Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Anadolu Katilleri" programının altıncı bölümü olan bu belgesel, Deniz Yurdakul ve Korhan Korman'ın sunduğu, Cumhuriyet tarihinin en korkunç seri katillerinden biri olan Abdullah Aksoy'un hikayesini anlatmaktadır.
- Video, 1934 yılında Konya'nın Çumra kasabasında doğan Abdullah Aksoy'un 15 yaşında geçirdiği kaza sonrası epilepsi krizleri, 1965-1967 yıllarında Çatalhöyük kazıları sırasında yaşanan kayıp olayları ve 15 kişinin öldürülmesiyle suçlanmasıyla ilgili kronolojik bir anlatım sunmaktadır. Ayrıca, Aksoy'un 1967'de yakalanması, 1990'larda idam edilmesi ve sonrasında yaşanan olaylar da detaylı şekilde ele alınmaktadır.
- Belgeselde, Aksoy'un eşcinsel olduğunu iddia ederek kurbanlarını öldürdüğü, nekrofili yaptığı ve planlı bir şekilde işlediği cinayetler anlatılmaktadır. Ayrıca, 2008'de adli tıp çalışmalarının sonucunda Konya Çumra'dan en çok kafatası ve iskelet geldiği bilgisi paylaşılırken, Aksoy'un idamı, cenaze töreni ve halkın ona karşı tutumu hakkında da bilgiler verilmektedir.
- 00:03Çumra Canavarı Abdullah Aksoy'un Hikayesi
- Deniz Yurdakul ve Korhan Korman'ın sunduğu "Anadolu Katilleri" programının altıncı bölümü "Çumra Canavarı" Abdullah Aksoy'un hikayesini anlatıyor.
- Olaylar 1960'lı yıllarda Konya'nın 10 bin kişilik küçük bir kasabası olan Çumra'da gerçekleşmiş.
- Abdullah Aksoy, 1934 yılında Çumra'da doğmuş, evli ve iki çocuk babası bir adamdı.
- 01:20Abdullah Aksoy'un Hayatı ve Epilepsi Krizi
- Çocukluk yıllarında tarla işleri ve rençberlik yaparak geçimini sağlamış, 15 yaşında çalışırken bir kaza geçirmiş.
- Kazadan sonra beyninde hasarlar oluşmuş ve epilepsi krizleri başlamış.
- Epilepsi krizleri nedeniyle kasaba halkı onu acıdığı, mazlum olarak gördüğü ve belki de kasabanın delisi gibi görünen biri olarak görmüş.
- 03:03Çatalhöyük Kazıları ve Olayların Başlangıcı
- 1965-1967 yıllarında bölgede Çatalhöyük keşfedilmiş, dünyanın en büyük miraslarından biri olarak kabul edilmiş.
- Alman bir ekip kazıyı üstlenmiş ve bölgeden işçi alınmış.
- Çumra'da 15 kişi kadar insan kaybolmuş, ancak bu durum umursanmamış.
- 04:53İbrahim Altan'ın Araştırması
- Çumra'ya yeni atanmış komiser İbrahim Altan, kayıp başvuruları üzerine sivil kıyafetlerle halkın arasına karışmış.
- Camide Abdullah Aksoy'u fark etmiş ve onun dikkatini çekmiş.
- Emniyete gittikten sonra Abdullah Aksoy'un izlenmesini ve takip edilmesini emretmiş.
- 07:20İlk Cinayet Delili
- Emniyette Abdullah Aksoy hakkında eski bir şikayet dikkatini çekmiş.
- Bir kişi, Abdullah Aksoy'un evine davet edildiğini, gece yarısı uyandığında vücudunda bir elin dolaştığını hissettiğini ve Aksoy'un cinsel ilişki teklif ettiğini, kabul etmeyince keserle yaraladığını anlatmış.
- Bu şikayet sonucunda Abdullah Aksoy kısa süre hapiste yatmış, ancak çıktıktan sonra unutulup gitmiş.
- 08:23İlk Cinayet Bulunması
- İbrahim Altan, Abdullah Aksoy'u takip ettirirken bir kayıp ihbarı gelmiş ve şikayetçi kadının karısı Abdullah Aksoy'un getirilmesini istemiş.
- Abdullah Aksoy, şikayetçi kadınla yan yana dururken cebinden kuru üzüm çıkartıp yemeye başlamış, bu da kadının kocasının son görüldüğü gün cebine koyduğu kuru üzümle uyuşmuş.
