Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Bediüzzaman Said Nursi'nin hayatını ve mücadelesini konu alan dramatik bir film veya dizidir. Videoda Said Nursi, Van müftüsü Şeyh Masum Arvasi, Muhacir Hafız, Şamlı Mehmet, Molla Said, İsmet Bey ve çeşitli devlet yetkilileri gibi karakterler yer almaktadır.
- Video, Said Nursi'nin sinema ve sanatla ilgili görüşlerinden başlayarak, Rus Bolşevik İhtilali sonrası İstanbul'a gelişini, İngiliz işgaline karşı sivil direnişini ve Mustafa Kemal Paşa ile görüşmelerini anlatmaktadır. Ardından Barla'ya sürgün edilmesi, Risale-i Nur'u yazma ve yayma çabaları, hapishane hayatı, mahkeme süreci ve idam cezasına çarptırılması gibi önemli olaylar kronolojik olarak sunulmaktadır.
- Videoda Said Nursi'nin İslam'a dair mesajları, fen ve ilim konularındaki görüşleri, dönemin yetkilileri tarafından karşılaştığı baskılar ve 30 yıllık mücadelesi detaylı olarak gösterilmektedir. Ayrıca Said Nursi'nin Hindistan'daki Gandhi'ye benzetilmesi ve onun liderliğindeki hareketin dünya düzenindeki rolü de anlatılmaktadır.
- 00:18Bediüzzaman'ın Sanatla İlgili Görüşleri
- Bediüzzaman Said Nursi'ye göre lafız mananın tabiatı müsaade ettiği ölçüde süslenmeli ve şekil muhtevaya göre resmedilmeli.
- Resmedilirken mealin izni alınmalı, üslubun parlak ve revnakdar olmasına önem verilmeli, fakat gaye ve maksat asla ihmal edilmemelidir.
- Hayal geniş bir hareket alanıyla desteklenmeli, ancak hakikat hiçbir zaman incitilmemelidir.
- 09:55Said Nursi'nin Hayatı ve Sürgünü
- 1917 Rus Bolşevik İhtilali'nin karışıklığından yararlanan Said Nursi, iki yıl esaret hayatının ardından Avrupa üzerinden İstanbul'a gelir.
- İngiliz işgaline karşı sivil direnişi başlatır ve Kuvayi Milliye lehindeki faaliyetlerinden dolayı Mustafa Kemal Paşa tarafından resmi olarak Ankara'ya davet edilir.
- Meclisteki konuşmasından sonra yaptığı görüşmeler onu ikna etmez ve Van'a gider.
- 10:26Van'daki Faaliyetleri
- Van'da "Bin yıldır İslam'a hizmet etmiş bu milletin torunlarına kılıç çekmek haramdır" diyerek isyan edenlere karşı çıkar.
- Kur'an'ın sönmez ve söndürülemez bir güneş olduğunu bütün dünyaya anlatmak istediğini belirtir.
- Sürgüne değil davasına gittiğini söyleyerek, kendisini kelepçelenirken "Ben Allah'a teslim olmuşum, kendi rızamla Anadolu'nun bağrına, milletimin şefkatli sinesine gidiyorum" der.
- 14:09Barla'ya Sürgün
- Van sürgünlerinden Saidi Kürdi isimli hoca, nahiye nize mecburi ikamet etmek üzere bir jandarma nezaretinde yola çıkarılır.
- Nahiye müdürü, Said Nursi'nin fikirlerinin son derece tehlikeli ve etkileyici olduğunu, onunla konuşanı hapse tıkacaklarını bildirir.
- Barla'ya vardığında, nahiye müdürü onu tehlikeli biri olarak tanımlar ve dikkatli olmasını söyler.
- 20:32Barla'da Yeni Hayatı
- Barla'da bir köy imamı olan Muhacir Hafız'ın evinde konaklar ve onun evinde kalmak istemediğini, ona rahatsızlık vermek istemediğini belirtir.
- Ankara'dan tedirgin olduğunu ve asayişten yanaydırlarını söyler.
- Barla'da bir okul temeli atar ve "Bir gün gelecek Hafız Efendi şu gördüğüm Barla büyük bir okul olacak ve inşallah şubeleri bütün dünyada açılacak" der.
- 29:42Molla Said'in Vazifesi
- Molla Said, bir misafirine sıcak çorba ikram ediyor ve ona yeni ayakkabılarını gösteriyor.
