Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Jules Verne'ın "Aya Yolculuk" adlı kitabının seslendirilmiş versiyonudur. Seval Delik tarafından seslendirilen hikayede Başkan Barbie Ken, Kaptan Nikel, Doktor Belfast, Mikel Ardon ve diğer karakterler yer almaktadır.
- Video, Baltimore'daki bir silah kulübünün "Aya mermi fırlatma" projesinin planlanması ve uygulanması sürecini anlatmaktadır. Proje, 300 metrelik bir namlu yaparak atomite gücüyle Ay'a mermi fırlatmayı amaçlamaktadır. Hikaye, mermi yapımından başlayarak, Florida'daki Demirdağ'ta yapılan hazırlıkları, mermi fırlatma anını, uzay yolculuğunu ve son olarak Dünya'ya dönüş sürecini kronolojik olarak aktarmaktadır.
- Hikayede, Ay'a giden üç yolcu (Başkan Barbie, Kaptan Nikel ve Mikel Ardon) Ay'ın çeşitli bölgelerini keşfederek haritalarını güncellerler. Dönüşte denizde düşen uzay aracı "Salem" adlı gemi tarafından kurtarılır ve silah kulübü toplantısı düzenlenerek yolculuk anlatılır. Proje sonunda Demirdağ'daki çukur bir müze olarak düzenlenmesi önerilir.
- Reklam ve Kanal Bilgilendirmesi
- Reklam aralıkları her on dakikada beş saniyelik bir reklam olacak şekilde düzenlenmiştir.
- Dinleyicilerin kitaplara yorum yapması ve beğen tuşuna basması kanalın başarılı sonuçlar almasında önemlidir.
- "Aya Yolculuk" kitabının seslendireninin Seval Delik olduğu belirtilmiştir.
- 00:33Silah Kulübüdeki Bıkkın Sohbet
- Bay Ton ve Bay Bis bir silah kulübünde sohbet ediyor, duruşlarından ve bakışlarından bıkkın oldukları anlaşılıyor.
- Bay Ton durumunun can sıkıcı olduğunu, silahlara artık yeterince gereksinim duyulmadığını ve işlerinin sona ermesi ihtimalini belirtiyor.
- Kulübün duvarlarında asılı silahlar, bir zamanlar askerlerin ve sivillerin kulübe kuyruğa girdiği savaş yıllarından bahsediliyor.
- 01:39Barış ve Silah Sanayisinin Durumu
- Yıllarca süren kanlı savaşlar sona ermiş, yerine barış gelmiş ve silah alımları azalmıştır.
- Silah kulübü Amerika'nın Baltimore kentinde, savaş zamanında büyük ve karlı işler yapmıştı.
- Silah üretimi durunca kulüp hareketliliğini yitirmiş, teknik personel ve mühendisler uzaklaşmış, kimse silah almaya gelmemişti.
- 02:13Savaşın Etkileri
- Tom Hunter, savaşın kendisine tahta bacak bırakıp iki bacağını alıp götürdüğünü söylüyor.
- Bay Bis tek kolu savaşta kaybetmiş, Bay Ton da savaşın pek çok erkeği yarım bıraktığını belirtiyor.
- Bay Bis tek kolla çiftçilik yapamayacağını ama öğretmenlik yapabileceğini, öğrencilerine matematik ve silah konusunda bildiklerini öğretebileceğini söylüyor.
- 03:29Başkanın Mektubu
- Bir hizmetli, üç adama Bay Barbie Ken tarafından gönderilen mektuplar veriyor.
- Mektuplarda 5 Ekim saat 20'de yapılacak toplantıya katılma davetiyesi bulunuyor.
- Üç adam da toplantıya katılacak ve başkanın haftalardır büyük heyecan uyandıran projesini öğrenmeye can atıyorlar.
- 04:18Silah Kulübü Toplantısı
- Silah Kulübü'nün geniş salonda toplantı yapılıyor ve Başkan Barbie Ken, yeterli kalabalıkla memnun kalıyor.
- Başkan Barbie Ken, dinleyicilerin büyük merak içinde olduğunu fark ederek, onlara şaşırtıcı bir öneri sunacağını belirtiyor.
- Başkan, ay'ı vurmanın mümkün olup olmadığını sorgulayarak, ay'ın dünyadan 200 bin mil uzaklıkta olduğunu ve ay'ın yörüngesinin elips biçiminde olduğunu açıklıyor.
- 06:38Aya Atış Projesi
- Başkan Barbie Ken, mermi fırlatıldıktan 200 mil sonra atmosferi geçip uzay boşluğuna dalacağını ve hiçbir sürtünme olmadan ilerleyeceğini açıklıyor.
- Mermi, yolun altıda beşini geride bıraktıktan sonra geriye 37 bin mil yol kalacak ve kendi ağırlığıyla ay'a düşecektir.
- Başkan, bu planın gerçekleşmeyecek bir şey olmadığını, hayal gibi görünse de gerçekleştirebileceklerini belirtiyor.
- 07:43Toplantıda Sorular
- Kaptan Nikel, mermiye saniyede 7 bin hız vermek için gerekli olan gücü nasıl sağlayacaklarını soruyor.
- Başkan Barbie Ken, atomite adı verilen patlayıcıyı kullanarak mermiye bu hızı verebileceklerini açıklıyor.
- Kaptan Nikel, atomitenin gücüne dayanabilecek alaşımı nereden elde edeceklerini soruyor, bu durumda Başkan, çelikten daha dayanıklı metallerle çalışacaklarını belirtiyor.
- 09:42Namlu Sorunu
- Doktor Belfast, iyi bir teleskopun en az 3 metre boyunda olması gerektiğini belirtiyor.
- Kaptan Nikel, silahın uzunluğunun genellikle mermi çapının 25 katı olduğunu ve 3,5 metre boyundaki mermiyi fırlatacak namlunun uzunluğunu soruyor.
- Başkan Barbie Ken, namlunun uzunluğunun en az 300 metre olacağını açıklıyor ve bu durumda salonda büyük bir şaşkınlık koptu.
- 11:33Projenin Onaylanması
- Başkan Barbie Ken, 300 metre uzunluğundaki namlunun dik durması için uygun bir yere 300 metre derinliğinde bir çukur açacaklarını ve namluyu bu çukur içinde sabit tutacaklarını açıklıyor.
- Yönetim kurulu üyeleri, başkanın açıklamalarını akılcı bulup onaylıyorlar.
- Başkan, projenin uygulanabilirliğini vurgulayarak, para ve engellerle mücadele etmek gerektiğini belirtiyor ve üyelerden büyük bir mücadeleye hazır olup olmadıklarını soruyor.
- 13:23Projenin Kabulü
- Tüm üyeler ayağa kalkarak büyük bir coşkuyla "Evet, hazırız" diye cevap veriyorlar.
- Açık oylamada tüm eller havaya kalkarak proje oy birliğiyle kabul ediliyor.
- Herkes heyecanla, son yıllarda bıktırıcı olan işsizlik ve tembelliğin yerini coşkulu bir hareketliliğe bırakacağını düşünüyor ve aya mermi fırlatmak için 300 metre uzunluğunda bir namlu yapacaklarını kararlıyor.
- 14:20Merminin Yapım Planı
- Çalışmaların organizasyonu için başkanın yanı sıra doktor Belfast, General Morgan ve Binbaşı Piston adında iki asker görevlendirildi.
- Merminin ağırlığı normalde 130 ton civarında olurken, projede 10 tondan fazla olmaması gerektiği belirlendi.
- Merminin çelikten yapılması ve merkezinde delik olması gerektiği, ayrıca dış duvar kalınlığının 5 santimetre olması gerektiği hesaplandı.
- 16:07Arar Metalinin Seçimi
- Başkan Barbie, merminin çelik yerine daha hafif beyaz alüminyum metalinden yapılmasını önerdi.
- Arar, altı ayrı metalin oluşturduğu alaşımdır ve aynı ölçüdeki çeliğin üç katı gücündedir.
- Arar kullanılarak sadece 9,5 ton ağırlığında bir mermi elde edilebileceği belirtildi.
- 17:29Projenin Dünyada Yansımaları
- Çalışmaların yapılacağı yer haber sadece ülkede değil tüm dünya basınında yer aldı ve büyük ilgi gördü.
- Bilim adamları arasında projenin saçmalığı vurgulayanlar ve bilim adına büyük zafer kazanılacağını savunanlar arasında tartışmalar sürüyordu.
- Ay hakkında bilimsel bilgilere sahip olmayanlar bile coşkulu tartışmalara girdi ve çoğu ayın çok uzak olduğu için ulaşılamayacağı görüşünü savundu.
- 18:30Namlunun Yapılacağı Bölge Seçimi
- Namlunun yapılacağı bölgeyi saptamak için 15 Ekim'de bir toplantı düzenlendi.
- Haritada gösterilen seçenekler arasında Güney Amerika'nın kuzeyi, Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyi, Çin, Hindistan veya Kuzey Afrika yer aldı.
- Başkan Barbie, çalışmanın Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılmasını önerdi ve üyeler bu konuda birleştiler.
- 19:47Florida'nın Seçimi ve Sorunlar
- Kaptan Nikel, ateşlemenin şiddetini dikkate alarak yerleşim bölgelerinin çok uzağında bir yer seçilmeli olduğunu vurguladı.
- Binbaşı El Piston, Florida'nın ulaşım açısından daha uygun olduğunu ve malzemelerin deniz yoluyla taşınabileceğini belirtti.
- Doktor Belfıs, çukurun 300 metre derinliğinde olacağı için toprağın sert ve eşilebilecek yumuşaklıkta olması gerektiğini, Florida'daki Demirdağ'ın çalışmalar için uygun olduğunu açıkladı.
- 21:51Toplantının Sonuçlanması
- General Morgan, açık ve çıplak bir araziye ihtiyaç duyulacağı ve işçilerin barınması için yeterli sayıda baraka olması gerektiğini belirtti.
- Binbaşı El Piston, Demirdağ'ın yakınında gereksinmeleri karşılayabilecek bir kasabanın bulunduğunu söyledi.
- Kaptan Yıkıl, Demirdağ'ın kazılması olanaksız olduğunu iddia etti, ancak Doktor Belfıs, Florida'daki Demirdağ'ın demirden değil kireç taşından oluştuğunu açıkladı.
- Oylamada Kaptan Yıkıl dışında herkes Florida'daki Demirdağ'ı seçti.
- 24:07Chicago Üniversitesi'nin Desteği
- Chicago Üniversitesi'ndeki arkadaşlar, atış için daha büyük ve gelişmiş bir teleskop yapabileceklerini ve giderleri kendilerinin üstlenebileceklerini söz vermişler.
- Kaptan Nikel, Chicago Üniversitesi'ne teşekkür mektubu yazmayı uygun bulduğunu belirtmiş.
- Toplantı sonrası aradaki buzlar erimiş ve çalışmalar hızlanmaya başlamış.
- 24:38Tempo ve Demirdağ'a Yolculuk
- Tempo, hem konumu hem de doğası bakımından güzel bir liman kasabasıydı ve çevresinde çeşitli meyveler yetiştiriliyordu.
- Başkan Barbie, 25 Ekim'de Newa'ya geçip oradan gemiyle Tempoya giderek bir gün incelemeler yaptıktan sonra Demirdağ'a gitmek için arabaya binmiş.
- Demirdağ'a vardıklarında Bay, "İşte çalışma alanımız burası" diyerek yemyeşil doğayı işaret etmiş.
- 25:25Çalışma Alanının Hazırlanması
- Bay ve Mars'ın adında iki kişi, her birinin elinde büyük bir haritayla arabadan inmiş.
- Mars, iş düzenlemesi yapacak olan kişiydi ve 300 metrelik namlunun ve işçilerin kulübelerinin yapılacağı yerleri saptamış.
- Ay'a gönderilecek dev mermi, ocakların ateşiyle oluşturulacak itici güç sayesinde fırlatılacaktı.
- 26:05İşlem Planı
- Bay, çukurun çevresinin ocaklarla bir daire biçiminde çevrilmesi gerektiğini belirtmiş.
- İşçilerin kulübelerinin ocağın dış tarafında toplu biçimde kurulması ve depo yapılması gerektiği açıklanmış.
- Mars, Tempoda bulunmayan gerekli malzemeleri almak için Newsa'ya gitmiş.
- 26:44Çalışmaların Başlangıcı
- Malzemelerin daha kolay taşınabilmesi için Tempo ile Demirdağ arasında demiryolu yapılmaya başlanmış.
- Demiryolu kısa zamanda bitirildiğinde, çukuru açacak işçiler Demirdağ'a getirilmiş.
- Kasım ayının ikinci haftasında çukur kazma çalışmaları başlatılmış.
- 27:05Çalışmaların İlerlemesi
- Çalışmalar büyük bir hızla ilerlemiş, işçiler dört saatte bir dinlenebilmeleri için değiştirilmiş.
- Bir ay sonra çukurun 35 metrelik bölümü tamamlanmıştı.
- Aralık-Ocak aylarında çalışmalar hızla ilerledi, ancak Şubat ayında hava muhalefeti nedeniyle aksamaya başladı.
- 27:25Zorluklar ve Tamamlanma
- Sağanak yağışlar çukuru doldurunca işler güçleşti ve yuvarlanan bir kayanın altında kalan iki işçinin ölümü herkesi üzdü.
- 15 Mayıs'a kadar çukur 300 metre derinliğe inmiş ve iç yüzeyine sert taşlardan güçlü bir duvar örülmüştü.
- Başkan Barbie, çalışmaların her anını dikkatle izleyerek en küçük aksaklığa bile izin vermemişti.
- 28:09Merminin Dökümü
- Çukurun merkezinde dairesel bir bölüm yapılacak, yüksek sıcaklıkta eriyik hale getirilen metal akışkan olarak döşenecek.
- Çukurun çevresine yüz ocak yapıldı ve her ocaktan çukurun dibine akıtılacak sıvı metal için yollar oluşturuldu.
- Döküm için metal gemiyle Tempoya, oradan demiryoluyla Demir Dağı'na taşındı ve 8 Temmuz'da döküm için hazır duruma geldi.
- 29:00Döküm İşlemi
- İşler ters giderse oluşabilecek tehlikelere karşı askerler çukurun çevresinde geniş önlemler aldı.
- 8 Temmuz sabahı saat 12'de bir tüfek atışıyla işaret verildi ve tüm ocakların kapıları açılarak metal çukura boşaltıldı.
