• Buradasın

    Death Race 2 hangi hapishanede çekildi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Death Race 2 filminin bazı sahneleri, Güney Afrika'nın Cape Town şehrinde çekilmiştir 24.
    • Terminal Adası Hapishanesi sahneleri, Cape Town dışındaki gecekonduların yakınında bulunan terk edilmiş bir çimento fabrikasında çekilmiştir 24.
    • Weyland Corporation genel merkezi sahneleri, Cape Town Uluslararası Kongre Merkezi'nde çekilmiştir 4.
    • Hastane sahneleri, kirli havluların kurumuş insan kanı kokusu yayan bir hastane binasında çekilmiştir 4.
    Ayrıca, polis kovalamaca sahnesi için Cape Town'daki yarım kalmış köprü kullanılmıştır 24.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Death Race 1 hangi hapishanede çekildi?

    Death Race (Ölüm Yarışı) filminin ilk filminin çekildiği hapishane hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, 2008 yapımı Ölüm Yarışı (Death Race) filminin, Terminal Island Hapishanesi'nde çekildiği bilinmektedir. Filmin çekimleri, Corcoran Hapishanesi'nde yapılan hazırlık araştırmalarının ardından, Montreal'de bulunan eski bir Alstom tren fabrikasında gerçekleştirilmiştir.

    Death Race 2 ne anlatıyor?

    Death Race 2, 2008 yapımı Death Race filminin devamı ve 2013 yapımı Death Race 3: Inferno filminin öncülüdür. Film, şu konuları işler: Banka soygunu: Suç patronu Markus Kane için banka soygunu yapan bir grup, iki polis memurunun bankaya girmesiyle zor duruma düşer. Hapishane hayatı: Lucas, özel bir hapishane olan Terminal Adası'na gönderilir. Yarışlar: Hapishane yönetimi, dövüşlerin popülerliğini artırmak için "Death Race" adlı bir araba yarışı düzenler.

    Ölüm Yarışı hapishane sahnesi hangi film?

    Ölüm Yarışı hapishane sahnesi, "Ölüm Yarışı 3: Cehennem" filminde yer almaktadır.

    Death race ne anlatıyor?

    Death Race (Ölüm Yarışı), hayatta kalmak için yarışmak zorunda olan mahkum Jensen Ames’ın macerasını konu ediyor. Filmde anlatılan hikaye şu şekilde özetlenebilir: Yakın bir gelecekte, orantısız sanayileşme hamleleri, plansız programsız büyüme ve kontrol edilemeyen nüfus artışı günden güne yaşam koşullarını bozmaktadır. Tüketim toplumunun dizginlenemeyen alışveriş tutkusu bir yıkıma yol açmıştır. Aşırı sanayileşme, yüksek nüfus artışı ve çılgın tüketim alışkanlıkları yüzünden dünya bir çöplük haline gelir ve üzerinde zıvanadan çıkmış insan ırkı vardır. Azılı suçlularla dolu bir hapishanenin yöneticileri para kazanmak için bir yol bulmuşlardır; bir çeşit gladyatör oyunu gibi, suçluları ölümüne yarıştırmak ve üzerlerinden para kazanmak. Şiddet arzusu taşıyan ve ölümüne dövüş için yarışan bu mahkumların arasında üç şampiyonluk kazanmış otomobil yarışçısı Jensen Ames, öldürülemez ünvanıyla yöneticilerin hedefi olmuştur. İki seçeneği vardır: ya işlemediği bir cinayet yüzünden hapse atıldığı bu yerde kalacak ya da önüne çıkan her mahkumu öldürerek hayatta kalacaktır. Ames’in yarışırken zorunlu olarak kullanması gereken demirden Frankenstein maskesi hazırlanmıştır.