• Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2025 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 4,8 arttı. 
    1
    20 saat önce
    Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 43,7 artarak 14 trilyon 578 milyar 556 milyon liraya çıktı. 
    2
    15 saat önce
    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, önceki çeyreğe göre yüzde 1,6 arttı. 
    3
    19 saat önce
    Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2025 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,6 arttı. 
    4
    20 saat önce
    GSYH'nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 377 milyar 622 milyon olarak gerçekleşti. 
    5
    20 saat önce

    Diğer konular

  • Yanıt bulun

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Cari fiyatlarla GSYH, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'nın piyasada geçerli olan güncel fiyatlar üzerinden hesaplanması anlamına gelir 3.
    Bu hesaplama, iki şekilde yapılabilir:
    • Üretici fiyatları ile 3.
    • Alıcı fiyatları ile (daha çok kullanılan yöntem) 3.
    Alıcı fiyatlarıyla yapılan hesaplamada, piyasadaki nihai malların fiyatları esas alınır 3. Örneğin, buğday, un veya ekmek olarak satıldığında, her bir ürünün fiyatı ayrı ayrı dikkate alınır 3.
    5 kaynak
    Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) bileşenleri şunlardır:
    1. Tüketim (C): Hane halklarının mal ve hizmet harcamaları 135.
    2. Yatırımlar (I): İşletmelerin sabit sermaye harcamaları ve stok değişimleri 135.
    3. Devlet Harcamaları (G): Kamu sektörünün tüketim ve yatırım harcamaları 135.
    4. Net İhracat (NX): İhracat ile ithalat arasındaki fark (ihracat eklenir, ithalat çıkarılır) 135.
    GSYH = C + I + G + (NX) formülü ile hesaplanır 5.
    5 kaynak
    Türkiye'nin ekonomik büyüme oranları, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) üzerinden hesaplanır 13. GSYH, belirli bir dönem içinde ülkede üretilen tüm mal ve hizmetlerin toplam değerini ifade eder 13.
    Ekonomik büyüme oranı hesaplanırken kullanılan yöntemler:
    • Üretim Yöntemi: Ekonominin farklı sektörleri ele alınır ve her birinin yarattığı katma değer toplanır 15.
    • Harcama Yöntemi: Hanehalklarının tüketim harcamaları, devletin bütçe harcamaları, şirketlerin yatırım harcamaları ve dış ticaret dengesi dikkate alınır 15.
    • Gelir Yöntemi: Üretim sürecinde elde edilen gelirler (işçilere maaş, mülk sahiplerine kira, sermaye sahiplerine faiz, işletme sahiplerine kar ödemeleri) toplanır 35.
    Gerçek büyümeyi görebilmek için enflasyonun etkisinden arındırılmış (reel) rakamlar kullanılır 13. Bu nedenle, TÜİK büyüme oranlarını sabit fiyatlarla açıklar 1.
    5 kaynak
    Ekonomik büyüme oranları enflasyonu şu şekillerde etkileyebilir:
    • Olumlu etkiler: Hafif düzeydeki enflasyon, ekonomik büyümeyi teşvik edebilir 5. Bunun nedeni, üreticiler için fiyatları artırma ve kâr marjlarını iyileştirme fırsatı sunmasıdır 5.
    • Olumsuz etkiler: Yüksek enflasyon, tüketicilerin satın alma gücünü azaltır, yaşam maliyetini artırır ve tasarruf oranlarını düşürür 5. Aynı zamanda yatırımcılar için belirsizlik yaratır ve uzun vadeli planlamayı zorlaştırabilir 5.
    Enflasyon ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki, farklı görüşlere göre üç şekilde ele alınabilir 12:
    1. Pozitif ilişki: Enflasyon oranının belirli bir eşik değerin altında olduğu dönemlerde büyüme üzerine etkilerin olumlu olacağı görüşü 12.
    2. İlişkisizlik: Enflasyon ve ekonomik büyüme arasında bir ilişki olmadığı görüşü 2.
    3. Negatif ilişki: Enflasyonun ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği görüşü 12.
    Türkiye'de yapılan bazı çalışmalar, enflasyondaki %10'luk bir artışın ekonomik büyümeyi %1,9 oranında düşürdüğünü ortaya koymuştur 4. Ayrıca, enflasyondan ekonomik büyümeye doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir 14.
    Enflasyon ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki, karmaşık ve çok yönlü olup, farklı faktörlere bağlı olarak değişebilir.
    5 kaynak
    Türkiye'de tarım sektörünün azalmasının bazı nedenleri:
    • Girdi maliyetlerinin artması 13. Gübre, tarım ilaçları, tohumluk, tarım makineleri ve mazot gibi temel üretim girdilerindeki fiyat artışları, tarım işletmelerinin kârını düşürmüş ve bazı işletmelerin zarar etmesine yol açmıştır 13.
    • Çiftçi sayısının azalması 4. Son yıllarda çiftçi sayısında yüzde 48'e varan bir düşüş yaşanmıştır 4. Bu durum, miras hukuku nedeniyle tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesi ve uzmanlaşmanın yaygın olmaması gibi nedenlerle ilişkilidir 3.
    • Ekonomik politikalar ve özelleştirme 3. Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Avrupa Birliği gibi kuruluşların dolaylı müdahaleleri ile Türkiye Zirai Donatım Kurumu, İstanbul Gübre Sanayi A.Ş. gibi kurumların özelleştirilmesi, çiftçilere sunulan hizmetleri azaltmış ve verimliliği olumsuz etkilemiştir 3.
    • Üretim planlaması eksikliği 3. Üretim planlaması yapılamadığından, çiftçilerin ürettiği mamuller zaman zaman satılamamış ve bu durum çiftçilere zarar ettirmiştir 3.
    5 kaynak