- Döküm sonrası gökyüzü yoğun bir dumanla kaplandı, çevrede ısı aniden arttı ve merminin dökümünün tamam olup olmadığı günlerce bilinmedi.
- 31:15Merminin Tamamlanması
- Merminin fırlatılmasına dört aylık bir zaman kalmıştı ve herkesin tek dileği üzücü bir aksiliğin yaşanmamasıydı.
- Ağustos ayının sonlarına doğru dış kalıplar söküldü, aracın gövdesi hala sıcak olduğu için iç bölümlerin sökülmesi zaman aldı.
- Ortaya çıkan devasa yapıt, yurt içi ve yurt dışından meraklıların akın etmesine neden oldu ve kasabayla Demir Dağı arasında turlar düzenleniyordu.
- 32:26Mikel Argon'un Telgrafı
- 12 Eylül'de Başkan Barbie ile Doktor Belfıs'a Mikel Argon'dan gelen bir telgraf geldi.
- Telgrafta Mikel Argon, merminin ay'a gönderileceğini düşünerek bu araçla ay'a yolculuk etmek istediğini belirtti.
- Başkan Barbie, Mikel Argon'u çılgın sanırken, Doktor Belfıs ay'a insan göndermenin mümkün olabileceğini düşündü.
- 35:19Mikel Argon'un Varlığı
- Birkaç gün sonra Başkan Barbie ile Bay Maton, Tepa Limanında Atlanta gemisini karşıladılar.
- Mikel Argon, kızıl saçlı, ufak tefek ama güçlü görünümlü, otuz yaşlarında bir adamdı.
- Mikel Argon, projelerini açıklamak için sabırsızlanarak limandan ayrıldılar ve aynı günün akşamı bir masada oturup projelerini tartıştılar.
- 38:08Michel Ardon'un Ay Projesi
- Doktor Bel, Michel Ardon'un ay projesine en çok ilgi gösteren kişiydi ve çizimleri dikkatle incelemekteydi.
- Michel Ardon'un tasarladığı mermi kovanı iki bölümden oluşuyordu; alt bölüm patlama gücüyle hareket edecek, üst bölümle ilgisi olmayacaktı.
- Proje, namlunun uzunluğu ve patlayıcının miktarı sayesinde hafif mermiyi fırlatmaya yeterli olacaktı.
- 39:37Dönüş Yolculuğu Sorunu
- Doktor Bel, projenin mantıklı bir yanıtı olmaması durumunda uygulanamayacağını belirterek, aydan geri dönme sorusunu sordu.
- Michel Ardon, mermi ay yüzeyine yaklaşırken roketler ateşlenerek yumuşak bir iniş sağlanacağını açıkladı.
- Mermi iki köşesinde bulunan XX işaretleri, dışarı atılacak kullanılmayan gazları temsil ediyordu.
- 42:10Ay Yolculuğu Detayları
- İlk mermi başarılı bir şekilde aya ulaşırsa, ikinci mermide geri dönüş için roketler yerleştirilecekti.
- Michel Ardon, ilk mermiyle kendisinin gideceğini ve ayda dolaşabileceğini belirtti.
- Doktor Bel, ayda hava olmadığı için dolaşmanın mümkün olmadığını söyleyince, Michel Ardon hava tüpüyle dolaşabileceğini savundu.
- 43:47Silah Kulübü Toplantısı
- Silah kulübü üyeleri Michel Ardon'un uçarı fikirlerini duymuş ve bazıları proje hakkında olumlu şeyler duyduğundan önerilerini ciddiye almıştı.
- Başkan Barbie, Ekim ayının son günlerinde silah kulübünde bir toplantı düzenledi ve tüm üyeler katıldı.
- Toplantıda Başkan Barbie, Fransız bilginlerinin büyük destek verdiği Michel Ardon'un projesini ayrıntılarıyla anlattı.
- 46:01Toplantıda Sorular ve Karar
- Bir üye, ay'a gidecek araç geri dönmezse toplanacak bilgilerin nasıl öğreneceğimizi sordu.
- Başkan Barbie, Fransız dostlarının ay'a gidebilmek için her türlü güçlüğe göğüs gerdiğini ve yaşamlarını bile ortaya koyduklarını belirtti.
- Başkan, bu büyük projeyi sürdürmek için el ele, gönül gönüle çalışmak gerektiğini vurguladı.
- 46:47Ay Yolculuğu için Gönüllülerin Seçimi
- Kaptan Nikıl, Başkan Barbie'nin Fransız dostlarının yaşamlarını ortaya koyduğunu söyleyerek, kendi yaşamının sadece izleneceğine dair soruyu sordu.
- Başkan Barbie, Fransız dostu Bay Ardo'yu yalnız bırakamayacağını belirterek araçla birlikte Aya gideceğini açıkladı.
- Kaptan Nikıl da yolculuğa katılmak istediğini belirtti ve tüm üyeler onun yolculuğunu alkışlarla onayladı.
- 48:36Mermi ve Ateşleme Hazırlıkları
- Aya fırlatılacak merminin yapımı ülkenin en büyük çelik fabrikasında gerçekleştirilmiş ve özel bir yük vagonuyla Tempoya götürülmüştü.
- Ateşlemede kullanılacak atomitenin nerede yapıldığı sır olarak saklanıyordu ve limana getirildiğinde kent boşaltılmıştı.
- Atomite büyük sandıklar içinde Tempoya getirilmiş, güvenlik önlemleri içinde namlunun bulunduğu ateşleme yerine çıkarılmış ve çukurun dibine yerleştirilmişti.
- 49:48Ateşleme Günü
- 1 Aralık günü, silah kulübü üyeleri ve gözlemci bilim insanları güvenlik bakımından yeterli uzaklıktan yerlerini almışlardı.
- Başkan Barbie, Kaptan Nikıl ve Mikel Ardon çukurun yakın çevresinde yerlerini almış, Barbie'nin yanında uzay yolculuğu yapacak köpeği de vardı.
- Köpek, kovanın içinde oksijenin azaldığını anlayabilmesi ve oksijen takviyesi yapılmasını sağlayabilmesi için yolculuğa alınmıştı.
- 50:37Mermiye Giriş
- Başkan Barbie, Bay Marşsın geldiğini görünce heyecanla "her şey hazır" dedi ve yolculuğa çıkacak arkadaşlarına baktı.
- Mikel Ardon ilk çıktı ve "zafer bizimdir" diye bağırdı, izleyenler onu alkışlarken merve mermi kovanına girdi.
- Kaptan Nikıl onu izledi, kendisini izleyenlere el salladıktan sonra kovana girdi ve son olarak Başkan Barbie köpeğini koltuğunun altına alarak merdivenleri tırmandı.
- 52:13Ateşleme ve Sonuç
- Mermi vinçler ve çelik halatlar yardımıyla demiryolu vagonundan alındı ve büyük dikkatle çukura indirildi.
- Bay Marşsın tek başına kalan, merminin bulunduğu yerden arabasıyla batı yönünde uzaklaşarak çelikten yapılmış bir kulübeye gitti.
- Bay Marşsın saat 10:46'da düğmeye bastı ve büyük bir patlama duydu, patlama bölgesine baktığında kapkara dumanlar nedeniyle hiçbir şey görünmüyordu.
- 55:29Teleskop Gözlemleri ve Sonuç
- Chicago Üniversitesi'nde yapılan büyük teleskop, Demir Dağı'nın yükseklerinde uygun bir yere yerleştirilmişti.
- Teleskop gözlemlerine göre mermi kovanı 5 Aralık günü saat 10:37'de Aya inemeyerek Ay'ın 2833 mil uzağından geçtiği gözlenmiştir.
- Olası iki sonuç vardı: Ay'ın çekim gücüne kapılarak Ay yüzeyine düşebilirler veya mermi Ay'ın yörüngesine oturarak sonsuza kadar dönmeyi sürdürür.
- 57:37Büyük Patlamanın Sonrası
- Büyük patlamanın ardından ay yolcuları kovanın altındaki yuvarlak odada kendilerinden geçmişlerdi.
- Michel Ardon ilk olarak kendine geldi ve arkadaşlarını kontrol etti, Kaptan Nik ve Başkan Barbie'nin de iyi olduklarını gördü.
- Başkan Barbie'nin sol gözünden kan sızdığını fark eden Ardon, kanı temizledi ve başkanı ayıltmaya çalıştı.
- 59:33Kovanın Durumu
- Başkan Barbie, kovanın hareket halinde olduğunu ve bu durumun kovanın dış yüzeyi ile hava arasındaki sürtünme nedeniyle oluşan 79 derece ısıdan anladığını belirtti.
- İç pencereden bakarak dışarıda zifiri karanlık gördüler, ancak yıldızları fark ettiler ve bu sayede ay'a doğru gittiklerini anladılar.
- Kaptan Nik, başkana uzanan eli sıktı ve yolculuğun boyunca dost olmaları gerektiğini söyledi.
- 1:02:43Ay ve Tehlike
- Diğer pencereden bakarak yıldızlı gökyüzündeki gümüş renkli ayı gördüler ve Michel Ardon "Ay'a doğru gidiyoruz" diye bağırdı.
- Kaptan Nik, büyük bir hızla üzerlerine gelen bir gök cismi gördüğünde korkuyla bağırdı, ancak cisim yanlarından geçip gitti.
- Üç yolcu, arkadaki pencereden bakarak yaklaşık 5000 mil gerilerindeki Dünya'yı gümüş bir çizgi biçiminde gördüler.
- 1:05:02Uzayda Yaşam
- Yolcular, Dünya'daki tüm dostları ve sevdiklerinin orada olduğunu düşünerek garip duygular yaşadılar.
- Michel Ardon, patlamayı duymadıklarının sebebinin sesin onlara ulaşamadığı ve bulundukları ortamda hava olmadığı olduğunu anladı.
- Köpeğin hasta göründüğünü fark eden Başkan Barbie, üç arkadaş pek konuşmadan yorgun hissederek bir şeyler yediler.
- 1:07:21Uzay Yolculuğunun Devamı
- İki aralık'ta uyandıklarında sinirleri yatışmış ve rahatlamışlardı, ancak köpeğin durumu kötü görünüyor.
- Kaptan Nik sık sık not alıyor, defterinde X, Y, Z harfleri ve rakamlarla ciddi hesaplamalar yapıyor.
- Bulundukları ortamda gece-gündüz kavramı olmadığı için, vücutlarının dengesini bozmamak için saate bakarak yatış-kalkış zamanlarını ayarlıyorlardı.
- 1:08:53Köpeğin Ölümü ve Hesaplamalar
- Başkan Barbie'nin köpeği hastalıktan ölmek üzereyken, kaptan ve diğerleri veterinerlik bilgilerinin olmaması nedeniyle yardım edemediler.
- Kaptan Nickel, aya varma zamanını hesaplamaya çalışırken, Chicago'daki bilim insanlarının vermiş olduğu merminin ağırlığı ve patlayıcı miktarını kontrol etti.
- Başlangıçta hesaplamalar yanlış olduğu düşünülürken, Nickel'in kontrolü sonucunda aya doğru yol aldıkları anlaşıldı.
- 1:12:44Köpeğin Uzay Mezarlığına Bırakılması
- Köpek ölmüş olduğunda, Başkan Barbie üzüntüyle bu durumu fark etti.
- Köpeğin ölüsünü uzayda bırakmak için özel bir sistem kullanıldı; iç cam kapatıldıktan sonra dış cam açılarak ölü köpek uzaya bırakıldı.
- Köpek uzay boşluğunda uçarken Başkan Barbie, bu durumdan üzüldü.
- 1:14:47Çekimsizlik Ortamı
- Uzayda üç günden beri kalarak hareketsiz kaldıkları için Mikel Ardon'un göbek bağlanması endişesi vardı.
- Başkan Barbie, onlara ağırlıklarının azaldığını ve çekimsizlik ortamında olduklarını açıkladı.
- Çekimsizlik ortamında cisimler havada asılı kaldı ve 87.210 mil uzaklıkta Dünya ve Ay'ın çekim gücü eşit olduğu için böyle bir durum oluşuyordu.
- 1:18:25Ay'a Yaklaşma
- Başkan Barbie, aracın ters dönmüş olabileceğini düşünerek pencereden bakmalarını istedi.
- Pencereden bakarak ölü köpeğin onların yanında olduğunu gördüler ve Başkan Barbie, köpeğin de onlar gibi Ay'a doğru düşeceğini açıkladı.
- Ay'ın yüzeyini gördüklerinde, Başkan Barbie kovanın döndüğünü ve Ay'a yaklaşmakta olduklarını belirtti.
- 1:21:00Ay'a İniş Hazırlıkları
- Başkan Barbie, Ay yüzeyine şiddetle çarpmalarını önlemek için kovanın dip kısmında çok sayıda roket bulunduğunu ve bunların ateşlenmesiyle yumuşak iniş yapılacağını açıkladı.
- Kaptan Nickel, Ay yüzeyinde dağlık ve uçurumlu bir arazi olabileceğini ve bu durumda uçurumlara yuvarlanma tehlikesi olduğunu belirtti.
- Başkan Barbie, Ay'ın merkez bölgesinde geniş bir düzlük bulunduğunu ve hesapların bu düzlüğe iniş yapabilecek şekilde yapıldığını söyledi.
- 1:22:08İnişteki Sorunlar
- Başkan Barbie, hesaplamalarında bir terslik olduğunu ve kovanın ağır olan alt kısmının Ay'a dönük olması gerektiğini fark etti.
- Kaptan Nickel'in sorusu üzerine Başkan Barbie, kovanın neden dönmediğini ve neden olması gerektiği şekilde inemiyor olduklarını açıkladı.
- 1:23:12Ay'a Yolculuk
- Uzay araçlarında saat dokuzda, dünya gezegeni görülmeye başlandı ve araç ayın ters dönmüş açısına sahip pencereden bakıldı.
- Ayda hareket eden araç, ay ve mermi arasındaki zamanlama ve yer içindeki küçük farklar nedeniyle büyük sapmalar yaşayabilir.
- Kaptan Nik ile Başkan Barbie, araçların hızını hesaplamak için bir buçuk saat içinde çalışıp, düşme hızlarının giderek arttığını tespit ettiler.
- 1:26:08Ayın Çekimi ve Yön Belirleme
- Başkan Barbie, iki güçün etkisinde olduklarını belirtti: dünyadan buraya fırlatan ve ayı geride bırakmaya neden olan güç, ve ayın çekimi.
- Ayın çekimi güçlüyse yön ona doğru olacak, diğer güç daha etkinse mermin ayı geçecektir.
- Bir sarsıntı yaşandı ve Başkan Barbie, küçük bir göktaşı çarpmış olabileceğini düşündü, bu çarpmayla hedeften sapma sağlandı.
- 1:28:01Ayın Kuzey Yarımküresi
- Üç uzay adamı, pencereden bakarak gözlemlerde bulunurken, Kaptan Nik ve Mikel Ardon ölçümler ve hesaplamalar yaparken, Başkan haritaya dağların ve düzlüklerin isimlerini işliyordu.
- Gece yarısı ayın kuzey yarım küresinde, bulutların vadisi adı verilen bölgeye yaklaşık 750 mil yaklaştılar.
- Saat birde aya uzaklığı yaklaşık 600 mil olarak saptandı, dağların yer yer kırmızı ve siyah lekeleri göze çarpıyordu.
- 1:29:22Ayın Güney Yarımküresi
- Adının tersine kupkuru bir alan olan yağmur düzlüğü bölgesinden geçtiler ve sabah sekizde Plato adlı 50 millik krateri tanıdılar.
- Gündüz boyunca incelemelerde bulunduklarında, akşamüstü saat dörtte aydınlıktan birden karanlığa geçtiler.
- Karanlıkta yol aldıktan sonra Kaptan Nik, neden inemiyorlarını sordu ve Başkan, yapabileceklerinin tek şeyin sabırla beklemek olduğunu söyledi.
- 1:30:32Göktaşının Patlaması
- Başkan uyuyamayınca kitap okumaya çalıştı, Mikel Ardon heyecanla bir göktaşı gördüğünü söyledi.
- Biçim olarak ay'a benzeyen ama ondan çok daha parlak olan bir göktaşıyla karşılaştılar ve göktaşının hiç ses çıkarmadan patlayarak kendini yok ettiğini gördüler.
- Patlayan göktaşının ışığında ayın arka yüzünü gördüler ve Başkan, ayın hala yerinde durduğunu tespit etti.
- 1:33:06Yeni Yön ve Güney Yarımküre
- Güneş ışığıyla karanlık yerini gündüze bıraktı ve Kaptan Nik, ayın kuzey kısmından ayrıldıklarını, güneye doğru gittiklerini fark etti.
- Kaptan, ayın çevresinde bir yörüngeye oturduklarını düşündü, ancak Başkan bu olasılığı reddetti.
- Araç güney yarımküre'de yol almaya başladı ve Başkan, şu anda dağların üstünden geçtiklerini, zirvelerdeki beyazlıkların kar veya kar görünümünde beyaz taşlar olabileceğini belirtti.
- 1:34:35Ay'da Gözlemler
- Uzay yolcuları, Ay'daki derin çukurları ve Himayalalar kadar yüksek olan dağları gözlemliyorlar.
- Michel Ardon, derin çukurlarda güvenli bir kent kurulabileceğini düşünüyor.
- Uzay gemisi, Ay'dan uzaklaşıp yan taraflarına doğru dönüyor.
- 1:36:02Işık Olayı
- Uzay yolcuları, güneşin Ay'ı aydınlatması gereken bir saatta ışığın giderek azaldığını fark ediyorlar.
- Ay'da ortalık kararıyor ve hava kapkaranlık görünüyor.
- Dünya, Ay ve Güneş arasında yer alıyor ve Dünya'nın çevresindeki hava güneş ışınlarını kırarak çeşitli renkler oluşturuyor.
- 1:37:12Renkli Işık Olayı
- Ay'ın üzerine altın renkli şelaleler boşalıyor gibi bir etkileyici olay gerçekleşiyor.
- Yeşil ve mavi renklerle donanmış bir ışık seli, dünyadaki gün batımının Ay'a yansıması olarak açıklanıyor.
- Bu, Ay'da renk olayını görebilecekleri tek andır.
- 1:38:14Dünya'ya Dönüş Planı
- Başkan, uzay gemisinin Dünya'ya dönebileceklerini söylüyor.
- Ay ve Dünya'nın çekimlerinin hemen hemen eşit olduğu bir yerde olduklarını belirtiyor.
- Ay'ın çekiminden kurtarıp Dünya'nın çekimine sokacak bir güç oluşturmak için roketleri kullanacaklar.
- 1:39:31Dönüş Süreci
- Kaptan, roketleri ateşlediklerinde hızlarının saatte bin mil olacağını ve Dünya'ya yumuşak iniş yapmaları gerektiğini söylüyor.
- Başkan, Dünya'nın dörtte üçü sularla kaplı olduğundan denize düşme şanslarının yüksek olduğunu belirtiyor.
- Roketler saat birde ateşleniyor ve gemi Dünya'ya doğru yöneliyor.
- 1:42:20Okyanusa Düşen Cisim
- Üç korkusuz adam uzayda zevkli olduğu kadar korkulu günler yaşarken, yeryüzünde Pasifik Okyanusu'nda derinlik ölçümü yapan "Salem" adlı Amerikan gemisinde mürettebat akşam yemeğinde sohbet ediyordu.
- Büyük patlamadan tam on gün geçmiş, gemideki kişiler aydaki üç cesur adamın durumunu konuşurken, güverteye çıkan gemici Fiil, gökyüzünden düşen parlak bir cismin denize düştüğünü ve dev dalgalar yarattığını fark etti.
- Gemici büyük bir sevinçle "İşte geri döndüler" diye bağırdı ve kaptan Washington'daki savaş bürosuna haber vererek cismin düştüğü yeri saptamak için harekete geçti.
- 1:44:58Dünyada Yayılan Haber
- Haber büyük hızla tüm dünyada duyuldu ve insanlar kendilerine göre yorum yapmaya başladı; bazıları bunun sadece bir göktaşı olduğunu, bazıları Mars'ın yüzünün pencerede görüldüğünü söylüyorlardı.
- Bay ve Doktor Belfast, büyük patlamanın gerçekleştirildiği günden beri teleskopun başında ayın güneyinde dönüştüklerini düşünerek gözlemlerini sürdürüyorlardı.
- Bir gece saat on civarında telefon çaldı ve Bay, arkadaşlarının döndüklerini öğrenerek büyük bir sevinçle Doktor Belfast'a haber verdi.
- 1:47:35Kurtarma Çalışmaları
- İki arkadaş Tempoya varınca beklemeksizin San Francisco'ya geçti ve denizyolları müdürlüğü onlar için "Kurtuluş" adında bir gemi hazırlamıştı.
- Kurtuluş gemisi okyanusta güç durumda olan pek çok gemiyi kurtarmıştı ve kocaman gemileri denizin derinliklerinden çekip çıkarabilirdi.
- Kurtarma aracı dalgıç aletiyle dibe gönderilecek, dört bir yanı sağlam pencerelerle donatılmış, uzun süre yetecek hava deposu ve deniz dibini tarayan güçlü ışık sistemine sahipti.
- 1:49:27Kurtarma Çalışmaları
- Dalgıçlar, buldukları araca ek çelik halatları bağlayacak ve araç yukarıya çekilecektir.
- Kurtarma aracı denize indirildi ve kaptan dalgıçlarla sürekli bağlantı halindeydi.
- Dalgıçlar 150 metre derinlikteyken dibi bulamadıkları için kuzeye doğru sürüklenmeye başladılar.
- 1:50:48Araştırmaların Başarısızlığı
- Araştırmalar altı gün boyunca sürdü ancak Mermiye en küçük bir ipucuna bile rastlanamadı.
- Salemin kaptanı ve gemici Fiil, Mermiye'nin düştüğü yeri doğru saptadıklarını iddia etti.
- İki hafta sonra Bay Master öfkeli bir halde, arkadaşlarının denizin dibinde kovada kaldığını ve havalarının aylarca yetmeyeceği gerçeğini dile getirdi.
- 1:52:00Araştırmaların Sonlandırılması
- Dünya kamuoyu, uzay kahramanlarının bilinen bir alanda bulunamaması nedeniyle büyük tepkilere neden oldu.
- Kurtuluş gemisinin kaptanı, Mermiye'nin ağır olduğu için başka bir yere sürüklenemeyeceğini savundu.
- Kaptan, araştırmaların sonsuza kadar sürdürülemeyeceğini belirterek çalışmaların sonlandırılacağını duyurdu.
- 1:53:41Mermiye'nin Keşfi
- Tayfalardan birinin haykırışıyla doğu yönünde sudan çıkmakta olan bir cisim görüldü.
- Kaptan, cismin su yüzeyine çıkmaya çalışan bir denizaltının üst kısmı olabileceğini düşündü.
- Doktor Belfıs, cismin üzerinde Amerikan bayrağı olduğunu görünce "Bizimkiler" diye bağırdı ve Mermiye'nin hafif olduğu için su yüzeyinde olabileceğini fark etti.
- 1:55:00Ay Yolcularının Kurtarılması
- Kaptan, Bay Master ve Doktor Belfıs botla Mermiye'ye doğru yola çıktılar.
- Araca yaklaştıklarında, açık pencereden ay yolcularının gür bir sesle şarkı söylediklerini duydular.
- Başkan Barbie Ken, Michel Ardon ve Kaptan Nickel, ay yolcuları olarak sahneye çıktıklarında tüm üyeler onları alkışlayarak karşıladı.
- 1:56:13Silah Kulübü Toplantısı
- Başkan Barbie Ken, değerli silah kulübü üyelerine ve dostlara teşekkür ederek olağanüstü bir serüven yaşadıklarını anlattı.
- Ay yolcuları sırayla konuşarak inanılmaz yolculuk serüvenlerini anlattılar.
- Binbaşı El Piston raporu okuduktan sonra, bütçede kalan 70 bin doların Demir Dağı halkı için kullanılması ve açılan çukurun yakınına çalar saatlik kule yapılması önerildi.