Buradasın

Cinlerin Hazinesi ve Yeraltı Şehri Macerası

youtube.com/watch?v=IY_lAWi4yOE

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Murat adlı bir otografya bilimcisinin yaşadığı gizemli ve korkunç olayları anlatan bir hikaye formatındadır. Hikayede Murat, Yasin Hoca, Alican, Mehmet ve köy muhtarı gibi karakterler yer almaktadır.
Video, Murat'ın evine gelen özel bir zarfla başlayan ve Kocadağ'daki bir dağın içindeki gizemli yeraltı şehrinin keşfiyle devam eden bir macera anlatmaktadır. Ekip, dağın içindeki mağarayı araştırırken cinlerle karşılaşır ve define kaçakçıları tarafından kurulan bir tuzakla karşı karşıya kalır. Hikaye, Murat'ın cinlerle mücadele etmesi, bir hoca tarafından kurtarılması ve cinliköy'deki olayların devamı etrafında şekillenir.
Hikayede cinlerin varlığı, onların kabileleri, insanlarla olan ilişkileri ve cinlerle mücadele teknikleri detaylı olarak anlatılmaktadır. Ayrıca, yeraltı şehrinin keşfi, tılsımlar ve cinlerle mücadele ritüelleri gibi gizemli unsurlar da hikayenin önemli parçalarını oluşturmaktadır.

Murat'ın Tanıtımı ve Özel Zarf: Murat, otografya bölümünden birinci olarak mezun olmuş ve ünlü bir belgesel kanalında dağlarla ilgili belgeseller yapmaktadır.
Volkanik dağlar ve kendiliğinden oluşan kerpiç dağları araştırırken, bir panelden geri dönerken baş ağrısı çekiyordu.
Eve döndüğünde kapı çalınca, devlet tarafından gönderilen özel bir zarf getiren siyah takım elbise giymiş biriyle karşılaştı.
01:22Zarfın İçeriği ve Operasyon Daveti: Zarfta, Tersane Profesörü Yasin'in gönderdiği bir mektup vardı ve dağda 8,40 büyüklüğündeki deprem sonrası hiçbir erozyon veya yol açmadan sabit kaldığı belirtiliyordu.
8,40 büyüklüğündeki deprem, dağın iç kesimini kırarak dördüncü etap kırılmada kayaların yamulup yok olmasına neden olmalıydı.
Devlet tarafından gizli yürütülecek operasyona katılmak için Murat'a davet edildi ve kabul etti.
02:54Tersane'ye Yolculuk: Murat eşyalarını hazırlayıp, özel bir jet ile İstanbul'a getirildi ve oradan bir tersaneye götürüldü.
Tersane, eski bir fabrikanın içine yapılmış ve yaklaşık iki kilometre öteden başlayan koruma ile korunuyordu.
Tesisin içine girdiğinde, gizli sakallı Yasin ile karşılaştı ve şaşırmaya hazır olup olmadığı soruldu.
04:00Dağın Gizemi: Monitörlerde 9,30 büyüklüğündeki bir kırılma ve dağın dış görünümünü sağlamak için kullanılan dronlar gösterildi.
Dağın titreme süresiyle tepkisi sıfır olmasına rağmen, köylüler gece vakti dağın içinden bir ses geldiğini söylüyorlardı.
Yasin, Murat'ın otografya bilgisi en üst seviyede olduğu için yardım etmesi gerektiğini belirtti.
05:16Operasyon Planı: Yasin, Murat'ın yanına en azından iki öğrenci istemesini istedi ve Murat sınıfını birincisi ve ikincisi olan Mehmet ve Alican'ı seçti.
Özel bir bölmede dağın kırılma anlarını gösteren kayıtlar izlendi ve gece vakti çıkan sesin frekansının %100'den eksi 80'lere kadar inmesi belirtildi.
Eksi 80 desibeldeki sesin insanın kulağını parçalayacak ve taşları bile parçalayacak bir ses dalgası oluşturacağı açıklanıyordu.
