Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
Kırmızı gülün hikayesi, Yunan ve Roma mitolojisinde aşk tanrıçası Afrodit (Roma'da Venüs) ile ilişkilendirilir 25.
Bir efsaneye göre, güller Afrodit'in sevgilisi Adonis'in ölümü üzerine döktüğü gözyaşlarından filizlenmiştir 25. Başka bir efsaneye göre ise kırmızı gül, savaş tanrısı Ares'in kıskançlığı yüzünden ölen Adonis'in kanından doğmuştur 25.
Ayrıca, kırmızı gülün hikayelerinden biri de şu şekildedir:
Bir zamanlar, uzak bir diyarda yaşayan genç bir delikanlı, köyün en güzel kızına aşık olur 3. Kız, delikanlıya karşılık vermez 3. Delikanlı, cesaretini toplayıp kızın yolunu keser ve aşkını itiraf eder 3. Kız, delikanlıyı dış görünüşüne aşık olmakla suçlar 3. Delikanlı, aşkını kanıtlamaya çalışır ve ertesi gün kırmızı bir gül getirmesini ister 3. Delikanlı, kırmızı gül bulmak için tüm bahçeleri dolaşır ama nafile, her gül bembeyaz açar 3.
Umutsuzlukla bir gül ağacının dibine çöker ve ağlamaya başlar 3. O sırada, dallarda öten bir bülbül, delikanlının hıçkırıklarını duyar 3. Bülbül, delikanlıya üzülmemesini söyler ve ertesi sabah kırmızı bir gül bulacağını müjdeler 3.
Ertesi sabah, delikanlı bahçeye koşar ve beyaz güllerin arasında tek bir kıpkırmızı gül bulur 3. Sevincinden havalara uçacak gibi olur 3. Gülü koparırken, ağacın dibinde ölü bir bülbül görür 3.
Delikanlı, sevdiği kıza kırmızı gülü sunduğunda, kız aşkın bencilce bir tutku olmadığını anlar 3.
Köylüler, bu güle “Aşkın Gülü” adını verirler ve gerçek aşkın ne olduğunu anlatmak için bu hikayeyi nesilden nesile aktarırlar 3.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: