Kefalet

Kefilin kiracının borcundan sorumluluğu şu durumlarda sona erer: Kira sözleşmesinin sona ermesi. Borcun ödenmesi. Kefalet süresinin dolması. Asıl borçlunun temerrüdü. Mücbir sebepler. Ayrıca, bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.

Kefil ve kefalet sözleşmesi arasındaki temel fark, kefilin üstlendiği sorumluluk ve alacaklının başvuru sırasıdır. Kefil, borçlunun borcunu ödememesi durumunda bu borcu ödemeyi taahhüt eden kişidir. Kefalet sözleşmesi ise, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir. Özetle: - Kefil, bireysel olarak borçtan sorumlu olur. - Kefalet sözleşmesi, kefilin sorumluluğunu ve alacaklının başvuru sırasını belirler. Farklar: - Sorumluluk Türü: Kefil, borçlunun borcunu üstlenmez; sadece borçlunun borcu ödememesi halinde ödeme yapmayı taahhüt eder. - Alacaklının Hakları: Alacaklı, önce borçludan alacağını talep eder; borçlu ödemezse kefile başvurur. Örnek: - Kefil, kiracının kira borcunu ödememesi durumunda doğrudan borcun tamamını ödemekle yükümlü olabilir. - Kefalet sözleşmesi, bu durumun hukuki detaylarını ve şartlarını belirler.

Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (ESKKK), belirli şartları taşıyan esnaf ve sanatkârlara kredi verir. Bu şartlar şunlardır: Esnaf ve sanatkâr olmak: Başvuru sahibinin Esnaf ve Sanatkârlar Odası'na kayıtlı ve Esnaf Siciline tescilli olması gerekir. Faaliyet süresi: İşletmenin genellikle en az 6 ay veya 1 yıldır faaliyet gösteriyor olması gerekir. Vergi mükellefiyeti: Başvuru sahibinin vergi levhasına sahip ve vergi mükellefi olması şarttır. İkamet veya iş yeri: Başvuranın ikamet veya iş adresinin bağlı olduğu kooperatifin çalışma bölgesi içinde yer alması gerekir. Kredi sicili: Bankacılık kayıtlarında ciddi bir olumsuzluk veya takibe düşmüş borcun bulunmaması istenir. Oda üyeliği: İlgili esnaf ve sanatkâr odasına üyelik gereklidir. Kefalet kooperatifi üyeliği: Krediye başvurabilmek için ilgili ESKKK'ye üye olmak ve ortaklık payını ödemiş olmak gerekir.

Yurt dışında öğrenim gören öğrenci kefalet senedi, yükseköğrenim görmek üzere yurt dışına gönderilen öğrencilerin taahhüt ve sorumluluklarını içeren bir belgedir. Bu belge, örneği Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan "yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi"dir. Kefalet senedinin noter huzurunda kurulması ve kefaletin geçerlik süresinin zaman veya başka bir kayıtla sınırlanmaması gerekir.

Kefillik itirazında zamanaşımı, borcun ödendiği tarihten itibaren başlar ve bu süre 10 yıldır. Kefil, borcu ödedikten sonra rücu hakkını kullanabilir ve ödediği tutarı borçludan talep edebilir. Zamanaşımının başlaması için, kefilin ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne itiraz etmesi gerekir.

Satın alma sorumlusu, belirli koşullar altında kefil olabilir. Kefil olabilmek için genel şartlar şunlardır: Yazılı sözleşme: Kefalet, mutlaka yazılı bir sözleşme ile yapılmalıdır. Açık rıza: Kefil, borcun kapsamını ve sorumluluklarını açıkça kabul etmelidir. Mali yeterlilik: Kefilin, gelirinin mevcut kredilerini ve yeni yükümlülüklerini karşılayabilecek düzeyde olması gerekir. Ayrıca, eşin rızası gerektiren durumlarda, kefilin eşinin de yazılı rızası olmalıdır. Kefil olmanın riskleri arasında borç yükü, kredi notu düşüşü ve hukuki sorumluluklar bulunur.

Taahhüt senedi ile kefalet senedi arasındaki temel farklar şunlardır: Taahhüt Senedi: Üçüncü Kişinin Edimini Taahhüt: Üçüncü bir kişi, başka bir kişinin edimini yerine getireceğini taahhüt eder. Bağımsız Sorumluluk: Taahhüt edenin sorumluluğu, asıl borç ilişkisinden bağımsızdır. Tazminat: Taahhüt eden, edimin yerine getirilmemesi durumunda tazminat öder. Kefalet Senedi: Kefalet: Kefil, asıl borçlunun borcunu ödememesi durumunda onun yerine ödeme yapmayı kabul eder. Bağımlı Sorumluluk: Kefilin sorumluluğu, asıl borca bağlıdır. Alacaklı Hakları: Kefil, ödeme yaptıktan sonra alacaklının sahip olduğu hakları devralır. Özetle, taahhüt senedinde tazminat ödenirken, kefalet senedinde asıl borç ödenir.

Müteselsil kefalet, bir borç ilişkisinde kefilin, borçluyla birlikte borcun ödenmesinden sorumlu olduğu bir kefalet türüdür. Şirket için müteselsil kefalet yapmak şu adımları içerir: 1. Kefalet Sözleşmesinin Yazılı Olarak Yapılması. 2. Kefilin Sorumluluğunun Belirtilmesi. 3. Eş Rızası (Eğer Kefil Evliyse). 4. Kefilin Bilgilendirilmesi. Örnek Durum: Bir şirket, tedarikçisinden büyük bir malzeme alımı yapmak için sözleşme imzalar ancak tedarikçi, şirketin ödeme gücünden emin olmadığı için müteselsil kefalet talep eder. Müteselsil kefalet, kefil açısından daha riskli bir taahhüt olduğundan, bu yükümlülüğün kapsamını tam olarak bilmeden imza atılmamalıdır.

Kredi sözleşmesine kefalet, genellikle aşağıdaki durumlarda istenir: Kredi notunun düşük olması. Gelir seviyesinin yetersiz olması. Yüksek tutarlı kredi başvurusu. Geçmiş ödeme sorunları. Kefalet sözleşmesi, yazılı olarak yapılmalı ve kefalet edilecek tutar sözleşmede açıkça belirtilmelidir.

Kefil olamayacak kişiler şunlardır: Reşit olmayanlar. Kısıtlı kişiler. Eşin rızası olmayanlar. Maddi durumu yetersiz olanlar. Kara listede olanlar. Mevsimlik veya geçici işçiler. Emekliler. Ayrıca, eşlerin birbirine kefil olması da Türk Borçlar Kanunu kapsamında belirli düzenlemelere tabidir.

Eski Borçlar Kanunu'nda (818 sayılı) kefalet sözleşmesi şu şekilde düzenlenirdi: "Kefaletin sıhhati, tahriri şekle riayet etmeğe ve kefilin mes'ul olacağı muayyen bir mikdar iradesine mütevakkıftır". Buna göre, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için: 1. Yazılı şekilde yapılması gerekiyordu. 2. Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın sözleşmede yer alması şarttı. Ayrıca, kefilin el yazısıyla kendi adını, soyadını ve kefalet tarihini yazması da zorunluydu.

Kefalet senedinde belirtilmeyen maaşların iadesi mümkün değildir. Kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, kefilin sorumlu olacağı azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olunması durumunda bu ifadenin kefilin el yazısıyla yazılmış olması gerekmektedir. Ayrıca, maaşların geri verilmesi, angarya yasağını ihlal edebilir ve bu da sözleşmenin geçersiz olmasına yol açabilir.

Katılım Finans Kefalet (KFK), katılım finans esasları çerçevesinde Küçük ve Orta Büyüklükteki (KOBİ) işletmelerin finansmana erişimini sağlamak amacıyla kurulmuş bir kefalet kuruluşudur. KFK'nın bazı özellikleri: Finansman Türleri: Katılım esaslarına uygun nakdi ve gayrinakdi finansmanlara kefalet verir. Hedef Kitle: KOBİ'ler, KOBİ dışı işletmeler, esnaf, sanatkârlar, kadın ve genç girişimciler ile tarım işletmelerini kapsar. Başvuru Süreci: İşletmeler, bankalarına yaptıkları finansman başvurusu ile KFK'dan teminat desteği alabilirler. Kaynaklar: Kefaletler, KFK'nın öz kaynakları veya hazine kaynakları üzerinden sağlanır.

Kefalete tabi maaşın hesaplanması şu şekilde yapılır: 1. Giriş Aidatı: (1500) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır. 2. Aylık Aidat: (100) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır. Örnek Hesaplama: 2012 yılı için: - Giriş aidatı: 1500 x 0,066187 = 99,28 TL. - Aylık aidat: 100 x 0,066187 = 6,62 TL. Bu tutarlar, kefalete bağlı görevde tam olarak alınan ilk maaş veya ücretten itibaren dört eşit taksitte kesilir.

Kefalette para iadesi süreci, durumun niteliğine ve yerel yasalara göre değişiklik gösterebilir. İşte genel adımlar: 1. Mahkeme Kararının Alınması: Kefalet parasının iadesi için öncelikle ilgili mahkeme kararının olması gerekmektedir. 2. İade Başvurusu: Mahkeme kararının ardından, kefalet parasının iadesi için ilgili yargı merciine yazılı bir başvuru yapılmalıdır. 3. İade Sürecinin Takibi: Başvurunun ardından, mahkeme süreci takip edilmeli ve gerekli prosedürlerin tamamlanması için avukattan yardım alınabilir. Eğer kefalet parası iade edilmezse, bu durum genellikle sanığın duruşmalara katılmaması, yükümlülükleri yerine getirmemesi veya belirlenen sürelerin aşılması gibi nedenlerden kaynaklanabilir.

TBK 584, Türk Borçlar Kanunu'nun 584. maddesi anlamına gelir ve kefalet sözleşmelerinde eşin rızasını düzenler. Bu maddeye göre: - Eşlerden biri, mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir. - Bu rıza, sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olmalıdır. - Sonradan yapılan değişiklikler için eşin rızası gerekmez, ancak bu değişiklikler kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine sebep olmamalıdır.

Kefaletle çıkan bir adamın tekrar hapse girmesi, belirli koşulların ihlal edilmesi durumunda mümkündür. Kefaletle serbest kalma, şüphelinin yargılama sürecinde kaçmaması ve yükümlülüklerine uyması durumunda geçerlidir.

Eş muvafakatının istisnaları şunlardır: 1. Mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olması durumunda, eşin rızası olmadan kefalet sözleşmesi yapılabilir. 2. Ticaret şirketinin ortak veya yöneticisi tarafından şirkete ilişkin olarak verilecek kefaletlerde eşin rızası gerekmez. 3. Esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârların mesleki faaliyetlerine ilişkin kefaletlerinde eşin rızası aranmaz. 4. Aile konutu ile ilgili işlemlerde, eşin rızası sadece ipotek kurulması için gereklidir, diğer tasarruf işlemleri için bu şart geçerli değildir.

Kefaletten sonra denetimli serbestlik süreci, belirli şartların sağlanması durumunda uygulanabilir. Bu şartlar şunlardır: 1. Cezaevinde Belirli Süreyi Tamamlamış Olmak: Hükümlünün cezasının belirli bir kısmını cezaevinde geçirmiş olması gerekir. 2. İyi Hâlli Olmak: Hükümlünün cezaevindeki davranışları değerlendirilerek iyi hâlli olduğunun belirlenmesi gerekir. 3. Mahkeme Kararı: İdare ve Gözlem Kurulu'nun olumlu raporu ve Cumhuriyet Başsavcılığının kararı gereklidir. 4. Yükümlülükleri Kabul Etmek: Hükümlü, denetimli serbestlik süresince belirli yükümlülükleri kabul etmek zorundadır (örneğin, imza atma, belirli bir yerde ikamet etme, tedaviye katılma). Bu şartlar sağlandığında, hükümlü kefaletten sonra denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakılır ve toplum içinde denetim altında tutulur.

Kefillik sözleşmesi, bir borcun ödenmesini güvence altına almak amacıyla kefilin, alacaklıya karşı borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir. Kefillik sözleşmesinin temel unsurları: 1. Mevcut ve geçerli bir borç: Sözleşmeye konu olan borç, mevcut ve belirli olmalıdır. 2. Kefilin ehliyeti: Kefil olacak kişinin tam fiil ehliyetine sahip olması gerekmektedir. 3. Yazılı şekil şartı: Sözleşme mutlaka yazılı olarak yapılmalıdır. 4. Kefilin sorumlu olacağı azami miktar: Sözleşmede bu miktarın belirtilmesi zorunludur. 5. Kefalet tarihi: Kefaletin başlangıç tarihi sözleşmede yer almalıdır. Kefillik türleri: Adi kefalet, müteselsil kefalet, birlikte kefalet gibi çeşitleri bulunmaktadır.