07:23Mahsur Köyüne Yolculuk: Sabah saatlerinde Mehmet ve Alican getirildi ve Murat onlara operasyona gideceklerini ve bilimsel çalışmanın gizli olacağını anlattı.
Gençler başlangıçta tedirgin olsalar da Murat'ın ikna etmesiyle operasyona katılmaya karar verdiler.
Özel uçağa bindirildiler ve dağın bulunduğu yere indiler, orada siyah giyimli, silahlı özel kuvvetler tarafından götürüldüler.
08:46Mahsur Köyüne Varış: Dağ, Türkiye'deki diğer dağlardan farklı olarak yağmur asitleri ile oluşmuş ve geçmiş dönemlerde insanlar tarafından tahrip edilmişti.
Dağın etrafında büyük kalın kayalar kırılarak yuvarlanmış ve yeraltı şehirleri yapılmıştı.
Gün girişinde yaşlı bir amca olan Arif onları muhtarlığa götürdü.
09:28Köye Varış ve Muhtarla Görüşme: Konuşmacı, muhtarlığa yürürken ilçe ve kasabalardan gelen minibüslerin eşyaları doldurulduğunu ve köydeki bazı annelerin boşaltılarak gittiğini fark ediyor.
Muhtar, geçmiş dönemlerde atalarının yaşadığı bu dağda garip şeyler olduğunu ve dağın içinde yaşayanlar olduğu söylendiğini anlatıyor.
Muhtar, cinlere inanmadığını söyleyen konuşmacıya sinirlenerek, cinlerin tekrar görünmeye ve ses çıkarmaya başladığını, konuşmacının o gece burada kalacağını ve onları duyduğunda anlayacağını söylüyor.
11:16Kamp Hazırlığı ve Çalışmalar: Konuşmacı, Alican ve Mehmet Metin'in yanına geçerek bir köye tahsis edilmiş bir yatak gösteriyor ve öğrencilerle çalışmalarını planlıyor.
Alican, geldiğinden beri içinde inanılmaz bir kötü hissiyat olduğunu söylüyor.
Saat sekiz olmuş, köy meydanında Yasin Hoca'nın öğrencileri ve konuşmacının ekibi toplanarak altı kişilik bir ekip oluşturuyorlar.
12:18Dağın Titreşimleri: Yürüyüşe başladıklarında dağın titremesinin başlayacağı saatleri yaklaşıyorlar, her zaman ilk saatler dokuz gibi gösteriyor ve dokuz-on arasında dört kere titreşim sağlanmış.
Konuşmacı, her gün üç titreşim olduğunu ve bugün de titreşimleri duymak istediğini söylüyor.
Saat gecenin on ikiye gelince, Alican ve Mehmet sürekli ölçümler yapıyor ama hiçbir titreşim veya patlama yok.
13:29Gece Bekleme ve Ani Değişim: Gece bir buçuk gibi havanın soğumasıyla muhtarlar köyde onları bekliyor ve sağlıkçı vitamin kapsülleri veriyor.
Gecenin üçü oldu ve konuşmacı sıkılmaya başlıyor, yarın bir daha denemeyi öneriyor.
Yasin Hoca şaşkın bir şekilde, böyle bir şey olacağını bilmediğini söylüyor.
14:24Ani Ses ve Ölçümler: Ekipmanlarını toplayıp inmek için hazırlanırken, dağdan inanılmaz bir bağırtı çıkıyor ve Yasin Hoca "ayak altında o hissiyatı alıyorum" diyor.
Ölçümler çok ilginç, vurulan fay hattından gelen titreşim yedi virgül altmış üst üste gelmiş, dokuz virgül kırk da ise bir tane bile taş yuvarlanma olmamış.
Yasin Hoca, büyük bir mağara veya delinmiş bir şey olabileceğini, köylülerin sakladığı bir giriş olabileceğini düşünüyor.
15:26Köye Dönüş ve Araştırma: Köye indiğinde Arif'in koluna giriyor ve muhtarlığa götürüyor.
Muhtarlığa girer girmez telsiz masanın üstüne koyuyor ve Arif'e mağaraya girdiklerini ve gaz patlaması yaptıklarını iddia ediyor.
Arif direniyor ama konuşmacı, girişi gündüz gözüyle bulacağını söylüyor ve telsizi alıp muhtarlıktan çıkıyor.
16:10Giriş Arayışı: Telsizde Alican ve Mehmet'e ekipmanları toplayıp eve gelmelerini söylüyor.
Evde krokisi ile araştırıyorlar, turuncu renkli yere işlenmiş büyük kayalar var ama bunları kırmak dağın ekolojik sistemini bozabilir.
Konuşmacı, girişin olduğunu biliyor ve bulmak istiyor, yarın araştıracaklarını söylüyor.
16:50Yeni Bulgu: Sabah Yasin Hoca kapının çalmasıyla geliyor ve bir şey bulduklarını söylüyor.
Yukarıya çıktıklarında küçük bir kaya parçası buluyorlar, bu kaya parçası eline oyulmuş ve içeride bir kapı olabilir.
Oraya gitmeden önce kan basıncı kontrolü için sağlıkçı ellerini ufak bir kesik atıyor ve peçetelerle siliyor.
17:29Yeraltı Şehri Keşfi: Yeraltı şehrine girdiğinizde şişkinlik veya acı hissederseniz, gaz yerli değildir ve hemen uzaklaşmanız gerekir.
Kesik olan yer soğumaya başlarsa (uyuşukluk hissedilirse) oradan hemen uzaklaşmanız gerekiyor.
Ara taraftaki taştan içeriye doğru girdiklerinde, bu taşların insanları sıcak tuttuğu ve dışarıdan gelen sıcaklığın kayanın içinden geçerek içeri ışınlayamadığı, istedikleri zaman serin veya ısıta bildikleri belirtildi.
18:21Yeraltı Şehrinin Keşfi: Kayaları sıra sıra takip edip el yazmalı vuruşları gördüler ve küçük bir çıkıntı buldular.
Hava kanalı buradan içeriye giriyordu ve yeraltı şehri olduğunu biliyorlardı.
Yasin Hoca, oraya nasıl çıkacaklarını düşünürken, mekanik alet kullanmayacaklarını ve büyük çivilerle köydeki insanlara ihtiyaç duyacaklarını belirtti.
19:36Yeraltı Şehrinin İncelenmesi: İçerideki en merak ettikleri hususlardan biri kapıyı açtıklarında içerisinin uçurum olup olmadığıydı.
Bazı dağların içerisinde mineral olarak zenginlikler vardır ve bu ayrıştırmayı sağlar, ayrıştırma yüzünden dağın içerisinde büyük obruklar oluşur.
Kayaların üzerindeki ölçümler ve geçecek yol net bir şekilde kaynaklarla gösterildi, nasıl kırılacağı ve büyük balyozlarla vurularak açılacağı belirlendi.
20:21Köydeki Karşılaşma: Konuşmacı, Mask köyünden insanları yüksek paralar teklif ederek köyden uzaklaştırmış, sadece on-onbeş kişi kalmış.
Muhtar, konuşmacıya cinlerin yaşadığı bir dağın içinde buluş yapmanın köye lanet getireceğini söyleyerek onu durdurmaya çalışmış.
Konuşmacı, buluşun zenginlik getireceğini ve köyün turizm patlaması yaşayacağını söyleyerek muhtarın endişelerini yatıştırmaya çalışmış.
21:46Gece Olayları: Gece vakti büyük bir titreme gelmiş ve ölçüm cihazlarına bakıldığında normal bir deprem olduğu görülmüş.
Yasin Hoca, fay hattının kırmızılaşıp gerildiğini ve büyük ihtimalle sekizvirgülaltmış dışavurumla büyük bir patlama yaşanacağını söylemiş.
Gece boyunca sürekli mistik seslere benzer kırılma sesleri duyulmuş ve sabah herkes tedirgin olmuş.
23:13Kaya Parçalama İşlemi: Konuşmacı ve öğrencileri, kayaların çivilerin geçireceği yerleri ayarlayıp tık halatlar bağlayarak kaya parçalama işlemine başlamışlar.
Makinalar, dörtlü vuruş yapabilen ve yaklaşık sekizbin desibel ses çıkaran dört cihazdan oluşuyormuş.
Kayalar o kadar sağlam ki içeriye harika bir şehir kurulmuş olabilir, ancak sonunda kayadan çatlaklıklar gelmiş ve kapı sistemi ortaya çıkmış.
24:22Kapı Açma ve Mağara Keşfi: Yasin Hoca ve sağlıkçı, herhangi bir sorun olursa müdahale edeceklerini söyleyerek yukarıya gelmişler.
Makinalar kapıyı paramparça etmiş ve vinç sistemiyle aşağıya indirmişler.
İçeride sarkı şeklinde duran, iğneli yarasalarla dolu bir mağara bulunmuş ve duvarlarda çizimler varmış.
25:33Uyuşturucu Tuzakı: Konuşmacı, arka tarafından düşme sesleri duyunca Yasin Hoca'nın omzuna dokunduğunu ve yüzüne sprey sıktığını görmüş.
Uyandığında etrafında jandarma, askeri sağlık görevlileri ve öğrenciler olduğunu görmüş.
Doktor, konuşmacının ve öğrencilerin yüksek derecede uyuşturucu kullandığını söylemiş, bu uyuşturucunun kanser hastalarının acılarını dindirmek için verilen tablet şeklindeki bir uyuşturucu olduğunu açıklamış.
26:51Jandarma İncelemesi: Jandarma komutanı, konuşmacıya evine gelen adamdan, zarftan ve her şeyden bahsetmesini istemiş.
Komutan, fabrika baskınında bomboş olduğunu ve orada birçok monitör ve cihazın çöplük halinde olduğunu görmüş.
Komutan, konuşmacının bilim adamı olduğunu ve yeraltı şehri olabileceğini anladığını, kapıyı bulduğunu öğrenince, define kaçakçıları tarafından kurulmuş bir tuzak olduğunu anlamış.
28:34Köydeki Olaylar: Konuşmacı, bir profesörün kendisini tanıttığını ve özel uçakla geldiklerini belirtiyor.
Komutan, konuşmacının evine gönderileceğini söylüyor ve köyde yapacak bir şey kalmadığını belirtiyor.
Köy muhtarı Arif Bey, konuşmacıya küfür ederek "siz neler yaptınız, o kapıyı açtınız başımıza bela ettiniz" diyor.
29:23Evdeki Korkunç Deneyimler: Konuşmacı eve döndüğünde yorgunluk hissediyor ve yatağa uzanıyor.
Mutfaktan tabak kırılma sesleri duyuyor ve mutfağa gittiğinde her şey normal görünüyor.
Odasında yatağında kana bulanmış yılanlar ve duvarlardan örümcekler çıkıyor, bu nedenle pansiyonda kalmaya karar veriyor.
30:24Oteldeki Korkunç Görüntüler: Konuşmacı yolda yürüdüğünde aynı insanı dokuz defa görüyor ve etrafındaki insanlar ona dik dik bakıyor.
Otel resepsiyonunda kayıt defterinde ailesinin isminin "hepsi öldü" olarak geçtiğini ve otopsi raporu olduğunu görüyor.
Resepsiyon görevlisinin yüzünün çürümüş, paramparça olduğunu ve gözlerinin içinden yılanlar çıktığını görünce koşarak kaçıyor.
31:20Sahildeki Deneyimler: Konuşmacı sahile inip içki içerek rahatlamaya çalışıyor ve yaşlı insanlarla konuşuyor.
Yolda gazete standında köydeki olayları anlatan bir gazete buluyor.
Gazetede "Masruf köyü helak oldu, yapılan ayin sonrasında dağdan çıkan cinler insanları öldürdü" yazıyor.
32:40Hoca ile İletişim: Gazetede Arif muhtarın elleri ayakları dönmüş şekilde fotoğrafı ve yüzüne siyah şerit çekilmiş bir resim var.
