Buradasın
"Çakallarla Dans" Film Serisi ve Sinema Sektörü Üzerine Röportaj
youtube.com/watch?v=Dj3UT0Zqb8wYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "Yasemin'in Penceresi" adlı bir program formatında olup, "Çakallarla Dans" film serisinin oyuncuları ve ekibi ile yapılan bir röportajı içermektedir. Programda Didem Balçın, Hülya Şeker, Eray, Murat Şeker (yönetmen), Ali Fatih (senarist/yapımcı) ve diğer sanatçılar yer almaktadır.
- Video, yapımcılık sektöründeki değişimler, "Çakallarla Dans" film serisinin 13 yıllık yolculuğu ve sinema sektörünün dijital platformlar ve pandemi nedeniyle yaşadığı zorluklar üzerine odaklanmaktadır. Röportajda film serisinin yapım süreci, karakterlerin özellikleri, oyuncuların kişisel hikayeleri ve sinema-tiyatro arasındaki benzerlikler ele alınmaktadır.
- Röportajda ayrıca sanatçıların sosyal medya kullanımı, para kazanma deneyimleri, aile ilişkileri ve kişisel tercihleri hakkında sorular sorulmaktadır. "Çakallarla Dans" filminin 2 Aralık'ta vizyona gireceği bilgisi de paylaşılmaktadır.
- Programın Başlangıcı ve Didem'in Tanıtımı
- Konuşmacılar programın hızlı bir giriş yaparak başladıklarını belirtiyor.
- Didem, "Çakallarla Dans" serisinin senaristi ve yapım tarafında görevli olduğunu söylüyor.
- Ali Fatih, Didem'in yapımcı olduğunu belirtiyor, ancak Didem bunu doğrulamak istemiyor.
- 02:09Televizyon Sektöründe Değişimler
- Televizyon sektöründe "kartların yeniden dağıtılması" konusu ele alınıyor.
- Didem, dijital içeriklerin gelmesiyle kartların hala dağıtıldığını ve her gün yeni insanların ortaya çıktığını belirtiyor.
- Programda yapımcı, senarist, oyuncu ve müteahhit olmanın farklı yönleri tartışılıyor.
- 04:42Yapımcılık ve Risk
- Televizyon yöneticilerinin yapımcılığa geçiş yaptığı ve bazen başarılı olamadığı durumlar ele alınıyor.
- Yapımcılıkta risk ve sorumluluk almanın çok önemli olduğu vurgulanıyor.
- Yapımcının kurduğu ekipin işin iyi olup olmamasına büyük etkisi olduğu belirtiliyor.
- 05:32Çakallarla Dans Serisinin Başlangıcı
- Çakallarla Dans serisi 2009'da konuşulmaya başlandı, senaryo yazıldı ve 2010'da çekimler başladı.
- Hülya Şeker, Murat Şeker'in kız kardeşi, bir reklamda görülünce oyuncu olarak seçildi.
- Hülya, audition'a çağrıldığında menajerinden gelen 20 sayfalık senaryoyu okumayı reddetti çünkü çok saçma bulduğunu düşündü.
- 06:43Rollere Karşı İlk Görüşmeler
- Audition sırasında Şevket, Çoru, İlkera ve diğer ekip üyeleri rol seçimlerinde hazır bekliyordu.
- Hülya, ilk okuma provasında Fatma karakterini oynarken, karakterin çılgın kişiliğiyle etkileyici bir performans sergiledi.
- Okuma provasında Ilker'in oynadığı Muhasebeci Servet karakteri ve Fatma karakteri arasında bir etkileşim oldu.
- 07:57Filmin Özel Anları
- İlk filmde "Kocam Murat Şeker değil" diyen ve kocasını etkileyecek bir hareket yapan Fatma karakteri unutulmaz bir an yarattı.
- Sahne öncesi oyuncular arasında dalga geçmeler olmasına rağmen, çekim sırasında bu sahne çok komik bir şekilde çekildi.
- Çakallarla Dans serisinin her karakterinin izleyicilerin aklında kalan özel bir hareketi (trademark) vardır.
- 09:44Serinin Devamı ve Ekonomik Etkisi
- Çakallarla Dans serisi iki senede bir devam ediyor, bu durum hem keyif veriyor hem de öncekinin baskısı oluşturuyor.
- Serinin seyircisi genellikle 1,40-1,70 arasında bir seyirciye sahip.
- Serinin kazandığı paralar genellikle tekrar sinemaya yatırılıyor.
- 11:04Eray'ın Kişisel Hikayesi
- Eray, evde istenmeyen bir çocuk olarak büyüdü ve sürekli bahanelerle dışarı gönderiliyordu.
- Eray'ın doğduğu gün babası hastaneye gelmedi çünkü inşaatta beton dökülmesi nedeniyle meşguldü.
- Eray, annesi ve babasını İstanbul'a almak istedi ancak onlar bunu inanmadılar ve üzüldüler.
- 12:24Kişisel Özellikler ve Huylar
- Konuşmacı, sevmediği birine karşı politik olamadığını, görmezden geldiğini ve ortamda bile merhaba bile diyemediğini belirtiyor.
- Diğer konuşmacı ise sevmediği huyunun, herkese stratejik olarak bir şekilde oyun oynaması olduğunu ve bu huyun karısının da kızdığı bir şey olduğunu söylüyor.
- Tatil yapma ve kendini dinlendirme huyunu unutmaktan nefret ettiğini ifade ediyor.
- 14:38Senaryo Yazma Süreci
- Senaryo bittiğinde acayip huzursuz bir duygu yaşıyor ve sette bulunmak onu işi çabuk öğrenmesine yardımcı oluyor.
- Kadro içinde denetimli serbestlik olduğunu, yönetmen veya yazar orada olduğunda onlara soruları yönelttiklerini belirtiyorlar.
- On iki yıl boyunca altı film yapmışlar ve Türk sinema tarihine geçmiş durumda olduklarını söylüyorlar.
- 16:04Kadro İlişkileri
- Kadronun birbirlerini sevmesi, herkesin yaratıcı olması ve birbirlerine saygı duyması kadronun bir arada kalmasının en büyük sebebi.
- Herkesin senaryo yazım sürecinden haberdar olduğunu ve iletişimin hiç kopmadığını belirtiyorlar.
- Kadro içinde mesai yapma geleneği var ve en hızlı senaryoyu okuyanlar Şevket ve Hakan Abidin olarak belirtiliyor.
- 17:31Tanışma Hikayesi ve Ortaklık
- Murat Şeker ile Kumkapı'da bir aile dostu vasıtasıyla tanışmışlar ve 2008-2009 yıllarından beri birlikte çalışmakta.
- İlk yaptıkları film "Aşk Geliyorum Demezdi" olup, konuşmacı Mampaşa'da büyüdüğünü ve dondurma işi yapan bir ailenin çocuğu olduğunu belirtiyor.
- Bülent Serttaş vasıtasıyla Murat Şeker ile tanışmış ve o günden beri on üç film yapmışlar.
- 18:51Ortaklık ve Film Konusu
- İki kişinin orta sınıf ailelerin çocukları olmaları ve benzer bir kültürel yapıya sahip olmaları onları bir araya getiren şey.
- Yapılan filmlerde orta sınıfın ekonomik kriz ve kariyerlerindeki başarısızlık hikayeleri anlatılıyor.
- Karakterlerin kendi işletmeleri varken başka işlerde çalıştıkları, orta sınıfın merdiven atlayamama hikayesi filmde işleniyor.
- 20:51Anne Olmanın Deneyimi
- Didem Hanım, bir buçuk yaşında bir çocuğuna anne olunca, çocuklukta annesine babasına yaptığı gibi kızmadığını belirtiyor.
- Ali, kendi çocuklarına "taş oturma" demesinin kendisini rahatsız ettiğini, kedilerinin taşa oturmasını görebildiğinde onları halıya koyduğunu anlatıyor.
- Didem, çocukluğunda ağlamadan konuşmaya zorlandığını ve bu deneyimin onun için travmatik olduğunu, şimdi de bir buçuk yaşındaki çocuğuna aynı şeyi yapmamaya çalıştığını söylüyor.
- 22:29Sinema Sektörünün Durumu
- Ali, iki buçuk yaşında bir kız çocuğu olduğunu belirtiyor.
- Sinema sektörünün dijital platformlar ve pandemi sonrası ekonomik sıkıntılar nedeniyle zor durumda olduğunu, film yapmanın çok pahalı olduğunu ifade ediyor.
- Sinema salonlarının dolmaması durumunda, Yeşilçam'ın nasıl yok olduğu gibi bu sektörün de yok olma tehlikesi taşıdığını belirtiyor.
- 23:20Dijital Platformların Toplumsal Etkisi
- Ali, dijital platformların artmasıyla toplumun yalnızlaşmasından endişe duyduğunu, sinemaya, tiyatroya ve konsere gitmenin sosyalleşme imkanı sağladığını söylüyor.
- Dijital içeriklerin evde izlenmesi, insanların kimseye ihtiyaç duymadan tek başlarına vakit geçirmesine neden oluyor ve toplumun yalnızlaşmasına yol açıyor.
- Sinemanın ve tiyatronun samimi bir ortam olduğunu, yanındaki insanla birlikte bir şey izleyip aynı anda güldüğünde bir terapi gibi bir etkisi olduğunu vurguluyor.
- 28:20Sinema ve Tiyatronun Geleceği
- Tiyatroya sinemaya göre daha az etkilenildiği, bazı oyunların hala dolu olarak sahnelendiği belirtiliyor.
- Josef K. oyununun altı sene boyunca dolu olarak sahnelendiği ve Deli Bayramı'nın da iyi izleniyor olduğu söyleniyor.
- Müzikallerin masraflı olduğu ve seyirci sayısının azaldığında durdurulduğu, bazı oyunların ise hala devam ettiği belirtiliyor.
- 30:16Çakallarla Dans Ekipleri ve Projeleri
- Çakallarla Dans'ın diğer oyuncuları sinemada seyirdeyken birbirlerine selam veriyorlar.
- Her oyuncunun ayrı ayrı projeleri olsa da, ekip toplanınca en güçlü Voltran'ı oluşturuyorlar.
- Didem bir sürü oyunu var, İlkel pervasız yapım kendi yapımcılığını yapıyor, Şevket Akkoyunlu tiyatro oyunları oynuyor, Selçuk abinin oyunda şubede oynuyor, film ve dizide yer alıyor.
- 31:14Çakallarla Dans'ın Geleceği
- Çakallarla Dans'ın yeni bir filmin serisi çekilebilir mi diye sorgulanıyor.
- Aynı kadroyla bir filmin altı serisi çekilebilir ama çok zor bir şey.
- Yeni nesil oyuncuların herkesin kendi butik açmış gibi durumunda, birlikte oynamaları zor görünüyor.
- 32:05Tiyatronun Önemi
- Tiyatronun çok önemi var, tiyatro yapan insanlar bir film veya dizide oynarken karşısındakini büyük bir saygıyla karşılar.
- Tiyatro yapan oyuncular kolektif çalışmaya daha iyi adapte olurlar.
- Tiyatro sahne tozu yutmuş insanlarla bir ekip olmak daha kolay oluyor.
- 33:04Instagram Takipleri
- En son takibi bırakılan kişi hakkında konuşuluyor.
- Bir kişi takibi bırakılan kişiyi tanımıyormuş ve bu yüzden takibi bırakmış.
- Diğer kişi ise takibi bıraktığı kişiyi yalnız ve özel hayatını paylaşan biri olarak tanımlıyor ve bu nedenle takibi bırakmış.
- 35:16Film yapım süreci ve stratejisi
- Konuşmacı, bir filmin toplumun içinde bir dolaşma süresi olduğunu ve bu yüzden filmlerini iki yılda bir yapmaya çalıştıklarını belirtiyor.
- İlk filmin yayılmamasını sağlayan bir şeyin, bir film tuttu mu diye düşünüp hemen ikinci film yapmaya başlamak olduğunu düşünüyor.
- Herkesin farklı platformlarda (sinema, dijital platform, televizyon) film izleyebilmesi için iki sene aralıklı film yapım stratejisi izlediklerini açıklıyor.
- 37:24Para kazanma deneyimleri
- Konuşmacı altı yaşında çalışmaya başladığını ve kazandığı parayı liseye kadar ailesine verdiğini anlatıyor.
- Kendisinin tekstilcilik yapan bir ailenin çocuğu olduğunu, babasının onun bu mesleği yapmasını istemediğini ama kendisinin yolumu kesmeyen babasına kazandığı parayı verdiğini belirtiyor.
- İlk kazandığı parayı ailesine verdiğini, maddi değil manevi olarak büyük bir başarı olduğunu düşünüyor.
- 39:47İlk kazanılan parayla yapılanlar
- Konuşmacı, kazandığı ilk büyük parayla kendine ait bir şey olmasını istediğini ve bir kedi sahiplendiğini söylüyor.
- İkinci büyük parayla ikinci kediyi, üçüncü büyük parayla da kedi alacak gibi durduğunu belirtiyor.
- 40:08Kişisel tercihler ve aile hakkında
- Amerikano tercih ettiğini ve kibrit kokusunu sevdiğini belirtiyor.
- Babaanne ve anneanne ile olduğu vakitlerin çok rahat ve huzurlu olduğunu, onların kendisini büyütmelerinden mutlu olduğunu söylüyor.
- Flash TV'de dolmuş seyahat ettiğini ve "gidene kal" ifadesinin yerine göre kullanıldığını belirtiyor.
- 42:36Sohbetin sonu
- Keyifli bir sohbet olduğunu ve yolu bahtı güzel olsun diye dileklerini ifade ediyorlar.
- Sektöre umut ve nefes olabilecek bir sohbet olduğunu belirtiyorlar.
- Bir sonraki programda don atletle buluşacaklarını söylüyorlar.