Buradasın
Bosnalı Yönetmen Ayda Beg ile "Beni Bırakma" Filmi Röportajı
youtube.com/watch?v=2xhafrSlp3wYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Bosnalı yönetmen Ayda Beg ile yapılan bir röportajdır. Röportajı Selim Öztürk ekip arkadaşı gerçekleştirmiştir. Ayda Beg, 21 Eylül'de vizyona giren "Beni Bırakma" adlı filmi yönetmiştir.
- Röportajda Ayda Beg, filmi üçlemenin bir parçası olarak düşündüğünü ve bu projenin Beşir Derneği tarafından başlatıldığını anlatıyor. Film, Türkiye'de yaşayan Suriyeli yetim çocukların gerçek yaşam hikayesini ele alıyor. Beg, savaş travmalarını yaşayan çocukların yaşadığı acıları ve göçü anlatırken, Bosna ve Suriye savaşlarının benzerliklerini vurguluyor. Ayrıca Batı entelektüellerinin Doğu'ya karşı bakış açısını, oryantalizm kavramını ve sinemanın bu trajedileri nasıl yansıtabileceğini tartışıyor.
- Bosnalı Yönetmen Ayda Begiç'in "Beni Bırakma" Filmi
- Bosnalı yönetmen Ayda Begiç, Türkiye'de yaşayan Suriyeli yetim çocukların gerçek yaşam hikayesini "Beni Bırakma" filmi ile 21 Eylül'de vizyona soktu.
- Begiç, yönettiği filmlerle dünyada büyük ilgi uyandıran bir yönetmen olarak, bu filmde Türkiye'deki Suriyeli yetim çocukların hayatını beyaz perdeye taşıdı.
- Begiç, bu filmi bir triolojinin bir parçası olarak düşünüyor; birinci film kadınlar ve çocuklarla ilgiliyken, ikinci film Bosna'nın yetimleri ile ilgiliydi, üçüncü film ise Suriye'nin yetimleri ile ilgili.
- 01:17Savaş ve Çocuklar
- Filmin ana karakteri yine çocuklar olup, savaşta çocukların nasıl değerlendirildiği ve bu film savaşta yaşanan acıları ve göçü nasıl anlattığı sorgulanıyor.
- Begiç, Bosna'daki savaşından sonra uzun süre savaş görmemeyi ümit ettiğini, ancak savaş görmüş çocuklarla yakınlaşınca travmalarının tamamen hayatta olduklarını gördü.
- Begiç, tüm savaşların aynı olduğunu ve bu tecrübenin kendisine çok yardımcı olduğunu belirtiyor.
- 02:58Filmin Yapım Süreci
- Filmin en zor kısmı travma geçiren çocuklarla yüzleşmekti, çünkü bu travmayı yaşamış çocuğun bütün hayat boyunca takip edecek bir şey.
- Begiç, Suriyeli çocukların acı çektiğini ve acı çekmeyi hak eden bir çocuk bile olmadığını, yetişkinlerin dünyasının onlara böyle bir sefalet yaşattığını belirtiyor.
- En zor kısımsa onlara elveda demekti çünkü onları kendi ailesi ve çocukları gibi görüyordu.
- 03:40Batı ve Doğu İlişkileri
- Begiç, Bosna savaşı'ndan Suriye savaşı'na gelene kadar dünyanın paradigmasının değiştiğini, Bosna savaşı'nda Avrupa entelektüellerinden destek aldıklarını belirtiyor.
- Suriye savaşı'nın resmi görüntüleri baştan beri bulanıktı, oraya giden gazeteci ya da entelektüel pek yoktu, bu da Batı dünyasındaki insanların bunu anlaması ihtimaline zarar verdi.
- Begiç, sinemanın insanların özel hayatlarını ve bireyin kaderlerini özel olarak inceliyor ve bu filmi Batı ve Doğu dünyasına gösterdiğinde herkesin buna karşı empati kurabileceğini düşünüyor.
- 05:17Batı'nın Doğu'ya Bakışı
- Begiç, Batı'da Doğu'ya karşı hep bir önyargı olduğunu ve bu kimi zaman İslam fobi olarak öne çıktığını belirtiyor.
- Rönesans'tan beri var olan bu karmaşık mevzu, Edward Said'in "Oryantalizm" kitabından ve Mariyatadorova'nın "Balkanizm" kitabından anlaşılabiliyor.
- Begiç, kötü niyetli insanlar ve kötü medya olduğunu kabul ederken, önemli olan neyi daha iyi yapabiliriz diye düşünmeyi tercih ettiğini belirtiyor.
- 08:55İnsanların Benzerlikleri
- Begiç, bir film yapımcısı olarak insanların şahsi kaderlerini ele aldığını ve insanlığın Batı, Doğu veya kültür arka planı olmaksızın insanların pek çok bağlantıları olduğunu belirtiyor.
- İnsanlar arasındaki ayrılıkları değil, benzerlikleri bulmaya çalıştığını ifade ediyor.
- Filmin Çin'de izleyici ödülünü almasıyla insanların gerçekte birbirine karşı empati kurabildiklerini gösterdiğini düşünüyor.