• Buradasın

    Amerikan rüyasını kim uydurdu?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Amerikan Rüyası kavramı, James Truslow Adams tarafından 1931 yılında ortaya atılmıştır 12. Adams, bu kavramı "Hayatın her kesiminde her birey, daha zengin ve daha dolu, daha geniş ve daha yüksek bir yaşam elde etme fırsatına sahiptir" şeklinde tanımlamıştır 2.
    Amerikan Rüyası'nın kökenleri ise Amerika'nın keşfine ve Avrupalı göçmenlerin yeni topraklarda daha iyi bir yaşam arayışına dayanmaktadır 23.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Amerikan Rüyası neden önemli?

    Amerikan Rüyası, her bireyin kendi yetenekleri ve çabaları doğrultusunda başarıya ulaşabileceği ve ekonomik açıdan daha iyi bir yaşam sürdürebileceği inancını temsil eder. Amerikan Rüyası'nın önemli olmasının bazı nedenleri: Göçmenler için umut kaynağı olması. Toplumsal hareketlilik sağlaması. Kültürel ve ideolojik etkileri. Ancak, son yıllarda yukarı doğru ekonomik hareketliliğin azalması ve gelir eşitsizliğinin artması gibi nedenlerle Amerikan Rüyası'nın önemi azalmış olabilir.

    Amerikan Rüyası'nın gerçek yüzü nedir?

    Amerikan Rüyası'nın gerçek yüzü, idealize edilmiş imajının gerisinde yatan gerçekleri ifade eder. Bazı gerçekler: Ekonomik eşitsizlik ve sosyal hareketlilik: Son yıllarda yukarı yönlü ekonomik hareketlilik azalmış ve gelir eşitsizliği artmıştır. Devlet yapısının şirket benzeri işleyişi: ABD'nin bir şirket yapısında olduğu ve kararların küçük bir azınlık tarafından alındığı iddia edilmektedir. Irkçılık ve toplumsal bağlar: Amerika'da ırkçılık devam etmekte ve toplumsal bağlar zayıflamaktadır. Gerçeklik ile imaj arasındaki fark: ABD'nin dünyada en mükemmel demokrasi ve herkesin hayallerini gerçekleştirebileceği bir yer olduğu gibi bir imaj yaratıldığı, ancak bunun gerçeklerle uyuşmadığı belirtilmektedir.

    Amerika rüyası ne anlatıyor?

    Amerikan Rüyası, çok çalışma ile başarı, refah ve şöhretin yakalanabileceği fikrini savunan bir düşünce biçimi ve geleneğidir. Bu kavram, Amerikan kültürünün temel değerlerinden biri olup özgürlük, eşitlik ve fırsat eşitliğini içerir. Amerikan Rüyası'nın sembolleri arasında Özgürlük Anıtı, banliyö yaşamı, otomobil ve reklam sektörü bulunur. Bazı eserlerde Amerikan Rüyası'nın eleştirisi de yapılmıştır: F. Scott Fitzgerald, “Muhteşem Gatsby” kitabında, Amerikan Rüyası'nın başarının ve mutluluğun anahtarının maddi zenginlik ve toplumsal statüde yükselmek olduğu yönündeki yanılsamalarını eleştirmiştir. Philip Roth’un “Pastoral Amerika” adlı kitabında, Amerikan Rüyası'nın karmaşıklığını başarılı bir iş adamı olan Seymour Levov'un hikayesi üzerinden anlatmıştır. Arthur Miller’ın “Satıcının Ölümü” adlı oyunu, Amerikan Rüyası'nın çarpık bir yorumunun, ana karakter Willy Loman'ın kişisel ve mesleki hayatında nasıl yıkıcı bir etkiye yol açabileceğini göstermiştir.