Alexander Fleming, antibiyotikleri (özellikle penisilini) şu şekilde keşfetmiştir: 1927 yılından itibaren Penicillium cinsi küfün özellikleri üzerine çalışmalar yapmıştır. 1928 yılının Eylül ayında, tatil dönüşü laboratuvarına geldiğinde, içinde bakteri bulunan bir kabın küf mantarı ile dolduğunu fark etmiştir. Küf mantarının kenarında, jel kıvamındaki yapıda herhangi bir bakteri topluluğu bulunmadığını gözlemlemiştir. Küfün bakterilere karşı etkili olabileceği kanaatine vararak, bu küfü "penisillium" olarak adlandırmış ve "penisilin" adını verdiği bir özüt elde etmiştir. 1929 yılında, penisilinin stafilokoklar ve gram pozitif patojenlerde antibakteriyel bir etkiye sahip olduğunu belirten bir makale yayımlamıştır. Fleming'in bu keşfinin ardından, penisilinin klinik uygulamalarda kullanılabilmesi için saflaştırılması gerekmiştir.