Uykusuz Bir Rüya, Salim, Adana’da ailesiyle yaşayan Salim’in, amcasının kebapçı dükkanında çalışmak üzere İstanbul’a gönderilmesiyle başlayan olayları ve bu süreçte yaşadığı zorlukları anlatır. Salim, İstanbul’da yozlaşmış ilişkilerle yolunu bulmuş olan amcasının yanında, emniyet müdürlüğünün hemen yanındaki bir dükkanda çalışırken, karanlık olaylara tanık olur ve kendisine hayatı zindan eden kişilerle tanışır. Oyun, Salim’in belleğinde seyahat ederek rüya ve karabasanlarını paylaşmasıyla, izleyiciye aktardığı yoğun ve etkileyici bir monologdur. Salim, çocukluğundan beri en iyi bildiği duygu olan çaresizlikle tekrar yüzleşir ve izleyiciye “Keşke mi daha zordur, kader mi?” sorusunu sorar. Oyun, bireysel bir yaşamdan kesitler sunarken aynı zamanda toplumsal ve politik gerçekliğe de derinlikli bir bakış sunar.