Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu belgesel, 6-7 Eylül 1955 olaylarını yaşayan tanıkların, şahitlerin ve dönemin önemli siyasi figürlerinin anılarını içermektedir. Belgeselde Coşkun Kırcay, Türk milli takımı atleti, İstanbul Ekspres gazetesi çalışanı, çeşitli yaşlı Rum vatandaşları ve siyasi figürler olan Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü gibi isimler yer almaktadır.
- Belgesel, 6-7 Eylül olaylarının arka planını, Kıbrıs sorunu ve İngiliz diplomatik manevralarını ele alarak başlıyor ve olayların kronolojik anlatımını sunuyor. İstanbul, Ankara ve İzmir'de gerçekleşen gayrimüslimlerin evlerine, işyerlerine, kiliselerine, hastanelerine, okullarına ve mezarlıklarına yapılan saldırılar, polis ve güvenlik güçlerinin durumu, askerlerin müdahalesi ve olayların sonuçları detaylı şekilde aktarılıyor.
- Belgesel ayrıca olayların arkasındaki siyasi motivasyonları, Demokrat Parti'nin rolünü, sonrasında yapılan yargılamaları ve Rumların Türkiye'den göçünü ele alıyor. Video, Türkiye'deki yaklaşık 1500-1800 civarında Rum nüfusunun yaşadığı gerçeğini vurgulayarak, bu tarihi olayların unutulmaması gerektiği ve gelecek nesillerin bunları hatırlaması için önem verilmesi gerektiğini dile getiriyor.
- 00:436-7 Eylül Olayları'nın Tarihsel Yeri
- 6-7 Eylül 1955'te yaşanan olaylar, yaşamla ölümün, sevgiyle nefretin, vefayla ihanetin ve dayanışmayla yağmanın kesiştiği iki gündü.
- Bu olayların sonunda geriye yakılan, yıkılan, tahrip edilen ve yağmalanan bir İstanbul kaldı.
- 6-7 Eylül olayları, Türkiye'nin unutmak istediği bir tarihi, İstanbul'un değişen kimliğini ve bir ayıbı simgeledi.
- 02:26Kıbrıs Krizi ve Siyasi Arka Plan
- İstanbul'u yakacak o kıvılcımın ateşi, 900 kilometre uzaklıkta Kıbrıs'ta yakılıyordu; İngiliz sömürgesi Kıbrıs'ta bağımsızlık için yapılan gösteriler adayı kan gölüne çevirmişti.
- Dönemin iktidarı olan Demokrat Partisi, Kıbrıs'ta yaşanan gerilim hattı konusunda henüz bir siyaset inşa etmemişti.
- Gençler ve sendikacılar tarafından kurulan "Kıbrıs Türktür Cemiyeti"nin yönetimi ve finansmanı Demokrat Parti tarafından sağlanıyordu.
- 03:40Londra Konferansı ve Türkiye'nin Yetersizliği
- İngilizler, Türkiye'nin pasif politikalarını terk etmesi görüşündeydi ve Londra'da Türkiye ve Yunanistan'ı davet eden bir toplantı düzenlemeye karar verdi.
- 29 Ağustos'ta konferans toplandığında Türkiye'nin bir kez daha yeterince hazırlıklı olmadığı görülüyordu.
- Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, görüşme masasında elindeki kodların giderek zayıfladığını görüyordu ve 30 Ağustos'ta Başbakan Adnan Menderes'e gizli bir telgraf çekti.
- 05:28İngiliz Diplomatlarının Rolü
- Bir yıl önce bir İngiliz diplomatı, Türklerle Yunanlıların arası iyi olsa da, Atatürk'ün evinde veya Selanik'te herhangi bir olay olsa ortalık karışacağını belirtmişti.
- İngiliz arşivlerinde "Türkiye'de Rumlara karşı bazı olaylar olsa bizim işimize ne kadar yararlı olurdu" şeklindeki yazışmalar vardı.
- Yunanlı diplomatlara göre 6-7 Eylül olaylarında İngilizlerin rolü sanılandan fazlaydı.
- 06:56İstanbul'a Yönelik Akın
- 5 Eylül'ü 6 Eylül'e bağlayan gece İstanbul'a doğru yüzlerce kamyon yola çıkıyordu, kamyonların yükü insandı.
