Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Sadece Gerçek Hikayeler" kanalında yayınlanan bu belgesel formatındaki video, Tokat'ın Reşadiye ilçesine bağlı bir köyde yaşayan 10 yaşındaki Zehra Demir'in trajik hikayesini anlatmaktadır. Hikayede Zehra, babası Mehmet Demir, annesi Fatma Demir, onbeş yaşındaki ağabeyi Halil ve Emine Hanım gibi karakterler yer almaktadır.
- Video, Zehra'nın şiddetli karın ağrısıyla hastaneye kaldırılması ve doktorun onun yaklaşık altı aylık hamile olduğunu tespit etmesiyle başlar. Hikaye, Zehra'nın ameliyat edilmesi, bebeğinin kaybedilmesi ve ailenin yaşadığı acı dolu anları anlatır. Polis soruşturması sonucunda Zehra'nın kuzeni Kemal Yılmaz'ın tecavüzüne uğradığı ortaya çıkar ve Kemal on sekiz yıl hapis cezasına çarptırılır. Zehra, annesini kaybetmiş ve Kemal'in hapis yatmasıyla yaşadığı acı içinde, Emine Hanım'ın evinde yeni bir hayat kurmaya çalışır.
- Hikaye, Zehra'nın trajik deneyiminden sonra sevgi, sabır ve umut sayesinde nasıl yeniden hayata kavuştuğunu gösterir. Halil'in kendini suçlaması ve kendini öldürme girişimi, hikayenin dramatik sonunu oluşturur. Video, çocukların korunması konusunda bir mesajla sona erer.
- Zehra Demir'in Hikayesi
- Kanal, hayatın görünmeyen köşelerinden çıkan duygu yüklü gerçek olayları ve aile dramlarını anlatıyor.
- Bu bölümde, Tokat'ın Reşadiye ilçesine bağlı yoksul bir köyde yaşayan 10 yaşındaki Zehra Demir'in hikayesi anlatılacak.
- Zehra, şiddetli karın ağrısıyla hastaneye kaldırıldığında, doktor onun hamile olduğunu fark etti ve bu olay köy halkını derinden sarsan bir trajedi oldu.
- 01:19Reşadiye'nin Köyü ve Zehra'nın Ailesi
- Reşadiye'nin köyü, çamurlu toprak yolları, eski kiremitli evleri ve sabahın ilk ışıklarıyla öten horoz sesleriyle tanınır.
- Zehra'nın babası Mehmet Demir, geçimini çiftçilikle sağlayan fakir bir adamdı, annesi Fatma Demir ise hurda toplayarak evin geçimine katkıda bulunmaya çalışıyordu.
- Zehra ailenin en küçük çocuğuydu, 15 yaşında bir abisi Mustafa vardı ve Zehra henüz 10 yaşındaydı.
- 02:04Zehra'nın Kişiliği
- Zehra köy çocuğuna özgü bir sadelik ve güzelliği vardı, simsiyah beline kadar uzanan saçları, iri ve berrak gözleri, masumiyeti ile gülümseyen bir yüzü vardı.
- Okula çok gitmezdi, annesinin öğrettiği birkaç kelimeyi okuyabilir, yazamazdı ve zamanının çoğunu annesiyle birlikte hurda toplayarak veya dere kenarında arkadaşlarıyla oynayarak geçirirdi.
- Minicik bedenine rağmen hep neşeliydi, tarlalarda koşarken çocuk şarkıları mırıldanırdı ve köylüler onu çok severdi.
- 02:43Zehra'nın Hastalığı
- Ağustos ayında yağmurlu bir öğleden sonra, Zehra köydeki evlerinin avlusunda arkadaşlarıyla oynarken birden karnını tutup yere yığıldı.
- Annesi Fatma Hanım panikle dışarı koştu ve kızını kucağına aldı, babası Mehmet Bey ise kızını köy sağlık ocağına götürdü.
- Doktor durumu görünce başını salladı ve hemen ilçe hastanesine götürülmesi gerektiğini söyledi.
- 03:34Hastanede Keşfedilen Gerçeğin Ortaya Çıkması
- Reşadiye Devlet Hastanesi'nin acil servisinde görevli Dr. Ali Kaya, Zehra'yı teslim aldı ve kadın doğum doktorunu çağırdı.
- Dr. Ali Kaya, Zehra'nın yaklaşık altı aylık hamile olduğunu ve karın ağrısının erken doğum belirtilerinden kaynaklandığını söyledi.
- Mehmet Bey ve Fatma Hanım bu haberi duyunca donakaldı, Mehmet Bey bağırmaya başladı ve Fatma Hanım dizlerinin bağı çözüldü.
- 04:52Ameliyat ve Sonuç
- Kadın doğum uzmanı Dr. Zeynep Aslan ultrason yaptı ve sonuçlar netti: Zehra gerçekten altı aylık hamileydi.
- Zehra acil olarak ameliyathaneye götürüldü, durumu çok kritikti ve koridorda diz çöküp birbirlerine sarılan anne ve baba ağlayarak inlediler.
- İki saati aşkın süren operasyonun ardından Dr. Zeynep Aslan, Zehra'yı kurtardıklarını ama bebeği kaybettiklerini söyledi çünkü bedeni çok zayıf olduğu için taşıyamamıştı.
- 05:26Köyün Tepkisi ve Ailenin Acısı
- Olayın haberi önce hastaneye ardından tüm köye yayıldı ve köy dehşet içinde birbirine soruyordu: "Kim yaptı bunu bu çocuğa nasıl bu kadar vicdansız olabilir?"
- Mehmet Bey duvardan destek alarak ayakta durabildi ve "Bunu kim yaptı? Benim kızıma yemin ederim ellerimle gebertirim onu" dedi.
- Fatma Hanım yere çöktü, başını ellerinin arasına alıp hıçkırarak ağladı ve "Zehra kızı ben seni koruyamadım, affet beni" dedi.
- 06:29Zehra'nın Acil Durumu
- On yaşındaki Zehra ameliyat sonrası yoğun bakımda gözleri kapalı, solgun yüzüyle yatıyordu.
- Zehra'nın annesi Fatma ve babası Mehmet hastane koridorunda diz çökmüş ağlıyorlardı.
- Zehra'nın doğum yaptığı öğrenildiğinde aile büyük bir şok yaşadı.
- 07:19Doktorların Uyarısı
- Dr. Ali Kaya ve Dr. Zeynep Aslan, Zehra'nın hayati tehlikeyi attığını ancak vücudu çok yorgun olduğunu belirtti.
- Dr. Zeynep, olayın üstü örtülmemesi gerektiğini ve polise haber verilmesi gerektiğini vurguladı.
- Mehmet Bey, önce o adamı bulmak istediğini söyledi.
- 08:24Zehra'nın Uyanışı
- Gece ilerledikçe Zehra'nın göz kapakları aralandı ve "anne, anne, karnım çok ağrıyor" dedi.
- Zehra'nın annesi Fatma Hanım ve babası Mehmet Bey ona sarıldılar.
- Zehra, sadece bir gece evde uyurken karnının ağrıdığını ve ne olduğunu anlamadığını söyledi.
- 10:35Köydeki Tepkiler
- Zehra'nın durumu hakkında çıkan haber kısa sürede köye ulaştı ve tüm köyü ayağa kaldırdı.
- Komşular, Zehra'nın durumundan dolayı şok içindeydi ve köyde dedikodular hızla yayılmaya başladı.
- Herkes Zehra'nın ailesine olan bakışlarını değiştirdi ve herkes şüpheliydi.
- 11:26Emniyetin Soruşturması
- Hastaneden gelen ihbar üzerine ilçe emniyet müdürlüğü olaya el koydu ve komiser Yusuf Demir soruşturmayı yürüttü.
- Komiser, Mehmet Bey'e son birkaç ayda eve gelen yabancı biri olup olmadığını sordu.
- Mehmet Bey, fakir bir aile olduklarını ve eve pek gelen giden olmadığını söyledi.
- 12:13Halil'in Şüphesi
- Komiser, Halil'in de görüşülmesi gerektiğini söyledi.
- Mehmet Bey, Halil'in Zehra'nın ağabeyi olduğunu ve onun böyle bir şeyi yapamayacağını söyledi.
- Fatma Hanım, Halil'in onbeş yaşında ve naif bir çocuk olduğunu, Zehra'nın acı çekerken onu incitmemelerini istedi.
- 13:05Zehra'nın Durumu
- Zehra hastane yatağında annesinin elini sıkı sıkı tutarak ağlıyordu.
- Fatma Hanım, Zehra'yı koruyamadığını ama artık kimsenin ona zarar vermesine izin vermeyeceğini söyledi.
- Mehmet Bey, Zehra'yı koruyamadığını ama o her kimse bulacağını yemin etti.
