"Let me in" ifadesi üç farklı anlamda kullanılabilir: 1. Bir yere veya etkinliğe giriş izni vermek: "They don't usually let kids in, but this was something of a special occasion" (Genellikle çocukları içeri almazlar, ama bu özel bir durumdu). 2. Bir gruba veya üyeliğe kabul etmek: "They'll only let you in to their VIP membership program if you earn over $100,000 a year" (Yılda 100.000 doların üzerinde kazanırsanız, sizi VIP üyelik programına kabul ederler). 3. Duygusal olarak kendini açmak: "Why won't you let me in?" (Neden beni içeri almıyorsun?).