Çok gezen mi, çok okuyan mı bilir ile ilgili tezlerden bazıları şunlardır: Çok gezen bilir tezleri. Gezen kişi, bilginin sadece kitaplarda değil, hayatın kendisinde olduğunu savunur. Gezmek, bilgiyi soyutluktan çıkarıp somut deneyimlere dönüştürür. Gezerken görülenler, duyulanlar, hissedilenler, koklananlar ve tatılanlar beş duyuya hitap eder. Farklı coğrafyalarda, farklı koşullarda bulunmak, kişiyi beklenmedik durumlarla karşılaştırır. Farklı insanlarla tanışmak, onların yaşam hikayelerini dinlemek, önyargıları kırar ve kültürel çeşitliliği anlamayı sağlar. Çok okuyan bilir tezleri. Ansiklopediyi açıp bir anda dünyanın öbür ucundaki bilgilere bile ulaşılabilir, bu yüzden insan ne kadar gezerse gezsin okumakla edindiği bilgileri edinemez. Kitaplardaki birçok bilgiye ulaşmak daha kolay olduğu halde gezmek uzun bir zaman alan ve her zaman mümkün olmayan bir durumdur. Kitap okumak çoğunlukla görsel ve bilişsel bir süreçken, gezmek tüm duyuları harekete geçirir. Kitaplar geçmişte yazılmış bilgileri içerir. Okumak, kişiye zamanda ve mekânda sınırsız bir yolculuk imkanı sunar. Doğru cevabın, "çok gezen" ile "çok okuyan"ın birbirini tamamladığı olduğu belirtilmektedir.