- 13:56Zehra'nın Acısı
- Zehra, küçük vücuduyla yatağa kıvrılmış, korku ve şaşkınlıkla dolu gözlerle annesinin eline sarılmıştı.
- Fatma Hanım kızının saçlarını okşarken gözyaşlarını tutamıyordu ve Zehra'dan ne hatırladığını anlatmasını istedi.
- Zehra, sadece bir gece uyurken karnının ağrıdığını ve korktuğunu ama kimseye söylemeye cesaret edemediğini söyledi.
- 14:31Mehmet Bey'in Öfkesi
- Mehmet Bey, yatağın ayak ucunda ayakta durmuş, gözleri kıpkırmızıydı ve Zehra'dan kimin bunu yaptığına dair bilgi istedi.
- Mehmet Bey, Zehra'nın evde olduğunu söylediğini duyunca öfkelenerek evlerine kimin girdiğini sordu.
- Fatma, Halil'in (Zehra'nın abisi) bunu yapamayacağını söyledi, ancak Mehmet inanmak istemedi.
- 15:35Komiser Yusuf Demir'in müdahalesi
- Soruşturmayı yürüten komiser Yusuf Demir, tüm konuşmaları not alırken aileye yaklaştı.
- Komiser, Mehmet Bey'e acısını anladığını ama hemen hüküm vermeyip Halil'i getirmelerini istedi.
- Mehmet, Halil'i getireceğini ama gerçekten o yaptıysa affetmeyeceğini söyledi.
- 16:24Mehmet'in Halil'i Araması
- Mehmet, Karaköy'e geri dönmek üzere hastaneden ayrıldı ve yağmur altında bisikletine atladı.
- Eve vardığında Halil'i evin önündeki sundurmanın altında kıvrılmış otururken buldu.
- Mehmet, Halil'e Zehra'nın on yaşında ve hamile olduğunu, evde hep onunla kaldığını ve bir şey yaptığından şüphelendiğini söyledi.
- 17:17Halil'in Savunması
- Halil, Mehmet'in sorularına donup kaldı ve gözyaşları gözlerinden süzüldü.
- Halil, Zehra'ya hiçbir şey yapmadığını, onun kardeşi olduğunu ve hiçbir şey bilmediğini söyledi.
- Mehmet, Halil'i arabaya bindirdi ve hastaneye geri götürdü, Halil'e polise doğruyu söyleyeceğini söyledi.
- 18:06Komiser Yusuf Demir'in Soruşturması
- Hastaneye geldiklerinde komiser Yusuf Demir, Halil'i ailesinden ayırarak özel bir odaya aldı.
- Komiser, Halil'e Zehra ile birlikte evde kaldığını ve son zamanlarda garip biri olup olmadığını sordu.
- Halil, elleriyle yüzünü kapattı ve ağlamaya başladı, hiçbir şey yapmadığını, Zehra'nın hamile olduğunu bilmediğini söyledi.
- 19:14Halil'in Son Anıları
- Halil, bir gün tarladan eve döndüğünde Zehra'nın ağladığını ve karnının ağrıdığını söylediğini anlattı.
- Komiser, Halil'e inanmak istediğini ama soruşturma devam etmesi gerektiğini söyledi.
- 19:41Halil'in Savunması
- Halil, polise Zehra'ya dokunmadığını ve kardeşine zarar vermediğini iddia ediyor.
- Fatma Hanım, Halil'e inandığını ve ona zarar vermediğini söylüyor.
- Mehmet Bey, eğer Halil değilse kimin Zehra'ya bunu yaptığını bilmediğini ve ailesine kim bu kadar zalim olabileceğini sorguluyor.
- 21:20Köydeki Tepkiler
- Köy halkı toplanmaya başlıyor ve haberler tüm köye yayılıyor.
- Muhtar Salih Amca, bu işi yapanın eve çok yakın biri olmalı olduğunu düşünüyor.
- Köylüler arasında Zehra'nın on yaşında hamile olması akıl almaz bir felaket olarak görülüyor.
- 22:14Polis Soruşturması
- İlçe emniyet müdürlüğü, hastaneden gelen raporu alarak vakayı soruşturma altına alıyor.
- Başkomiser Yusuf Demir, Zehra'nın ailesiyle hastanede görüşmeye gidiyor.
- Komiser, Halil'in ifadesiyle yetinmeden, mahalledeki her köşeyi araştırarak Zehra'nın evine uğrayan herkesin ifadesini alıyor.
