Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
Hasan Dağı'nın hikayelerinden biri şöyledir:
Hasan Dağı'na ismini veren Hasan Dede, zamanında bu dağda tek başına yaşayan ve çevre halkı tarafından çok sevilen bir evliyadır 25. Aksaray'da yaşayan Ali Baba adlı bir dervişle iyi arkadaştır 25.
Bir gün, Ali Baba bir hamamda çalışırken Hasan Dede'yi ziyaret etmek için elinde bir mendil ve içinde bir avuç kor ile gider 25. Uzun uzun sohbet ederler, kor sohbet sırasında yanıp dursa da mendile hiçbir şey olmaz 25. Sohbetleri bitince Ali Baba evine döner 25.
Daha sonra bir gün Hasan Dede, Ali Baba'yı hamamında ziyaret eder 25. Bu sefer dedenin elindeki mendilin içinde bir avuç dağın karı vardır 25. Sohbet ederler, kara hiç erimeden durur 25.
Daha sonra hamamdan kadınlar çıkarken Hasan Dede'nin gözü çıkan kadınlara takılır ve tam bu anda mendildeki karlar da erimeye başlar 25. Durumu gören Ali Baba, dedeye “Hasan Dede, dağ başında ermişlik hüner değildir 25. Asıl hüner güzel kadınlar arasında ermiş kalabilmektir 25.” der 25.
Hasan Dede ölünce kabrinin dağın tepesinde olmasını ister ve vasiyette bulunur 2. Ölünce ise isteği yerine getirilir ve dağın tepesine defnedilir 2. O günden sonra dağa da Hasan Dağı denmeye başlar 2.
Hasan Dağı'nın bir diğer hikayesi ise şöyledir:
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: