Blind kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: Sıfat: kör, görme engelli, âmâ; anlamak istemeyen, görmemezlikten gelen; akla/mantığa sığmayan; körü körüne, düşünmeden; uyuşuk, dünyadan habersiz; gizli, saklı, görünmez; kimliği belirsiz/gizli/saklı, kime ait olduğu bilinmeyen; deliksiz, geçitsiz (kemer vb.); çıkmaz, geçit vermez; aletli, gözle görülmeden/aletle yapılan. Fiil: körleştirmek, (geçici veya sürekli olarak) kör etmek, gözlerini bağlamak/kamaştırmak, göremez hale getirmek; karartmak; köreltmek, akıl ve muhakemesini işlemez hale getirmek; saklamak, gizlemek. İsim: perde, abajur, stor, gölgelik vb. gibi ışığı geçirmeyen/görüşe engel olan şey; avcı siperi: avcıların gizlendikleri dal, çalı vb.; şaşırtmaca, örtmece, gösteriş: gizli bir maksat veya yasa dışı faaliyeti örtmeye yarayan eylem/kurum vb.; tuzak; içki âlemi, cümbüş; (pokerde) elini bilmeden sürülen pey. Zarf: delice, şuursuzca, sonunu düşünmeden; ilerisini/önünü görmeksizin, körü körüne, kör gibi; rehbersiz, bir yol gösteren olmadan; gözü kapalı, bakmaksızın.