- İbrahim Altan, Abdullah Aksoy'un evinin aranmasını istemiş ve polis ekipleri eve gittiğinde birincil cinayet delillerine ulaşmış.
- 09:39Evdeki Cesetler ve Çatalhöyük Bağlantısı
- Evin altı cesetlerle dolu bulunmuş ve Abdullah Aksoy'un Çatalhöyük'te işçi olarak çalıştığı ortaya çıkmış.
- Çatalhöyük'te yaşayan insanlar yerleşim yerlerini bataklık alanının üzerine kurmuş ve evlerin altına ölülerini gömmüşler.
- Abdullah Aksoy'un evinde de bulunan cesetlerin bazılarında bu şekilde gömülme yöntemi uygulanmış.
- 10:46Diğer Evler ve Sonuç
- Kayıp sayısı 15 ve üzeri olarak kabul ediliyor.
- Abdullah Aksoy sürekli ev değiştirmiş ve karıları terk etmiş.
- Polislerin diğer evlerde de kazı yapmasını istemesi sonucunda orada da fazla ceset bulunmuş.
- 11:57Abdullah Aksoy'un Cinayetleri
- 1990'da Çumra'da bir evde kazı sırasında kafatasları ve cesetler bulunmuş, bu cesetler kayıp Alman arkeologlara ve teknikerlere ait olduğu anlaşılmış.
- Abdullah Aksoy, 1990'da işlediği cinayetlerle ilgili tutuklandıktan sonra idam kararı istenmiş.
- Aksoy, cinayetleri pasif eşcinsel olduğunu söyleyerek, bu kişilerle ilişkiye girmek için götürdüğünü ve daha sonra öldürdüğünü iddia etmiş.
- 13:40Aksoy'un Korkunç Suçları
- Sorgu derinleştikçe Aksoy'un aynı zamanda nekrofili olduğu ortaya çıkmış; evine götürdüğü insanlarla ilişkiye girmeyi teklif ediyor, kabul ederse ilişkiye giriyor ve sonra öldürüyor.
- Kişi kabul etmezse öldürüyor ve cesedine tecavüz ediyor.
- Aksoy, kasabanın dışından gelen kişilerle alakalı plan yaparak yakalanmamak için dikkatli davranmış.
- 15:13Katliamın Boyutu
- 2008 yılında adli tıp bir çalışma başlatarak Türkiye'nin her yerinden bulunan kafatasları 3D ile modellendirilmiş ve en çok kafatası ve iskelet Konya Çumra'dan gelmiş.
- Konuşmacı, Aksoy'un daha fazla kişiyi öldürdüğünü ancak bulunamadığını düşünüyor.
- Aksoy'un evinin altında bir ritüel olduğu ve kurbanlarına yakın olmak istediğini, yer kalmayınca başka yerlere geçtiğini tahmin ediyor.
- 16:33Aksoy'un Sonu
- Aksoy idama mahkum edildikten sonra koğuşunda kendisini asmış, namaz kıldığı seccadenin kenarındaki bantla intihar etmiş.
- Aksoy, dindar görünen biri olup namazlarını camide kılıyor ve akşam namazlarını hiçbir zaman kaçırmıyordu.
- Konuşmacı, Aksoy'un cinayetlerden ziyade eşcinselliğinden pişmanlık duyduğunu ve mahkemede bunları söylemek istemediği için intihar ettiğini düşünüyor.
- 19:35Aksoy'un Cenazesi
- Mahkeme sonuçlanmadan intihar ettiği için naaşı alınırken halk taş ve tükürük yağmuruna tutmuş, tabut yere düşmüş ve kırılmış.
- Ceset tabuttan çıkmış ve sadece bir imam ve at arabasının sürücüsüyle isimsiz, cisimsiz bir yere gömülmüş.
- Çumra halkı hala bu olayı kabullenmiyor ve kendi içlerinden çıktığına inanmıyor.
- 21:56Olayın Önemi
- Aksoy, antik yerleşim yerinde işçi olarak çalışırken gömü şekillerinden etkilenmiş ve planlı suçlar işleyen bir seri katil olmuş.
- Konuşmacı, bu olayın Netflix'te bir dizi olarak işlenebileceğini düşünüyor.
- Türkiye'de bu tür olayları yapmak yöresel zorluklar ve hassasiyetler nedeniyle zor olsa da, dünya seri katil literatürüne girebilecek kadar korkunç ve ilginç bir olay olarak değerlendiriliyor.