- Çatalca'da çiftçilik yapan Şevket Temiz, Büyükçekmece'ye inerken kamyonlarla İstanbul'a giden insanları görmüştü.
- Özellikle Demokrat Parti Eskişehir Teşkilatı, işçileri trenlere doldurmuş ve İstanbul'u görmeye götürmüştü.
- 08:22Atatürk'ün Doğduğu Eve Bomba
- 6 Eylül sabaha karşı Selanik'te Atatürk'ün doğduğu eve bir bomba kondu, el yapımı bu bomba evde çok fazla hasara yol açmadı.
- Bombanın atıldığı yerde bir gariplik vardı; Yunan polisi, bombanın atılmasını organize eden kişinin Oktay Engin olduğunu iddia etti.
- Oktay Engin, Yunanistan'da öğrenciydi ve birçok Türk kamu kuruluşundan burs alıyordu; 6-7 Eylül olaylarını başlatan Oktay Engin, Türkiye'de parlak bir devlet kariyeri yapacaktı.
- 11:086 Eylül Olaylarının Öncesi
- 6 Eylül sabahı İstanbul, binlerce yabancı ve ganimet toplamaya gelen grubun gelmesinden habersizdi.
- Anadolu'dan İstanbul'a kamyonlarla taşınan bu gruplar, gayrimüslimlerin yaşadığı semtlerin civarında beklemeye başlamıştı.
- Yokuşu yukarı aşağı arşınlayan, mal almaya gelmediği belli tuhaf kişiler görülüyordu.
- 14:05Olayın Başlangıcı
- Başbakan Adnan Menderes, İstanbul'da Abdullah Efendi lokantasında yemek yiyordu ve Atatürk'ün evine bomba atıldığı haberini aldı.
- İstanbul Ekspres gazetesi yıldırım baskıyla saldırıyı büyük puntolarla duyuruyordu ve o gün 290 bin bası yapıldı.
- Kamil Önal, Kıbrıs Türktür Cemiyeti Genel Sekreteri olarak gazeteye demeç vermiş ve "kutsal değerlerimize el sürmeye cesaret edenlerden hesap soracağımızı" açıklamıştı.
- 16:04Saldırıların Başlaması
- 6 Eylül akşamı öfke doğru çıkmıştı ve Anadolu'dan gelen kalabalıklar kamyonlarla gayrimüslimlerin yaşadığı yerlere taşındı.
- Kamyonlardan inenlerin ellerinde standart sopalar ve kazmalar vardı.
- Saldırılar aynı şekilde İstanbul, Ankara ve İzmir'de aynı anda başladı ve kalabalıklar gayrimüslimlerin evlerine ve işyerlerine saldırıya geçti.
- 17:12Saldırıların Sonuçları
- Saldırıların hedefi insanlar değil mallardı, dükkanlar kırık camlar ve kırık eşyalarla doluydu.
- Eşyalar balkonlardan dışarı atılıyordu ve bazı dükkanlar yakılıyordu.
- Saldırganların başında daha eğitimli ve saldırıyı yönlendiren kişiler vardı, ellerinde gayrimüslimlerin evlerinin işaretlendiği siteler bulunuyordu.
- 21:32Saldırıların Planlanması
- Saldırganların başında daha eğitimli ve saldırıyı yönlendiren kişiler vardı, ellerinde ev ev, sokak sokak gayrimüslimlerin evlerinin işaretlendiği siteler bulunuyordu.
- Saldırganlar önceden evlerin yol göstermek için tebeşirle işaretlenmişlerdi.
- Demokrat Parti Kızıl Toprak Örgütü Başkanı Şeratin Sağlael, tutuklandığında saldıracak evlerin ve işyerlerinin listesiyle yakalandı.
- 22:206-7 Eylül Olayları'nın Tanıklığı
- Türk Müslüman komşular genellikle özel bir husumet yoksa Rum komşularını korumuşlardır.
- Konuşmacı, evlerine bayrak asarak ve annesine Müslüman bir şey bağlayarak kendilerini korumaya çalışmıştır.
