Kar tanesinin hikayelerinden biri şöyledir: Bir zamanlar gökyüzünde yaşayan küçük kar taneleri varmış. Bir kar tanesi, geçen kış yeryüzüne düşerken genç bir adama aşık olmuş. Kar tanesi, meleklere sevdiği adamın olduğu yere düşmek için yalvarmış. Genç adam, kar tanesinin haline gülmüş, "Saçmalıyorsun." deyip onu elinin tersiyle itmiş ve kar tanesinin buharlaşmasına bile izin vermeden akan suyu ayaklarının altında ezmiş. Bunun üzerine tüm kar taneleri, adamın kaçmasını sağlamak için deli gibi yağmaya başlamış ancak küçük kar tanesini kurtaramamışlar. Kar tanesinin bir diğer hikayesi ise şöyledir: Bir gün çölde bir rüzgâr çıkmış. Yükselmiş, yükselmiş, yükselmiş ve kocaman bembeyaz bir bulutun içinde bulmuşum kendimi. Bulut, gökyüzünde hızla yol alırken denizler, dağlar, ormanlar ve şehirler geçmişim. Kısa bir süre sonra, etrafımda eşsiz güzellikte buzdan bir çiçek oluşmuş. Sağıma soluma baktığımda, benimle birlikte gelen sayısız toz zer