CümleÖrnekleri

İşte Almanca'da kurulabilecek 20 cümle örneği: 1. Guten Morgen! (Günaydın!). 2. Tschüss / Auf Wiedersehen! (Hoşçakal / Görüşürüz!). 3. Freut mich, dich kennenzulernen. (Tanıştığımıza memnun oldum.). 4. Im Ernst? (Cidden mi?). 5. Einen Moment / Augenblick, bitte. (Bir dakika, lütfen.). 6. Was kann ich für Sie tun? (Sizin için ne yapabilirim?). 7. Danke, ich gucke nur. (Teşekkürler, sadece bakıyorum.). 8. Ich bin unterwegs. (Yoldayım.). 9. Bis bald! / Bis später! (Sonra görüşürüz!). 10. Ich bin aufgeregt. (Heyecanlıyım.). 11. Ich hatte Glück. (Şanslıydım.). 12. Mir ist es egal. (Umrumda değil.). 13. Bitte nehmen Sie Platz. (Lütfen oturun.). 14. Ich habe Durst. (Susadım.). 15. Ich mache jeden Abend Yoga. (Her akşam yoga yaparım.). 16. Ich lerne jeden Tag Deutsch. (Her gün Almanca öğrenirim.). 17. Ich rufe dich an. (Seni ararım.). 18. Herzlichen Glückwunsch! (Tebrikler!). 19. Ich verstehe nichts. (Hiçbir şey anlamıyorum.). 20. Wie geht’s? (Nasılsın?).

Bal ile ilgili cümleler: 1. Arılar bal yaparlar. 2. Ben bal yemeyi çok severim. 3. Kahvaltıda bal yedik. 4. Bal, her ağızda tatlıdır (Hz. Mevlana). 5. Bal tutanın parmakları yapışkan olur (Honoré de Balzac). 6. Kimin doğru kimin yalan söylediğini bal gibi biliyorsun. 7. Bal dök de yala (bir yerin çok temiz olduğunu anlatır).

Ulaç, cümle içerisinde zarf görevinde kullanılan fiillerdir. İşte bazı ulaç örnekleri ve cümleleri: 1. "Eating people is wrong" (İnsanları yemek yanlıştır). 2. "Hunting tigers is dangerous" (Kaplan avlamak tehlikelidir). 3. "Can you sneeze without opening your mouth?" (Ağzını açmadan hapşurabilir misin?). 4. "She is good at painting" (Resim yapmakta iyidir). 5. "We arrived in Madrid after driving all night" (Bütün gece araba kullandıktan sonra Madrid'e vardık). 6. "I look forward to hearing from you soon" (Yakında senden haber almayı dört gözle bekliyorum). 7. "They have a swimming pool in their back yard" (Arka bahçelerinde bir yüzme havuzu var). 8. "I couldn't help falling in love with him" (Ona aşık olmaktan kendimi alamadım).

İşte 10 tane etken fiil cümlesi: 1. Ahmet bu sabah yanıma geldi. 2. Akşamları ayaklarını uzatıp saatlerce tartışma programı izlemeyi sever. 3. Birliğime burada gerçekleşenler hakkında bilgi vereceğim. 4. Ağaçlar ilkbaharda yeşerir. 5. Yaşlı adam bu kadar işi tek başına yapmaktan yoruldu. 6. Güneşte parlayan saçsız kafasına baktım. 7. Bugün bana karşı yaptıklarını tek tek anlatacağım. 8. Annem yemek yapmak için mutfağa gitti. 9. Çocuk tüm soruları 5 dakika içerisinde çözdü. 10. Genç yazar bu romanını çok uzun bir hazırlık aşamasından sonra yazdı.

P harfi ile başlayan bir cümle ve anlamı: "Many students participated in the event." (Birçok öğrenci etkinliğe katıldı).

Duyulan ve görülen geçmiş zaman arasındaki fark, eylemin konuşanın gözünde gerçekleşip gerçekleşmediğine bağlıdır. Görülen geçmiş zaman cümlelerinde eylem, konuşanın bizzat gördüğü, tanık olduğu bir olaydır. Örnek cümleler: "Elindeki gazeteyi önündeki küçük sehpaya bıraktı". "Ona demli bir çay hazırladım, ben de melisa çayı poşetini attım kupamdaki sıcak suya". Duyulan geçmiş zaman cümlelerinde ise eylem, konuşanın başkasından duyduğu veya sonradan fark ettiği bir olaydır. Örnek cümleler: "Davet edilmedikleri halde düğüne gelmişler". "Yorgunluktan bir kenarda uyuyakalmışım".

"Yurt içi" ifadesi, Türkiye sınırları içinde gerçekleşen olaylar veya yapılan işlemler için kullanılır. İşte bazı örnek cümleler: "Şirketimiz yurt içi üretim yapıyor". "Yurt içi turizm sektörü hızla gelişiyor". "Yurt içi uçuşlarda bagaj kuralları nasıldır?". "Tatil planlarımızı yurt içi destinasyonlar üzerine kurarak ülkemizin farklı bölgelerini keşfetmeyi hedefliyoruz". "Yurt içi ekonomik gelişmeler, yerel işletmelerin büyümesi ve istihdam oranlarının artması üzerinde olumlu bir etki yaratıyor".

Dört sözcükten oluşan cümleler şunlardır: 1. Beni yanına almaktan vazgeçti. 2. Onu sevdiğimden dolayı öptüm. 3. Ben tek başıma mutluyum. 4. Arkadaşlarım iyi yürekli insanlar. 5. Aslında yanında hep mutlu olabilirdim.

Konuşma işareti (uzun çizgi) ile ilgili cümleler: 1. Diyalog Cümleleri: - "Çok sevdiğim sınıf hocam dün okulda olmadığım için şöyle dedi: — Dün neden okula gelmedin, bir şey mi oldu?". - "Annesi oğlu Ali’ye şöyle seslendi: — Kalk oğlum, yatağını toparla, elini yüzünü yıka ve sofraya otur". 2. Tiyatro ve Senaryo Cümleleri: - "Karagöz – Yar bana bir eğlence, yar bana bir eğlence gerek. Hacivat - Geliyorum Karagözüm patlama". 3. Anlatı Cümleleri: - "Bulut susuzluktan kuruyan ağaca bakarak: — Üzme kendini, artık yağışlar başlayacak".

"Of" edatı İngilizce cümlelerde sahiplik, aitlik veya bir şeyin parçası olma anlamlarını ifade etmek için kullanılır. İşte bazı örnek cümleler: 1. Sahiplik anlamında: "The keys of the car are on the table" (Arabanın anahtarları masanın üzerinde). 2. Bir parçayı veya belirli bir öğeyi ifade ederken: "She showed me a photo of her childhood" (Bana çocukluğuna ait bir fotoğraf gösterdi). 3. Bir durumun veya nesnenin sonucunu belirtirken: "Success is the result of hard work and dedication" (Başarı, sıkı çalışma ve adanmışlığın sonucudur). Ayrıca, "of" edatı miktar belirtirken de kullanılır: "I read your letter a lot of times" (Mektubunu pek çok kez okudum).

Yapısına göre fiiller ile ilgili cümleler şunlardır: 1. Basit Fiiller: Yapım eki almamış, kök halinde bulunan fiillerdir. 2. Türemiş Fiiller: İsim ya da fiil köklerine yapım eki getirilerek oluşturulan fiillerdir. 3. Birleşik Fiiller: Birden fazla kelimenin bir araya gelmesiyle oluşan fiillerdir. Örnek cümleler: - Kurallı Birleşik Fiiller: "Bu soruyu çözebilirim" (yeterlilik fiili). - Yardımcı Fiille Kurulan Birleşik Fiiller: "Sevdiğim için bu mesleği tercih ettim". - Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller: "Onun söylediklerine artık kulak asmıyorum".

Mükerrer kelimesi cümle içinde şu şekilde kullanılabilir: 1. "Ne söylediğinin farkında değildi, sürekli mükerrer ediyordu". 2. "Bu işlerin mükerrer olması bize zaman kaybettiriyor". 3. "İstediğiniz kitap mükerrer değil, çünkü ikinci bir nüshası yok".

Türemiş cümle örnekleri şunlardır: 1. Mert’le on yıl önce tanıştık 2. Bahçedeki çiçekleri suladı 3. Babamın çalışma masası çok düzenlidir 4. Durakta öğrenciler servis bekliyor 5. Kıvrıla kıvrıla dereyi takip etmeye çalıştık 6. Çocuklar, oyun alanında bağıra çağıra oynadılar

Kıtlık ile ilgili örnek cümleler: 1. "Kıtlık bizim en büyük sorunlarımızdan biri oldu". 2. "Ülkemizin kıtlık içinde olması bizi çok zor durumda bıraktı". 3. "Sonraki yıl gelen yağışlarla kıtlıktan çıktık" (kıtlıktan çıkmak deyimi). 4. "Son yıllardaki kıtlıktan dolayı insanlar ölümle can çekişiyorlardı".

Sand (kum) ile ilgili bazı cümleler: 1. The sand on the beach was warm and soft 2. The children played in the sand all day 3. The sandstorm caused a lot of damage to the town 4. The sand dunes in the desert are constantly shifting 5. The sandpaper made the wood smooth 6. The sandbags were used to protect the town from flooding 7. The sandstone cliffs were a beautiful sight 8. The sand in the hourglass was running out 9. The beach was covered in sand 10. They're building castles in the sand (They're building castles in the air)

"Put up to" ifadesi, birini bir şey yapmaya teşvik etmek veya ikna etmek anlamında kullanılır. Örnek cümleler: - His friends put him up to stealing it - She put her sister up to playing a prank on their parents

Shall ile ilgili bazı cümleler: 1. Gelecek zaman ifadesi: "I shall go to the store tomorrow" (Yarın markete gideceğim). 2. Teklif veya öneri: "Shall we go to the movies tonight?" (Bu akşam sinemaya gidelim mi?). 3. Emir veya talimat: "You shall clean your room before you go out" (Dışarı çıkmadan önce odanı temizleyeceksin). 4. Kesinlik ve kararlılık: "You shall not pass!" (Geçemezsin!). 5. Soru cümlesi: "Shall I call you later?" (Seni sonra arayayım mı?).

Leave kelimesi ile ilgili örnek cümleler şunlardır: 1. Ayrılmak anlamında: "I have to leave now." (Şimdi ayrılmak zorundayım). 2. Bir yeri terk etmek anlamında: "She left the party early." (O, partiye erken ayrıldı). 3. Bir şeyi geride bırakmak anlamında: "I left my keys at home." (Anahtarlarımı evde unuttum). 4. İzin vermek anlamında: "Can I leave early today?" (Bugün erken çıkabilir miyim?). 5. Taşıtların hareketi anlamında: "The train is leaving in 10 minutes." (Tren 10 dakika içinde ayrılıyor).

6. ünite ile ilgili bazı cümleler: 1. Meslekler Hakkında: "Carter bir mahkemede çalışıyor." 2. Günlük Aktiviteler: "Bayan Robinson ofisinde çalışıyor." 3. Bilim Deneyleri: "Let’s do an experiment!" (Hadi bir deney yapalım!) 4. Emir Cümleleri: "Cut the trees!" (Ağaçları kes!) 5. Yer Bildirme: "The flowers are on the table" (Çiçekler, masanın üstünde) 6. Kişisel Bilgiler: "My name is... I am... My school is..." (Benim adım... Benim yaşım... Benim okulum...)

"Tam aksine" ifadesi, bir durumun ya da düşüncenin tam tersini vurgulamak için kullanılır. İşte bazı örnek cümleler: 1. "Yıldızların arasında gezerken, içimde çok farklı bir duygu vardı. Tam aksine, o anda çok sakin hissettim". 2. "Yılandan korkmam, tam aksine çok severim". 3. "Senin düşündüğünün aksine, o daha çok ders çalışıyor". 4. "Hava güneşli olacaktı, tam aksine kapalı ve yağmur yağıyor". 5. "Kullanıcıları engellemek çözüm değildir, tam aksine çözümden kaçmaktır. İletişim kurmalısınız onlarla".

"Bir nevi" ifadesi, bir şeyin başka bir şeye benzerliğini vurgulamak için kullanılır. İşte bazı örnek cümleler: 1. Formal: Bu proje, bir nevi sosyal deney olarak kabul edilebilir. 2. Informal: O, bir nevi kahraman gibi davrandı ve herkesi kurtardı. 3. Akademik: Farklı türler, bir nevi evrimsel süreçte benzer özelliklere sahip. 4. Edebiyat: Bu kitap, bir nevi klasik olarak kabul edilmektedir. 5. Günlük Konuşma: Pul koleksiyonculuğu da bir nevi aşk.

5 sözcükten oluşan cümle örnekleri: 1. Oyuncaklarını toplamadığı için ceza aldı. 2. Telefondan şarkı açması gerektiğini söyledim. 3. Benimle dışarı kadar gelebilir misin?. 4. Soğuktan su boruları patlamış. 5. Gülün tomurcukları sabahleyin patlamış.

İşte adverbs (zarflar) ile kurulmuş 10 cümle: 1. She left the room abruptly after hearing the news 2. I absolutely loved the movie we saw last night 3. The scientist accurately predicted the outcome of the experiment 4. He always arrives on time for our meetings 5. The cat jumped high onto the shelf 6. I will call you later tonight 7. They often go to the beach on weekends 8. He finished his work quickly 9. I am not sure where he went 10. She sings beautifully in the choir