- Saldırganlar evlere girip eşyaları kırıp döker, ikinci grup bir eve girer çıkarsa o ev tamamen tahrip edilirdi.
- 25:09Saldırıların Gelişimi
- Saldırılar kontrol edilen saldırganlar tarafından başlamış, daha sonra bağlarından kopmuş kişiler de gayrimüslimlere saldırmaya ve yağma yapmaya başlamıştır.
- İlk saldırganlar kırıp döktükten sonra, diğerlerinin peşine takılan kişiler talan etmeye başlamıştır.
- Saldırganlar arasında "Kıbrıs Türk, Türk, Türk kalacaktır" diyerek yay olup aslında çalma yapanlar da bulunmuştur.
- 28:08Saldırıların Hedefleri
- Saldırılar sadece Rumların evleri ve iş yerleri değil, kiliseleri, hastaneleri, okulları ve mezarları da hedef almıştır.
- Ayy Satarnasios kilisesi ateşe verilmiş, kubbedeki kurşunlar eriyerek kilise mangal gibi yanmıştır.
- Mezarlar açılmış, kurukafalar saçılmış, mermerler kırılmış, ikonalar ve kandiller ortaya doldurulup kırmışlardır.
- 29:45Diğer Azınlıkların Da Hedeflenmesi
- Saldırı sadece Rumları değil, adı yabancı olan her şey saldırganların hedefi olmuştur.
- Londra Oteli alt üst olmuş, odalardaki eşyalar kırılmış, yataklar ve dolaplar pencereden atılmıştır.
- 6-7 Eylül olayları sırasında Rumlar ve diğer azınlık cemaatler de kıyım gecesinden nasibini almışlardır.
- 31:26Çocukların Yaşadığı Korku
- Andon Parisanos o geceyi yedi yaşındayken yaşamış, büyükannesinin Türk dostu sayesinde kurtulmuştur.
- Babası ona yolda Rumca konuşmamasını tembih etmiş, o geceyi unutmak mümkün olmayan bir korku ve dehşetle yaşamıştır.
- Ahmet Tanrıverdiyse olaylar sırasında on bir yaşındayken yaşadığı bu olayın bir başka boyutunu anlatmıştır.
- 33:116-7 Eylül Olayları'nın Anıları
- Anlatıcı, olayların başlangıcında kepenklere saplanan baltalar ve babasının müdahale ettiğini anlatıyor.
- Şehir ikiye bölünmüş, Müslüman Türkler komşularını kurtarmaya çalışırken, saldırganlar "ithal itler" ve "azıttılar" diyerek saldırıya geçmiş.
- İri yarı bir Arnavut kökenli komşu, evlerini taşlamaya gelen saldırganları durdurmuş ve ertesi gün elinde balta ile tehdit etmiş.
- 34:35Koruyucu Komşular
- Türk komşular birçok olayda gayrimüslimleri korumuş.
- Apartmanın aşağısında bayrak asan terlikçi, saldırganları durdurmuş ve "bunlar bizim" diyerek evlere saldırmalarını engellemiş.
- Kapıcı Ahmet Efendi, elinde bayrakla saldırganları durdurmuş ve evleri korumuş.
- 36:31Saldırıların Yayılması
- Gazetelerde atamın evine bomba atıldığı ve Rumların tahrik edildiği haberleri çıkmış.
- Rum evlerinin perdeleri kapanırken, Türk evlerinin pencereleri açık ve dışarıda selamlaşmaları görülmüş.
- Saldırganlar Tarlabaşı'dan Ömer Hayyam'a doğru ilerlerken dükkanları kırıp, Ahmet Efendi'nin bayrağıyla engellenmiş.
- 37:42Olayların Kontrolünü Kaybetmesi
- İzmir alev alev yanarken, İstanbul'da her semtte saldırılar yaşanmış ve olaylar kontrolden çıkmış.
- Polis ve güvenlik güçleri sadece seyirci kalmış, etrafta hiçbir kolluk kuvveti yokmuş.
- Bazı polisler saldırganları desteklemiş, hatta bazıları saldırıya katılmış.
- 39:18Olaylara Son Verme
- Saat 10 civarında Maltepe'den motor dolu insanlar gelmiş.
