AntikDönem

Antik Yunan'da çıplaklık tamamen yasak değildi, ancak farklı bağlamlarda çeşitli kısıtlamaları vardı. Kamusal alanlar: Genel olarak, Yunan erkeklerin şehirde çıplak dolaşmaları, atlara çıplak binmeleri ve savaşa çıplak gitmeleri kabul görmüyordu. Sanat: Çıplaklık, sanatta tanrılar, kahramanlar ve sporcular gibi belirli figürleri temsil etmek için kullanılırdı. Günlük yaşam: Yunanlılar, spor eğitimi dışında genellikle giyinirlerdi.

Bursa şehri, MÖ. 7. yüzyılda Bithynialılar tarafından kurulmuştur.

Parşömen kağıdı, M.Ö. 2. yüzyılda bulunmuştur.

Sokrates öncesi felsefede varlık anlayışı, evrenin ve varoluşun doğasını mitolojik açıklamalardan uzak, akılcı ve gözleme dayalı yaklaşımlarla anlamaya çalışmaktı. Bu dönemde öne çıkan bazı varlık anlayışları şunlardır: Milet Okulu: Evrenin temel maddesinin su (Thales), hava (Anaksimenes) veya belirsiz ve sınırsız bir madde (Anaksimandros) olduğunu savundular. Pisagorculuk: Matematik ve sayıların evrendeki en temel gerçeklik olduğunu ve evrenin düzeninin matematiksel ilkelerle açıklanabileceğini ileri sürdüler. Elea Okulu: Varlığın ezeli ve değişmez olduğunu, duyularla algılanan değişimin bir yanılsama olduğunu öne sürdüler. Çoğulcu Okul: Evrenin tek bir maddeden oluşamayacağını ve birden fazla temel unsur içerdiğini savundular (Empedokles: hava, su, ateş ve toprak). Atomculuk: Evrenin bölünemez küçük parçacıklardan (atomlardan) meydana geldiğini ve maddenin özünde hareket olduğunu savundular (Demokritos).

Firavun Khufu, aynı zamanda Keops olarak da bilinir, Mısır'ın Dördüncü Hanedanı'nın ikinci firavunudur ve MÖ 2589-2566 yılları arasında hüküm sürmüştür. Başlıca başarıları: - Büyük Giza Piramidi'ni inşa ettirmesi, bu piramit Dünya'nın Yedi Harikası'ndan biridir. - Genişleme politikası izleyerek Sina ve Nübye'de askeri birlikler bulundurması. Kişiliği: - Antik Yunan tarihçileri Herodot ve Diodorus Siculus, Khufu'yu zalim ve halkını köle gibi çalıştıran bir firavun olarak tasvir etmişlerdir. - Manetho ise Khufu'nun 63 yıl hüküm sürdüğünü ve onun "Sûphis" olarak anıldığını belirtir. Ölümü: - MÖ 2566'da öldükten sonra granitten yapılan bir lahte konulmuş, ancak hırsızlar burayı da açarak mumyasını ve değerli eşyalarını çalmışlardır.

Pergamon'un hikayesi antik çağlara kadar uzanır ve şu şekilde özetlenebilir: - M.Ö. 399 yılında Ksenophon tarafından ilk kez bahsedilen Pergamon, daha sonra Persler tarafından ele geçirilmiştir. - M.Ö. 281-133 yılları arasında Attalid döneminde Helenistik Bergama Krallığı'nın başkenti olmuştur. - Roma'yla ittifak kuran Attalid hanedanı, kenti cömertçe yönetmiş ve maaş ödediği sanatkarları şehre çağırarak Bergama Akropolisi'ni yeniden düzenlemiştir. - Son kral 3. Attalos'un vasiyeti üzerine M.Ö. 133 yılında Pergamon, Roma İmparatorluğu'na bağlanmıştır. - Roma yönetiminde en gelişmiş haline ulaşan Pergamon, yaklaşık 200.000 vatandaşa ev sahipliği yapmıştır. - 262 yılında meydana gelen deprem nedeniyle büyük hasar gören şehir, daha sonra Gotlar tarafından istila edilmiştir. - Bizans döneminde yeniden inşa edilen Pergamon, bir dönem Selçuklu Türkleri tarafından kontrol edilmiş ve 1336 yılında Karesioğulları Beyliği'ne geçmiştir. - 1357'de Bizans kontrolüne geri dönen şehir, son olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Atina ve Sparta'nın şehir devleti olmasının nedeni, Antik Yunan dünyasında yaygın olan polis (şehir devleti) yönetim biçimidir. Bu şehir devletleri, bağımsız ve kendi kendini yöneten, genellikle surlarla çevrili küçük yerleşim yerleri olarak siyasi, ekonomik ve kültürel merkezler olarak hizmet etmişlerdir. Atina'nın bir şehir devleti olmasının bazı nedenleri: Demokrasi: Dünyadaki ilk demokratik yönetim sistemlerinden birini geliştirmiştir. Kültürel gelişim: Sanat, felsefe ve bilim alanlarında ilerlemeler kaydetmiştir. Deniz ticareti: Pire Limanı, Akdeniz'in en işlek limanlarından biri olmuştur. Sparta'nın bir şehir devleti olmasının bazı nedenleri: Askeri disiplin: Askeri bir devlet olarak tanınır ve askeri yeteneklerin geliştirilmesi üzerine odaklanmıştır. Oligarşik yönetim: İki kral tarafından yönetilen bir oligarşik sisteme sahiptir. Tarım ekonomisi: Ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalıdır ve Helotlar tarafından işletilen tarım arazileri ile geçinmişlerdir.

