• Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 1999 depreminden sonra bölgedeki fay modellerinin yanlış yorumlandığını belirterek, özellikle Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kolunun İznik Gölü'nden Gemlik Körfezi'ne uzandığı yönündeki modelin hatalı olduğunu söyledi. 
    1
    22 Ağustos
    Üşümezsoy, 17 Ağustos 1999 depreminin birden fazla fayın kırılmasıyla meydana geldiğini belirterek, “Sapanca'dan başlayıp Gölcük'te ana kırılma yapan fay hattı, Akyazı ve Karadere üzerinden Elmacık Dağları önünde stres yükledi. O dönemde Yalova-Çınarcık hattında yüzlerce artçı deprem yaşandı” dedi. 
    2
    22 Ağustos
    70 Kilometrelik Suskun Alan: Üşümezsoy, Sındırgı depreminin ardından Simav ve Sındırgı arasında hala 70 kilometre uzunluğunda bir fay hattı potansiyeli bulunduğunu, bu alanın 30-40 kilometrelik kısmının 1965'teki 6.5 büyüklüğündeki Demircili depreminde kırıldığını, dolayısıyla geriye kalan 30-40 kilometrelik kısımda hala risk bulunduğunu belirtti. 
    3
    21 Ağustos

    Diğer konular

    İçerik konuları

  • Yanıt bulun

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un bazı deprem teorileri:
    • Sındırgı Fayı ve Çevresi: Sındırgı Fayı'nın batısında ve kuzeyinde Emet çevresinde depremlerin hissedilebileceğini belirtmiştir 14.
    • Simav ve Uşak Fayları: Manisa'nın kuzeyinden başlayarak Simav ve Uşak'a uzanan fayların etkilenme riski taşıdığını ifade etmiştir 4.
    • Bursa ve Çevresi: Bursa Ovası'nda aktif bir fay hattı bulunmadığını ve Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın güney kolunun bu bölgeden geçmediğini söylemiştir 4.
    • Marmara Bölgesi: Marmara'da yakın zamanda büyük bir deprem beklenmediğini, bölgedeki fayların uzunluğunun büyük bir deprem için yeterli olmadığını dile getirmiştir 4.
    Üşümezsoy, depremlerin yapay olarak tetiklenmesinin bilimsel olarak mümkün olmadığını savunmaktadır 2.
    Üşümezsoy'un teorileri, bilimsel bir kesinlik taşımamakta olup, farklı uzmanlar tarafından farklı şekillerde yorumlanabilir.
    5 kaynak
    Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kolunun hatalı yorumlanmasının nedeni, fay segmentlerinin karakteristik deprem davranışı göstermemesi ve düzensiz bir tekrarlanma periyoduna sahip olmasıdır 24.
    Ulubat Fayı üzerinde yapılan paleosismolojik çalışmalar, fay segmentlerinde son 16 bin yılda en az 6 eski deprem izi ayırt etmiştir 2. Ancak, bu segmentlerin deprem tekrarlanma periyotları düzenli değildir ve bu durum, fay zonunun çok parçalı geometrisi ile ilişkilendirilmektedir 24.
    Ayrıca, Güney kol üzerindeki fayların kayma hızı yaklaşık 5 mm/yıl olarak ölçülürken, Kuzey kolda bu hız 24±1 mm/yıl olarak belirlenmiştir 45. Bu fark, Güney koldaki depremlerin daha uzun periyotlarda birikip büyük depremler şeklinde ortaya çıkabileceği düşüncesini güçlendirmektedir 5.
    Bu nedenle, Kuzey Anadolu Fayı'nın Güney kolunun deprem davranışı, bilim insanları tarafından daha karmaşık ve öngörülmesi zor olarak değerlendirilmektedir 24.
    5 kaynak
    1999 depreminin birden fazla fayın kırılmasıyla meydana gelmesi, depremin tek bir fay hattı yerine, farklı fayların aynı anda hareket etmesi sonucu oluştuğu anlamına gelir 3.
    17 Ağustos 1999 depremi için Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un açıklaması şu şekildedir: "Sapanca'dan başlayıp Gölcük'te ana kırılma yapan fay hattı, Akyazı ve Karadere üzerinden Elmacık Dağları önünde stres yükledi. O dönemde Yalova-Çınarcık hattında yüzlerce artçı deprem yaşandı" 3.
    Bu tür olaylar, depremlerin karmaşık jeolojik yapılarını ve tek bir fay hattının yanı sıra, çevresindeki fayların da deprem üzerindeki etkilerini gösterir.
    5 kaynak
    Sındırgı depreminden sonra Simav ve Sındırgı arasında risk bulunmasının sebebi, bu iki ilçe arasında 70 kilometrelik bir fay hattı potansiyelinin bulunmasıdır 13.
    Bu fay hattının 30-40 kilometrelik kısmı 1965'teki 6,5 büyüklüğündeki Demircili depreminde kırılmıştır, dolayısıyla geriye kalan 30-40 kilometrelik kısımda hala risk bulunmaktadır 1.
    Ayrıca, Sındırgı depreminin, Simav fay hattının doğuya doğru uzanan bir kolunda gerçekleştiği ve bu hattın 15 kilometrelik bir bölümünün kırılmasıyla 6,2 büyüklüğünde bir depremin meydana geldiği belirtilmektedir 1. Ancak, bu durumun tüm hattaki stresi boşaltmadığı ifade edilmektedir 1.
    Bu tür değerlendirmeler, bilimsel temellere dayanmakla birlikte, depremlerin kesin zamanlaması ve etkileri önceden kesin olarak tahmin edilemez.
    Deprem riski taşıyan bölgelerde yaşayan kişilerin, resmi uyarılara dikkat etmeleri ve gerekli önlemleri almaları önemlidir.
    5 kaynak
    1965'teki 6,5 büyüklüğündeki Demircili depremi, Simav Fay Hattı'nın 30-40 kilometrelik kısmını etkiledi 1. Bu deprem sonucunda söz konusu kısım kırılmıştır 1.
    Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un açıklamalarına göre, Simav Fay Hattı'nın geri kalan kısmı ise hala risk taşımaktadır 1.
    5 kaynak