- Saat 10:30 civarında Çınar Caddesi'nde İtalyan Konsolosu, kaymakam ve süvari polisler olaylara son vermek için çalışmış.
- 7 Eylül günü İstanbul, İzmir ve Ankara'da sıkıyönetim ilan edilmiş.
- 40:32Olayların Hasarı
- Sabahleyin caddelerde kötü koku, yemek artıkları, yağlar ve içkiler yere dökülmüş.
- Gece 12'den sonra askerler adaya çıkmış ve "herkes evine girsin yoksa ateş ederiz" diyerek tehdit etmiş.
- 1400 gayrimüslim ev, 4348 dükkan, 27 eczane, 21 fabrika, 100 lokanta, 73 kilise, 26 okul ve 5 spor kulübü tahrip edilmiş.
- 42:04Olayların Sonuçları
- Yaralı sayısı muhtelif kaynaklara göre 300-600 civarında, ölü sayısı 11 kişiydi.
- Balıklı Hastanesi'nde tecavüz nedeniyle tedavi gören kadın sayısı 70'di, ancak gerçek sayı daha fazla olabilir.
- Olaylara gerekçe bulmak için 47 tanınmış aydın ve işçi tutuklanmış, komünistlerin ayaklanma provası yaptıkları iddia edilmiş.
- 44:30Tutuklananların Durumu
- Tutuklananların ortak özelliği solcu, ilerici ve komünist olmalarıydı.
- Cezaevinde tutuklananlar, 6-7 Eylül olaylarının tertipçilerini beklemişler.
- Cezaevinde kadınlar ayrı yerde, erkekler ayrı yerde kalmış, kumar oynatma ve randevu işletmesi yapılmış.
- 46:10Altı-Eylül Olaylarının Sonuçları
- Sıkıyönetim döneminde İstanbul'da 5.104, Ankara'da 300-469, İzmir'de 50-170 arasında zanlı gözaltına alındı.
- Saldırılar sonrası halkın ihbarları sonucu 1.500 eve yapılan baskınlarla 6.092 parça eşyaya el kondu.
- Hükümet tazminat verdi ancak zararın %20'sini bile kapamayan tazminatlar çıkarıldı, tazminatı alabilmek için rüşvet vermek gerekiyordu.
- 47:35Tazminat Süreci ve Devletin Tepkisi
- Cumhuriyet tarihinde ilk kez devlet resmi olarak azınlıklardan özür diledi ve zararlarının tazmin edileceğini açıkladı.
- Kurulan komisyon 4.443 kişinin zarar başvurusunu kabul etti, tazmin edilecek miktar 69 milyon lira iken, 1957 yılına gelindiğinde sadece 6,5 milyon lira ödenmişti.
- Altı-Eylül davası sanıklarından solcular sekiz aylık cezaevi serüveninden sonra salıverildi, olaylara karışan yaklaşık 6.000 sanıktan 3.933'ü 1955 yılının Aralık ayında serbest bırakıldı.
- 48:37Tutuklama ve Ceza Süreci
- Saldırıları planladıkları gerekçesiyle Kıbrıs Türkler Cemiyeti yönetim kurulu üyeleri ve öğrenci dernekleri yöneticileri tutuklandı.
- Tutuklu kişiler hakim önüne çıkmıyor, ifadeleri verilmiyor, askeri ceza kanunu ve Türk ceza kanununun 125. maddesiyle idam cezasıyla tutuklanıyorlardı.
- Altı-Eylül olaylarında Demokrat Parti'nin önemli bir rolü vardı, örgütün gövdesi Demokrat Partili vatandaşlardan oluşmuştu.
- 50:04Sendika Rolü ve Saldırıların Planlanması
- Demokrat Parti üyeleri aynı zamanda güçlü milliyetçi çizgideki sendikaların yöneticileriydi.
- Saldırılara katıldığı için Selimiye Kışlası'nda tutuklu bulunan 977 tanıktan 607'si işçiydi, işçilerin katılımı sendika yöneticilerinin kışkırtmasıyla sağlanmıştı.
