• Buradasın

    Fransız Devrimi Döneminde Lyon'da Bir Aşk Hikayesi

    youtube.com/watch?v=W6SMm_tabLE

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Fransız Devrimi döneminde Lyon kentinde yaşanan olayları anlatan dramatik bir anlatı formatındadır. Hikayede Akın Altan'ın Fransız Ulusal Meclisi'ne sunduğu öldürücü önerge, Robert Dale adlı bir genç ve nişanlısı olan bir kız karakterler yer almaktadır.
    • Video, Lyon'un "Leon" olarak adlandırılması ve kentin yıkılması kararının verilmesiyle başlar, ardından hapishanede geçen dramatik olayları anlatır. Hikaye, nişanlısının öldüğünü öğrenen genç kızın hapishanede bulunan bir papazın yardımıyla sevgilisiyle evlenmesi, ancak infaz günü birlikte Van Irmağı'na atılmalarıyla devam eder. Son bölümde, batmakta olan bir ölünün başından çözülen düğün çelenginin dalgaların üstünde yüzüp durması ve hikayenin "son" kelimesiyle sona ermesiyle tamamlanır.
    • Hikaye, yaşamın ve ölümün doğası hakkında derin düşünceler içermekte ve aşkın ölümle birlikte kaybolması temasını işlemektedir.
    Leon'un Yıkılışı
    • Akın Altan, 12 Kasım 1793'te ayrılıkçılık yaptığı için ele geçirilen Leon'a ilişkin Fransız Ulusal Meclisi'ne öldürücü bir önerge verdi.
    • Önergede isyancı kentin yapılarının yerle bir edilmesi, anıtların yıkılması ve adının değiştirilmesi isteniyordu.
    • Meclis, Fransa'nın ikinci büyük kentinin tamamıyla yok edilmesini kabul etme konusunda sekiz gün çekimserlik gösterdi ve halk temsilcisi Cton Gobespierre'in gizli onayına güvenerek acımasız buyrultunun imzalanmasından sonra bile uygulamada gevşek davrandı.
    01:20Yeni Halk Temsilcilerinin Gelisi
    • Beklenmedik yumuşamadan rahat soluk alan Leon, iç savaştan ve kuşatmanın etkisiyle kargaşaya uğrayan kent yeniden kendine gelmeye başladığı sırada, insancıl bir çekingenlik gösteren halk temsilcisi görevinden alındı ve yerine Viofonsi'de Colo Devala Fushi halk temsilciliği kemerini kuşandılar.
    • Yeni halk temsilcileri meclise verdikleri ilk raporda, yurtseverliklerini kanıtlamak için sabırsızlık göstererek "burada bugüne kadar hiçbir şey yapılmamıştır" diye bildirdiler ve derhal korkunç idamlara başladılar.
    • Toronto Dükü ve yasal ilkelerin savunucusu olan Push Miteodo Leon, bu adamların anımsanmasını pek istemiyordu.
    02:28İdamların Artışı
    • Yavaş işleyen kazmaların yerine barut bombaları en güzel yapılara arka arkaya yıkıyor, güvensiz ve yetersiz giyotin yerine toplu yaylım ateşlerle ve toplarla yüzlerce mahkumun işi bir vuruşta bitiriliyordu.
    • Her gün gelen yeni sert kararnamelerle keskinleşen adalet, insan demetlerini her gün büyük bir hızla tırpan gibi biçiyor, tabutlara ve mezar kazma işini artık ölüleri hemen alıp götüren Ron Irmağı görüyordu.
    • Sanıkların çokluğu karşısında bunları alacak hapishane bulunamadığı için kamusal yapıların, okulların ve manastırların bodrumları mahkumların barınağı oluyordu.
    03:27Hükümet Binasının Bodrumunda
    • Bu kanlı ayın buz gibi soğuk bir gününde, bir grup hükümlü hükümet binasının bodrumlarında dolduruldular ve öğlenleyin komiserlerin karşısına çıkarılıp hızlı bir soru-yanıt oyunuyla yazgılarını çizdiler.
    • Altmışdört kadın ve erkek hükümlü, basık tavanlı şarap fıçısı ve çürük kokan ön bölümde, zayıf bir ocak ateşinin ısıtmaktan çok hafifçe renklendirdiği karanlık bir yerde karmakarışık durumda oturuyorlardı.
