Milletlerarası Tahkim Kanunu'na göre milletlerarası tahkimin baktığı davalar şunlardır: Yabancılık unsuru taşıyan davalar. Tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği davalar. Bu kanun hükümlerinin taraflar ya da hakem veya hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıklar. Türkiye’de bulunan taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklara ilişkin uyuşmazlıklar ve iki tarafın iradelerine tabi olmayan uyuşmazlıklarda ise, taraflar anlaşma yapmış olsalar dahi bu kanun uygulanmaz. Bir uyuşmazlığın milletlerarası tahkim kapsamına girmesi için, Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 2. maddesinde sayılan şartlardan birinin mevcut olması gerekir: Tahkim anlaşmasının taraflarının yerleşim yeri, olağan oturma yerlerinin veya iş yerlerinin ayrı devletlerde bulunması; Tarafların yerleşim yeri veya olağan oturma yerinin ya da iş yerlerinin; tahkim anlaşmasında belirtilen veya bu anlaşmaya dayanarak tespit edilen hallerde tahkim yerinden, asıl sözleşmeden doğan yükümlülüklerin önemli bir bölümünün ifa edileceği yerden veya uyuşmazlık konusunun en çok bağlantılı olduğu yerden başka bir devlette bulunması; Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşmeye taraf olan şirket ortaklarından en az birinin yabancı sermayeyi teşvik mevzuatına göre yabancı sermaye getirmiş olması; Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşme veya hukuki ilişkinin bir ülkeden diğerine sermaye veya mal geçişini sağlaması.