki bir gence sahip çıkamadık, bunun üzüntüsünü yaşıyorum" diyerek eliyle kafasına vuruyor.
Görgü tanığı, cansız bedenin orada mı vefat etti yoksa getirildiği ile ilgili şüpheler olduğunu belirtiyor.
1:31:19Olay Yeri ve Şüpheli Ölüm: İstanbul'un göbeğinde ve metruk binanın en atıl köşesinde neredeyse iskelet haline gelmiş kimliği belirsiz bir erkek cesedi bulunmuştu.
Olay yerine pazar gecesi ekipler gitmiş, kimliği belirsiz cesedin yanındaki tişört ve benzeri şeylerden dolayı kayıpta bulunan Fatih Aydın'a ait benzerlik taşıdığı için anne Rabia Aydın çağrıldı.
DNA testi sonucunda yatan kişinin Fatih olduğu ortaya çıktı ve Fatih'in orada ne işi vardı sorusu tekrarlanıyor.
1:32:30Metruk Binanın Durumu ve Sonuç: Metruk binaların genellikle yaşam alanı olduğu, oraya giren çıkan insanların birbirlerini tanıdığı ve su şişeleri gibi yaşam belirtileri gösterdiği belirtiliyor.
Olay yerindeki ağır koku bölgedeki birçok insanı rahatsız etmiş olabilir.
Fatih'in ölümü tam dokuz ay sonra ortaya çıkıyor ve bu süre anne rahmine düşen bir cenin'in gelişme, büyüme ve doğma sürecini temsil ediyor.
1:34:14Fatih Aydın'ın Ölümü ve Toplumsal Tepki: Fatih Aydın'ın ölümü genç bir delikanlıya yakışmayan bir olay olarak değerlendiriliyor.
Fatih Aydın uzun süredir kayıp olarak aranıyordu ve program sayesinde toplum tarafından sevilen bir birey haline gelmişti.
Fatih Aydın'ın ölümü Türk toplumunda büyük bir çığlığa dönüşmüş ve ailesinden uzaklarda yaşamayı tercih eden bir bireyin ölümü büyük bir acı olarak algılanmıştır.
1:35:28Adli Süreç ve Aile Durumu: Kayıp olarak aranan kişiler ölü statüsüne bile geçmezler, ancak Fatih Aydın'ın kimliklendirme işleminden sonra ölü statüsünün hukuken düştüğü belirtilmiştir.
Defin işlemi aileye yapılması amacıyla teslim edilecektir.
Fatih Aydın'ın annesi Rabia Hanım telefon hattında "Oğlumu götürmeyin" diyerek acısını dile getirmiştir.
1:38:31Metruk Binada Bulunan Poşet: Metruk binanın alt katlarında kum taşıma ile ilgili torbalar bulunurken, cansız bedenin bulunduğu yerin yanında farklı bir poşet tespit edilmiştir.
Bu poşet kum moloz taşıma poşeti değil, içinde muhtemelen bir şeyler taşınmış ve iple ağzı bağlanmış bir poşet olarak tanımlanmıştır.
Poşetin içinde ağır derecede bir koku var ve bu koku cansız bedenin bulunduğu yerdeki kokuyla aynıdır.
1:40:50Fatih Aydın'ın Arkadaşının Açıklamaları: Fatih Aydın'ın mahalleden arkadaşı Yunus, olayın faillerinin bulunmasını ve olayın peşine düşmeyi istemektedir.
Yunus, cesedin taşınarak getirildiğini ve binanın kullanıma elverişli olmadığını, bir çocuğun gidebileceği bir yer olmadığını belirtmektedir.
Fatih'in kimliğinin oraya konulması tesadüf değil, onun bulunması için bilerek oraya konulduğu düşünülmektedir.
1:43:51Olayın Şüpheli Yönleri: Fatih'in varlığının kime zarar verdiği ve onun yok edilmesinde çıkarları olan kişilerin kimler olduğu sorgulanmaktadır.
Fatih'in ailesine büyük bir hainlik yapıldığı iddia edilmektedir.
Rabia Hanım'ın ağlaması ve kendini acındırdığı düşünülmektedir.
1:45:57Rabia Hanım'ın Acı Haberi: Ülkü, Rabia Hanım'ın aile evinin önünde durumu ve gözlemleri aktaracak.
Rabia Hanım sinir krizleri geçiriyor, ağlıyor ve feryat ediyor.
Adli Tıp Kurumu'ndan gelen ekip, Rabia Hanım'a başsağlığı dilemek için yukarı çıkmış.
1:46:37DNA Sonuçları ve Acı: Rabia Hanım, "Ben bu acıya nasıl dayanacağım" diyerek acısını dile getirmiş.
Pazartesi gününden beri gözler ve kulaklar Adli Tıp'tan çıkacak rapora odaklanmış.
Rabia Hanım'ın verdiği DNA, Küçükçekmece'de bulunan cesetle eşleşmiş ve o kişinin Fatih olduğu kesinleşmiş.
1:47:59Rabia Hanım'ın Durumu: Rabia Hanım, "Benim oğlumla kimsenin alıp veremediği yoktu" diyerek acısını dile getirmiş.
"Ona bunu neden yaptılar?" şeklinde sürekli tekrar eden ifadeler kullanmış.
Bir taraftan ağlıyor, bir taraftan da bağırıyor ve çok üzgün durumda.
1:48:38Fatih Aydın'ın Korkusu: Rabia Hanım, arabada ölüm haberini aldıktan sonra Fatih Aydın'ın dışarıya çıkmaktan korktuğunu ve "anne bana da çıkma, sana da zarar verebilirler" dediğini ifade etmiştir.
Fatih'in evde sürekli dışarı çıkmama sebebinin birilerinden korktuğu için olduğu belirtilmiştir.
Fatih'in kimlerden ve neden korktuğu, annesinin feryat ettiğinde o kişilerin Fatih'e zarar vermiş olup olmadığı önemli bir detay olarak vurgulanmıştır.
1:49:41Fatih Aydın'ın Kayboluşu: Rabia Aydın, Kurban Bayramı'ndan sonra oğlu Fatih'in teyzesi ve kuzenleriyle yaşadığı evden Halkalı'ya döndüğünü ve babasıyla tartışma yaşadığını anlatmıştır.
Fatih, iş bulduğunu söyleyen babasına "hazır değilim, çalışmak istemiyorum" demiş, eşi de "çalışmak istemiyorsan bu evden defol git" demiştir.
O gece Fatih evden çıkmış, iki gibi eve geri dönmüş, telefonunu ve saatini bırakıp gitmiş, bir daha kendisinden haber alınamamıştır.
1:51:27Cesedin Bulunması: Metruk binadaki iskelet, Fatih Aydın'a ait olduğu öğrenilmiştir.
Cansız bedenin bulunduğu karede başının altında ve sırta doğru kısa mesafede bir halıfleks olduğu belirtilmiştir.
Harabe binanın altını üstüne getirilmesine rağmen, o bölgede halıfleks bulunamamıştır.
1:55:00Cesedin Bulunduğu Tarih: Cesedi görenlerin gerçek bir vatandaş olarak yapması gereken tek şey, 112'yi arayarak bulundukları yerde böyle bir şeyi gördüklerini bildirmektir.
Cesedi gören 14-15 yaşlarındaki üç arkadaş, perşembe günü cesedi görmüş, video çekmiş ve arkadaşlarına yaymışlardır.
Video yayılmasının ardından polise intikal etmiş, ancak bu durum tehlikeli ve başka insanların hayatını zora sokacak bir şey olarak değerlendirilmiştir.
2:58:51Ceset Bulunması ve Yayılması: Konuşmacı, cesedi çekip yaymak ve sorumluluğu yerine getirmemek ahlaksızlık olduğunu vurguluyor.
Olay bilgisi Perşembe'den beri var, Pazar gecesi ekipler olay yerine gidiyor ve Pazartesi günü anneye tık alo deniyor.
Kırksekiz saat içerisinde olay çözülüyor ve kamu düzeni sağlanıyor.
2:59:39Çocukların Cesedi Yayması: Caner Fahri Bey'e göre, çocukların cesedi yaymalarının amacı ve elde ettikleri şey sorgulanıyor.
Ceset normal bir ölü, boğulma vakası veya trafik kazası değil, iskelete dönüşmüş bir ceset.
Konuşmacı, çocukların bu durumu görünce birbirlerine gösterdiklerini ve bunun normal olduğunu düşünüyor.
1:00:43Sorumluluk ve Kahramanlık: Cesedi gördüğünüzde sessiz kalmamak ve sorumluluğu yerine getirmek kahramanlık yapmak demektir.
Gençlerin bu durumu aile üyelerine göstermeleri ve birinin akıllı davranmasıyla olay ortaya çıkıyor.
Sosyal medyada kendi hayatımızı ifade etmek, başkalarının hayatını gözetlemek için bir yorum olarak değerlendiriliyor.
2:01:44Hukuki Boyut: Cesedin şüpheli olarak kayıp bürodan geçtiği ve ölü olarak bulunduğu için cinayet büroya şüpheli oğlum olarak devam ettiği belirtiliyor.
Adli tıp raporunda herhangi bir bulgu varsa savcılık makamı araştırmalarına devam edecektir.
Konuşmacı, çocukların metruk binalara girmekten korktuğunu ve böyle bir görüntüyle karşılaştıklarında ilk ebeveynlerine veya samimi buldukları kişilere söylerler diyor.
2:03:21Cesedin Bulunduğu Yer: Cesedin bulunduğu yer dokuz ay boyunca işlek bir yer olarak belirtiliyor.
Perşembe akşamı cesede ilişkin ilk bulgular varsa, parmak izi varsa veya vücut bütünlüğü koruyorsa kimliklendirmek daha kolay olur.
Konuşmacı, yeşil tişörtün cesedin yanında değil, vücudundan ayrı bir yerde durduğunu ve bunun anlamlandırılması gerektiğini söylüyor.
2:04:42Soruşturma Süreci: Konuşmacı, eğer bu mesleği içindeyse acil bir şekilde arayacağını ve çocuğun görse hemen iletişime geçileceğini belirtiyor.
Emniyet birimlerinin o bölgede kameraları var ve binaya giren çıkan kişilerin tespit edilmesi gerekiyor.
Soruşturma dosyası devam edecekse, şüpheli ölüm olarak delillerin değerlendirilmesi cinayet büro amirliği tarafından yapılacak.
2:05:39Fatih'in Son Günleri: Fatih evden çıktıktan sonra İstasyon Mahallesi denilen bir güzergah vardı ve oradan belli bir noktaya gidiyordu.
Fatih'in kuzeniyle otuz dakika kalıp uzun bir süre telefon görüşmesi yaptığı yer İstasyon Mahallesi'ndeydi.
Fatih'in aranırken metruk binalar, terk edilmiş alanlar ve yeşillik alanlarda arandığı belirtiliyor.
2:06:52Cesedin Bulunduğu Yer Hakkında Değerlendirme: Konuşmacı, cesedin bulunduğu yerin bambaşka bir yer olduğunu ve orada Fatih'i bulmuş olsaydı bu kadar şüpheye düşmeyeceğini söylüyor.
Sığındığınız bir yerde riskli bir alana çıkmazsınız, alt katta da konumlanabilirdi.
Fatih evden ayrıldı, herkesi terk etti, kimseyle görüşmüyor, geri dönmedi ve bileti de iade etti.
2:08:00Sonuç: Fatih Aydın'ın hayatını kaybettiği ve ölüm şeklinin nasıl olduğunu gelecek günlerde öğreneceğimiz belirtiliyor.
Aydın ailesinin, onu seven, takip eden ve sürecini merak eden herkesin başı sağ olsun diye veda ediliyor.

İsrail Olda: Aile Sorunları ve Kayıp Kişiler

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir