Bir zamanlar, küçük bir ilçede yaşayan Oğuz adında bir çocuk vardı 1. Oğuz, doğayı ve özellikle de ağaçları çok severdi 1. Her gün okuldan geldikten sonra ormana gider ve ağaçlarla vakit geçirirdi 1.

Bir gün, Oğuz'un yaşadığı ilçenin ilerisinde ormanlık alanda yangın çıktı 1. Yangın hızla yayılırken, ilçe halkı yangını kontrol altına almak için seferber oldu 1. Oğuz da bu afete kayıtsız kalmayarak, yangına karşı mücadele edenler arasına katıldı 1.

Oğuz ve arkadaşları ellerindeki kovalarla su taşıyorlardı 1. Ancak, yangın bir türlü söndürülemedi ve ilçe halkı korku içinde sağa sola kaçtı 1. Oğuz, alevlerin arasında kalmıştı 1. Cesurca ilerleyerek büyük bir ağacın altına sığındı 1. Ağaç, Oğuz'u koruyarak ona bir sığınak sağladı 1.

Oğuz, ağacın köklerine sarılarak dua etti ve ağacın kendisini korumasını diledi 1. Aradan birkaç saat geçtikten sonra, itfaiye ekipleri yangını kontrol altına almayı başardı ve Oğuz'un bulunduğu bölgeye ulaştılar 1. Oğuz, ağacın altında sağ salim bulunduğunda, herkes şaşkınlıkla ve sevinçle ona sarıldı 1.

O günden sonra, Oğuz'un ağaçlara olan sevgisi daha da arttı 1. Her fırsatta ormana gidip ağaçlarla vakit geçirir ve onlara minnettarlığını gösterirdi 1.