Soyisimlerin hikayeleri, 1934 yılında yürürlüğe giren Soyadı Kanunu ile birlikte Türkiye'de yeni bir dönem başlamasıyla ortaya çıkmıştır. Soyisimler genellikle şu şekillerde belirlenmiştir: - Aile reisinin seçimi: Soyadı, aile reisi tarafından kendi isteği doğrultusunda seçilmiştir. - Nüfus memurunun tayini: Kararsızlık veya anlaşmazlık durumunda soyadlarını nüfus memurları belirlemiştir. - Lakapların devamı: Bazı soyisimler, aile içindeki lakapların devamı niteliğindedir. - Mesleki ve fiziki özellikler: Kişinin mesleği veya fiziksel özellikleri (güçlü, gür bıyık gibi) soyadı olarak seçilmiştir. Ayrıca, bazı ilginç soyisim hikayeleri de vardır: - Gümüş soyadı: Cüzzam hastalığı nedeniyle derisi dökülen ve burnunu gümüşle kaplatan bir tüccar bu soyismi almıştır. - Görgeç soyadı: Bir makinist, "Biz trenle her yeri görüp geçiyoruz" diyerek bu soyismi seçmiştir. - Yıldırım soyadı: Bir elektrikçi, arkadaşının anısına kendi soyadını "Yıldırım" olarak seçmiştir.