Hoca, cinlerin musallat oldukları hanelerde "M" harfi yazıldığını ve cinlerin hazinesi çalındığı için cinlerin ortaya çıktığını anlatıyor.
Konuşmacı, hoca ile konuşmak için gazeteden muhabirin telefonunu alıyor ve onunla buluşuyor.
35:16Muhabirin Ölümü: Konuşmacı hoca ile buluşmak için evine giderken polisler tarafından karakola götürülüyor.
Karakolda muhabirin boynu kesilmiş şekilde masada yatan fotoğrafını görüyor ve muhabirin intihar ettiğini öğreniyor.
Polisler, konuşmacının köydeki kazıda gizli tanık olarak olduğunu ve komutanın ismini söylediğini öğreniyor.
37:25Hoca ile Karşılaşma: Konuşmacı eve dönerken hoca tarafından evine davet ediliyor.
Hoca, evin kapısını kendi açıyor ve içeride iğrenç bir pis koku geliyor.
Evdeki her şey dağıtılmış, koltuklar ters dönmüş, televizyon kırılıp parçalanmış ve tavanda "M" harfi yazılmış.
38:44Korkunç Son: Hoca, konuşmacıyı evden çıkarmaya çalışıyor ve kapı üzerlerine doğru kapanıyor.
Konuşmacı korkarak merdivenlerden aşağıya iniyor ve hoca ona sakin olmasını söylüyor.
Hoca, konuşmacıyı bir yere götürüyor ve yol boyunca anlatmaya devam ediyor.
39:39Köyün Tarihi ve Cinler: Köy yüzyıllar önce dinlenmiş, hüddamlar cinleri kovmuş ancak dağın içine hapsetmiş ve hazineleriyle birlikte korumuşlar.
Hüddamlar cinleri mühürledikten sonra hazineyi onlara vermiş ve köy halkına dağdan gelecek sesleri aldırış etmemeleri ve dağın içine girmemeleri konusunda tembihlenmişler.
O gece kapı yerinden oynamış, kapının yeri değiştirilmiş ve saklanmış, ancak konuşan kişi bulana kadar.
40:39Definecilerin Kurnazlığı: Defineciler kurnazlıkla konuşan kişiyi bayılmış ve içerideki hazineyi alıp gitmişler.
Tılsımlı kapıyı açmak için konuşan kişinin karısı kullanılmış ve defineciler onun kanını sürmüşler.
Konuşan kişinin sol elindeki yara, definecilerin onun kanını sürdüklerini gösteriyor.
41:18Öğrencilerin Vefatı: Konuşan kişi telefonunu çıkarıp Alican'ı aradığında, Alican'ın annesi ağlayarak Alican'ın dün akşam kendini asmış olduğunu söylüyor.
Mehmet'in telefonu açılmıyor, babasıyla konuşulduğunda Mehmet'in de vefat ettiğini öğreniyorlar.
Konuşan kişi, cinlerin kabileler halinde yaşadığını ve bir yanlış yapıldığında diğer kabilelerin ne yapacağını istediğini öğreniyor.
42:04Cinlerin Planı: Cinler konuşan kişiyi mağaranın kapısına girecek, orada öldürdükten sonra Azrail yokuşuna çekecekler.
Bu sayede diğer kabileler onların gücünü görmüş olacak ve Hristiyan bir dine ait oldukları için konuşan kişiyi çarmıha getirdikleri için mutlu olacaklar.
Konuşan kişi, Arif'in (muhtar) amcası olduğunu ve ölüm haberini aldıktan sonra köye gittiğini, köydekilerin onu uyarmış olduğunu söylüyor.
42:42Hoca'nın Yardımı: Hoca, konuşan kişiyi kurtarmak istediğini ve cinlerin onu peşinde olduğunu belirtiyor.
Cinlerin anlaşmayı bozduğunu ve onları öldüreceğini söylüyor.
Hoca'nın müstakil bir evde tek başına yaşadığı ve bahçedeki incir ağacında bir çocuk gördüğünü anlatıyor.
44:19Hoca'nın Evindeki İşlemler: Hoca, konuşan kişiyi salona geçirip bardak suyla rahatlatıyor ve akşam ezanını beklemeleri gerektiğini söylüyor.
Hoca, konuşan kişinin baş parmağını kesip kanını tepsinin içine damlatıyor ve yalan söylemezse dilinin büküleceğini, gırtlağına kaçacağını ve boğularak öleceğini söylüyor.
Hoca, kanların üzerine yazdığı kağıtları yapıştırıp suyu dolduruyor ve avuç içlerini suyun üzerinde gezdirerek okuyor.
45:55Cinlerin Müdahalesi: İşıklar git gel olmaya başlıyor ve yukarıda karanlık bir duman görülüyor.
Hoca, konuşan kişiyi sakinleştirmeye çalışıyor ve Hz. Süleyman'ın anlaşmasından doğan hak ile konuşacağını söylüyor.
Cinlerin konuşan kişiyi reddettiğini ve onun kanının kokusunu aldıklarını, diyet ödeyenin konuşan kişiyi zannettiğini belirtiyor.
47:58Müslüman Olma İsteği: Hoca, konuşan kişiyi kurtarmak ve amcasının öcünü almak için mağaraya gideceklerini söylüyor.
Konuşan kişi, abdest almayı bilmediğini itiraf ediyor ve hoca onu abdest alıyor.
Konuşan kişi, Müslüman olmak istediğini ve korku için değil gerçekleri gördüğünden geri dönmek istediğini belirtiyor.
48:54Kelime-i Şehadet ve Hoca'nın Hazırlıkları: Konuşmacı, hoca tarafından kelime-i şehadet getirmeye davet edilmiş ve bu deneyimden sonra içinde garip bir manevi huzur hissetmiş.
Hoca, dostlarından izin almak için cübbesini giyip ellerine garip bir göz sembolü çizmiş ve mutfakta tuz paketleri almış.
Hoca, konuşmacıya "Rabbin her zaman şükret" diyerek küçüklüğünden kalma duaları hatırlatmış.
50:09Hoca'nın Tılsımları ve Aynanın Sırrı: Hoca, tuz paketlerini açıp aynayı tuzların üzerine batırmış ve ellerini aynanın üzerine koyarak numaradanarak bir şeyler okumuş.
Aynanın arka tarafında simsiyah çarşaflarla yüzleri olmayan çocuklar belirmiş ve hoca aynaya parmağını kırarak tıklatmış.
Ayna çatlaklar oluşmuş, ikiye bölünmüş ve yere düşerek kırılmış, hoca tuzlardan birer tutam alarak bahçeye doğru yürümüş.
51:54Çocukların Görünmesi ve Hoca'nın Açıklaması: Konuşmacı, salonun ortasında oturan çocukları görünce korkmuş ve kaçmaya başlamış, ancak hoca evin içerisinden onu çağırmış.
Hoca, konuşmacıya "Siz insan değilsiniz" diyerek kendisini insan olarak tanıtmış ve içeridekilerin ona görünmesinin nedeninin Müslüman olduğunu söylemiş.
Hoca, arabaya binerek köye gideceklerini ve konuşmacının sözümden çıkarsa kurtaramayacağını belirtmiş.
53:11Muhabirin Defteri ve Cinler: Hoca, muhabirin deftere konuşmacının ismini yazdığını ve onları azılı olarak saldırmalarının nedeninin yaptığı tılsımlar olduğunu açıklamış.
Yolda yol kenarlarında garip insanlar duruyor ve bunlar cinler olduğu, onların kabilesine ait olduğu ve konuşmacıyı gözlemledikleri belirtilmiş.
Hoca, cinlerin metafizik varlıklar olduğu için çok hızlı olduğunu ve hiçbir zaman beşeri yetişemeyeceğini söylemiş.
54:13Köye Yolculuk ve Hoca'nın Tılsımları: Hoca, torpidonun üstüne koyduğu kağıtlara bir şeyler yazıp sıralama şeklinde birbirine dikmeye başlamış.