- 23:38Kemal'in Tespiti
- Komiser Yusuf, Kemal Yılmaz'ı (Mehmet'in öz kuzeni) gözaltına alıyor.
- Kemal, polis aracını görünce tedirgin bir ifade yayıyor ve sadece çocuklara yiyecek götürdüğünü iddia ediyor.
- Emniyete götürülen Kemal, sorgu sırasında baskıya dayanamayıp itiraf ediyor ve sadece bir kez olduğunu söylüyor.
- 26:11Aileye Haber Verme
- Komiser Yusuf, Mehmet Bey ve Fatma Hanım'a Kemal'in Zehra'ya bunu yapan kişi olduğunu bildiriyor.
- Mehmet Bey, kuzeninin yaptığı bu korkunç suçu öğrenince öfkeleniyor ve Kemal'i öldürmek istiyor.
- Fatma Hanım, Mehmet Bey'i durdurup adalet gereğini yapmasını istiyor.
- 28:12Köydeki Tepkiler ve Zehra'nın Durumu
- Kemal'in yaptıkları kısa sürede köye yayılıyor ve köylüler öfke ve nefret içinde.
- Köylüler Kemal'in evinin önünde toplanmaya başlıyor ve bazıları kendi cezalarını vereceklerini söylüyor.
- Hastanede Zehra, anne babasının ağlamalarını duyuyor ve Kemal amcasının yaptığı şeyi öğreniyor.
- 29:50Kemal'in Tutuklanması
- Zehra, on yaşında bir kız çocuğu olarak Kemal'in yaptığı olaydan dolayı acı çekiyor ve eve dönmek istiyor.
- Mehmet Bey, Kemal'in Zehra'nın hayatını kararttığını düşünerek karakola gitmek istiyor, ancak komiser Yusuf onu sakinleştirmeye çalışıyor.
- Kemal, nezarethanede köşeye sinmiş halde pişmanlık duyuyor, ancak Zehra'nın ailesi onu asla affetmeyecek.
- 31:28Köydeki Tepki
- Kemal'in suçu tüm köye yayılıyor, köylüler öfke ve üzüntü içinde oluyor.
- Hatice Teyze ve Mustafa Amca, Kemal'in bu kadar vicdansız olduğunu ve Zehra'nın hayatını çaldığını söylüyor.
- Öfkeli köylüler Kemal'in evinin önünde toplanıyor, bazıları evi yakmakla tehdit ediyor, ancak polis müdahale ederek kalabalığı dağıtıyor.
- 32:15Zehra'nın Hastanede Durumu
- Zehra hastanedeki her ayak sesinde korkuyla irkiliyor ve annesine sarılıyor.
- Mehmet Bey, Zehra'ya özür dileyip onu koruyamadığını ama artık Kemal'in geri dönemeyeceğini söylüyor.
- Emine Hanım, Çorum merkezde bir ilkokulda öğretmen olarak Zehra'nın başına gelenleri okuyup yardım etmek istiyor.
- 33:55Emine Hanım'ın Yardımı
- Emine Hanım, Zehra'nın sadece fiziksel değil ruhsal desteğe de ihtiyacı olduğunu söyleyerek onu şehir merkezine götürüp yanına almayı teklif ediyor.
- Mehmet Bey ve Fatma Hanım, Zehra'nın köyde daha fazla yıpranacağını düşünerek Emine Hanım'ın teklifini kabul ediyorlar.
- Emine Hanım, Zehra'yı kendi evladım gibi göreceğini ve ona sahip çıkacağını söz veriyor.
- 35:39Zehra'nın Köyden Ayrılışı
- Fatma Hanım, Zehra'ya Emine Hanım ile gitmesini ve köyde tutamayacağını söylüyor.
- Zehra, Emine Hanım'ın varlığında bir nebze huzur buluyor, ancak kalbindeki yara hala derin.
- Emine Hanım, Zehra'yı şehirdeki evine götürüyor ve ona okumayı öğreteceğini söylüyor.
- 40:17Kemal'in Yargılanması
- Çorum Adliyesi'nde Kemal'in yargılandığı dava başlıyor, duruşma salonu yayla mahallesi köylüleriyle dolu.
- Kemal, suçunu kabul ediyor ve Zehra'nın ailesinden özür diliyor, ancak Mehmet Bey ve köylüler öfkeli.
- Savcı yirmi yıl hapis cezası talep ederken, Mehmet Bey ömür boyu hapis cezası istiyor ve hakim Kemal'i onsekiz yıl hapis cezasına çarptırıyor.