Sümerlerdeki çok eşlilik, toplumsal ve kültürel yapılarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Tufan öncesi dönemde (M.Ö. 4000-3000) Sümerlerde anaerkil bir aile yapısı hakimdi ve kadınlar erkeklerden daha fazla saygı görüyordu. Ayrıca, sürekli savaşlar ve köleliğin yaygın olması da toplumsal hiyerarşinin ve çok eşliliğin artmasına katkıda bulunmuş olabilir.

Bakırcılık, Antik Mısır ve Mezopotamya uygarlıkları gibi eski uygarlıklara kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Ayrıca, Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde de bakırcılık önemli bir uygarlık sanatı olarak gelişmiştir.

Himera Savaşı'nı, 480 BC yılında, Yunanlar kazandı. Bu zafer, Syracuse kralı Gelon ve Akragas tyranı Theron'un komutasındaki Yunan kuvvetlerinin, Hamilcar liderliğindeki Kartaca ordusunu yenmesiyle mümkün oldu.

Evet, Sümerler'de kölelik vardı. Sümer toplumunda köleler, savaş tutsakları, borcunu ödeyemeyenler veya suç işleyenler gibi çeşitli yollarla köle haline gelirlerdi. Köleler, ev hizmetlerinde veya tarlalarda çalıştırılırlardı.

Turan tarihi, yaklaşık 2500 yıl öncesine kadar uzanmaktadır.

Roma'da 4. yüzyılda yaklaşık 856 hamam olduğu bilinmektedir.

Kleopatra II, iki kez evlendi: 1. İlk kocası: Ptolemy VI Philometor. 2. İkinci kocası: Ptolemy VIII Euergetes II.

Köleyken serbest kalan ve Afrodisyas'ta ünlenen kişi, Gaius Julius Zoilos'tur.

"Batıya Doğru Akan Nehir" belgeseli, Mezopotamya merkezli olarak Antik Yunan, Babil, Mısır ve Ortadoğu uygarlıklarını anlatmaktadır.

Kilikya Krallığı, MÖ 549 yılında yıkılmıştır.

Halikarnas, antik dönemde Bodrum olarak bilinen ve Karya satrabı Mausolos adına inşa edilen dünyanın yedi harikasından biri olan Halikarnas Mozolesi ile temsil edilir. Bu anıt mezar, Yunan, Mısır ve Likya mimarisinin unsurlarını bir araya getirerek dönemin mimari ve sanatsal zirvesini simgeler.

Melid Krallığı'nın tarihi M.Ö. 1200 - 640 yılları arasına dayanmaktadır.

Muğla-Çine sınırlarındaki antik dönem mezar örnekleri ve ölü gömme gelenekleri şunlardır: 1. Mezar Çeşitleri: Bölgede anıt mezarlar, tümülüsler, oda mezarlar, oygu tekne mezarlar (khamasorion), lahitler, plaka tekne mezarlar, ostothekler ve kaya mezarları tespit edilmiştir. 2. Ölü Gömme Gelenekleri: Mezarlar genellikle antik yol güzergahları, vadilere hakim manzaralı yerler ve tepe yamaçları gibi stratejik yerlere yapılmıştır. 3. Kremasyon: Bazı mezarlarda kremasyon (ceset yakma) geleneği de gözlemlenmiştir.