• Buradasın

    Küresel ve yerel ölçek nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Küresel ölçek, malların, insanların, sermayenin, bilgilerin ve ideolojilerin ulusal sınırları aşarak dünya genelinde eşitsiz bir şekilde yayılması ile karakterize edilir 3. Bu ölçek, kültürel homojenleşme ve siyasal bütünleşme anlamına gelmez; daha çok, insan ilişkilerinin etkileşiminin ve bilincinin tek bir sosyal mekan içinde tanımlanmasıdır 3.
    Yerel ölçek ise, coğrafi veya fiziksel olarak sınırlandırılabilir olan çok spesifik bir alanla ilişkilidir 5. Bu ölçek, daha geniş bir bütünün parçası olmakla karakterize edilir 5. Örneğin, bir şehir nüfusunun bir sektörünün kanalizasyon sisteminin olmaması gibi bir sorun, yerel ölçekte bir sorun olarak tanımlanır 5.
    Ayrıca, ulusal ölçek de çevre yönetiminde önemli bir rol oynar; her ülke kendi sınırları içindeki çevre sorunlarıyla ilgilenir 1.
    Küresel, yerel ve ulusal ölçekler arasındaki ilişki, "devletin yeniden ölçeklendirilmesi" kavramıyla da açıklanabilir 24. Bu, ulus devletin, sermaye birikimini hızlandırabilmek için yerel ve küresel ölçeklerde yeni mekansal ölçekler yaratması ve yeniden örgütlenmesi anlamına gelir 24.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Yerel ve yöresel arasındaki fark nedir?

    Yerel ve yöresel kavramları birbirine yakın anlamlara sahip olsa da, farklı bağlamlarda kullanılırlar: - Yerel, belirli bir bölgeye, şehre veya ülkeye özgü olan anlamına gelir. - Yöresel, ise daha spesifik olarak belirli bir yöreye ait olan şeyleri ifade eder.

    Küresel sorunlar nelerdir?

    Küresel sorunlardan bazıları şunlardır: Gelir dağılımı eşitsizliği. İklim değişikliği ve küresel ısınma. Göç. Doğal afetler. Açlık. İnsan hakları sorunları. Askeri ve silahlanma sorunları. Uluslararası terörizm.

    Yerel bir çevre sorunu nasıl küresel hale gelir?

    Yerel bir çevre sorununun küresel hale gelmesinin bazı nedenleri: Sınırları aşan etkiler: Zehirli kimyasallarla kirlenen bir denizdeki balıklar zehirlenir, bu balıkları yiyen kuşlar kirliliği bünyelerine alır ve öldüklerinde bu zehirleri toprağa bırakır, böylece kirlilik başka yerlere ve canlılara geçer. Sanayi ve üretim: Sanayi tesislerinin üretimleri sonucunda ortaya çıkan zehirli atıklar, göl, nehir ve deniz gibi su kaynaklarına bırakıldığında ekolojik dengede bozulmalara yol açar. Hızlı nüfus artışı: Artan nüfusla birlikte suya olan talebin yükselmesi ve su kirliliği, çoğu ülkede su sorununun ortaya çıkmasına yol açar. Küresel ticaret ve ulaşım: Petrol kuyularındaki yangınlar ve tanker kazaları gibi olaylar, yerel asit yağışlarına neden olur ve bu yağışlar havaya kükürt dioksit ve karbonlu bileşiklerin yanı sıra çeşitli kirleticilerin yayılmasına yol açar. Bu nedenlerle, başlangıçta yerel düzeyde başlayan bir çevre sorunu, sistemik etkiler aracılığıyla küresel bir boyut kazanabilir.

    Küresel Kuzey ve Küresel Güney nedir?

    Küresel Kuzey ve Küresel Güney, uluslararası ilişkiler ve kalkınma çalışmaları bağlamında kullanılan kavramlardır. Küresel Kuzey, genellikle gelişmiş ülkeleri ifade eder ve Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avrupa'nın gelişmiş kısımları ile Doğu Asya'yı kapsar. Küresel Güney ise gelişmekte olan ülkeleri ve en az gelişmiş ülkeleri içerir. Bu kavramlar, coğrafi bir anlam taşımaz; daha çok politik ve ekonomik eşitsizlikler temelinde bir analitik araç olarak kullanılır.

    Küresel amaçlar nelerdir?

    Küresel amaçlar, Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 yılına kadar ulaşılması amaçlanan 17 hedefi içeren bir evrensel eylem çağrısıdır. Bu amaçlar şunlardır: 1. Yoksulluğa Son: Yoksulluğun tüm biçimlerini her yerde sona erdirmek. 2. Açlığa Son: Açlığı bitirmek ve gıda güvenliğini sağlamak. 3. Sağlık ve Kaliteli Yaşam: Sağlıklı yaşamı her yaşta güvence altına almak. 4. Nitelikli Eğitim: Kapsayıcı ve nitelikli eğitimi sağlamak. 5. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak. 6. Temiz Su ve Sanitasyon: Herkes için temiz su ve hijyen koşullarını sağlamak. 7. Erişilebilir ve Temiz Enerji: Herkes için temiz enerjiye erişimi sağlamak. 8. İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme: Herkes için insana yakışır iş fırsatları yaratmak. 9. Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı: Dayanıklı altyapılar ve yenilikçi sanayi projeleri geliştirmek. 10. Eşitsizliklerin Azaltılması: Toplumlar ve ülkeler arasındaki eşitsizlikleri azaltmak. 11. Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar: Şehirleri daha yaşanabilir ve sürdürülebilir hale getirmek. 12. Sorumlu Üretim ve Tüketim: Kaynakları sorumlu bir şekilde kullanmak. 13. İklim Eylemi: İklim değişikliğiyle mücadele etmek. 14. Sudaki Yaşam: Okyanusları ve denizleri korumak. 15. Karasal Yaşam: Ormanları ve ekosistemleri korumak. 16. Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar: Barışçıl ve adil toplumlar oluşturmak. 17. Amaçlar için Ortaklıklar: Küresel iş birliği ve ortaklıkları güçlendirmek.

    Küresel sorunlar kaça ayrılır?

    Küresel sorunlar genellikle beş ana kategoriye ayrılır: 1. İklim Değişikliği ve Küresel Isınma. 2. Ekonomik Krizler. 3. Sağlık Sorunları. 4. Göç ve Kimlik. 5. Güvenlik Sorunları (örneğin, nükleer yayılma, kitle imha silahları). Ayrıca, asimetri (gelir ve fırsat eşitsizliği) ve kutuplaşma (küresel fikir birliğinin çöküşü) gibi daha spesifik sorunlar da küresel sorunlar arasında yer alır. Küresel sorunların çözümü genellikle uluslar arasında işbirliğini gerektirir.

    Çevre sorunlarının yerel ve küresel etkileri nelerdir?

    Çevre sorunlarının yerel etkileri arasında şunlar yer alır: Su kirliliği: Sanayi kuruluşlarının atıklarını su kaynaklarına bırakması, hem insanları hem de doğada yaşayan canlıları olumsuz etkiler. Hava kirliliği: Özellikle bölgesel veya ulusal düzeyde hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarına ve diğer sağlık sorunlarına yol açar. Toprak bozulması: Zehirli atıkların su kaynaklarına bırakılması, ekolojik dengeyi değiştirir ve toprak kalitesini düşürür. Çevre sorunlarının küresel etkileri ise şu şekildedir: İklim değişikliği: Sera gazı emisyonlarının artması, küresel ısınma ve iklim değişikliklerine neden olur. Biyoçeşitlilik kaybı: Bitki ve hayvan türlerinin yok olması, ekosistemlerin dengesini bozar. Su kıtlığı: Artan nüfus ve su kirliliği, su kaynaklarının tükenmesine yol açar. Çevre sorunlarının çözümü için yerel ve uluslararası işbirliği gereklidir.