- Sendikalar saldırganlara balta, kazma, tel makası gibi alet edevat temin etmiş, bayrakları Textil Sendikası sağlamış, hedeflere ise Şoförler Sendikası üyelerinin araçları taşımıştı.
- 50:59Hükümetin Tepkisi ve Sorumluluk İfadeleri
- Altı-Eylül olayları sonrasında hükümet şaşkındı, beklenmeyen bir tepki olmuştu.
- Olayların ardından görevden alınan dönemin İçişleri Bakanı Namık Gedik, hedef seçilmesi halinde serbestçe konuşmasına izin verilmesi gerektiğini söyleyince eleştirilerin arkası kesilmiş, görevine iade edilmişti.
- Hükümet üyeleri olayları "milli galeyan" diye yorumlamıştı.
- 52:39Devlet Görevlilerinin Tepkisi
- Olaylar sırasında devlet görevlileri görevini yapmayı bırakmış, olayların tarihçisi olmuştu.
- İzmir Valisi Kemal Hadımlı, yakılan Yunan Konsolosluğu önündeki saldırgan gruba "İzmir'in yüzünü attınız, teşekkür ederim" diyerek konuşmuştu.
- Demokrat Parti'nin dört kurucusundan biri olan Fuat Köprülü, 1960'daki askeri darbe sonrasında Altı-Eylül olaylarının Menderes ve arkadaşları tarafından terkip edildiğini itiraf etti.
- 53:43Mahkeme Süreci ve Ceza Kararları
- Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes, olayların hakkında bilgi sahibi olmadığını iddia etti.
- Menderes, o günlerde İzmir'de olduğunu ve İstanbul'a gitmek için uçakla gidilmesinin tehlikeli olduğunu söyleyerek savunmasını sürdürdü.
- Dava tamamlandığında sanıklardan Başbakan Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu, Türk vatandaşlarının Rumların mallarını tahrip için gösteri tertip ve harekete geçirdikleri suçlamasıyla altı yıl hapse, İzmir Valisi Kemal Hadımlı suça müsamahaten dört buçuk ay hapis cezasına çarptırıldı.
- 56:36Rumların İstanbul'daki Durumu
- 50 yıl önce İstanbul'da 90 bin Rum vardı ve olayları organize edenler İstanbul'da 90 bin Rumun yaşamasından rahatsız oldukları için bu olaylar yaşanmıştı.
- Yakılanların, yıkılanların yerine yenileri kondu ve Rumlar vatanlarında kalmayı tercih etti, komşularını ve dostlarını suçlamamışlardı.
- Olaylardan sonra Fener tarafı Fatih'ten Beyoğlu'na doğru naklettiler, bu nedenle bir yandan okullar kapanırken, diğer yandan öğrenci sayısı arttı.
- 59:13Kıbrıs Olayları ve Rumların Göçü
- Altı-Eylül davası ve duruşmaları suçluları ne kadar ortaya çıkardı bilinmez ama Rumların asıl gidişi 1964'te Kıbrıs olayları nedeniyle oldu.
- Yaklaşık 40 bin Rum ülkeden sınır dışı edildi, bir daha geri dönmemecesine İstanbul'a veda etti.
- Rumların evlerine, işyerlerine, bankalardaki paralarına el kondu, sadece yanlarında 20 kilo kişisel eşyalarını götürmelerine izin vardı.
- 1:00:00Türkiye'deki Rum nüfusu ve 6-7 Eylül olayları
- Türkiye'de sadece 1500 ila 1800 civarında Rum yaşamaktadır.
- Ülkenin renklerinden biri yavaş yavaş soluyor.
- 6-7 Eylül olaylarının üzerinden tam yarım asır geçmiş olup, olayları yaşayanların tanıklıkları artık unutulması gereken bir tarihi anlatıyor.
- 1:00:28Geçmişi unutmak ve anlamak
- Bu tarihi olaylar bellekte kalmış olup, içimize gömmek ve ileriye bakmak gerekiyor.
- Olaylar unutulmamalı çünkü gelecekte biri "böyle bir gece olmadı" diyebilir.
- Kum saatinin taneleri akarken, unutmak istediği geçmişle yüzleşmek ve o geçmişin bir daha yaşanmaması için onu anlamak gerekiyor.