- 42:58Mahkeme Sonrası Aile Durumu
- Mahkeme sonrası Mehmet Bey ve Fatma Hanım köydeki eski kerpiç evlerine döndüler ve dizlerinin üzerine çöküp ağladılar.
- Kemal hapis yattı ancak aile hala içlerindeki acıyı hissediyordu.
- Halil, ağabeyinin Zehra'yı koruyamadığını düşünerek babasına ve annesine özür diledi.
- 43:23Zehra'nın Yeni Hayatı
- Şehir merkezinde Emine Hanım'ın evinde Zehra küçük adımlarla okumayı öğreniyordu.
- Her gece başını yastığa koyduğunda ağlıyordu ve annesini özlediğini söylüyordu.
- Emine Hanım her gece onu sarıp teselli ediyordu ve unutacaklarını söz veriyordu.
- 44:01Emine Hanım'ın Evinde
- Emine Hanım'ın küçük evi Çorum merkezinin sessiz bir sokağında, Yayla Mahallesi'nin gürültülü kalabalığından uzakta yer alıyordu.
- Emine Hanım Zehra'ya öz kızı gibi bakıyor, her gün onunla ilgileniyor, adını yazmayı ve okumayı öğretiyordu.
- Zehra evin köşesindeki eski masada oturuyor, küçücük elleriyle kalemi tutarak adını yazmaya çalışıyordu.
- 44:32Zehra'nın Başarısı
- İlk harflerini tanıyınca gözleri hafifçe parladı.
- Emine Hanım yanına oturdu ve yüzünde gururlu bir tebessüm vardı.
- Zehra hafifçe gülümsedi ve Emine Hanım'a teşekkür etti, onunla çalışmayı sevdiğini söyledi.
- 44:56Zehra'nın Yeni Hayatı
- Zehra, Kemal amcası hakkında gördüğü rüyalarla kabuslar görüyor ve ağlıyordu, Emine Hanım onu sakinleştiriyordu.
- Emine Hanım, Zehra'nın annesinin hafta sonu onu görmeye geleceğini söyleyerek onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
- Zamanla Emine Hanım'ın şefkati Zehra'nın yüreğindeki korkuyu azaltmaya başladı, geceleri daha rahat uyuyor ve yöresel şarkılar mırıldanıyordu.
- 45:51Zehra'nın Ailesi ve Arkadaşları
- Her hafta sonu Mehmet Bey ve Fatma Hanım, köyden getirdikleri sebzelerle ve kurutulmuş balıklarla Zehra'yı ziyaret ediyorlardı.
- Zehra, annesini görünce ona sarılıyor ve ağlayarak "anne seni çok özledim, gitme yanımda kal" diyordu.
- Emine Hanım'ın öğretmen arkadaşı Selda Hanım sık sık uğruyor, Zehra'ya kitaplar ve oyuncaklar getiriyordu.
- 47:25Halil'in Suçluluk Duygusu
- Yayla Mahallesi'nde Halil, Zehra'nın ağabeyi, Kemal tutuklandıktan sonra büyük bir suçluluk duygusuyla yaşıyordu.
- Halil, tarlaya gitmiyor, günlerini evin bir köşesinde sessizce geçiriyor ve gözleri hep kızılır, makat alıp gidiyordu.
- Mehmet Bey, Halil'i sararak "kendini suçlama, daha onbeş yaşındasın, ben bile anlamadım" diyerek onu teselli ediyordu.
- 50:20Zehra'nın Umutları
- Şehirde Çorum merkezde Zehra yeni hayatına alışmaya başlamıştı.
- Bir gün öğleden sonra Emine Hanım ile ders çalışırken, Zehra "ben iyi bir öğrenci olmak istiyorum, senin gibi öğretmen olmak istiyorum" dedi.
- Emine Hanım, Zehra'nın bu sözlerini duyunca çok mutlu oldu ve ona inandığını söyledi.
- 53:23Halil'in Ziyareti
- Bir öğleden sonra Zehra yine Emine Hanım ile ders çalışırken, evin önünde Halil belirdi.
- Halil, Zehra'yı görmek istediğini ve dayanamadığını söyledi.
- Halil, Zehra'ya özür diledi ve "seni koruyamadım, o adamın sana zarar vermesine engel olamadım" dedi.
- 56:45Halil'in Sonu
- Halil, köyde artık yaşayacak halinin kalmadığını söyleyerek evden çıktı.
- Zehra, ağabeyinin peşinden koştu ama Halil çoktan küçük sokakların arasına karışmıştı.
- Ertesi sabah acı haber geldi: Halil'in bedeni Kızılırmak kıyısında taşların arasında bulunmuştu ve cebinden "anne baba, Zehra özür dilerim, sizi koruyamadım" yazan bir kağıt parçası çıktı.
- 59:17Halil'in Ölümü
- Zehra, ağabeyinin Halil'in ölüm haberini duyunca Emine Hanım'ın kucağında ağlamaya başladı.
- Halil'in ani ölümü, Zehra'nın ailesinin kalbine saplanan son darbe olmuştu.
- Kızılırmak kıyısında Halil'in cansız bedenine ulaşıldığında, Antan köyündeki kerpiç ev karanlık ve sessizlikle kaplanmıştı.
- 1:00:06Cenaze
- Mehmet Bey, oğlunun tabutunun başında diz çökmüş, yürekten ağlıyordu.
- Fatma Hanım, Halil'in fotoğrafına sarılmış, sesi titreyerek inliyordu.
- Emine Hanım, Zehra'yı köye getirerek ağabeyinin cenazesine katılmasına izin verdi.
- 1:00:58Zehra'nın Ağlaması
- Eve girdiklerinde Zehra tabutu görür görmez yığıldı ve ağabeyine son kez veda etmek istedi.
- Emine Hanım, Zehra'ya Halil'in özür bıraktığını ve yaşamasını istediğini söyledi.
- Mehmet Bey ve Fatma Hanım da tabutun başında gözyaşlarına boğulmuştu.
- 1:01:57Cenaze Sonrası
- Cenaze sessiz geçti, sadece birkaç komşu katıldı ve hepsinin gözlerinde acı ve pişmanlık vardı.
- Zehra ağabeyinin mezarına bir çiçek koydu ve ona özür diledi.
- Cenazeden sonra Zehra yeniden Çorum'a, Emine Hanım'ın evine döndü ama artık hiçbir şey eskisi gibi değildi.
- 1:03:04Zehra'nın Umutu
- Emine Hanım, Zehra'ya Halil'in onun için yaşamasını istediğini söyledi.
- Zehra, "Ben öğretmen olmak istiyorum, benim gibi çocuklara yardım etmek istiyorum" yazdı.
- Emine Hanım, Zehra'nın yazdıklarını görünce ağladı ve onunla gurur duyduğunu söyledi.
- 1:04:14Mehmet Bey'in Acısı
- Bir akşam Mehmet Bey Kızılırmak kıyısında tek başına oturuyordu, elinde Halil ve Zehra'nın birlikte çekilmiş eski bir fotoğrafı vardı.
- Fatma Hanım, Mehmet Bey'e Zehra'nın hala hayatta olduğunu ve onun için yaşamak zorunda olduklarını söyledi.
- Mehmet Bey, kalbindeki acı dinmemişti ama Zehra'yı düşündükçe içinden bir umut ışığı geçti.
- 1:05:45Zehra'nın Toparlanması
- Çorum'da Emine Hanım ile birlikte yaşayan Zehra zamanla toparlanmaya başladı.
- Selda Hanım, Emine Hanım'ın öğretmen arkadaşı eve uğradı ve Zehra'nın yazdığı bir kompozisyonu görünce gülümsedi.
- Mehmet Bey ve Fatma Hanım Zehra'yı daha sık ziyaret etmeye başladılar.
- 1:07:11Zehra'nın Okula Başlaması
- Zehra okula başlamıştı, dördüncü sınıfa geç başlamıştı ama sınıfta en dikkatli, en çalışkan öğrencilerden biri olmuştu.
- Selda Hanım her uğradığında Zehra'nın saçlarını okşar, "Sen harikasın, bir gün bu kasabadaki çocuklara sen öğreteceksin" diyordu.
- Zehra gülümserdi, gözleri umutla doluydu ve "Ben de öğretmen olup çocuklara yardım etmek istiyorum" diyordu.
- 1:09:07Hikayenin Sonu
- Bu hikaye bir mucize ile ya da büyük bir değişimle bitmiyor ama on yaşında bir çocuğun başına gelen korkunç bir trajedinin ardından yaşama tutunmayı seçen bir kalbin zaferiyle bitiyor.
- Zehra'nın çocukluğunu çalan kişi hapse gönderildi ama kaybedilen yıllar geri gelmedi.
- Zehra karanlıktan aydınlığa yürüdü, şarkı söyleyemese de artık gülümseyebiliyordu.