• Buradasın

    Körlük neden bu kadar çok sattı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    José Saramago'nun "Körlük" kitabının çok satılmasının birkaç nedeni vardır:
    • Evrensellik: Kitap, herhangi bir mekândan bağımsız, evrensel bir konulu bir yapıttır 25. Bu, okuyucunun kendini hikâyeye daha kolay kaptırmasını sağlar 5.
    • Yalın ve etkileyici anlatım: Yazar, karmaşık anlatımdan kaçınarak, sade bir dil ve özgün bir yazım şekli kullanmıştır 24. Noktalama işaretlerinin sınırlı kullanımı, okuyucuyu hikâyenin ritmine çeker 4.
    • Toplumsal eleştiri: Kitap, toplum düzenini, adaletsizliği ve insan doğasının karanlık yönlerini eleştirir 35. Bu, okuyucuya hem düşündürücü hem de etkileyici bir deneyim sunar 5.
    • İlgi çekici konu: Bir salgın sonucunda insanların görme yetilerini kaybetmesi, hikâyeye merak uyandırır 5.
    Ayrıca, kitabın 2008 yılında Fernando Meirelles tarafından beyazperdeye uyarlanması da dikkat çekiciliğini artırmıştır 24.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Körlük serisinin devamı var mı?

    Evet, "Körlük" kitabının devamı vardır. 2004 yılında, "Körlük"ten 4 yıl sonra, José Saramago "Görmek" adlı devam romanını yayımlamıştır. "Körlük" ve "Görmek" birbirinin devamı niteliğinde iki kitaptır.

    Körlük filmindeki körlük neyi temsil ediyor?

    Körlük filmindeki körlük, birkaç farklı şeyi temsil eder: Fiziksel hastalık: Film, "beyaz körlük" adı verilen ve insanları aniden kör eden bulaşıcı bir hastalığı konu alır. Ahlaki metafor: Körlük, ahlaki değerlerin yitirilmesini ve toplumsal düzenin çöküşünü simgeler. İdeolojik yorum: Yönetmen Fernando Meirelles, körlüğün bile ırkçılığı silemeyeceğini, çünkü bir kişinin siyahi olduğunu sesinden anlayabildiğini vurgular. Ayrıca, körlük, gözetleme ve gözetlenme kavramlarına da yeni boyutlar katar.

    Körlük ve Görmek serisi ne anlatıyor?

    José Saramago'nun "Körlük" ve "Görmek" kitapları, birbiriyle bağlantılı iki romandır ve politik yergi türündedir. "Körlük". Romanda, bir adamın arabasının içinde yeşil ışığı beklerken aniden kör olmasıyla başlayan ve hızla yayılan bir salgın anlatılır. Hükümet, salgını durdurmak için hastaları bir hastaneye kapatır ve dışarı çıkmaya çalışanları öldürür. Kapalı alanda sıkışan insanlar, insani değerlerini kaybeder ve büyük bir kaos başlar. Doktorun karısı, salgında tek kör olmayan kişidir ve "Aslında biz sonradan kör olmadık, zaten kördük" der. "Görmek". "Körlük"ten dört yıl sonra, aynı ülkede bir seçim yapılır. İnsanlar oy kullanmak için sözleşmiş gibi hep birden sandık başına gider, ancak oyların büyük çoğunluğu boş çıkar. Hükümet, demokrasiye olan inancın sarsıldığını düşünerek seçimleri yeniler, ancak boş oylar daha da artar. Anarşist bir grubun işi olduğu düşünülen bu durum için olağanüstü hal ilan edilir ve başkent kendi kaderine terk edilerek başka bir kente çekilir. Yöneticiler, halkın dize geleceğini umsa da yanıldıklarını anlar ve baskı yöntemleri uygulamaya başlar. Saramago, bu romanlarında burjuva toplum düzenini, demokrasideki çarpıklıkları ve tüketim toplumunun insanlarını eleştirir.