- Misafir, Molla Said'e cahil olduğunu ve ara sıra gelip Allah ve peygamberden bahsedilmesini istediğini söylüyor.
- Ankara'da yazı, kitaplar, kıyafetler ve aletlerin değişeceği, hurafelerin kitaplardan çıkarılacağı gibi büyük hazırlıklar yapılıyor.
- 31:51Molla Said'in Kararı
- Molla Said, bu değişikliklere asla müsaade etmeyeceğini ve Allah şahit olsun ispat edeceğini tekrarlıyor.
- Molla Said, bir yıldır konağında misafir olarak kütüphanedeki ilmi ve dine ait kitapları okuyup bitirmiş.
- Molla Said, din ilimleri ile fen ilimlerinin bir arada okutulacağı okullar açılması için Osmanlı sultanına gitmiş ancak tımarhanede bulunmuş.
- 33:33İngiliz Sömürgeler Bakanı'nın Planı
- İngiliz sömürgeler bakanı, avam kamarasında elindeki Kur'an'ı göstererek Müslümanların elinde kaldıkça onlara hakim olamayacaklarını söylüyor.
- Bakan, Kur'an'ı ortadan kaldırmak veya Müslümanları Kur'an'dan soğutmak gerektiğini belirtiyor.
- Bakan, Müslümanları Kur'an'ı okuyacak fakat manasını anlamayacak hale getirmek istiyor.
- 34:08Molla Said'in İnançları
- Molla Said, Kur'an'ın sönmez ve söndürülemez bir güneş olduğunu bütün dünyaya ispat edeceğini söylüyor.
- Allah'ın sonsuz rahmet ve kudret sahibi olduğunu, ölmüş dünyayı yeniden dirilttiğini ve kışı bahara çevirdiğini belirtiyor.
- Kainat kitabının yeryüzü sahifesinde her ağaç bir kelime, her meyve bir harf ve her çekirdek bir nokta olduğunu açıklıyor.
- 35:21Barla'daki Hayat
- Molla Said, Barla'ya gelen bir misafirle karşılaşıyor ve ona Şam'da Emevi Camii'nde dinlediği konuşmayı anlatıyor.
- Misafir, babasının Molla Said'e hizmet etmesini vasiyet ettiğini söylüyor.
- Molla Said, misafirine değil, birlikte Kur'an'a hizmet etmelerini istiyor.
- 37:12Risale-i Nur'un Yazılması
- Molla Said, Risale-i Nur'u yazıyor ve "Bismillah her hayrın başıdır" sözünü yazıyor.
- İman hem nurdur hem kuvvettir ve insanı insan eder belki de sultan eder diyor.
- Molla Said, Allah'ın rahmet eserlerine bakarak ölümün ardından yeryüzünün nasıl diriltildiğini anlatıyor.
- 38:50Barla'daki Hizmet
- Molla Said, akşamdan beri Risale-i Nur'u yazıyor ve bir kişi kahvesini içtiğinden biraz da kendisinin yazacağını söylüyor.
- Molla Said'in gelmesiyle evin huzuru ve bereketi artmış, hanım iktisatlı yaşamayı öğretmiş.
- Molla Said, Barla'nın bir okul gibi hizmet vereceğini ve burada yazdırılan nurların bütün dünyaya yayılacağını söylüyor.
- 40:46Risale-i Nur'un Yayılması
- Molla Said'in talebeleri, ücra köşede yazdıkları Risale-i Nur'un kimin haberi olacağını sorguluyor.
- Molla Said, bir gün gelecek bu yazılanları bütün dünya okuyacağını söylüyor.
- Barla'da "Tanrı uludur" diyerek yazıp okuyup duran talebeler var.
- 42:45Nahiye Müdürü'nün müdahalesi
- Nahiye Müdürü, Molla Said'in yazdığı Risale-i Nur'un küçük nahiyeden çıkıp Ankara'ya kadar geldiğini ve tedirgin ettiğini söylüyor.
- Yasak yazıyla yazılmış olmasına rağmen elden ele dolaşan Risale-i Nur'u durdurmak istiyor.
- Molla Said'i unutulsun diye ücra bir yere gönderdiklerini ama gene de susturamadıklarını, daha da meşhur ettiklerini belirtiyor.
- 44:19Yeni Kanun ve Nur Postacıları
- Yeni kanunla herkesin fötür takması gerektiği, şapkasız dışarı çıkmak yasak olduğu söyleniyor.
- Molla Said'in talebeleri, yeni kanuna uymak zorunda olduklarını ve bekçinin gelirse yakalanacaklarını söylüyor.
- Ankara'dan gelen kişiler, Molla Said'in talebelerini "nur postacıları" olarak tanımlıyor ve onların yazıp yazıp dağıttıklarını belirtiyor.
- 47:47Çam Dağı'ndaki Kamp
- Molla Said ve bekçisi, kasabanın çam dağı dedikleri tepeye tırmanıyor.
- Dağlara çıkıp kitap yazan ve okuyan kişilerin her geçen gün sayılarının arttığı söyleniyor.
- Molla Said'in talebeleri, kıyafetlerini değiştirmiyor, dağların başında kamp kurmuş ve örgütlenip eğitim yapıyorlar.
- 48:56Molla Said'in Sakalı
- Molla Said'in bir talebesi, sakalını kesebilir mi diye soruyor.
- Molla Said, hayatının savaşlarla ve zorluklarla geçtiğini, şimdi de sürgün hayatı yaşadığını söylüyor.
- Sarığı için bile başı pahasına mücadele ettiğini ve sakalı olsaydı kesilseydi dayanamayacağını belirtiyor.
- 50:07Sadık'ın Okuma Yazma Öğrenmesi
- Sadık adında bir çocuk okuma yazma öğreniyor ve hocası ona kek veriyor.
- Sadık'ın oğlan kardeşi her gün hocaların konuşmalarını taklit ediyor.
- Sadık yazmayı öğrendiğinde hocası onu tebrik ediyor.
- 52:32Güneş Tutulması
- Sadık güneş tutulması olayını merak ediyor ve hocası ona güneşin ışığını hiçbir şeyin söndüremeyeceğini anlatıyor.
- Hoca, güneşin ışığını kesen ayın güneş tutulması olduğunu açıklıyor.
- Sadık'ın annesi ona yeni pabuçlar hediye ediyor, ancak Sadık karşılıksız hediye almak istemiyor.
- 54:37Yeni Yenilikler
- Bekçi Efendi yeni yenilikleri açıklıyor: eski yazıyla yazmamak, Arapça ezan okumamak, sürgün hocayla konuşmamak, saz çalmamak ve türkü söylememek.
- Bekçi Efendi, yeni bir çalgı olan mandalin çalınmasını emrediyor.
- Hoca, ekmek ve bal gibi ihtiyaçları karşılamak için para istiyor.
- 57:43Şeyh Said İsyanı
- Şeyh Said ile birlikte isyan edileceği konuşuluyor.
- Hoca, isyana katılmayı reddediyor ve şeriata muhalif hareketin ecnebilerin işine yarayacağını söylüyor.
- Hoca, Türk-Kürt kardeşliğini vurgulayarak şeriata muhalif hareketle kavmiyetçilik fikriyle şeriat muhafaza edilemeyeceğini belirtiyor.
- 1:00:34Hoca'nın Zorlukları
- Hoca, üç ayda dokuz dişinin döküldüğünü ve sürekli baskı altındayken bir sanatının olsaydı çalışıp yardımcı olabileceğini söylüyor.
- Hoca, maddi yardımda bulunamayacağını ancak sabırlı olunmasını ve kötü günlerin geçeceğini söylüyor.
- Komutan, Hoca'nın evine gidiyor ve Arapça ezan okumak, sarık giymek gibi yasakları hatırlatıyor.
- 1:04:24Hoca'nın Tutuklanması
- Hoca, İsparta'dan istendiğini öğreniyor ve karakolda tutulup sabah yola çıkacak.
- Hoca, sarığını çıkarmak istemiyor ve nahiye müdürü de onu sıkıştırıyor.
- Hoca, Allah'a dua ederek zayıf ve güçsüz olduğunu, imdat istediğini söylüyor.
- 1:08:39Hoca'nın Hapishanesi
- Hoca'nın tutuklandığı haberi yayılıyor ve insanlar ona koşuyor.
- Sadık, Hoca'nın tutuklandığını öğreniyor ve üzülüyor.
- Hoca, hapishanede bir ifade hazırlamak zorunda kalıyor ve yalan söylemek istemiyor.
- 1:16:12Hapishane İçindeki Olaylar
- Bir mahkum kendini feda etmiş ve diğerleri ona saygı gösteriyor.
- Asım adlı bir mahkum şehit olmuş.
- Almanya kuvvetleri Rusya üzerinde ilerliyor ve Hitler cephede savaşmaya devam ediyor.
- 1:18:10Hapishane Yönetimi ve Hoca
- Kösin adlı kişi, İsmet Bey'in isteği üzerine kimliğini gizliyor.
- Bir mahkum, hocanın koğuşuna girmek için izin alıyor.
- Hoca, mahkumlara sabırlı olmalarını ve birliği bozmamalarını söylüyor.
- 1:20:34Tuvalet Sorunu
- Mahkumlar tuvalet sorunu yaşıyor ve açlıktan şikayet ediyorlar.
- Gardiyan, mahkumlara tuvaletlerini orada yapmalarını söylüyor.
- Mahkumlar bu duruma karşı çıkıyor ve abdest alamayacaklarını belirtiyorlar.
- 1:22:04Mahkeme Süreci
- Hoca mahkemeye çıkamayacak durumda.
- Mahkumlar zehirlenme tehlikesiyle karşı karşıya.
- Hoca, mahkumlara çay gönderiyor ve aralarında casus olduğunu söylüyor.
- 1:25:03Mahkeme Savunması
- Savcı, Said Nursi'nin Risale-i Nur'u halkı hükümet aleyhine çevirdiğini iddia ediyor.
- Said Nursi, Risale-i Nur'un bir cemiyet olduğunu ve 350 milyon mensubu olduğunu söylüyor.
- Said Nursi, batılılaşma yolunda ilerlemelerine engel olduklarını iddia edenlere karşı çıkıyor.
- 1:31:30Mahkeme Kararı
- Bilirkişi raporu ve dosyalar inceleniyor.
- Mahkeme, Risale-i Nur'da suç unsuruna rastlanmadığını tespit ediyor.
- Mahkeme, sanıkların beraatine karar veriyor.
- 1:33:26Emirdağ'a Gönderme
- Said Nursi mecburi gözetim altında Emirdağ'a gönderiliyor.
- Emirdağ'da bir cami kilitli olduğu için Said Nursi, "dünyanın her yeri müslümanın mescididir" diyerek ibadet ediyor.
- Said Nursi, Emirdağ'da bir evde konaklamaya başlıyor.
- 1:36:43Üstad ve Gardaşları
- Üstad, gardaşına çoluğunun çocuğunun yanına gitmesini söylemiş ve gardaş, babasının vasiyetini unutmadığını belirtiyor.
- Üstad, Emirdağ'da on gün zarfında beş defa Afyon valisi ve emniyet müdürü, iki defa da başsavcının geldiğini öğreniyor.
- Üstad, gardaşına Şeyh Said ve Menemen hadisesinden on misli daha büyük bir tuzak hazırladıklarını söylüyor.
- 1:38:45Allah'ı Tanıyan Zindanda
- Üstad, "Allah'ı tanıyan zindanda da olsa saraydadır, Allah'ı tanımayan sarayda da olsa zindandadır" sözünü tekrarlıyor.
- Üstad, Allah'ı bulan her şeyi bulur ve her hayrın başı Bismillah olduğunu vurguluyor.
- Üstad, Allah namına vermek, almak, sevmek ve nefret etmek gerektiğini belirtiyor.
- 1:41:18Üstad'ın Sabrı
- Üstad, zillet ve hakarete tahammül etmediğini, ancak dininin intihardan men etmesi sayesinde Said'in topraklar altında çürümüş gitmediğini söylüyor.
- Üstad, cemiyetin ve milyonlarca Türk evladının imanı namına bir Said değil, bin Said feda olabileceğini belirtiyor.
- Üstad, sabrının sırrının bu olduğunu ifade ediyor.
- 1:43:17Ev Hapsi
- Üstad'ın evine girmeleri yasak olduğu söyleniyor ve emir geldiğinde ev hapsinde olduğu belirtiliyor.
- Üstad, "Bu komünist bir ülke mi? Hocayı niye eve hapsediyorsunuz?" diye sorguluyor.
- Üstad, camilerin pırıl pırıl olduğunu ve orada ibadet edilebileceğini söylüyor.
- 1:45:12Üstad'ın Zorlukları
- Üstad, lüzumsuz baskı ve zulüm altındaymış, evi hem içeriden hem dışarıdan kilitliyorlar.
- Üstad, her cihette yalnız, komşusuz, sıkıntılı bir odada hasta bir halde hayatını geçiriyor.
- Üstad, yirmi sene dehşetli bir zulümle hürriyetine ve serbest diyetine ilişmek artık yeter diyor.
- 1:46:46Üstad'ın Ziyaretçileri
- Üstad'ın zehirlendiği ve on beş gündür ekmek su verilmediği söyleniyor.
- Üstad'a yemek getiriliyor ve tamirci olarak tanıtılan biri, tamir ettiği her radyodan çıkan Kur'an harfi sayısınca sevap kazandığını belirtiyor.
- Üstad, bin yıllık tarihimiz olan Arap alfabesini değiştirmememiz gerektiğini vurguluyor.
- 1:48:42Gizli Geçit
- Üstad'ın evine nasıl girdikleri sorgulanıyor ve gizli geçidi buldukları belirtiliyor.
- Üstad hariç hepsini nezarete götürmeleri ve doktoru reise havale etmeleri emrediliyor.
- Doktor, Üstad'ın vatan ve devlet düşmanı olmadığını, bir cumhuriyetçi olduğunu savunuyor.
- 1:50:00Üstad'ın Sohbetleri
- Üstad'ın sohbetlerinde Allah'a iman, çok okumak, dürüst olmak ve çalışarak zengin olmak öğretildiği belirtiliyor.
- Üstad'ın milletin cehaletinde görünce üzüldüğü ve beraberlik, kardeşlik istediğini söylüyorlar.
- Üstad'ın subaylardan, vekillerden talebeleri olduğu ve yakında orduyu da devleti de yanına alacağı endişesi dile getiriliyor.
- 1:51:45Ev Hapşinin Sonu
- Üstad'ın ev hapsinin bittiği söyleniyor.
- Üstad'ın dışarı çıktığı ve rüşvet istediğini iddia ediyorlar.
- Üstad, zulmedenlerin ve rüşvet alanların akıbetini gösteriyor.
- 1:53:38Üstad ve Paşa
- Üstad, polislik vazifesinin haksızlıkları önleyip mazlumları korumak olduğunu, kendilerinin manevi bekçiler olduklarını belirtiyor.
- Üstad, zaferden sonra Paşa'nın kendisini Ankara'ya davet ettiğini, köşk, çiftlik ve on bin banknot maaş teklif ettiğini ancak kabul etmediğini anlatıyor.
- Üstad, akıl fen ilimleriyle tatmin olurken vicdanın din ilimleriyle tatmin olduğunu, ikisinin birleşince hakikat ortaya çıktığını söylüyor.
- 1:56:08Yenilikler ve Kur'an
- Paşa, içki ve kılık kıyafet gibi bazı meseleleri hafifletmek istediğini söylüyor.
- Üstad, Allah'ın hükümlerinde ve verdiği sözlerde asla değişiklik olmayacağını vurguluyor.
- Üstad, fen ve sanata dair yenilikler yapılmasını kabul ederken, Kur'an'ın hükümlerini hafifletmeye kalkılmamasını istiyor.
- 1:57:32Üstad'ın Son Sözleri
- Üstad, Ankara'nın kafasını karışık gördüğünü ve milletin imanı için yeni bir nesil yetiştirmek gerektiğini söylüyor.
- Üstad, otuz yıllık mücadelesinin dinsizlik adına çalışan Avrupa filozoflarına cevap vermektir diyor.
- Üstad, bu paşa ölmeden on beş gün önce ne demiş böyle diye sorguluyor.
- 58:54İslam'ın Mesajı ve Karşı Çekişme
- Başbakan ve Dışişleri Bakanlığı, tüm Müslümanlara Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeleri ve İslam'ın hükümlerini yerine getirmeleri gerektiğini mesajla iletmiştir.
- Bu mesaj, mültecilerin planlarını bozabileceği endişesiyle karşılanmıştır.
- İslam'ın mesajı, insanların imanını kuvvetlendirmeyi ve dost-düşman ayırmadan kardeşçe yaşamayı amaçlamaktadır.
- 2:01:30İsmet'in Durumu
- İsmet, devlete ömrünü verdiğini ve yüzlerce devlet düşmanını yakaladığını ancak işin bitince çöpe atıldığını ifade etmektedir.
- İsmet, bakanlara, vekillere, yabancı elçilere ve papaya mektup yazarak İslam'ın mesajını yaymıştır.
- İsmet'in durumu, devlet değil imparatorluk kurduğu iddiasıyla ele alınmaktadır.
- 2:03:28Mahkeme Süreci
- Mahkeme, masum insanları yalanlarla ve dolanlarla getirdiğini iddia eden bir kişi tarafından eleştirilmektedir.
- Kişi, Kur'an'a dayanan Risale-i Nur'la mücadele edilmemesi gerektiğini ve iman hizmetinden vazgeçilmeyeceğini belirtmektedir.
- Kişi, milletin imanını selamette görmek için cehennemin alevleri içinde yanmaya razı olduğunu ifade etmektedir.
- 2:06:07Mahkeme İddiaları ve Savunmalar
- Kişi, bakan gazetesindeki yazıları ve cemiyet faaliyetleriyle halkı tahrik edip 31 Mart hadisesine sebebiyet vermek iddiasıyla yargılanmaktadır.
- Kişi, maksadının meşrutiyeti lekeden, dindarları umutsuzluktan ve asrın insanlarını cehaletten kurtarmak olduğunu belirtmektedir.
- Kişi, şeriat istemiş ancak ihtilalcilerin isteyişi gibi değil, şeriatın adalet, dürüstlük ve erdem olduğunu vurgulamaktadır.
- 2:11:52Mahkeme Sonrası ve Zehirleme
- Kişi, kanunsuzca yapılan zulümlerin ve baskıların herkese korku verdiğini, ancak bu zalimleri hiddet değil açmanın gerektiğini ifade etmektedir.
- Kişi, zindanda soğuktan donmamış olmasına rağmen, işkencelere rağmen hiçbirini konuşturamadıklarını belirtmektedir.
- Kişi, zehirlenerek hasta olduğunu ve hayatta kalamayabileceğini söyleyerek, tüm mevcudiyetini vatan, millet ve İslam uğruna feda ettiğini ifade etmektedir.
- 2:25:37Yeni Dünya Düzeni
- İsmet Bey, yeni dünya düzenini anlatmaktadır ve Asya, Avrupa ve Afrika'da dünya hakimiyetinin artık onların elinde olduğunu belirtmektedir.
- Yeni dünya düzeninin iş birliği esası üzerine kurulacağını ve Türkiye'nin imparatorluk geçmişi nedeniyle çok önemsiyorlarını ifade etmektedir.
- İsmet Bey, halkın kendilerini aciz görmeli ve daima onlara bağımlı olmalı olduğunu, ancak Hoca'nın Hindistan'daki Gandhi'ye benzediğini ve devletini kurduğunu belirtmektedir.
- 2:28:08Karşılama ve Hizmetin Amacı
- Konuşmacı, Barlalı dostlarına ve gönül kapılarını açan vefakar gardaşlarına selamlaşıyor.
- Kur'an hizmetlerinin inkişaf edeceğini ve bütün dünyanın nurlanacağını belirtiyor.
- Hizmetin ücretinin, mazi kıtasına geçerken mezarına uğrayıp çiçeklerden birkaç tanesini mezar taşına takıp dua etmek olduğunu söylüyor.
- 2:33:27İslam'ın Tehlikeleri
- Konuşmacı, ızdırabının yalnız İslam'ın maruz kaldığı tehlikelerden kaynaklandığını belirtiyor.
- Eskiden tehlikeler hariçten gelirken, şimdi tehlike içeriden geldiğini ve bu durumun mukavemeti güçleştirdiğini söylüyor.
- Cemiyetin basiret gözü körleşirse iman kalesinin tehlikede olduğunu ifade ediyor.
- 2:34:47İman Kalesini Kurtarma Mücadelesi
- Konuşmacı, karşısındaki müthiş yangını söndürmeye ve imanını kurtarmaya koştuğunu anlatıyor.
- Cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyasını ve ahiretini feda ettiğini belirtiyor.
- Seksen küsur senelik hayatında dünya zevki namına bir şey bilmediğini, ömrünün harp meydanlarında, esaret zindanlarında ve memleket mahkemelerinde geçtiğini söylüyor.
- 2:36:32Feda Edilecek Hayat
- Konuşmacı, zaman zaman hayattan bin defa ziyade ölümü tercih ettiğini, ancak dininin intihardan men etmesi sayesinde Said'in topraklar altında çürümüş gitmediğini belirtiyor.
- Cemiyetin iman selameti yolunda ahiretini de feda ettiğini, gözünde ne cennet sevdası ne de cehennem korkusu olduğunu söylüyor.
- Kur'an'ın yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti istemediğini, milletinin imanını selamette görürse cehennemin alevleri içinde yanmaya razı olduğunu ifade ediyor.