Hoca, köye geldiklerinde yapacakları tılsımların ateşe verildiğinde kapıların açılacağını söylemiş.
Konuşmacı, köye giderken uğultuların arttığını ve yolda garip varlıklar gördüğünü belirtmiş.
55:35Köye Giriş ve Hoca'nın İşaretleri: Gün girişine doğru geldiklerinde her tarafta siyah varlıklar olduğunu ve hoca konuşmacıyı arabadan indirdiğini anlatmış.
Hoca, konuşmacının omzuna dokunmuş ve sol tarafındaki kapının açılmasıyla elini uzatarak inmesini söylemiş.
Hoca, konuşmacının koluna kesik atarak kanını dökmüş ve bu işaretin rahmani dostlarının bir işareti olduğunu açıklamış.
56:41Dağın Girişine Varış: Kan damlalarından sonra dağın girişine gelmişler ve yukarıda onları bekleyen varlıklar olduğunu görmüşler.
Hoca, konuşmacıya varlıklardan korkmamasını, Allah korkusundan başka ne korku olabileceğini söylemiş.
Kayaları aşarak içeri girmeye başladıklarında hoca, konuşmacının koluna daha fazla kan dökmüş ve "buraya kadar geldik ve bu mahkemeyi yapacağız" demiş.
57:44Yeraltı Şehrinin Keşfi: Hoca, Masru köyünün devamı olan yeraltı şehrinin pencerelerinin ortaya çıktığını gösteriyor.
Eskiden insanlar bu dağın içinde yaşıyordu ama cinlere bırakmak zorunda kaldılar.
Hoca, yukarı çıktıklarında söylediklerini yapacağını ve dinlemezse ikisinin de işinin zor olacağı konusunda uyarıyor.
58:20Yeraltı Şehrindeki Olaylar: Paletlerden yukarıya çıktıklarında, hoca bayılttığı yerde fenerleri açmalarını söylüyor.
İçeriye girdiklerinde değişik sesler geliyor ve mağara onlarla konuşuyor gibi.
Hoca sol taraftaki oyukta kan döküyor ve bağdaş kurup oturuyor.
59:01Cinlerle Karşılaşma: Fenerlerin ışıkları frekans kaybı gibi kapanıp açılıyor ve sadece kırmızı gözler görülebiliyor.
Hoca tok bir sesle Arapça bir şeyler söylüyor ve duvarlardaki meşaleler yanıyor.
Karşısında simsiyah varlıklar oturuyor, gözleri kıpkırmızı ve orta tarafta bir yılan var.
59:57Cinlerin Mücadelesi: Hoca cebinden çıkardığı uzun keskin bıçakla taşın ortasındaki yılana saplıyor.
Taşlar patlıyor gibi üzerlerine taşlar dökülmeye başlıyor.
Hoca, ceplerine koyduğu kağıtları kayalık olan yan yere koyup, arabada diktiği kağıtları ateşe vererek okumaları yapıyor.
1:01:39Hoca'nın Evindeki Tedavi: Uzun bir yolculuktan sonra hoca evine varıyorlar ve hoca salonda uzanmasını istiyor.
Hoca üzerine göğsüne, alnına, gözlerinin altına ve avuçlarına yazılar yazıyor.
Sıcak su döküyor, avuçlarına tuzlar döküyor ve gözlerini kapatmasını söylüyor.
1:02:36Sonuç ve İntikam: Hoca, cinlerin onun oraya girmek istemediğini anladıklarını ve şimdi öç alma vakti geldiğini söylüyor.
İki-üç gün sonra gazete getiriyor ve gazetede Cinliköy'de yapılan katliamdan sonra iki kişinin cesedinin kayalara bağlanmış olarak bulunduğunu öğreniyor.
Cesetlerin boyunları kesilmiş, karınlarının üzerinde kanlı yazılar var ve kapılarının girişlerine köylerin ismi yazılmış.

Cinlerin Hazinesi ve Yeraltı Şehri Macerası

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir