"Build up" ifadesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: 1. Kurmak, kuvvetlendirmek, artırmak: "He's built up the family firm into a multinational company" (Aile şirketini çok uluslu bir şirket haline getirdi). 2. Birikim, birikinti: "Lack of exercise leads to a gradual build-up of fat in the body" (Egzersiz eksikliği vücutta yavaş yavaş yağ birikmesine neden olur). 3. Hazırlamak, evlerle doldurmak: "The area has been built up since last ten years" (Bölge son on yıldır geliştiriliyor). 4. Övmek, göklere çıkarmak: "The trainer has been building his team up before the match" (Antrenör maçtan önce takımını övüyordu).