Londra Doğa Tarihi Müzesi, dünyanın en büyük ve en etkileyici bilimsel koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan, mimarisiyle olduğu kadar içerdiği bilgi ve keşiflerle de dikkat çeken bir müze. Ünü dünya dışına taşmış Londra'nın çok fazla ziyaret edilen müzelerinden biri olan Londra Doğa Tarihi Müzesi 1881 yılında Güney Kensigton'daki binasına taşınmış ve 1992 yılında bugünkü Doğa Tarihi Müzesini almış ve o günden bu yana milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamış. Müze, özellikle çocuklar ve gençler için bilim sevgisini aşılayan, eğitici ve etkileyici bir deneyim sunuyor. Müzenin dış cephesi, Romanesk tarzdaki detaylı taş işçiliğiyle adeta bir katedral görünümünde. İçeri adım atıldığında ise dev bir dinozor iskeleti ya da günümüzde sergilenen mavi balina modeliyle karşılaşmak, ziyaretçileri hemen etkiliyor. Giriş holü olan Hintze Hall, bu büyük iskelet sergileriyle ünlü ve adeta müzenin kalbi.Doğa Tarihi Müzesi, 80 milyondan fazla örneğe ev sahipliği yapıyor. Koleksiyonlar; zooloji, botanik, entomoloji, jeoloji ve paleontoloji gibi alanlara yayılıyor. Özellikle dinozor fosilleri, taşlar ve mineraller bölümü, meteor taşları, devasa ağaç kesitleri ve hatta canlı türlerinin evrimini gösteren detaylı panolar, ziyaretçilerin ilgisini çeken bölümlerden.Müze sadece sergileriyle değil, bilimsel araştırmalara katkısıyla da önemli. Sahip olduğu arşiv ve laboratuvarlarla dünyada biyolojik çeşitlilik, iklim değişikliği ve ekosistemler üzerine yürütülen birçok araştırmaya kaynaklık ediyor. Thanks for these amazing photos @shotsdr
gzt.com15 Ağustos