Seksen Günde Dünya Turu kitabının özeti şu şekildedir: Londralı beyefendi Phileas Fogg, üyesi olduğu Reform-Kulüp’te gazetesini okurken 19. yüzyılda sanayi devrimiyle gelen toplu taşıma araçlarının ve 1869 yılında açılan Süveyş Kanalı’nın sayesinde seksen günde dünyanın dolaşılabileceğini öğrenir. Kulüp arkadaşlarıyla bu yolculuğu seksen gün içinde tamamlayacağına dair bahse tutuşan Fogg, aynı gün uşağı Passepartout’yla birlikte Londra’dan ayrılır. Bu meydan okumayla başlayan bin bir türlü maceraya, bir polis soruşturmasıyla, bir de aşk hikâyesi eklenir. Fogg, tek bir gecikme ya da tek bir aksilik sonucu her şeyini kaybetmesine neden olacak bu imkânsız yolculuğa yardımcısı eşliğinde koyulur. İddia sonucu giriştikleri bu yolculuk zaman zaman da heyecan dolu bir kaçışa dönüşür. Fogg, farkında olmadan bir gün kazanır ve iddiasını son anda kazansa da, parasından daha kıymetli bir hazine elde etmiş olur. Hikâyenin sonunda birlikte kaçtığı kadınla evlenir ve mutlu bir hayat sürer.