Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
"Living" kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir:
- Hayatta bulunan, canlı, diri, sağ 14. Örnek: "a living person" (yaşayan bir kişi) 4.
- Mevcut, halen kullanılan 4. Örnek: "living languages" (mevcut diller) 4.
- Sağlam, kuvvetli, sarsılmaz 4. Örnek: "a living faith" (sarsılmaz iman) 4.
- Yanan, ateşli, kor halinde 4. Örnek: "living coal" (kor halindeki kömür) 4.
- Akar, akıcı, akışkan 4. Örnek: "living water" (akan su) 4.
- Yaşayan kimselere ait 4. Örnek: "within living memory" (yaşayanların hafızasında) 4.
- Geçim, yaşama, hayat 14. Örnek: "living conditions" (yaşam koşulları) 4.
- Yaşam, hayat tarzı 4. Örnek: "luxurious living" (lüks yaşam) 4.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: