• Buradasın

    Evliya Çelebinin ölümsüzlük suyu nerede?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evliya Çelebi'nin ölümsüzlük suyu, "Evliya Çelebi ve Ölümsüzlük Suyu" adlı animasyon filminde, 17. yüzyılda Nil Nehri kıyısında bulunmuştur 145.
    Ancak, kötü bir kraliçe tarafından cezalandırılan Evliya Çelebi, uzun bir uykuya dalar ve uyandığında kendisini 21. yüzyılda, günümüz İstanbul'unda bulur 15.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Evliya Çelebi ve Ölümsüzlük Suyu ne anlatıyor?

    "Evliya Çelebi ve Ölümsüzlük Suyu" filmi, 1600'lü yıllarda yaşamış, tarihimizin en önemli figürlerinden biri olan ve yaşadığı süre boyunca edindiği gözlemleri Seyahatnâme ismini verdiği önemli kaynakta bir araya getiren Evliya Çelebi'yi konu ediniyor. Filmin konusu kısaca şöyle: Eskilerin deyimiyle Ab-ı Hayat’ın, yani Ölümsüzlük Suyu'nun peşinde olan gezgin Evliya Çelebi'nin tek arzusu dünyanın her yerini gezebilecek kadar uzun yaşamaktır. Fakat 1600'lü yıllarda Nil Nehri kıyısında ölümsüzlük suyuna ulaşan Evliya Çelebi'yi kötü sürprizler beklemektedir. Kötü kraliçe, Evliya Çelebi'yi cezalandırır ve Çelebi uzun bir uykuya dalar. Uyandığındaysa kendisini günümüz İstanbul'unda buluverir! Üstelik 400 yıl önce suyu beraber içtiği dostu kaz da yanındadır. Fakat kötü kraliçe, asırlar ötesinden gelip Evliya Çelebi’nin yakasını İstanbul’da rajat bırakmayacaktır!.

    Evliya çelebi ölümsüzlük suyunu içti mi?

    Evet, Evliya Çelebi ölümsüzlük suyunu içmiştir. Evliya Çelebi, 1600 yılında, dünyanın her yerini görmek için çıkacağı yolculuktan önce, en yakın arkadaşı Kaz ile beraber Ölümsüzlük Suyu'nu içer. Yüzyıllar sonra, 2000'lerin İstanbul'unda gözlerini açan Evliya Çelebi ve en yakın arkadaşı Kaz, asırlar öncesinde peşlerine düşen kötü kraliçenin İstanbul'da da onları rahat bırakmadığını görürler.

    Ab-ı Hayat neden ölümsüzlük suyu?

    Ab-ı Hayat'ın ölümsüzlük suyu olarak kabul edilmesinin nedeni, çeşitli inanç sistemlerinde ve mitolojik anlatılarda içen kişiye ölümsüzlük veya sonsuz gençlik verdiğine inanılmasıdır. Bu inancın bazı dayanakları şunlardır: Kur'an'daki Musa ve Hızır kıssası. Mitolojik anlatılar. Tasavvufi anlam. Ancak, Ab-ı Hayat bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek değildir ve sadece efsane ve mitolojik anlatımların bir parçasıdır.