"Drew" kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara sahiptir: 1. Çizmek: "I love to draw landscapes in my free time" (Boş zamanlarımda manzara çizmeyi severim). 2. Kazanmak veya berabere kalmak: "The chess match ended in a draw" (Satranç maçı berabere sona erdi). 3. Çekmek: "He drew the curtains to let in the sunlight" (Işığın içeri girmesine izin vermek için perdeleri çekti). 4. Para çekmek: "I need to draw some money from the ATM" (ATM'den biraz para çekmem gerekiyor). 5. Sonuca ulaşmak: "She drew upon her previous research to write the paper" (Makaleyi yazmak için önceki araştırmalarına başvurdu).