• ANKARA, (DHA)- İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Aleviliğin, sadece folklorik, kültürel bir etkinlikmiş gibi ele alınması asla kabul edilemez dedi. 
    1
    20 Eylül
    Dervişoğlu, “Cumhuriyet’e her daim sadakatle bağlı kalmış, bizzat harcını karmış Alevi-Bektaşi ocaklarına yaklaşımını ivedilikle gözden geçirmesi gerekir” ifadelerini kullandı. 
    2
    20 Eylül
    Dervişoğlu, Horasan'dan Balkanlara kadar asırlardır kurduğumuz köprüler, halen, her şeye rağmen ayaktaysa, bu en başta gönül erlerimizin eseridir. 
    3
    20 Eylül
    Türkiyede Cemevi meselesi artık bir sonuca ermelidir. Yaşayanın duasına, meftaların huzuruna yorum yapmak kimseye düşmez. 
    4
    20 Eylül
    İktidar kurumsal düzenlemeler yaparken, kaş yapayım derken göz çıkarmaktan yahut laf olsun beri gelsin diye hareket etmekten geri durmalıdır. 
    5
    20 Eylül

    Diğer konular

    İçerik konuları

  • Yanıt bulun

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Alevilikte ocakların rolü şu şekilde özetlenebilir:
    • İnanç ve sosyal yapılanma: Alevi inancının tarihî süreç içerisinde "ocak sistemi" adı verilen bir yapılanma üzerine kurulduğu ve inanç mensubu olan dede ve talip topluluklarının sosyal, kültürel, dinî, hukukî ve ekonomik bakımdan bu sistem çerçevesinde organize oldukları görülür 1.
    • Hiyerarşik yapı: Ocaklar arasında hiyerarşik bir yapı bulunur; her ocağın soyundan gelen dedeler vardır ve üst sıradaki ocaklardaki dedeler, alt sıradaki ocaklardaki dedelerin piri veya mürşidi olarak kabul edilir 24.
    • Dinsel hizmetler: Ocaklar, Alevilerde dinsel hizmetleri gören dedelerin ailelerini ifade eder 2. Her dede ailesi bir ocağa dahildir ve o ocağın temsil ettiği değerlere büyük kutsallık ve manevi güç atfedilir 2.
    • Geleneklerin devamı: Ocaklar zaman içerisinde kurumsal hale gelmiş, soydan gelenlere "ocakzade" denilmiş ve dedelik görevinin ocakzade dedeler tarafından yerine getirilmesi bir gelenek halini almıştır 25.
    • Menkıbeler: Ocaklarla ilgili olağanüstü kerametlerin söz konusu olduğu menkıbeler dilden dile aktarılır 2.
    • Ziyaret yerleri: Ocakzade dedelerin mezarları, toplum üzerinde nüfuz kazanmaları nedeniyle ziyarete dönüşmüş ve türbe haline getirilmiştir 2.
    5 kaynak
    Alevi inancının temel prensipleri şunlardır:
    • Hak-Muhammed-Ali üçlemesi: Alevilik, bu üçlünün sevgisine dayanır 134.
    • Dört Kapı Kırk Makam: Kamil insan olma ilkeleri olarak kabul edilir ve bu, Hünkâr Hacı Bektaş Veli tarafından belirlenmiştir 13.
    • Eline, diline, beline hakim olmak: Alevi toplumunun ahlak sistemini özetleyen bir kuraldır 3.
    • Üç sünnet, yedi farz: Temel esaslara uymak zorunludur 3.
    • Canların ölmezliğine inanmak: Alevi inancında canların ölmezliği savunulur 4.
    • Birlik inancı: Alevi inancında ikilik değil, birlik savunulur 4.
    Alevilik, Sünni İslam ve Şii İslam'dan farklı olarak bağlayıcı dini dogmalar içermez ve öğretiler, tasavvuf tarikatlarında olduğu gibi bir manevi lider (dede) tarafından aktarılır 1.
    5 kaynak
    Cemevi kültürünün ortaya çıkışı, Alevilerin ritüellerini icra ettikleri mekânların tarihsel gelişimine dayanır 124.
    • Eski Dönem: Cemler, geçmişte dergâh, tekke, zaviye veya köy odalarında yapılırdı 124.
    • 1925 Sonrası: 1925 tarihli Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu ile cemlerin ortak bir alanda yapılması gerekliliği doğdu 12.
    • Şehirleşme ve Göç: Şehirlere göç eden Aleviler, vakıf ve dernekler bünyesinde örgütlendi ve cemlerini burada yapmaya başladı 124.
    • 1990'lar: 1990'lı yıllardan itibaren bu mekânlar "cemevi" olarak adlandırılmaya başlandı 124.
    Cemevleri, Alevilerin sadece ibadetlerini gerçekleştirdiği değil, aynı zamanda kültürel yaşamlarını sürdürdükleri, toplumsal sorunları çözdükleri ve sosyal etkinlikler düzenledikleri yerler olarak işlev görür 34.
    5 kaynak
    Türkiye'de Alevilik ve Bektaşilik, toplumsal ve kültürel açıdan önemli bir yere sahiptir 3. Her iki inanç sistemi de, modern Türkiye'nin sosyal dokusunu ve kültürel çeşitliliğini yansıtan dinamik yapılar olarak varlıklarını sürdürmektedir 3.
    Alevilik ve Bektaşilik arasındaki algı şu şekilde özetlenebilir:
    • Toplumsal kabul ve entegrasyon 3. Alevilik ve Bektaşilik, Türkiye'de zaman zaman marjinalleştirilmiş olsalar da, son yıllarda artan bir toplumsal kabul ve anlayış görmektedirler 3.
    • Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları 3. Alevi ve Bektaşi toplulukları, inançlarını daha geniş kitlelere tanıtmak ve yanlış anlamaları düzeltmek için çeşitli eğitim programları ve bilinçlendirme çalışmaları yürütmektedir 3.
    • Kültürel etkinlikler ve festivaller 3. Alevi ve Bektaşi toplulukları tarafından düzenlenen Hıdırellez ve Nevruz gibi festivaller, hem kültürel zenginlikleri sergiler hem de topluluk üyeleri arasında birlik ve beraberliği pekiştirir 3.
    Ancak, Alevilik ve Bektaşilik hakkında toplumda eksik ve yanlış bilgiler de bulunmaktadır 4. Son zamanlarda modernleşme ve uluslaşma süreçleriyle birlikte bazı önyargılar kırılmış olsa da, sağlıklı bir algı oluşturulamamıştır 4.
    5 kaynak
    Alevi-Bektaşi ocaklarının tarihi şu şekilde özetlenebilir:
    • Hacı Bektaş-ı Veli Dönemi: Ocaklar, Hacı Bektaş-ı Veli zamanında ortaya çıkmıştır 23.
    • Öncesi: Bazı araştırmacılar, ocakların Hacı Bektaş-ı Veli'den önce de var olduğunu ve Hz. Ali soyundan gelen ailelerce oluşturulduğunu savunmaktadır 23.
    • Şah İsmail Dönemi: Ocakların, Şah İsmail döneminde de var olduğu ve bu dönemde organize bir savaşçı inanç gücü haline geldiği iddia edilmektedir 5.
    • Osmanlı Dönemi: Osmanlı-Safevi mücadelesi sırasında, Safevilerin nüfuzunun azalması ve Hacı Bektaş Dergahı'nın merkezi bir konum kazanması, ocakların yapısında değişikliklere yol açmıştır 3.
    Ocaklar, Alevilikte dedenin mensup olduğu soyu ifade eder 12. Dedelik kurumu, soy üzerinden devam eder; bir dede öldüğünde yerine oğlu geçer ve bu durum "ocak" olarak adlandırılır 2. Ocaklar, zaman içinde kurumsal hale gelmiş ve soydan gelenlere "ocakzade" denilmiştir 2.
    5 kaynak