Ginger Snaps (2000) filmi, Bridgette ve ablası Ginger adlı iki genç kızın hikayesini anlatıyor. Banliyöde yaşayan ve çevrelerindeki diğer kızlardan farklı olan kardeşler, yalnızlıklarını ancak birbirleriyle azaltabilmektedirler. Yaraları hızla iyileşen Ginger'daki değişiklikler, sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal da olur. Film, werewolf mitolojisini ergenlik ve büyümenin karmaşası için bir metafor olarak kullanıyor.