Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Diriliş Ertuğrul" adlı Türk dizisinin 127. bölümüdür. Bölümde Ertuğrul Bey, oğlu Gündüz, İlbilge Hatun, Emir Bahattin, Dragos, Artuk, Hafsa ve diğer karakterler yer almaktadır.
- Bölüm, Gündüz'ün Bizans askerleri tarafından esir alınması ve fidye ile kurtarılması etrafında dönmektedir. Ertuğrul, Gündüz'ü kurtarmak için Bizans komutanlarıyla mücadele eder, ancak İlbilge Hatun fidye karşılığında Gündüz'ü teslim etmeyi reddeder. Daha sonra Ertuğrul ve Gündüz, Emir Bahattin'in mahkemesinden kaçmak için bir plan yaparlar ve Gündüz'ün masum olduğu ortaya çıkar. Bölüm, Dragos'un isyanını engellemek için Sultan'a mektup göndermesi ve Söğüt'te kurdukları ocağın etrafında birleşeceklerini belirtmesiyle sona erer.
- Bölümde ayrıca Artuk'un tutuklanması, İren'in mahkemeye şahitlik etmek için kaçış planı, Mara'nın İren'i kurtarmak için hayatını tehlikeye atması ve Selcan'ın oğlu Berk'in ölümü gibi yan hikayeler de işlenmektedir. Video, Türk tarihi, aile bağları ve adalet temalarını konu almaktadır.
- Gündüz'ün Esir Edilmesi
- Bilge'nin kılıcı Gündüz'ün boynuna inmek üzereyken, bir ok kılıcın yolunu saptırdı.
- Gündüz, trenden tarafa geçecekken bir alp kılıcını boynuna dayadı.
- İl Bilge'nin etrafı Bizans askerleri tarafından çevrili, kılıçlarını İl Bilge ve alplerine çevrilmiş emir bekliyorlardı.
- 00:50Ertuğrul'un Kararı
- İl Bilge, Ertuğrul ve alplerinin ormanda olduğunu ve bu bir tuzak olmadığını söyledi.
- Ertuğrul ve Dumrul, Gündüz'ü Söğüt kervan yolunda gördüklerini hatırladılar.
- Ertuğrul, Gündüz'ü yarına kadar huzuruna getirmezse, oğluyla birlikte kendi hükmünü vermiş olacağını söyledi.
- 02:46Dragos'un Planı
- Dragos, Bamsı'nın peşinden dükkana yürüdü ve Diana'yı yerde görünce yakasına yapıştı.
- Dragos, Bamsı'yı hançerledi ve onu yere düşürdü.
- Dragos, arka kapıya koşarak kapıya omuz vurup kırdı ve kaçtı.
- 04:14Gündüz'ün Esir Edilmesi
- Tras Söğüt Kilisesi'nde, Zangoç Klit havzasını tutan Lai onu bıraktı ve tekkelerini çıkarıp yas'ın boğazına doğradı.
- Gündüz, İren'in kanatları altına gizlenmişken, komutan Laz onu buldu ve esir etti.
- Gündüz, Bizans kıyafetleriyle Ertuğrul'un karşısında getirildi ve Ertuğrul şaşkın bir durgunlukla onu gördü.
- 07:13Fidye Tartışması
- Laz, Gündüz'ün kalemize izinsiz girdiği için esir olduğunu ve fidye ödemesi gerektiğini söyledi.
- Laz, fidyeyi karşılayamazlarsa Gündüz'ü isteyen başka biri olduğunu belirtti.
- İl Bilge, elleri arkasında bağlı olarak Ertuğrul'un karşısına dikildi ve onu mağrur bakışlarla süzdü.
- 13:36Ertuğrul'un Müdahalesi
- Ertuğrul, Gündüz'ü saçlarından yakalayıp askerin eline attı ve ters çevirdi.
- Gündüz kaçtı ve başka askere saldırdı, Ertuğrul da bir askeri tutarken tekme attı.
- İl Bilge ve Laz, askerlerin arasında gerildi ve Ertuğrul'un üzerine hamle eden askerleri savurdu.
- 15:16Ertuğrul'un Kararı
- Ertuğrul, "Durun, herkes sakin olsun" diyerek askerleri biraz çekti.
- Ertuğrul, "Gündüz sizin esiriniz değil, benim oğlumdur" dedi ve onun kılına zarar gelirse kaleyi başlarına yıkacağını tehdit etti.
- Yaralı askerler çıkarıldı ve Gündüz Bey'i odasına götürdüler, Ertuğrul hala elinde kılıçla ayakta durdu.
- 18:09Haymana'nın Kanaması
- Haymana'nın burnu kanıyor ve bu durum onu şaşırtıyor.
- Ana, Haymana'nın burnundaki kanı silerken, Haymana'nın durumunu fark etmeyen Hime, posttaki kanı fark edip tedirgin bir hızla yanına yürüyor.
- Haymana, devlet namına bir şey alınacaksa sadece kendisinin alacağını, başka kimsenin gücü yetmeyeceğini belirtiyor.
- 19:38Ertuğrul'un Fidye Teklifi
- Ertuğrul, Söğüt'te oğlunun idam hükmü verildiğini ve onu kirli hesapların ortasına bırakmak istemediğini söylüyor.
- Ertuğrul, oğlunu fidye karşılığında alıp götüreceğini belirtiyor.
- Bilge Hatun, bin altın fidye isterken, Ertuğrul bu miktarı kabul ediyor ancak hemen veremeyeceğini, Alper'in gidip getireceğini söylüyor.
- 22:26Haymana'nın İçsel Durumu
- Haymana, içine sinmez gözlerle bakıp yüzünü çevirirken, Hafsa içeri giriyor.
- Haymana, içinde bilmediği bir sıkıntı olduğunu ve yüreğinin kor gibi yanardığını söylüyor.
- Haymana, bu durumun Süleyman Şah'ı yitirdiğinde yaşadığı duruma benzediğini ve Ertuğrul'un başında bin türlü dert olduğunu belirterek, bu meseleyi kendisinin konuşacağını söylüyor.
- 24:43Altınların Getirilmesi
- Ertuğrul'un alpleri bir sandığı taşıyarak kaleye giriyor ve Ertuğrul, sandığı işaret ettiği yere bırakıp geri çekiliyor.
- Sandık açıldığında altın paralarla dolu olduğu görülüyor ve Ertuğrul, Lais'e "burada istediğinden fazlası vardır istersen" diyerek ona güvendiğini belirtiyor.
- Lais, Ertuğrul'a "kirli yüzünü yine gösterdin" diyerek öfkeyle tepki gösteriyor.
- 27:11Ertuğrul'un Planı
- Ertuğrul, Gündüz'ü Selçuklu topraklarına değil, Bahattin'in ulaşamayacağı emniyetli yerlere götüreceğini söylüyor.
- Ertuğrul, yoldaki askerlerine haber yollamamasını istiyor ki düşman belleyip üzerlerine saldırmasınlar.
- Ertuğrul, sandıktaki altınları avuçlayıp havaya yağdırıp bakarken, Lais'in acı içinde titremesine rağmen sandığın kapağını ayağıyla basıp kapatıyor.
- 31:02Gündüz'ün Kurtarılması
- Ertuğrul, Gündüz'ü askerlerin yanına götürmesini emrediyor ve hafif mütebessim bir şekilde selamlayıp çıkıyor.
- Gündüz hapsedildiği odada sağa sola yürüyüp dolanıyor ve Ertuğrul ile Turgut onu ziyaret ediyor.
- Gündüz, babasına mahçup bakarak başını eğiyor ve kendisini katil olmadığını, iftira attıklarını ve kaçmaya mecbur ettiklerini söylüyor.
- 36:29Ertuğrul ve Gündüz'ün Karşılaşması
- Ertuğrul, Gündüz'e zorluklarla piştiğini ve nedamet getirdiğini söylüyor.
- Turgut, Gündüz'e "oğul, babanın yerine yetişenidir" diyerek onu ocağının koruyucusu olarak tanımlıyor.
- Ertuğrul ve Gündüz birbirlerine sarılıp duygusal bir an yaşıyorlar.
- 39:30Dragos'un Taht Odası
- Bizans askerleri taht odasında saygıyla beklerken, Dragos tahta çıkıyor ve askerlerine "geniş tahta bir koltuk şeklindeki tahta oturup elleriyle iki kolçağını tuttu" diyor.
- Lais, Dragos'a "aziz'i yorgos kadar görkemlisiniz efendim" diyerek tahtın sahibi olma konusunda sorular soruyor.
- Dragos, "önemli olan sahibi olmak değil, hükmedebilmek" diyerek tahtın sahibi olmadan da hükmedebildiğini belirtiyor.
- 41:43Nihan'ın Kolyesi
- Lais, Dragos'a Nihan'ın kolyesini gösteriyor ve "bu da sizin kilisede olduğunuzun yazdığı kolye" diyor.
- Dragos, "yazık, yıllarca adım adım büyüttüğüm bu düzeni şu küçücük kolyenin içine sığdırmış öyle mi?" diye sorguluyor.
- Ertuğrul, kolyeyi avucunda sıkarak "bunun için daha çok kanların akması, çok canların ölmesi gerekecek" diyor.
- 43:18Ertuğrul'un Planı
- Ertuğrul, Gündüz'e "helal sağ salim kaleden çıkalım" diyerek dikkatli olmalarını istiyor.
- Ertuğrul, Gündüz'e Alplerden birini Obaya göndermesini söylüyor.
- Mara, Ertuğrul'a hanımından getirdiği mektubu veriyor, ancak Ertuğrul mektubu açmadan Gündüz'e veriyor.
- 45:32Dragos'un Kararı
- Dragos, askerlere "Ertuğrul oğlu Söğüt'e varmayacak, kaleden çıkmadan işlerini halletsin" diyor.
- Dragos, Ertuğrul'un oğlunu Nikeye götüreceğini öğreniyor ve "demek oğlunu idamdan kurtaramayacağını anladı" diyor.
- Dragos, "biz de Ertuğruldan aldığımız altınlarla Söğüt'ü ele geçirecek orduyu kuracağız" diyerek zaferini öngörüyor.
- 47:22Ertuğrul ve Gündüz'ün Kaçışı
- Ertuğrul, Gündüz ve Alpleriyle nöbetçilerin önünden yürüyerek ilbilge'ye doğru ilerliyor.
- İlbilge, Ertuğrul'a "kaçın, kaçabildiğiniz yere kadar" diyerek tehdit ediyor.
- Ertuğrul, İlbilge'ye "sakın ola okunuzun hedefini de şaşırmayasınız" diyerek cevap veriyor.
- 49:25İlbilge'nin Planı
- İlbilge, Lais'e "Ertuğrul Bey Gündüzü Türk topraklarına değil, Nikeye götürecek" diyor.
- İlbilge, Alpler'e "Ertuğrul Gündüz'ü Nikeye götürecekmiş, onları takip edeceğiz" diyor.
- İlbilge, Emir Bahattin'e olanları anlatıp peşlerinde olduklarını bildirmesini istiyor.
- 51:44Oba'da
- Alpler, obaya giriyor ve otağ meydanına ilerliyorlar.
- Hayme Hatun, Gündüz'ün sağ salim kurtulduğuna şükrediyor.
- Hafsa, içi daraldığını ve yüreğinde kocaman bir taş oturduğunu ifade ediyor.
- 53:15Söğüt Pazarı ve Ertuğrul'un Durumu
- Selçuklu askerleri Söğüt pazarında nöbet tutarken, Bahattin ve diğer tüccarlar pazar sokağına giriyor.
- Emir eri, Ertuğrul'un idare etmeyi bilmediğini veya çok zengin olduğunu ve umursamadığını söylüyor.
- Ertuğrul'un oğlu Gündüz fidye ödenerek geri alınmış ve Nikahya'ya götürülmüş, bu durum Sultan'ın öfkesini çekmiş.
- 55:56Hayme Hatun ve Artuk Bey
- Hayme Hatun, Artuk Bey ve Hafza minderlere oturmuş, Hayme Hatun bir kasedeki içkiyi bitirip Elçin Hatun'la konuşacağını söylüyor.
- Artuk Bey, Gündoğdu, Sungur Tekin ve Tarım'dan haber alamadığını belirtiyor.
- Hayme Hatun, Artuk Bey'e tezbika alıp göndereceğini söylüyor ve onlar için bir şeyler hazırlamaya karar veriyor.
- 57:39Halime'nin Duyguları
- Halime, beylik kılıcının asılı olduğu pusatlığın önünde durup Allah'a dua ediyor.
- Evlatlarından ötürü yaşadığı sıkıntıdan dolayı Allah'a yakarıyor.
- Parmağında göz şeklinde kahverengi bir taşı olan gümüş yüzük takılı.
- 58:34Dragos'un Planı
- Söğüt'te han girişinde iki alp nöbet tutarken, Dragos perdeyi aralayıp Söğüt'te hükmü ve idareyi ele alacaklarını söylüyor.
- Kayılara pazardan el çektirilecek ve Ertuğrul Bey'le iş birliği edenleri sorgulayacaklarını belirtiyor.
- Bahaddin yemek masasına otururken, Dragos elinde bir kase kapatılmış toprak testi taşıyor.
- 59:41Bahaddin ve Dragos'un Konuşması
- Bahaddin, Dragos'a getirdiği ayranın sadece ayran olmadığını soruyor.
- Dragos, Ertuğrul Bey'in sır küpü olduğunu ve her şeyi bildiğini, Ertuğrul Bey burada yokken her yere o yönettiğini söylüyor.
- Bahaddin, Artuk Bey'in işlerde payı olup olmadığını soruyor ve Dragos, Handa ve Obada'da Umur oğulları için etmediği söz kalmadığını belirtiyor.
- 1:01:23Batural'ın Emri
- Batural, tez odasından Artuk Bey'i getirmesini istiyor ve Dragos'a bir kese veriyor.
- Dragos, Bahaddin'in emriyle Kayı obasını basmaya gideceklerini söylüyor.
- Bahaddin, Dragos'a aralarındaki irtibatı yanlışlıkla ağzından kaçırırsa ne edeceğini bildiğini hatırlatıyor.
- 1:02:41Ertuğrul ve Gündüz
- Ertuğrul ve Gündüz ormanda at sırtında, beyaz atlarının ayakları çamurlu suya batıyor.
- Ertuğrul, atının eğri asılı eğrisinin sağ yanında yayılıyordu.
- Gündüz, Ertuğrul'un yanında duruyor ve ona bakıyor.
- 1:04:06Aktemur ve Aybars
- Çoban küçükbaş hayvan sürüsünü obanın içinden ilerletiyor, Aktemur dükkanında birey taşına testiden su dökerken, Aybars kılıcı saçta biliyor.
- Aktemur, Aybars'a ayran dökenin yaramıza bakan olmadığını söylüyor.
- Aybars, babasının iyileşmesi için dolaşması gerektiğini ve "isleyen demir pas tutmaz" sözünü hatırlatıyor.
- 1:05:35Sercan'ın Dönüşü
- Oba girişindeki balkonlarda nöbet bekleyen alpler, tokmaklarını közlere vuruyor.
- Sercan, at sırtındaki selcan obaya gülümseyerek giriyor ve yanında yirmi yaşlarında bir genç arkadaş çayı bayrağı taşıyan alpler var.
- Sercan soluk bordo renkte uzun bir palto giyip başına bordo renk kumaşı olan bir başlık takmış, dolgun yanaklı ve köklerinde renkli boyası bir kadın.
- 1:06:43Sercan'ın Karşılama
- İki nöbetçi alp otağın kapısını dışarıdan açtı ve Hayli arkasında Artuk ve Hafsa ile çıktı.
- Osman şaşkınlıkla haneye döndü ve gülümsüyor.
- Sercan, Bamsı'ya gülümseyerek selam veriyor ve gözlerini otağa çevirince ağlamaklı bir özleme kapılıyor.
- 1:07:38Selcan'ın Otağa Dönüşü
- Alpler atların yularını tutarken, Sercan heyecanla Hayme'nin elini sarıp sarıldı.
- Selcan Hanım otağa geldiğinde, Hayme ve ailesi onu sıcak karşıladı.
- Süleyman, kirli sakallı genç olarak Hayme'nin elini öptü ve Hayme onu sararak ağladı.
- 1:10:10Ertuğrul ve Gündüz'ün Konuşması
- Ertuğrul, Gündüz'e İren'e gönül vermesi konusunda sitem etti.
- Ertuğrul, İren'in bir tekfurun kızı olduğunu ve aslolanın sevda olduğunu söyledi.
- Gündüz, İren'in kendisini İlbilge Hatun'dan kurtardığını ve ona sevdalı olduğunu kabul etti.
- 1:12:46Otağın İçindeki Karşılaşma
- Otağın içinde misafirler otururken, Selcan Hatun'un ayranını hatırlayan Hayme ona dokundu.
- Ertuğrul'un nerede olduğu sorulduğunda, Artuk ve Bamsı kederle iki yana bas salladılar.
- Bahaddin ve askerleri otağa girdiğinde, Hayme ve diğerleri gergin bir şekilde tepki gösterdi.
- 1:15:18Bahaddin'in Hesap Sorması
- Bahaddin, Ertuğrul'un oğlunu kefere eline kaçıran ve isbirligi yaptığı iddiasıyla hesap sormaya geldiğini söyledi.
- Bahaddin, Söğüt'ün artık kendilerinin hükmünde olduğunu ve Ertuğrul'un uç beyliğini de elinden alacağını belirtti.
- Osman, Bahaddin'in tehditlerine karşı hançerini çekti, ancak Süleyman ve Baturalp onu durdurdu.
- 1:21:21Artuk'un Tutuklanması
- Bahaddin, Ertuğrul Bey'in sırlarını bilen Artuk Bey'i sorgulamak istediğini söyledi.
- Artuk Bey'i zindan atmak isteyen Bahaddin'e karşı Osman ve diğerleri direndi.
- Artuk Bey, kendi obasına götürülmek istemedi ve iki askeri itip kendine yol açtı.
- 1:24:22Ertuğrul ve İlbilge'nin Karşılaşması
- Ertuğrul ve Alpleri, İlbilge ve adamları arasında bir çatışma yaşanıyor.
- İki grup arasında yirmi adım mesafe bırakarak duruyor ve oklar yere saplıyor.
- İlbilge, Ertuğrul'a oğlunu Selçuklu topraklarına değil, Nike'ye götüreceğini söylüyor.
- 1:26:43Ertuğrul'un Planı
- Ertuğrul, nikah'a gideceklerine inanacaklarını ve Emir Bahattin'in tuzağını atlatacaklarını düşünüyor.
- İlbilge Hatun'u yanlarına çekmek istiyor çünkü Emir Bahattin'in mahkemesinde onun vicdanı en büyük koz olacak.
- Gündüz, Ertuğrul'un tuzak kurma becerisini takdir ediyor.
- 1:28:15Çatışma ve Barış
- Ertuğrul ve Alpleri, İlbilge ve adamlarıyla mücadele ediyor ve bazı Alpleri zapt ediyor.
- Ertuğrul, adaleti tecelli ettirmek için geldiğini söylüyor ve İlbilge, Alplerini serbest bırakıyor.
- Gündüz, babasına sırrını sakladığını itiraf ediyor.
- 1:31:15Obada'daki Durum
- Obada'da ahali sıradan bir şekilde yaşarken, otağda Bamsı ve Osman öfkeyle dolanıyor.
- Hayme, Ertuğrul'un yokluğundan istifade etmek isteyenlerin hain emellerini başlarına çalmayı bildiklerini söylüyor.
- Ay, Bamsı'ya her türlü saldırıya karşı tedbir almasını ve dizginleri elden bırakmamalarını emrediyor.
- 1:34:11Gece Mağarada
- Ertuğrul, Gündüz, Turgut ve İlbilge ateşin çevresinde oturuyor.
- İlbilge, Ertuğrul'un oğlunu Söğüt'e değil Nike'ye götürdüğünü ve Emir Bahattin'in haber yolladığını söylüyor.
- Ertuğrul, oğlunu adaletten değil, babasının katillerinden kaçırdığını ve yarın mahkemeye çıkaracağını belirtiyor.
- 1:36:46Osman ve Süleyman'ın Görüşmesi
- Osman, Artuk Bey'i zindana atmanın bir tuzak olduğunu düşünüyor ve yarın bu tuzakın bozulacağını umuyor.
- Süleyman, Osman'a selam vererek içeri giriyor ve Ertuğrul Bey'in emir Bahattin'i haddin iyi bildirdiğini söylüyor.
- Osman, töresizliğin karşısında gerekirse kılıçların da konuşacağını belirtiyor.
- 1:38:44Dragos ve Mahkeme Planı
- Dragos, Ertuğrul Bey'in babasını zehirleyip öldürdükleri Teokles'in kızı Evdokya ve tekfur'un kızı Iren'in mahkemeye çıkıp şahitlik edeceğini söylüyor.
- Iren, hayatını tehlikeye atarak yarın mahkemeye gelecek ve eğer babası kaleden kaçamazsa onu öldürürler.
- Bilge Hatun, Ertuğrul Bey'e yarın şahitleri dinleyip vicdanının sesini dinlemesini söylüyor.
- 1:40:29Iren'in Kaçış Planı
- Iren, babasının ölümünü araştırmayayım diye kendisini buraya kapattığını ve her yere asker yerleştirdiğini söylüyor.
- Gündüz'ü mahkemeye götürüyorlar, Iren de gidip ona şahitlik yapmak istiyor.
- Iren, Mara'nın kıyafetini giyerek gizli geçitten çıkacağını planlıyor.
- 1:41:43Artuk'un Zindanda
- Söğüt Han'ın önünde iki alp nöbette ve han'ın dış duvarında meşaleler yanıyor.
- Artuk zindanda ve Ertuğrul'un oğlunu hikayeye götürdüğünü söylüyor.
- Bahattin, Ertuğrul'un bütün sırlarını bildiğini ve devletin vazifelendirdiği alpları öldürdüğünü iddia ediyor.
- 1:44:51Mara'nın Ölümü
- Mara, Iren'in lacivert elbisesini giymiş ve kulağına küpesini takmış.
- Reis odaya girdiğinde Mara'nın kıyafetlerini fark ediyor ve onu boğuyor.
- Mara, Iren'in Gündüz Bey'in peşinden gideceğini söylerse serbest bırakılacağını söylüyor.
- 1:47:12Selcan ve Süleyman'ın Konuşması
- Selcan, bohçadaki katlı kıyafetlerin arasında bir şey arıyor ve en üstte bir berk buluyor.
- Selcan, berk'e bakarak ağlıyor ve Süleyman ona nenemlere söylememeleri gerektiğini söylüyor.
- Süleyman, alpleri tembihleyip ağızlarını sıkı tutmalarını istiyor.
- 1:49:29Ertuğrul ve Bilge Hatun'un Görüşmesi
- Gece uzaktan, kayalık iyice azalmış ateşin başında Gündüz ve Turgut uyuyor.
- Ertuğrul, ileride onlara arkası dönük bir halde oturmuş boşluğa bakıyor.
- Bilge Hatun, Ertuğrul'a ateşin içine düşecek birinin olacağını ve bunun mesuliyetinin kendisinde olduğunu söylüyor.
- 1:51:25Ertuğrul'un Kararı
- Ertuğrul, ne karar verirse vereyim her halükarda birileri düşman olacağını düşünüyor.
- Ertuğrul, alem düşman olsun yeter ki hak yerini bulsun diyor.
- Bilge Hatun, Ertuğrul'a kendi vicdanının sesini dinlemesini ve mühim olanın vicdan ve hakka sığınması olduğunu söylüyor.
- 1:52:59Ertuğrul'un Kararı
- Ertuğrul, Bilge'ye kararın ve mesuliyetin kendisinde olduğunu, hak yanında olursa her zaman arkasında olacağını söylüyor.
- Bilge'nin gözleri doluyor ve "İnsaallah hak yerini bulacaktır" diyerek kalkıyor.
- Ertuğrul boşluğa bakarak oturmayı sürdürürken, Bilge arkasından yumuşak bir ifadeyle bakıyor.
- 1:53:58Söğüt Han'da Mahkeme Hazırlığı
- Söğüt Han avlusunda Selçuklu askerleri nöbet tutarken, yemek salonunda Ertuğrul Bey'in oğlunu adaletten kaçırdığı iddia ediliyor.
- Kadı, beyaz sarı kır sakallı, yetmişlerinde ciddi bir adam olarak tanımlanıyor.
- Han'ın kayın bayrağı asılı kapısından Kayme, Dumrul, Bağımsız, Selcan, Osman, Savcı, Süleyman ve Melikşah içeri giriyor.
- 1:54:48Hayme Hatun'un Müdahalesi
- Han kapıyı öfkeyle açıp yemek salonuna girerken, askerler peşinde ve Bahattin onu görünce şaşırıyor.
- Bahsi ve Melikşah, askerlerin hamle edemesin diye karşılarına dikiliyor.
- Zangoç kılığındaki Dragos içecek bırakmış çıkarken durup onlara dönüyor ve "Haydu ha" diyerek karşılarına dikiliyor.
- 1:55:12Dragos'un Tehditleri
- Dragos, Ertuğrul Bey'in yokluğundan istifade edip iftiralarla hükme varıldığını söylüyor.
- Kadı, Dragos'un haddini bilmesini ve hakaretlerinin bedelini ödeyeceğini söylüyor.
- Dragos, devletin gücünü ardınıza alarak zorbalık edildiğini ve iftiralarla masumların hakkının yendiğini iddia ediyor.
- 1:56:06Mahkeme Süreci
- Dragos, hatunları götürmelerini emrediyor ve Ertuğrul Bey'in adaletin yerini bulması için torununu mahkemeye getireceğini bilmediklerini söylüyor.
- Kadı, Ertuğrul Bey'in oğlunu fidye verip kefere ellerine kaçırdığını iddia ediyor.
- Dragos, Ertuğrul ve katil oğlunu yakalayıp getirmelerini emrediyor ve karşı koyarlarsa kellelerini söğüt meydanına dikeceklerini söylüyor.
- 1:58:00Ertuğrul'un Dönüşü
- Salon kapısının iki kanadı birden açıldı ve Ertuğrul arkasında Gündüz, İlbilge ve yakın harfleriyle içeri girerken zaman yavaşladı.
- Trablus'ta şaşkın Oğuz Alp koşup Melikşah'ın çevresindeki askerlerin önünde onunla birlikte duruyor.
- Sercan Ertuğrul'u görünce gülümsüyor ve Ertuğrul hafif bir baş hareketiyle haneyi selamlıyor.
- 1:59:07Turgut'un Zindandan Kaçışı
- Turgut, iki Selçuklu askerinin nöbet beklediği koridora giriyor ve çocuk Rahman saldırıya karşılık veriyor.
- Zindan koridorundan gelen seslerle Artuk da hemen ayağı fırlıyor ve kapı önündeki iki asker koşup koridora gidiyor.
- Turgut yerdeki askerin üzerinden anahtarı bulup alıyor ve hemen yürümeye başlıyor.
- 1:59:51Ertuğrul'un Savunması
- Salon askerler kılıçlarını çekince Alpler de çekiyor ve Ertuğrul, oğlunun suçsuz olduğunu ispat edecek şahitlerin dışarıda olduğunu söylüyor.
- Kadı, Ertuğrul Bey'in sözlerini memnun edici buluyor ve Gündüz Alp ve şahitlerini tek tek dinleyip bir karara varacağını söylüyor.
- Bahattin bozuk, Sercan gülümsüyor ve şahitleri içeri alsın emrediyor.
- 1:01:47Şahitlerin Tanıklıkları
- Açılan kapıdan önde Dumrul girdi, arkasından İren ve Evdokya yürüyor.
- İren uzun saçlarına bir örtü iliştirmiş, saçları göğsünden aşağı iniyor ve Evdokya'nın saçları açıp Gündüz İren'e sevgiyle bakıyor.
- Kadı, şahitlerin geldiğine göre mahkeme başlasın diyor.
- 1:02:56Mahkeme Süreci
- Herkes yerde oturuyor, Gündüzün başı açık, börk yok.
- Kadı, Ertuğrul Bey'in bahsettiği Dragos adını ilk nerede duyduğunu soruyor ve Gündüz, adamlarının esir ettiğini ve Dragos'un gerçekte kim olduğunu sorduklarını anlatıyor.
- İren, babasının Dragos'un adamları tarafından öldürüldüğünü ve kaleden çıkmamak için odasına kapatıldığını söylüyor.
- 2:04:18İddialar ve Savunmalar
- Kadı, Ertuğrul Bey'in kendini ve oğlunu kurtarabilmek için hayali bir düşman gösterdiğini ve Bizans'la savaşa girmelerini istediğini iddia ediyor.
- Umur Bey'in alplerinin öldürüldüğü gün Gündüz Alp'in kendisiyle birlikte olduğunu söylüyor.
- Kadı, Gündüz Alp'in katil olmadığını ve Hatun'un gönlünü Gündüz Alp'e verdiğini, onu korumak için yalan söylediğini iddia ediyor.
- 2:05:28Gündüz Alp'in Savunması
- Kadı, Gündüz Alp'e "Senin bir diyeceğim var mı?" diye soruyor ve Gündüz Alp, iki şahidinin evvelce anlattıklarını teyit ettiğini söylüyor.
- Gündüz Alp, herkesin kendisini suçlu olduğundan kaçtığını zannettiğini, üstüne atılan iftiraları temizlemeye çalıştığını ve gerçek katillerin peşine düştüğünü belirtiyor.
- Gündüz Alp, "Ben masumum" diyerek savunmasını tamamlıyor.
- 2:06:33Mahkeme Sonucu
- Dragos, Ertuğrul'a karşı son sözünü söylemek istediğini belirtiyor.
- Artuk, Turgut ve Abdurrahman mahkemeye giriyor ve kadın selam veriyor.
- Dragos, Ertuğrul'a itimat etmemesinin kendisini çok acılar çektirdiğini ve aldatıldığını söylüyor.
- 2:07:51Şikayetten Rücu
- Kadın, Gündüz Alp'in eli kanlı bir katil olmadığını ve Ertuğrul'un bu işin içinde olmadığını iddia ediyor.
- Ertuğrul, şikayetini geri alacağını söylüyor ve Ataç da Dragos'un peşine düşmek istediğini belirtiyor.
- Kadı, mağduri hatun şikayetten rücu ettiği için sulh oluştuğunu ve dava tarafların anlaşmasıyla neticeleneceğini açıklıyor.
- 2:09:19Serbestlik ve Tepkiler
- Gündüz Alp serbest bırakılıyor ve nefretle dişlerini sıkıyor.
- Ertuğrul, Gündüz'e bakıyor ve Ay ağlamaklı gülerek yüze bakıyor.
- Kadı ve diğerleri kalkıp gidiyor, Bademin gözleri yerde ve başını bilgeye çeviriyor.
- 2:10:35Mahkeme Sonrası
- Ertuğrul, I. Bilge'ye müteşekkil bir selam veriyor ve Gündüz'ün önünden yürüyüp gidiyor.
- Ertuğrul gülerek salonun ortasına geliyor ve Gündüz babasının karşısına geçiyor.
- Dragos perdenin arkasından çekiliyor ve "Hayatı sana zindan edeceğim" diyerek öfkeli bir şekilde çıkıyor.
- 2:11:18Aile Birleşmesi
- Gündüz, Hayme'ye özür diliyor ve Hayme ağlıyor.
- Gündüz, Hayme'nin elini öpüyor, sarılıyorlar ve Ertuğrul gülerek izliyor.
- Gündüz, savcıya elini öpmek istiyor ve kucaklaşıyorlar.
- 2:13:01Gece Toyu
- Gece toyunun olacağı ve adakların yerine geleceği söyleniyor.
- Ölenlerde dokuz tür aşk yenildiği ve göklü sofranın kurulacağı belirtiliyor.
- Ozan divana bağdaş kurup yanlıyor ve kopuzun telleriyle ünleniyor.
- 2:14:41Bahattin'in Durumu
- Söğüt Ana avlusunda Selçuklu askerleri nöbet tutuyor.
- Bahattin, lacivert duvarlı ve beyaz çift başlı kartal figürü olan Selçuklu bayrağı asılı odada oturmuş sıkıntıyla önüne bakıyor.
- Bahattin kalkıp biraz yürüdükten sonra ağlamaklı bir sıkıntı ile Selçuklu bayrağının önünde duruyor ve bir süre seyretiyor.
- 2:15:20Ertuğrul'un Bahaddin'e Mektubu
- Ertuğrul, Bahaddin'e Dragos hakkında mahkemede söylemediği gizli devlet bilgilerini içeren bir mektup kılıfı veriyor.
- Ertuğrul, Dragos'un isyan çıkarıp Söğüt'ü geri almak istediğini ve Tekfur komutan Lais ile bir olup öldürdüklerinden şüphelendiğini belirtiyor.
- Ertuğrul, Sultan'dan Dragos'un durumunu imparatora bildirmesini ve gerekli tedbirleri almasını istiyor, aksi takdirde Lefke Kalesi'ne sefer düzenleyip fethetmekten başka çarem olmadığını söylüyor.
- 2:17:09Dragos'un Kilise Planı
- Dragos, zangoç kılığında küçük bir kiliseye giriyor ve tabladaki mumları silip aşağı döküyor.
- Papaz gelince kambur duruşuna geçiyor ve Ertuğrul Bey ile oğlu Masum'un masum olduğunu söylüyor.
- Dragos, papazdan koç çanları çalmasını istiyor ve halkını huzura kavuşturduğu için Tanrı'ya minnettar olduğunu söylüyor.
- 2:18:16İlbilge Hatun'un Yalnızlığı
- İlbilge Hatun, il bilgesinde sedirde oturuyor ve yanında bir kadın var, hiçbir yemeğe dokunmuyor.
- Kadın, İlbilge Hatun'un geldiğinden beri hiçbir şey yemediğini ve dalgın olduğunu söylüyor.
- İlbilge Hatun, Ertuğrul Bey veya oğlu için değil, adalet için doğru olanı yaptığını, ancak bunu anlamayanların üstüne geleceğini ve kendisini yıldırmaya çalışacağını belirtiyor.
- 2:19:17Ertuğrul ve İlbilge Hatun'un Görüşmesi
- Kadın, İlbilge Hatun'a yalnızlığına bir son verme vakti geldiğini ve yiğit bir hatuna yiğit yaraşacağını söylüyor.
- İlbilge Hatun, sırtını yaslayabileceği daha kim olabileceğini soruyor ve Ertuğrul Bey'i yanına çağırıyor.
- Ertuğrul Bey, İlbilge Hatun'a selam veriyor ve biraz işleri olduğunu söyleyerek çıkıyor.
- 2:20:16Ertuğrul ve İlbilge Hatun'un Barışması
- İlbilge Hatun, Ertuğrul Bey'e inancını ve itimadını gösterdiği için teşekkür ediyor ve adaletin tecelli ettiğini söylüyor.
- Ertuğrul Bey, İlbilge Hatun'a bilmeden gittiği yanlış yoldan onu çevirdiğini ve bundan gayrı tek gayesinin esas katili bulmak olduğunu belirtiyor.
- İlbilge Hatun, Ertuğrul Bey'e babasının katillerini beraber bulacaklarını ve vazifesini ifa etmesi için elimden geleni yapacağını söylüyor.
- 2:21:45Dragos'un Mağaradaki Planı
- Dragos ve dört adamı mağarada, Ertuğrul'un Nikea'ya gideceğini söyleyerek hepimize oyun oynadığını konuşuyorlar.
- Dragos, Ertuğrul'un oğlunu mahkemede akladığını ve İlbilge'yi yanına çektiğini söylüyor.
- Dragos, altınları alıp yeni savaşçıları getirmesini, kalede kendilerinden olmayan herkesi ortadan kaldırmasını ve orayı tamamen ele geçirmesini emrediyor.
- 2:23:22Söğüt'te Akşam Toyu
- Söğüt'te otağın önünde nöbetçiler bekliyor, içeride yere kurulu sofralar büyük bir dikdörtgen şeklinde sıralanmış.
- Ertuğrul, Gündüz'ün masumluğunu herkesin gördüğünü söylüyor ve İlbilge Hatun'a teşekkür ediyor.
- İlbilge Hatun, düşmanın tuzakları yerle yeksan olduğunu ve bunun kendisinde ferasetinin payı olduğunu belirtiyor.
- 2:24:30Ertuğrul'un Konuşması
- İlbilge Hatun, obaları birbirine kırdıracak ve masumların kanını döktürecek bir tuzağı gördüğünü ve birlikte bertaraf ettiklerini söylüyor.
- Ertuğrul, bu yolda çok insanı incittiğini ve gücendirdiğini, hepsinin affını istediğini belirtiyor.
- İlbilge Hatun, Ertuğrul'un niyetinin halisti olduğunu ve kimsenin kanına girmeden adaletin yerine gelmesine vesile olduğunu söylüyor.
- 2:26:14Zafer Şarkısı
- Ertuğrul Bey, "Atıldı dağlardan zafer okları yürüdü ileri alplar" sözleriyle başlayan bir zafer şarkısı söylüyor.
- Şarkıda "Ey cengin talihi, bize yol ver, yol bekliyor bizleri zafer" sözleri tekrarlanıyor.
- Şarkıda "Ey düşman, alnının yazısı kara öldürmez bizleri" ve "Ey yurdum sen korkma, geldik geleli senin için atıldık daibileri" sözleri de yer alıyor.
- 2:29:38Ertuğrul'un Kararlılığı
- Ertuğrul, "Bağırbatı düşman dört yanımızda ocak gibi olsa biz ateş gibiyiz" diyerek kararlılığını gösteriyor.
- Ertuğrul, "Bizim ateşimiz yaklaşmasını bileni ısıtır, bilmeyeni yakar, kül eder" diyerek kuvvetlenme çağrısında bulunuyor.
- Ertuğrul, "Söğüt'te kurduğumuz ocağın etrafında sımsıkı birleşeceğiz, mazluma umut insaallah zalime yavuz olacağız" diyerek birlik çağrısında bulunuyor.