    • Çoğu uyuşuk halde ot çuvallarının üstüne kendini bırakmış, geri kalanı da kendilerine bırakılan tek bir tahta masada kıpırdayan mum ışığı altında aceleyle veda mektupları yazıyordu.
    04:53Yeni Hükümlülerin Gelişi
    • Akşamın yedisine doğru kapıya ansızın güçlü ve sert bir tekme vuruldu, dipçik sesleri duyuldu ve paslı kapı sürgüsü gıcırdadı.
    • Zindancı başının getirdiği yeni bir hükümlü grubundan başka bir şey değildi, sayıları yirmi kadardı ve zindancı onları hiçbir şey söylemeden, ağzına kadar dolu bodrumda ayrı bir yer göstermeden merdivenden aşağı indirdi.
    • Hükümlüler yeni gelenlere soğuk soğuk baktılar çünkü her yere acele uyum sağlamak ve kısa süreli bir yerde bile olsa kendin olan bir evdeymiş gibi duygu taşımak insan doğasına özgü bir garipliktir.
    07:00Robert ve Kızın Karşılaşması
    • Bu sessizliği tiz, aydınlık, sanki başka bir dünyadan kopup gelen bir ses ansızın delip geçti ve en ilgisiz kişiyi bile karşı durulamayacak biçimde sessizliğinden ve bezginliğinden çekip alacak gibi çınlayan, neredeyse çırpınan bir ses duyuldu.
    • Yeni gelen bir kız sarsılırcasına ayağa fırladı, ötekilerden ayrılıp pencerenin parmaklığına dayanmış duran ve sonra da kıza doğru yürüyen genç bir adama yana devrilir gibi kollarını öne doğru uzatan, titreyen bir sesle "Robert, Robert" diye bağıran bu kızdı.
    • İki genç insanı, bir ateşin iki alevi gibi beden bedene, ağız ağıza birbirlerine sarıldılar ve ikisinin içinde de öyle bir ateş yanıyordu ki, birden boşanan sevinç gözyaşları birbirlerinin yanaklarından aşağı süzüldü.
    08:35Robert ve Kızın Hikayesi
    • Genç kız, yüksek bir belediye memurunun oğlu Robertoelle, çocukluğundan bu yana arkadaş, aylardan bu yana da nişanlıydı ve kilisede evlenme kâğıtları askıya çıkmıştı.
    • Meclis'in askerlerinin kente girdiği kanlı günde de nikahları kıyılacaktı, ancak Pelsin'in ordusunda cumhuriyet'e karşı savaşmış olan nişanlı delikanlıyı, görev zor durumdan kurtulma çabaları içindeki kralcı generale eşlik etmeye çağırmıştı.
    • Haftalarca delikanlıdan hiçbir haber çıkmamış, kız da nişanlısının İsviçre sınırını geçip kendini kurtardığını umut etmeye başlamıştı.
    09:14Kızın Acısı ve Çabaları
    • Bu arada kentin yazıcılarından biri, muhbirlerin delikanlının çiftlikte saklandığı yeri bulup haber verdiklerini, bir gün önce de devrim mahkemesine teslim edildiğini kıza bildirmişti.
    • Yürekli kız, nişanlısının tutuklandığını ve kurtuluşu olmayan cezaya mahkum edildiğini öğrenir öğrenmez, doğanın kadınlara en büyük tehlike anında verdiği büyülü ve anlaşılmaz enerji ile yanına yaklaşılmaz halk temsilcilerine kadar çıkıp nişanlısının bağışlanması dileğinde bulunmak gibi olanaksız bir şey yaptı.
    • Önce ayaklarına kapandığı Colo deboa, hainler için af tanımadığını söyleyerek onu sert bir davranışla geri çevirdi, bunun üzerine kız, ötekinden daha az sert olmayan ancak kullandığı araçlar bakımından daha kurnaz olan Pushy'ye koştu.
    10:06Kızın Acısı ve Sonu
    • Zor durumda bulunan genç kızı görünce duygulanan Pushy, yalan söyleyerek duygularına karşı koydu ve nişanlısına yardım etmek için araya girmek istediğini ama duyduğuna göre bu arada usta dolandırıcı Monocle'dan rastgele bir kağıda şöyle bir baktı: bugün öğleden sonra Robert Dale'in Brutoker'larında vurulduğunu söyledi.
    • Kurnaz adam genç kızı kandırmada tam başarılı oldu, kız nişanlısının öldüğüne hemen inandı ve artık anlamı kalmayan yaşamına aldırmayıp saçındaki kokardı söküp attı, ayaklarıyla çiğnedi.
    • Pushy ile oraya koşup gelen adamlarının acımaksızın emiciler, cellatlar ve korkak katiller olduğunu bütün açık kapılardan duyulacak kadar yüksek sesle bağırdı ve askerler onu bağlayıp odadan sürükledikleri sırada Pushy'nin çiçek bozuğu sekreterine kendisinin tutuklama emrini yazdırdığını kendi kulaklarıyla duydu.
    11:13Hapishanede Kavuşan Çift
    • Coşkulu bir kız, nişanlısının ölümünden sonra hapishaneye getirilen grubun arasına konulduğunda ilgisizce köşeye sıkışmıştı.
    • Kız, pencereye yaslanmış duran genç bir adamın nişanlısına benzerliğini görünce şaşırmış ve umut kesmiş olduğu insanı canlı olarak karşısında görünce korkudan ölmeyişine şaşmıştı.
    • Genç kız, sevgilisinin elini bir an olsun bırakmadan, nişanlısının varlığından kuşku duyuyormuş gibi ikide bir kendini onun kollarına bırakıyordu.
    12:56Yazgı Arkadaşlarının Etkisi
    • Gençlik duyarlılığının duygulandırıcı görünüşü yazgı arkadaşlarını çok etkiledi ve hareketsiz, yorgun, ilgisiz oldukları halde büyük bir canlılıkla çiftin çevresini sardılar.
    • Ateşli genç kız, mutlu olduğunu, sevgilisiyle aynı anda öleceği ve birisi öteki için yas tutmak zorunda kalmayacağı için çok mutlu olduğunu söyledi.
    • Robert'in bir savaş arkadaşının yaşlıca bir adamla fısıldaşmaya başladığını fark etmedi, oysa fısıldaşmanın bu iki kişiyi etkilediği anlaşılıyordu.
    14:19Papazın Yardımı
    • Yaşlı adam, köylü kıyafetinden anlaşılmamakla birlikte kendisi yemin etmekten kaçınmış Tolonlu bir papazdı ve bir şikayet üzerine burada tutuklanmıştı.
    • Çiftin nikahı çok önceden askıya çıktığı için, mahkeme kararı ertelemeye izin vermediği için, onların haklı olan bu isteğini derhal yerine getirmeye ve Tanrı önünde onları evlilik bağıyla birleştirmeye istekli ve hazırdı.
    • Genç kız, dileğinin bir kez daha ve hiç umut edilmedik bir yoldan yerine geleceğinden şaşırarak soran gözlerle nişanlısına baktı ve sevinç dolu bir bakış oldu.
    15:23Nikahın Gerçekleştirilmesi
    • Genç kız sert mozaiklerin üstüne diz çöktü, papazın elini öptü ve uygunsuz bir yerde de olsa nikahın gerçekleştirilmesini rica etti.
    • Boğucu ölüm hücresinin bir an için kiliseye dönüşmesi herkesi çok duygulandırdı ve herkes çeşitli çabuk etkinliklerle bu coşkunluğu güçlükle saklayabildi.
    • Erkekler birkaç sandalye bulup getirdiler, demir bir haçın etrafına mumları dizdiler ve masayı bir kürsüye benzettiler, kadınlar ise acımalı elleriyle buldukları birkaç çiçekten acele küçük bir çelenk yapıp kızın başına koydular.
    16:16Nikah Töreni
    • Papaz evlenecek delikanlıyla bitişik bölmeye geçti ve önce onun sonra da kızın günahını çıkarttı.
    • İkisi birlikte hazırlanan kürsünün önüne geldiklerinde birkaç dakika için derin ve dikkati çeken büyük bir sessizlik oldu.
    • Nöbetçi asker kuşkulu bir durum bulunduğunu sanıp ansızın kapıyı açtı ve içeri girdi, tuhaf bir hazırlık yapıldığını fark edince elinde olmadan karanlık köylü yüzünü bir ciddilik ve saygı duygusu kapladı.
    16:56Nikahın Tamamlanması
    • Papaz masanın önüne geçti ve insanların alçakgönüllülükle Tanrıya bağlanmak istediği her yerin bir kilise ve kürsü olduğunu birkaç sözle açıkladı.
    • Yere diz çöktü ve onunla birlikte bütün orada bulunanlar da aynı şeyi yaptılar, ortalık çok sessizdi.
    • Papaz her ikisine yaşam ve ölüm için birleşmek isteyip istemediklerini sordu, ellerini birleştirdi ve bağlayıcı sözler söyledi, sona erdi ve yeni evliler papazın elini öptüler.
    18:06Yeni Evlilerin Yalnızlığı
    • Nikah tanıklığı yapan dost birkaç kişiyle daha fısıldaştı ve hemen ardından tuhaf bir etkinliğin yeniden başladığı görüldü.
    • Erkekler bitişikteki küçük bölmeden ot çuvalları getirdiler ve yeni evlilere sevinçli ve değerli gelebilecek bir tek şey vermek istiyorlardı.
    • Yeni evlilere gelin olmanın ve gecenin yalnız sessizliği, onların küçük bölmede tamamıyla yalnız kalabilmeleri için kendileri dış bölümde biraz daha sıkışacaklardı.
    19:35Yeni Evlilerin Yeni Bölmeye Taşınması
    • Hiç kimse bir şey söylemeden, bilinçdışı bir davranışla erkekler damadın, kadınlar da gelinin etrafına dizildiler.
    • Törene özgü biçimde ışıkları yukarı kaldırarak, onların duygularına ortak olma coşkusuyla, çok eski bir düğün göreneğini yeniden bulmuş olmanın bilincine varmadan, onları ölümden ödünç alınmış bölmeye geçirdiler.
    • Yeni evlilerin ardından kapıyı yavaşça kapattılar ve bu yakınım ve gerdeğe giden beraberlik üzerine hiç kimse yakışıksız ve temiz olmaktan uzak, şaka yollu bir söz söylemedi.
    20:35Ertesi Sabah
    • Hükümlüler karanlıkta dağınık bir halde uyanık ya da düş görerek ot çuvallarının üstünde sabaha kadar yattılar, yalnızca bazen iniltinin soluklarla sımsıkı dolan bölmeyi sarstığı oldu.
    • Ertesi sabah askerler seksendört hükümlüyü infaz yerine götürmeye geldikleri zaman, hepsine uyanmış ve hazırlıklı buldular, yalnız yeni evlilerin bulunduğu yan bölmede sessizlik vardı.
    • Tüfek dipçiklerinin sert oruçları bile yorgun düşen çifti uyandıramadı, mutlu kişileri cellat zorla uyandırmasın diye yavaşça yanlarına gitti.
    21:44Yeni Evlilerin Ölüm Yolculuğu
    • Sert bir uyarmayla önce erkeği dürttü, sendeleyerek gözlerini yukarı diken genç adam bir an durumu düşündü ve yaşam yoldaşını sevecenlikle yatağından kaldırdı.
    • Yoldaşı yukarı doğru baktı, çocuksu bir korku içindeydi ama bunun tek nedeni soğuk gerçeği ansızın önünde görmekti, sonra eşine aynı şeyi düşünüyormuş gibi gülümsedi.
    • İki genç el ele tutuşmuş içeri girince, herkes farkına varmadan onlara yer açtı ve böylece hiç kimse böyle olmasını istemediği halde, yeni evliler hükümlülerin ölüm yolculuğunu başlattılar.
    23:42İnfaz
    • Alay köprüden geçerek Botu'nun bataklık kırığına götürüldüler, burada onları her insana üç tüfek olmak üzere iki manga piyade askeri bekliyordu.
    • Hükümlüleri bir sıraya dizdiler, tek bir yaylım ateşle hepsi yere yığıldı.
    • Sonra askerler henüz kanları akan ölüleri Van ırmağına attılar, ırmağın hızla akan suları, bu bilinmeyen insanların yüzüne ve yazgısına hiç aldırmadan onları yuttu.
    24:19Düğün Çelenginin Sonu
    • Batmakta olan bir ölünün başından kolayca çözülen düğün çelengi, dalgaların üstünde anlamsız ve yabancı görünüşte yüzüp durdu.
    • Sonunda o ve onunla birlikte ölümün dudaklarından çözüşen aşk gecesinin anısı uzun zaman için kayboldu.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor