Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "Hayatıma Dokunanlar" adlı programda oyuncu Aslıhan ile yapılan kapsamlı bir röportajdır. Programda Aslıhan, oyunculuk kariyeri, kişisel deneyimleri ve manevi görüşleri hakkında konuşmaktadır.
- Röportaj, Aslıhan'ın çocukluğundan başlayarak oyunculuk kariyerine nasıl başladığını, Yeşilçam ve Türk filmlerinden etkilendiğini anlatmasıyla başlıyor. Ardından Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım rolünü canlandırmak için yaptığı araştırmalar ve yaşlandırma makyajı deneyimleri paylaşılıyor. Daha sonra Yıldız ve Ege adlı diğer oyuncularla ilgili konuşmalar, arkadaşlık ve evlilik ilişkileri hakkında düşünceler ve son bölümde inanç ve manevi yaşam üzerine bir sohbet yer alıyor.
- Röportajda Aslıhan, "Senede Bir Gün" şarkısını seslendiriyor ve programın sonunda "Kimseye etmem şikayet" adlı şarkısını söyleyerek programı sonlandırıyor. Ayrıca Karadeniz, Bodrum, Kaş, Antalya ve Roma gibi tatil yerlerini sevdiğini ve babasını kaybetme gibi hayatındaki acı deneyimlerini de paylaşıyor.
- 01:49Programın Tanıtımı
- Programın adı "Hayatıma Dokunanlar" ve Aslıhan adlı bir konukla birlikte.
- Aslıhan'ın güzelliği dillere destan ve kalbinin güzelliği programda bir kez daha anlatılacak.
- 02:29Çocukluk Deneyimleri
- Aslıhan çocukluğunda tiyatroya çok aşık bir çocuktu ve okula gelen tiyatro ekiplerine hayranlıkla bakardı.
- Evde kız kardeşi Neslihan ile birlikte oyunlar kurar, makyaj yapar ve kıyafetler giyip değiştirirdi.
- Yeşilçam ve Türk filmleriyle büyüdüğü için bu filmler hayatında çok etkiliydi.
- 04:29Yeşilçam ve Türk Filmleri
- Aslıhan Yeşilçam'ı çok sevdi ve onların aşkı ve duyguları anlatma şekillerini çok beğendi.
- Fatma Girikli ve Türkan Şoray'ı çok beğeniyordu ve Hülya Koç ile Edison'un evlenmesini hayal ediyordu.
- Oyuncuların canlandırdığı aşkı izleyiciler dolu dolu yaşıyor ve bazen kendileri yerine koyuyorlar.
- 05:42Fatma Girikli ile Tanışma
- Aslıhan'ın eşi Mert, Fatma Girikli ile "Gurbet Kadını" adlı bir işte beraber çalışmış.
- Aslıhan, Fatma Girikli'yi çok sevdiğini ve benzediği için bir arada çalışmanın nasip olmasını istediğini söylemiş.
- Düğünlerine gelecekti Fatma Hanım ama rahatsızlığı nedeniyle nasip olmadı.
- 06:31Şarkı Performansı
- Aslıhan "Senede Bir Gün" adlı şarkıyı mırıldanıyor.
- Şarkı söylerken film kareleri aklına geliyor ve kafasında sürekli bir senaryo var.
- 08:40Mahsun Kırmızıgül ile Çalışma
- Mahsun Kırmızıgül'ün hayatına dokunduğu ve inanılmaz güzel bir film olduğu belirtiliyor.
- Mahsun Kırmızıgül, kendi hayat hikayesini anlatıyor ve Semiha Topaloğlu'na çok önem veriyor.
- Aslıhan, Mahsun Kırmızıgül'ün gözlerindeki heyecanı görünce çok içinde olmak istedi ve kendisini tamamen değişmeye açık bir oyuncu olarak tanımladı.
- 11:10Zübeyda Karakteri
- Aslıhan'ın kariyerinde en anlamlı rollerden biri Zübeyda karakteri.
- Bu karakter herkese nasip olmayacak kadar içselleştirerek oynadığı bir rol.
- Zübeyda karakteri, Aslıhan'ın kariyerinin en anlamlı rolü olarak kalacak.
- 11:30Zübeyde Hanım Rolü ve Atatürk'ün Annesi
- Konuşmacı, Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ı canlandırmak için çok heyecanlandığını ve bu rolün kendisine nasip olması için Allah'a şükrediyor.
- Atatürk'ün birçok filmi çekilmiş olsa da, çocuk Mustafa'nın annesinin gözünden hiç izlenmemiş, bu yüzden Zübeyde Hanım'ın hayatını ilk kez izleyecekler.
- Konuşmacı, rol araştırması yaparak Zübeyde Hanım hakkında çok şey öğrendiğini ve bu filmi Cumhuriyet'in 100. yılında vizyona gireceğini belirtiyor.
- 13:04Sinema ve Oyunculuk
- Konuşmacı, sinemanın bir duyguyu veya hikayeyi anlatmanın en kolay yolu olduğunu ve sinemaya olan düşkünlüğünün çok başka olduğunu ifade ediyor.
- Bu sene dizi yapmadığını, o kadar güzel filmler yaptığını ve oyunculuk anlamında doyduğunu belirtiyor.
- Sinemada farklı bir şey olduğunu ve bu rolü çok sevdiğini vurguluyor.
- 13:35Yaş Değişimi ve Rol Hazırlığı
- Konuşmacı, Zübeyde Hanım'ın gençliğini ve yaşlılığını oynamış, bu rolün kendisine büyük bir sorumluluk getirdiğini belirtiyor.
- Oyunculukta değişmeyi ve dönüşmeyi çok seven biri olduğunu, güzel, çirkin, erkek, kadın yaş farkının onun için önemli olmadığını söylüyor.
- Zübeyde Hanım'ın ikinci evliliği olduğunu ve Ragıp Bey ile olan evliliğini bilmediğini, bu bilgilerin kendisini şaşırttığını ifade ediyor.
- 16:32Edebiyat ve Sanatın Önemi
- Konuşmacı, özellikle ilkokul ve ortaokul çağındaki gençlerin filmi izlemesini istiyor çünkü kitap okumak artık daha zorlaştığını belirtiyor.
- Teknolojinin gençlere daha kolay ve hızlı tüketmeyi cazip kıldığını, bu da detaylardaki güzellikleri ve anlamları kaybetmelerine neden olduğunu söylüyor.
- Edebiyattan ve sanatın ruhu besleyen bir şey olduğunu, sinemanın da bunu bir aracı olarak kullandığını vurguluyor.
- 17:34Yaşlılık Makyajı ve Rol Deneyimi
- Konuşmacı, yaşlanmaya geçtikçe makyajın kendisini değiştirdiğini, kırışıklıkları arttırdığını ve çiller, güneş lekeleri gibi detayları eklediğini anlatıyor.
- Makyaj ilerledikçe kendini görememeye başladığını, yaşlılığın verdiği ağrı ve küçülme hissini yaşadığını belirtiyor.
- Rolün içinden çıkmadığını, yaklaşık üç hafta boyunca karavandan çıkmadığını ve sete gittiğinde hep Zübeyde Hanım olduğunu ifade ediyor.
- 20:35Karadeniz Aşkı ve Yıldız
- Konuşmacı, Karadeniz'i çok sevdiğini ve Karadenizli kadar Karadenizli olduğunu belirtiyor.
- Zübeyde Hanım'ın "hey" nidasını kullanarak "yıldız" dediğini ve bu nidanın çok beğenildiğini anlatıyor.
- Kameranın karşısına geçtiğinde dönüştüğü için çok özgür hissettiğini, Aslıhanken çok fazla utanma hissi olduğunu söylüyor.
- 22:26Tiyatro Deneyimleri
- Konuşmacı, Yıldız'ın oynadığı tiyatro oyunlarını çok sevdiğini ve bu oyunların köy seyirlik oyunlar gibi olduğunu belirtiyor.
- Yıldız'ın tokatları seyircinin içinin yağların eridiği, hak ettiğini düşündüğü yerlerde ortaya çıkıyordu.
- Konuşmacı, Ege'de oynamadığını ve Ege'nin şivesinin tatlı ve komediye yatkın olduğunu, bu nedenle dramı da farklı bir dramı olacağını söylüyor.
- 23:14Dye Dizisi Deneyimi
- Konuşmacı, "Avrupa Avrupa" dizisinden sonra Dye dizisine geçişte çok zorlandığını ve bir buçuk sene kaldığını belirtiyor.
- Dye'yi çok sevdiğini ve normal Türkçe'ye çalışmaya başladığını, çünkü Dye'yi içselleştirdiğini söylüyor.
- 23:37Sevdiği Yerler
- Konuşmacı, Karadeniz'i çok sevdiğini ve Ordu'da bir evi olduğunu, orada bir kapısı olmasını istediğini belirtiyor.
- Bodrum'u çocukluğundan beri sevdiğini ancak artık çok kalabalık olduğunu, kalabalık sevmeyen biri olduğunu söylüyor.
- Kendi kendini olmayı seven, yalnızlığı seven ve eşiyle vakit geçirmeyi seven biri olduğunu, çekirdek ailesi olduğunu belirtiyor.
- 25:12Yurt Dışı Seyahatleri
- Konuşmacı, Roma'yı çok sevdiğini ve İtalya'nın insanlarının Türk insanlarına benzediğini, orada iyi hissettiğini söylüyor.
- Napoli'de yüksek sesle konuşan, çok konuşan ve susmayan insanlar olduğunu, Roma'nın tarihi durumlarının bozulmaması gerektiğini belirtiyor.
- Dolar kurunun yüksek olması nedeniyle artık her yere rahat gidemediğini, zamanında her yere gidip gördüklerini ve şimdi çok isterlerse gider gelirlerini söylüyor.
- 26:24Mert'in Hayatına Etkisi
- Konuşmacı, Mert'in hayatına çok güzel bir şekilde dokunduğunu ve onun en yakın arkadaşı olduğunu belirtiyor.
- Arkadaşlıktan evliliğe dönüştürdüklerini ve en yakın arkadaşınızla evlenmenin en doğru evlilik olduğunu vurguluyor.
- Mert'in kendisini çok anlayan, derdini ve sıkıntısını daha söylemeden hissedip sözleriyle merhem olabilen biri olduğunu ifade ediyor.
- 29:04Aşk ve İlişkiler Hakkında Görüşleri
- Mert'in "tene değil cana değmek" tabirini kullanarak aşkın sadece bedenlerin değil, ruhun ve kalbin görüldüğü bir şey olduğunu anlatıyor.
- Ruhunu görüp seven insanlarla birlikte olmaya çalıştığını ve mesleğini veya dış görünüşünü değil, ruhunu nasıl görüp seven kişilerle ilişki kurduğunu belirtiyor.
- Her ilişkinin bir yolculuğu olduğunu ve kalpten içeriden bir şey gitmiyorsa onu hissettiğini, çünkü çok kalbini veren biri olduğunu söylüyor.
- 31:01Açık Kalpli Olma ve İlişkiler
- Hayatında hiç strateji kullanmadığını, sırlar ve pazarlık yapmadığını, düz ve doğru biri olduğunu ifade ediyor.
- Açık kalpli yaklaştığında aynı şeyi karşıdan beklediğini ve bunu hakkının olduğunu düşünüyor.
- Eğer karşı taraf sadece işine yarayanı alıp kalanını saklıyorsa, daha fazla kalbini açmak istemediğini ve kırmadan hayatından çıkardığını belirtiyor.
- 32:01Üzüntü ve Sınavlar Hakkında Görüşleri
- Kimsenin kendisine kötülük yapmış olanların kalbini kırmak istemediğini ve hayatında kimsenin yükünü almak istemediğini söylüyor.
- Kendi sınavını verdiğini, başkalarının yaptığı haksızlıkları Allah'a havale ettiğini ve bunlara karışmadığını belirtiyor.
- Hayatta Allah'tan başka kapısına gittiği ve gücünü topladığı başka hiçbir şey olmadığını, hiçbir insana, makama veya madden olan şeye danışmadığını ifade ediyor.
- 35:28İnanç ve Kurtuluş
- Konuşmacı, Allah'a yardım isteyerek göğsünü genişlettiğini ve bu bağlantıyı kurduğunda rahatladığını anlatıyor.
- İnanç, kişiye özel ve güzel bir şey olarak tanımlanıyor ve konuşmacı için kurtuluş, özgürlük, nefes alma ve yaşam anlamına geliyor.
- Konuşmacı, her şeyin hayırlısı olduğunu ve olması gerektiği zaman olduğunu biliyor, hayatında hiçbir şeye geç kaldığını veya erken gittiğini hissetmiyor.
- 37:34Ölüm ve Dönüşüm
- Konuşmacının hayatını dönüştüren önemli bir faktör olarak ölüm belirtiliyor.
- Anne-baba kaybı, kardeş kaybı ve evlat kaybı acısının herkesi dönüştürdüğü vurgulanıyor.
- Konuşmacı, düştüğünde Allah'a meleklerini yollamasını ve kendisini kaldırmasını dilediğini söylüyor.
- 38:23Programın Sonu
- Konuşmacı, programın sonunda en sevdiği şarkıyı söyleyerek veda ediyor.
- Şarkı "Kimseye etmem şikayet" başlıklı ve konuşmacının kendisini çok anlattığı belirtiliyor.
- Program sonunda konuşmacılar birbirlerine sevgilerini ifade ederek vedalaşıyorlar.