Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir köpek olan Bak'ın yaşadığı trajik olayları anlatan bir hikaye formatındadır. Hikayede Bak, Manuel, kırmızı kazaklı adam, François, Curley, Bug ve Speed Burger gibi karakterler yer almaktadır.
- Video, Bak'ın meyve bahçesinde Manuel tarafından ihanete uğrayıp kaçırılmasıyla başlar ve tren vagonunda, kafeste geçirdiği zorlu günleri anlatır. Ardından Seattle'dan Seattle'a bir gemiyle seyahat ederken yaşadığı olaylar, kafeste iki gün iki gece geçirmesi, kırmızı kazaklı adamın eline geçmesi ve sopa ile dövülmesi aktarılır.
- Hikaye, Bak'ın boynuna takılan sicimle tehdit edilmesi, bir yük vagonuna atılması, San Francisco'ya götürülmesi ve farklı insanlarla tanışmasıyla devam eder. Video, Bak'ın hayatının farklı aşamalarını ve karşılaştığı insanları kronolojik olarak anlatarak, onun hayatta kalma mücadelesini ve "ilkel yasanın üstünlüğü" ile tanışmasını konu alır.
- Manuel'in İhaneti
- Manuel'in akıllardan çıkmayacak ihanetinin yaşandığı gece, yargıç üzüm yetiştiricileri derneğinin bir toplantısındaydı ve çocuklar bir spor kulübü kurmakla meşguldü.
- Manuel ile Bakım birlikte meyve bahçesinden geçip gittiklerini kimse görmedi, ancak tek bir kişi dışında kimse onların College Park denilen küçük tren istasyonuna geldiğini görmedi.
- Bir yabancı adam Manuel ile konuştu ve aralarında para alışverişi oldu, Manuel bir parça sicimi Bakım'ın tasmasının altından boynuna iki defa doladı ve "bunu iyice sıkarsan nefesini kesersin" dedi.
- 01:01Bakım'ın Kaçırılması
- Bakım, tanıdığı insanlara güvenmeyi ve kendi bilgisinin yetersiz kaldığı durumlarda onlara itimat etmeyi öğrenmişti, ancak yabancı adam ipi tutunca tehditkar bir şekilde hırlamaya başladı.
- Bakım hışımla adamın üstüne atlamaya kalktı, ancak adam onu boynundan yakalayarak ustaca bir hamleyle sırtının üstüne yere vurdu.
- Bakım müthiş bir öfke ile dili dışarı çıkmış, bir yandan nafile nefes almaya çalışıp diğer yandan adamla mücadele ederken boynundaki ip tekrar acımasızca sıkıldı.
- 02:08Yolculuk
- İki adam gelen treni durdurup Bakım'ı yük vagonlarından birine atarken Bakım hala olan bitenin farkında değildi.
- Sonrasında kendine geldiğinde belli belirsiz dilinin acıdığını ve bir tür nakil aracının içinde sarsıla sarsıla gittiğini fark etti.
- Locomotifin bir geçitten geçerken çaldığı acı düdükle nerede olduğunu anladı ve bakışlarında kaçırılmış bir kralın dizginlenemez öfkesi vardı.
- 02:45Kaçırma İşlemi
- Adam onu boynundan yakalamak istedi ama Bakım ondan daha hızlı davrandı, dişlerini adamın eline geçirdi ve yeniden nefessiz kalıp kendinden geçene kadar da bırakmadı.
- Adam "nöbet geçiriyor" dedi ve boğuşmadan çıkan sese bakmak için gelen vagon görevlisinin yaralı elini göstermemeye çalıştı.
- Adam "onu San Francisco'ya bizim patrona götürüyorum, orada bunu tedavi edebileceğini düşünen çatlak bir köpek doktoru varmış" dedi.
- 03:14Kaçırma Adamlarının Sohbeti
- Aynı adam San Francisco kıyısındaki küçük bir meyhanenin arka odasında o geceki yolculuğa dair kendisini acındırırcasına dokunaklı bir şekilde sızlanıyordu.
- Bu işten aldığım sadece bir elli 'lik, bir dahaki sefer önüme nakit binlik saysalar bile bu işi yapmam dedi.
- Eli kanlı bir mendille sarılıydı ve pantolonunun sağ paçası dizinden bileğine kadar yırtılmıştı.
- 04:15Bakım'ın Durumu
- Boğazında ve dilinde dayanılmaz acılar duyan ve yarı baygın vaziyette yatan Bakım, ıstırabından sorumlu olan her kimse onunla hesaplaşmaya yeltendi.
- Pirinçten yapılmış ağır tasma boynundan çıkarılıncaya kadar her seferinde ipi sıkılıp buna fırsat verilmedi.
- Sonrasında boynundaki ipte çıkartıldı ve kafese benzer bir sandığın içine tıkıldı, bitap düştüğü gecenin geri kalanını burada geçirirken öfkesini dindirmeye ve incinmiş gururunu onarmaya çalıştı.
- 05:07Meyhanedeki Bekleyiş
- Ara sıra meyhanenin kapısı açılınca çıkan gıcırtılı sesle irkiliyor, hemen ayağa kalkıyor, yargıcı ya da en azından çocukları görmeyi bekliyordu.
- Her seferinde gördüğü yege aynı şey, elindeki mumun zayıf ışığında onu dikkatlice süzen meyhanecinin tombul suratı oluyordu.
- Meyhaneci sonunda onu yalnız bırakmıştı.
- 05:37Yeni Yolculuk
- Sabah olunca dört adam odaya girdi ve kafesi aldı, yırtık pırtık elbiseleri, dağınık, özensiz saçlarıyla kötü adamları andırdıklarından Bakım bu adamların da işkenceci olduklarını düşündü.
- Adamlarsa sadece güldü ve ellerindeki sopayla onu geri çekilmeye zorladılar, Bakım sopaya dişlerini geçirdiğinde istedikleri şeyin tam da bu olduğunu anladı.
- Bak, kafesle birlikte birçok kez el değiştirmek üzere uzun bir yolculuğa başlıyordu.
- 06:25Tren Yolculuğu
- İstasyon bürosundaki memurlar onu alıp bir başka arabaya götürdüler, bir sürü kutu ve kolilerle dolu bir kamyonla yol aldı.
- Oradan buharlı bir gemiye, gemiden bir arabayla tren istasyonunun deposuna ve sonrasında bir ekspress trene bindirildi.
- Tren iki gün iki gece büyük gürültüler çıkaran lokomotifin arkasında gitti, bu süre zarfında Bakım boğazından ne bir parçayı yemek ne de bir damla su geçti öfkesinden.
- 06:56Bakım'ın Öfkesi
- Trende ona bakıcılık edenlere hırladıkça onlarda misilleme yaparak Bakım kızdırıyorlardı, öfkeden titriyordu, ağzından köpükler saçılıyordu.
- Parmaklıklara atıldıkça adamlar gülüyor, onunla alay ediyordu, karşısında iğrenç köpekler gibi hırlıyor, havlıyor, kedi gibi miyavlıyor, kollarını kanat gibi çırparak karga taklidi yapıyorlardı.
- Bakım açlığa pek aldırmıyordu ama susuzluğu dayanılmaz bir hal almıştı, bu durum öfkesini kor bir alev gibi körüklüyordu.
- 08:01Bak'ın Kafeste Yaşadığı Zorluklar
- Bak, ipten kurtulduktan sonra iki gün iki gece boyunca ne yedi ne içti ve öfkesini biriktirdi.
- Bak, trendeki bakıcıları tarafından Seattle'da sahibine teslim edildi ve küçük, yüksek duvarlarla çevrili bir bahçeye götürüldü.
- Kırmızı kazaklı adam, Bak'ı kafesin parmaklıklarına attı ve baltayla kafesi parçaladı.
- 09:36Bak'ın İlk Saldırısı
- Bak, parçalanan tahtalara doğru atıldı ve dişlerini geçirdi, adeta güreşircesine saldırmaya başladı.
- Kırmızı kazaklı adam, Bak'ı dışarı çıkarmak için çalışırken, Bak da dışarı çıkmak için gözü dönmüş bir öfkeyle hırlıyordu.
- Bak, iki gün iki gece kafeste kalmış olmanın körüklediği öfke ve yetmiş kiloluk cüssesiyle adamın üstüne atıldı.
- 10:35Bak'ın Sopa Darbeleri
- Bak, havadayken yediği bir darbeyle sırtüstü yere kapaklandı ve hayatı boyunca hiç sopa yememişti.
- Havlamadan ziyade bir hırlama ile birlikte tekrar ayağa kalktı ve adama doğru sıçradı, ancak tekrar aynı darbeyi aldı.
- Bak, defalarca saldırmasına rağmen her seferinde vücuduna inen sopayla yere yıkılıyordu.
- 11:12Bak'ın Son Saldırısı ve Yenilgisi
- Son yediği en sert darbenin ardından sürüklenerek ayağa kalkabildi, ancak saldıramayacak kadar bitap düşmüştü.
- Sendeleyerek yürüyor, burnundan, ağzından ve kulaklarından kan geliyordu, kanlı salyalarının bulaştığı güzel postu lekelenmişti.
- Adam tekrar ona yaklaştı ve kasten tam burnunun üstüne korkunç bir darbe daha indirdi, Bak yere yığıldı ve tamamen kendinden geçerek öylece kaldı.
- 12:39Kırmızı Kazaklı Adamın Bak'a Mesajı
- Bak bilinci yerine geldi ama hala bitkindi, düştüğü yerde öylece kalakalmış, kırmızı kazaklı adamı izliyordu.
- Kırmızı kazaklı adam, Bak'a sıcak bir ses tonuyla "az önce küçük bir sürtüşme yaşadık ama bence yapılacak en iyi şey bu kadarıyla yetinmek" dedi.
- Adam, Bak'a iyi bir köpek olursa her şey tıkırında gideceğini, kötü bir köpek olursa bağırsaklarının dışarı çıkana kadar onu kamçılayacağını söyledi.
- 13:38Bak'ın Yeni Hayatı
- Adam ona su getirdiğinde müthiş bir hararetle içti ve sonra da çiğ etten oluşan cömert bir yemeği adamın elinden koca lokmalar halinde mideye indirdi.
- Bak, dövülmüştü, bunun farkındaydı ama yenilmemişti, en nihayetinde eli sopalı bir adama karşı hiçbir şans olmadığını görmüştü.
- O sopa ona iyi bir ders olmuştu, ilkel yasanın üstünlüğü ile ilk tanışmaydı ve bu daha yolun yarısıydı.
- 14:23Bak'ın Diğer Köpeklerle Tanışması
- Günler geçtikçe başka köpekler de geldi, kafeslerin içinde iple bağlanmış, kimi uysal, kimi de tıpkı kendi geldiğinde olduğu gibi öfkeyle kükreyen köpekler.
- Bak, onların teker teker kırmızı kazaklı adamın emri altına girişini seyretti ve tekrar tekrar izlediği her bir vahşi gösteride almış olduğu dersi hatırladı.
- Sopa kimin elinde ise kuralı o koyardı, itaat edilmesi gereken efendi oydu ama illa da dostluğunu kazanmak gerekmezdi.
- 15:52Bak'ın Yeni Sahibi
- Bak'ın zamanı da nihayet geldi, anlayamadığı kaba saba, tuhaf kelimeler kullanan, bozuk bir İngilizce ile konuşan ufak tefek, her yeri kırışmış bir adam geldi.
- Adam, Bak'ı üçyüz dolara satın aldı ve kırmızı kazaklı adam "bu fiyata bedava sayılır" diye çabucak yanıt verdi.
- Bak, bu kırışık ufak tefek adamın kendisini iyi huylu bir New Foundland köpeği olan Curley'nin yanına katıp götürmesine şaşırmadı.
- 17:21Bak'ın Yeni Arkadaşları
- Perot, Bug ve Curley'yi aşağı alıp onları François denilen kapkara suratlı iri bir adama devretti.
- François, Fransız asıllı bir Kanadalıydı ve esmerdi, Bak için yeni türden insanlardı.
- Bak doğrusu ilk başlarda bu insanlardan pek hazzetmese de sonradan onlara saygı duymaya başladı, bu iki adamın dürüst, sakin, adaleti sağlama konusunda tarafsız ve köpekler tarafından kandırılamayacak kadar akıllı olduklarını çabucak öğrendi.
- 18:01Bak'ın Yeni Gemideki Hayatı
- Neil'in arka güvertesinde Bug ve Curley diğer iki köpeğe katıldı, bunlardan birisi balina avcılığı yapan bir kaptan tarafından alınıp götürülmüş, oradan da Brez de jeolojik bir geziye eşlik etmiş.
- Büyük kar beyazı postuyla Speed Burgerlı bir hemcinsiydi, arkadaş canlısı görünse de içten pazarlıklı bir tavrı vardı.
- Bak, François'ın adil olması nezdinde değerini bir hayli arttırmıştı, öteki köpek hiç etliye sütlüye karışmaz, böylelikle kimse de onunla uğraşmazdı.
- 19:55Bak'ın Karla İlk Tanışması
- Gemileri gece gündüz pervanelerinin yorulmak bilmez vuruşlarıyla yol alıyordu, bir günün diğerinden pek farkı yoktu ama Bak havanın gitgide soğuduğunu bariz biçimde fark ediyordu.
- Nihayet bir sabah pervanenin sesi kesildi ve Neil'e bir telaş havası hakim oldu, Bak da diğer köpekler gibi hissetmişti ki bir şeyler değişmek üzereydi.
- François onları bağlayarak güverteye çıkardı, soğuk yüzeyi ilk adım attığında Bak'ın ayakları çamuru andıran beyaz lapa gibi bir şeyin içine battı ve hayatında ilk kez kar gördü.